26 Temmuz 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14

26 Temmuz 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

atar e DA e e (epuugyey Ses) “yeuupuuyedrep s- azl m) 08 0) “(ağ öppguoe Guş,şvo, 23 apıyinudosd op) “yey s,Kpogamos Buyyno 8) zoyerudlord oy “ap Guz) agza — 409407 szagrea pou) spariş; Spuztıyisznp U980y — Guşşny :3umn9 rn melrşinidr Ri İşirliş vr 8 Geri Ratamepe 0 ÜRER şi 3 RE çeş ile Metini şti iel en eeikiipi Ez İarupi: ki ğimlle epg, EK tim H Ş RERSSİRŞ13” EEE TI Geleşilişdin ili ii ii; irinli : EİN : ŞİŞ 2 il 88 - g e v pullu mekani lu i3; : 3 .» “ Şe 386 PARDAYANIN OĞLU gıkararak selâm vermeğe (o lüzum bile görmeden, korkunç bir sesle: — Genç kızlar, kudretli ve haşmetlü Monmartr başrahibesi, muhterem hatun Mari dö Boviye namına sizi tevkif edi- yorüm! Dedi ve ağır ağır adamlarına dönerek emir verdi: 3 — Yakâlayın bu mücrimleri! Dört muhafız derhal bu emre itaat ederek, iki genç kızın etrafını aldılar. Bertiy enerjik ve soğuk kanlı olma- sını bilen bir kızdı. Yavaşça Peretin kollarından sıyrıldı ve bütü O vücudile doğrularak mağrur ve vakur bir edayla; sordu: — Beni başrahibe namma tevkif edi- yorsunuz-? Benim başrahibeyle ne işim var? Dikkat edin mösyö, yüksek ve &- Tinde kudreti olan asil bir kıza (o karşı cebir kullanıyorsunuz. Ve onun kudre- "ti, namına hareket ettiğiniz başrahibe- nin kudretinden hiç de aşağı değildir. Binaenaleyh, başrahibeyle hiçbir alâ kam yoktur ve, bu hareketten (dolayı krâla şikâyette bulunacağım. Adam, hiç bozmadan, ayni amirane tavırla cevap verdi: — Bu başka bir iştir ve muhakeme- niz gelince, şikâyette bulunabilirsiniz. “Şimdilik beni mukaddes anamız başra- “Bibenin bapishanesine takip (etmelisi- niz, — Ya sizi takip etmezsem? — O saman, size karşı o kullanmağa mecbur kalacağım şiddetin bütün kaba- bati size ait olacaktır. — Pekâlâ, öyle olsun, sizi takip ede- eeğim. Fakat emin olabilirsiniz ki, kra- la şikâyet edeceğim, Muhafız kumandanı bana aldırmadı. tu, ve burlar: yerine getiriyordu. Üst tarafı onu alâkadar etmiyordu. Bertiyle Peret iyice mantolarına sa» rıldılar ve muhafızların ortasında, elele tutarak yola koyuldular, Kapının önünde, yarı baygın olan — Bırakın hizmetçiyi, bir daha gel- mesin! Hizmetçi bir daha nereye gelmiyecek ti? Muhafız kumandanı bunu söylemi- yordu. Martin de bunu sormadı ve kors ku kanatlarile uçarak uzaklaştıktan son ra, ancak evine iyice kilitlendiği zaman rahat nefes alabildi, Monmartr civarında, bir adam bur- nu havada, lâkayt bir şekilde ilerliyor- du. Bu adam Karkandı. Yalnız başma canı sıkıldığı için, akkadaşları Grengay- la Eskargasa iltihak etmeğe gidiyordu. Fakât âsıl maksiir, her zamankinden daha farla sevdiği Pereti; hiç olmazsa uzaktan görebilmekti. Birdenbire durarak küçük grupla iki mahpusa baktı ve mırıldandı: — Monmüârtr barşrahibesinin muha- fızları! Karkan da iki arkadaş: gibi, Pariste mevcut bin bir türlü muhafız, asker ve jandarmaların kimler olduğunu biliyor. ardı. Çünkü, bunların hepsile, az çok alâkaları varr. Bunlara eskider rastlamış O olsaydı muhakkak ki biran evvel kaçmağa ba- kacaktı.. Fakat madem ki, artık narus- Tu bir adam olmuştu hiç (oçekinmeden, rahat rahat seyredebilirdi. o Nitekim, bu küçük kafilenin ortasında bulunma» nisa mütevellit bir gere 1 seyi Bi. RE: güğ-i. ağ Rp i iH 0 şi E w ei ye E pi > E ; SAP bi di a İM | vee eği 0 EZ z : a ; o İyi Diş YL EE iğ WMid (ilk ci BENLE Je işin Jp idi ikna? lke 3Z mali i — âRİ iğsi o iş e - SE ae m li serdi iri p eu, ph ie ij liç ? Za33 İl E E * İş ite? Se Hile ai Başeieii 3 ğ ie gi 1288 ai aka Ediş şal bi asap al dai m sai liç Be HeBi 4 şirin Ekğa iliş Ciikiğe e) “lied MA SAM pile zi iii | 4 lid OGEKFeKşSöR g92i dak ilağ la iş ae e iz PARDAYANIN OĞLU 387 Birdenbire, dehşet içinde sıçradı ve İnler gibi mırıldandı: — Peretmiş!., Ve asil bayan! Fa- kat bu Grengayla Eskargas ne yapıyor- lar?,. Jan ne diyecek?.. Bu düşünce, zihninden bir yıldırım,| süratile geçti. Karkan (kuvvetliydi ve bunu biliyordu, Yumruklarını sıkts ve muhafızlara korkunç bir nazar atfede- tek kenkii kendine: — Ancak altı kişidirler, dedi, On- Tarla başa çıkmak kabildir! Fakat tam bu sırada gözleri bu küçük kafilenin gerisine doğru döndü ve man tosüna iyice sarılarak on kişinin başın- da yürüyen Sen Jülyeni gördü. Lâkâyt yürüyüşlerine otağmen, “muhafızları muhafaza ettikleri, besbelliydi. Karkan bunu derhal gördü ve (ayni Zamanda ne yapması icap edeceğini an- Tayarak kenâi kendine şöyle dedi: — Altı kişiyle uğraşılabilirdi, fakat on yedi kişi olunca işler değişir! Vakia içlerinden birkaçını haşlayabilifim, bu muhakkaktır, Fekat neticede diğerleri de beni öldürecekler. Halbuki serbest kalırsam. faydak olabilirim. - Bilhassa Grengayla Eskargasın ne * olduklarını merak ediyorum.. Yoksa onları öldür- düler mi? Eğer öyleyse ne yapacağımı bilmiyorum, fakat. Karkan böylece düşündükten sonra, yarıya kadar çekmiş olduğu kılıcını ke- nma yerleştirdi ve çabucak kenara çe- kilerek gizlendi ve sonra iki kafileyi ta- kibe başladı. Homri sokağına gelince, muhafız ku- Mmandanile adamları ve iki mahpus çık» maâza girdiler, Sen Tülyen de adamlarile beraber, hie kimsenin yaklarmamasını temin etmek için çıkmaz sokağın met- halinde durdular, i li in Üniforma ve bürün hapishaneleri de tanıyord İki kafile Homri sokağına girince, şöY“ le mırıldanmıştı: — Hatunlar kalesi! Monmartr b$* rahibesinin hapishanesi! Tiğ Ve kenara çekilerek gizlenmişti. Birkaç dakika sonra, adamları; geriye dönerek yavaşça Mo” | martr yolunu tuttular. O zaman Jülyen mântosunun “altından bir kes9 çıkardı ve adamlarına attı. Onlar d ği onu biran içinde paylaşarak her biri bİf 4 tarafa dağıldı. Anlaşılan vazifeleri bi” , miştiz ' Bunun üzerine Sen Jülyen © çıkemi$ sokağa girerek; hapishanenin vurdu. Kapının tarassut penceresi 461” A yen bir kâğıt uzattı ve hemen açılan #” , pıdan içeriye girdi. Karkan onu takip etti uzun sö” det hapishanenin önünde düşündü 599”, ra keridi kendine şöylededi: di —s Örs Eakakgaslır Grüagayıs ne SİĞİ dukların: öğrenelim de, sonra larla uzaklaştı. Bertiyle Pertt, nisbeten rahat bf. hilereye kapatıldılar, Filhakika iki dar yatak, küçük bir masa OV€ iskemle yardı. Bazı (hücrelerde, pusların yatması için ancak (Okuru öt demeti konüyordu. Bazılarında 9* e hiçbir şey yoktu. Bingenaleyh böyle # hücreve iirdökdiri için memnun iğ maları lâzımdı. İki genç kız, bu teferrüata OİW kaldılar, Memnun oldukları yegân€ a birbirlerinden la

Bu sayıdan diğer sayfalar: