S ayfiyelerin modası HABER — Aksam postası neden değişiyor ? Marmaranın menbaları - Adaların mizacı - Boğazın aerdi - Istanbalun tabit lık ve soğuk su banyoları - Mayo modaları ve şeftatiıaşan mayolar ! İstanbulun E - yüpten Pendiğe, Yeşilköyden Ka - vaklara kadar uzanan yazlık köyleri içinde, hiç bir zaman rağbe. tini kaybetmeyen bir yer vaârsa, © da, —Marmaranın göğsgünde “ben,, gibi duran mavi bir — tepside kesilmiş bir pas- ta gibi iştihayı çe. ken adalardır. Yaz gelmeden adalarda yer kal- az , vapuırlar a. dam dinies .. Adalara giden vapurlara uzak - tan bakmız, saç- larmı lerini mavilikler - de sürükliyen şa - kırak bir gü. nahkâr edasile tüzülür, gider. Adaların hep - Binde, ayrı ayrı bir seciye, göze çarpan bir hususiyet vardır. Kınalırı Pan . galtı ve Samatyadan farkı yoktur, ora - Jarın bir sayfiyesi gibir Burgaz Tatavlarım Ye: vası güzel, mevsimin lezzetin| ruhlara, ve kalplere aşılayan bir köşesi halinde. dir. Kınalıdaki Ermeni çokluğu — gibi, - bir ve etek . in heybesi na uzaktan tam bir deryadil kale: meşrep Türk köykisü intibamı verir. Büyükadaya gelince, o kardeşlerine hiç beazemez. Soyu, halkı, karakteri büsbütün başkadır. Burası Beyoğlu gibidir. Levanten ve kormopclit! R: siz veya her türlü rengi kabule mi it bir hali vardır. Avrupayı gezen, bilen, dolaşan fan ler, Ada plâjlarında geeçn macera oranın en açık plâjlarında b'le güç sağif edildiğini söylüyorlar. R: lar memleketimize — geldikleri za . man Ploryada deniz zevkini: ç- karılacağına unutulmaz bir nümune ve dera vermişlerdi. Biz taklidi sever ve ezbere bayılırız. usların öğrettiklerinden daha danis . z gimdi o kıyılarda. z kıyılarında oturanlar, kimbilir kaç perinin vücudunu — sarıp gelen dalgalardan hayali bir zevk alır- lardı. Şimdi bu kıyılar asrın en hoppa, en kıvrâk raks, alengine şa- hit oluyor. Neş'e, kahkaha ve en niha- yet çildırtan ve bayıltan bir büse, plâj. ların havasımdan eksik olmıyan ihtiras rüzgârlarıdır. Dalgâlı rakıslar, yıllar var ki, yalnız denizlerin değü, karala . rTın de en heyecanlı modası oldu. Adaların gördüğü rağbet, karşısın - da, İstanbulun diğer sayfiye yerleri mütemadi bir rağbet görmemiştir. Bir zamanlar Boğaz içi rağbette iken, son- ra bu rağbet Çamlıcaya geçti. Sonra Hayösrpaşa hattı üstüne yayıldı, Sna- nasıd diyeye kadar uzadı. Hele Suadiye o ka. | dar rağbet buldu ki, burada yepyeni köşkler, bahçeler yapıldı. Bir zamanlar da Bakırköy Yeşilköy İstanbulun en çok gidilen sayfiye yer - lerindendi. Halbuki, İstanbu! halkı bu köylere sonradan bir Üvey anâ ıöidyle | baktı, fakat trenler ucuzlayınca şimdi, ümitler tekrar canlandı. İstanbul halkının, rağbetini bu muh teli? sayfiyeler arasında yıldan seçmesinde güçlük çekmesinden si. yade, — rzevklerin den, — İstanbul re taşın:p, blltün bir yazı orada geçir . en çılgin, | yıla | değiştirmesinin sebebi, yazlık bir köşe | değişmesin . | halkının — sayfiyele « | Yazan: Boğaziçin'ğen bü görünüş? yıllarda, yat mevsimi, aşağı, yukarı İs, tanbulun yarısı sayliyelere taşınırdı. Tâ Pendiğe, — Anadolukavağıma, velhasıl bütün yazlık yerlerine kadar göç eden- ler çok olurdu. Şimdi bunu yapmıya maddi imkân olmadığı gibi, eski devrin sükün ve şiiri seven adamları da kalmadı. Zevkler de- Bişti., halk hareket, tenevvü istiyor. Bunun için, hergün bir plâja, her gün bir köye gidiyor. . *0'e Çubukluda oturan bir dostum anlat- tız — Benim yalı dört odalıdır.. İki o. dası denize, iki odası arka bahçeye ba- kar. Bahçe de her çeşit çiçek bulunur, Küçük bir kayıkhanesi de vardır, için . de rahat rahat banyo yapılır. Akşam Üstü rıhtıma sandalyeleri atıp melhtabı seyretmek, balık tutmak bir zevktir. Fakat yalıyı geçen yıl yüz liraya kiraya verdim. Bir mevsim, yani altı aylık yüz liraya., Ne kadar ucuz değil mi? Bu yıl talip çıkan olmadı. Sade bizim yalı mı? Bütün Boğaziçi yaldarı bu halde!, Boğazın itibardan düşmesinin tebebi, moda ve konfor meselesidir. Elektrik yok, bir çok taraflarda kumpanya suyu » Danşbı, çalgılı eğlence yerleri yok. ücretleri çok pahalı.. Postaların arası uzun, sık sık vapur iş. lemiyor, Nihayet vapur ... Kadıköyünü sayfiye yeri saymak aoğ ru değildir. Orası artık, bi: - taraftan Modaya, bir taraftan Kurbağlıdereye kadar tıklım tıklım dolmuş, tam bir şe. hir olmuştur. Eğer Mühürdar, Kalamış, Fenerbahçe tarafları olmata, Kadıköy halkı havasızlıktan, kiri kabarsın diye göbek taşında ter)iyen insanlar gibi bu- ram buram ter dökecek!.. ... Suadiyede otusan, Çatalcada çiftlik 'sahibi A. B. diyor ki: *— Üç odalı ve birde sofası olan bir evi 450 liraya tuttum. Çok nahalı de . Bil mi?.. Vapur, tren, yahut 9'obüs gün- de yarım lirayı buluyor. Eti sütü, zer. zevatı da kilo başma üç beş kuruş iyor, Şöyle böyle yüz lira hava- ya gidiyor. Gidiyor amma, havasına, | suyuna doyum olmuyor. Muhite gelince gittikçe k'barlaştyor. Deniz de butnu . muzun dibinde.. Boğazı eratmıyor.. Meaamafi' Boğazda oturmak isterim, fa- kat orada kanfor yok. Nakil vasıta . harr bol değ'i.. Dokuzdan sonra sehirle alökasmı kessn bir köyde oturulur mu siz söyleyin?, # l , Yaz aylarında, denir keneaanaa otur Faruk VDeris:z mak kadar zevkli bir şey yoktur. Hal . büki,, biz deniz şevkmi daha yeni tadı- yoruz. Yirmi, yirmi beş yu önce, döit köşesi denizle Çevrıli olan İstanbulda, ancak birkaç tâne deniz haramı var , dı. Burglara kadın, erkeky ancak bir kaç | yüz kişi devam ederdi. Üşümekten, hasta olmaktan korkar, psmağımızı denize sokmaktan çekinirdik.. Son on, on beş yıl içinde bu kanaat Jeğişti şim- di, aşağı yukarı her köyün bir deniz hamamı var, İstanbulun denizini, 4de'4 sıcak ve soğuk su banyoları diye ikiye ayrrabili. riz: Caddebostanı, Fenerbahce, Florya, Kalamış yazın en serin gün!erde ılık ve tatlıdır. Buna mukabil, Kilyos. —Altın kum, Bebek, Kızkulesi, Adada Kumsal yazın en sıcak günlerinde serindir. .. » Mayo, hemen hemen Havvanın kös - tümüne döndü. Öyle olduğ. halde bu 25 santimlik bez parçası her hafta de. ğişen bir modaya tâbi... Modanın geldi- ği yer de, her yıl Holivut yıldızlarının, kumsallarında şakırak kahkahalar fır. lattıkları meşhur (Tü! ismini batırla- yamadım!) bilmem ne plâlıdır.. Yazı beklemeden deniz mevsimini a. çan bu şehirde, bir ay evvei sinema gü- zellerinden Doris Hil, Krepondan bir mayo giymiş, denize atlamış. çıktığı za. man plâjdaki seyirciler hayretten dona kalmışlar. Meğer bu kumaş su görün- © kadar şeffaf bir hal alryormuş kit.. Acaba bizde de böyle mayo giyen - Ter çoğalsa hiz de, şaşkınlıktan küçük dilimizi yutar mıyız, siz ne detsiniz?. Hüseyin RÜŞTÜ Valantinonun karısı Vaktile milyoner iken [ Şimdi figüranlık lalmayı muvaffakiyet sayıyor Jean Acker Rudolf Valentinonun ilk karısı ölan Jean Asker, bundan bir kaç sece ev- vel “dünyanın en çok kıskanılan kadı- ni olarek telâkki edilirdi. Meshu: ko, tası gibi, kendisi de artist olan bu genç ve güzel kadın, bugün, Holivutta, bir filme küçük figüran olarak angaje & . dilmiştir. Ve hafta da 25 Türk Hirası kazanmaktadır. Filmdeki kısatık rolü esnaşımda bir tek kelime söyliyecektir: “Teşekkür ederim!.,. Jean Acker beyanatında ezcümle şöyle demiştir: * — 1929 da, 300.000 delar nakit pa | ram vardı, fekat Amerikadaki buhran esnasında bunların hepsini kaybettim. O zamandanberi gayet mütevazi bir şekilde yaşadım ve şimdi biraz para kazanmağa çalışıyorum.., Vaktiyle, sinema âleminin en meş - bur simalarımndan biri olan bu kadınla, sinema şirketleri alâkadar olacaklar 26 TEMMUZ — 193 Gütenberg'ten çok evvel Türkler matbaa n * ı işletmeği bilıyorlard_,, |Eylülde toplanacak tarih kongresind” ecnebi profesör bu mevzudaki tezini anlatacak Eylâlün yirmi beşinde Dolmabahçe saryında açılacak olan tarih kongresi yabancı memleketlerde büyük bir alâka uyandırmıştır . Kongreye bir çok ecnebi âlimler işti. rak edeceklerdir. Bu âlimler kongrade okuyacakları tezleri şimdiden gönder- miye haşlamışlardır . Yakancı profesörlerden biri, matbaa. run mucidi Gütenbergten çok daha ev. vel Türklerin matbaa işlettiklerine da. iz mühim bir tez hazırlamıştır. » Eti tarihi mütehassıs sayılan maruf İngiliz profesörü Garstang da Eti me - deniyeti hakkında bir tez harırlamış- tır. Köngreye iştirak edecek olan pro. fesörlerden bazıları şunlardır ; Profesör Garstang'la profesör Bri . kitt Çİngiltereden), College de France | müderrsilerinden — profesör Bremil'le Şark tarihi mütehassıtı profesör Mas - signon (Fransadan), profesör Pitard (İsviçreden), profesör Datpleld, pro- fesör Schraederle profesör Richard | Hartmann — (Almanyadan)ı ;J; Menghinle Stzygovaky (AV dan). S'“'f('ı Bunrlardan başka İtalya'ı geet Belçika profesödleri de £ Kongreden sonra profelöfı" “İ Bursa, Boğarköy, Ankara V" harabelerini gereceklerdi!. Kongrede bir de rergi 'ç" # Sergi iki hafta müddetle ıwuf" mektep tarih muallimlerine X dilecektir. Sarayın eski muayede “'W nüne düşen avlu, heykellerİt Ö7 edilecektir. Müzenin kapı” büyük Eti aslanı methalir İFİ yır” da bulunacaktır. İçeriki salof” Çf türkün bir büstü bulunacaktif — ğ V heykeltraşı Torek tarafındaf T7 W ranit parçasivle —yaprlmı$ "’v* eser ,Türk tarih kurumunu! -’l“y rine teşhi- edildiği Lâyip3if den İstanbula gönderilmişt? * Ayrıca Türk ininlâbını ©* ir inlalâp sergisi d€? İspanya isyanı Salamanka 26 (ALA,) — Resini tevuğ: “Madrit cephesi: Naayonalistlerin Lyani asilerin) üsri bareketleri devam etmektedir Nasyonalistler, (azflez) çetin ve parlak mu, Daredelerden sonra Brüneteyi zaptetmişler. dir. Nasyonalistler, birçok esir almışlar ve $ tank &le geçirmişlerdir. Düşman (meşru hükümet) her taraftan takip edilmekte ol duğu halde kaçmakladır. Nasyonalisiler (a. siler) Gundarramanın gerp sabillerini işgal etmişlerdir.., Muharebeler devam ediyor Madrit 25 (A,A,) — Havan ajansı muhabi rinden: Gece Brünele ve civarında mübharebe de. vam etmiştir. Fecir vakti aafler şiddetik hir taarruz Jera etmişlerdir. — Cumhuriyetçiler hafif surette hatlarını tashih mecturiyetin. Ge kalmışlardır. Halihazırda muharebenin vukun gelmekte olduğu yeni mevzilerde harp şiddetle devam etmektedir. Resmi mahafli — Brunetenin â. Kiboti hakkında hiçhir tebliği — vermemiştir. Maamatih, bu kasabanm tamamile terke. dilmiş olduğu İn'ihar mevcuttur. Tekzip MMrit 28 (ALA,) we Bon dakikalarda alı. nan ve henliz teeyyüt etmiyen — malümata göre, hükümetçiler Bruneteyi tamamile el lerinde tutmaktadIrlar. Naayonalistler, şid. | Getti bir bombardımandan sonra Brünetaye yaklaşmışlardır. Ancak hükümetçilerin mu. Kabll bir taarruzu bu mevkl! tahlis etmiştir. Nasyonalistler, tekrar taarruza geçtiklerin. Gen hükümetçiler, evvalt Bruneteyi terket, mek meotviriyetinde kalmışlarsa da bilâhare Tarından istifade ederek iztirdnt etmişlerdir. T1eve müharsbe devem ediyordu Asllerin taarruzu Madrit, 23 ÇAA ) — Resmal tenilğ Madrit gephesinde, sallorin ani Bir bücumu metice. ginde, 11 inel fırka kuüvvetleri, dün Bruflete yi terkederek muntazam bir surette — çekil. mişlerdir. Öğleden sanra, 11 inci fırka ve 14 Üncü fırka birlikte hücuma geçerek Brune. tenin cenubu şarkisindeki düşman mevzilori. mi geri almişlerdir. 18 inej fırka küvvetleri kim eylemişlerdir. Aragon cepbesinde, karşılıklr topyu ataçi olmuştur. Terael crphesinde, düsmanın vaptğı m tesddit hilcumlar, kendisina mühim Tayiat verdirilmek suretile defelimmustur Madrid müda'linin az' . fa olan general Niyoğanım azledildiğini # 'bah gazetelerinden birisi yazmışaa da bunu vit aden bir bader sen dakikaya — kadar gelmemiştir Korsan gemilerin faaliyeti Cebelüttarık: 28 (ALA) — Asflere alt o, Yan müsellâh ba'ıkçı gemileri, bir — Bovyat vapurunda azaştırma yapmışlar ve mütea. kiben bu vapuru qu.yı götülmüşlerdir. | mı? Valentinonun ölümünden sonra, kendisine ilk defa, (küçük bir figüran- İrk olsa bile) bir rol verildiğine bakı . lırsa, bu muhtemeldir. Bu münasebetle'hatırlatalım ki, Ru. dotf Valentino tamamiyle parasız bir variyette ölmüştü ve ikinci karısı Na - taşa Rombovaya miras olarak ancak ) 180 kuruş kalmıştı. nasyonallatlerin bitkin bir hale gelmiş olma. * Guadarramanın sol”sahilinde mevzilerini tah | Rükümat erkânı harthiyesini idare etmek. | — Temizlik Gi mücadele Belediye Reisi l:g:dî bir tamim gönüt » vi Vali ve belediye reis tül g cek ve içilecek mıddel:M mürakabesi hakkında ka; ”uu/ bir tamim göndermiştir. BU! ten şöyle deniyor: et bi 1 — Gıda maddeleri sat'ly aşılanmalıdır iya 2 — Gıda maddeleri y=î"> ı için kuilanılmamaltdif ” gff 3 — Bu gibi yerlerin ay4 4 — Hunzut! suş grda ma Zzasının umuma $ — Seyyar esnafın ıo_nl““ ve gİ 4 yenezek — medde detle men'i . v ? — Dükkân ve ;u.—.rıırd'*,—,# ların yetler de toz ve topf ş tılmaması, 7 — Cıda maddelerinin d7 yıkanmaması, Â / 9 — Seyyar sucu, .erb*“n ve ayrancıların kullandıkl? temizliğine dikkat edilmesir 10 — Su doldurma yerler” lü, 11 — Hamidiye suyu $7 su alan sakaların tenekeler” . gg masına dikkat edilmeli, üzerinde su nakline müsi li 12 — Kahvelerin daimâ hama mâni olunması, 13 — Lokanta ve mahâ ve emsali yerlerdeki bulaşt” yıkandığı yerlerin sıhhi gün olması