MEEeezemsreşem? si 'e Ee İşe Jr İRYLİZERN ALIN f İSEYERE erki ir KE diği ilprieri yiplelarR Etek. öçy Ba EEREEE heel pll) eeee Belek ie pek LAR gele BE iri Mİ kay si dar ip öleli : KE PE, “gs EE ilen » “us & LER sik öp EEEpRE 2 ; 19 KD EA Ş BEniş İş p 25 , ei İP a , : 5 ED. g EŞ İh it > | ie Epi zı z EO : -İ : E ypg p i it | p İrİ.E. Ep REEMREİ REEKRER eee; O eirEipkeiiirspipliş Gi RE Kizi eine âi,ii,e R | ELEŞER ER ENİ giz liz? â KER öe REEE RRRRECK » i BR ş eezkiiğşzsi KE ceke Ç Mir ri GE ; : | deriiee'ele POJİERE B ğ Be FER e 3 Pç Mep ii İni |: RE £ © RieRE EERER içeri £ RS RA z ŞE r il Me; Ez Raj“ Eli Rİ, : — İş 2 pelin z âLEŞ N , i Eİ g EEE ğ İİ ep akli ili | ME Rririkek iitieir * - Siz İ “ 25 PARDAYANNOĞU”,,,,,,, : “uyor, Bsaten, bu hâdisenin kralâ fena | . “Hanri tecessüs ve merakla f bir ina eminim, hakikatte, orada — Ya? dedi. Demek ki oğlunuz bu ri rl hasılanıyordu. Ve - bunun | 'nun için orada © bulunuyordu! Fakat ye adi peel bu servetin 'ele geçirilmek ia Tipi hem de canımı müdafaa etmiştir. kattan pir şik biliyer, Bütün biz yolcu v Vb taarruzuna uğı5;':n | tedbirleri aldı. Evvelâ başrahibeyle bir e Pardayanın & kullandığı sert ataç Ayni zamanda nazırının adam- dok, Eradar ve bilvasıta kendisine de Bunu unutuyordu.. yi kikate, Pardayan ancak Konçini- asdediyordu, Kral, onun papaz ve 4 e lerden bahsetmek istediğini zannet esasen birer âlet olan gayrimesul unuttu ve ilâve etti: ni g2 araştırmalara nihayet vermesi» Siüliy, emredeceğim. Biye, var! Yalnız, mösyö dö jandarma kumandanma ve bü- e DOE va gla teşkilâtına; “Yanı «e rakmalarmz emredin, .. Tabii takdişg » mugayir hareket © etmediği tag tereddür etmedi ve lâkayt bir aaa İsterseniz dedi. Fakat Panda ij ki ba kadar şeyler biliyorsunuz, Atina, bakayım, Oğlunuz darağatının Bin gı, "BMI barut buldu ve bunca kişi- Li ümün; sebebiyet veren infilâktan 2 Darda Yan gülünisiyerek izah etti: Mik yç Yet basit, darağacının altırda, mukavele yaptı, Bunu, servetin, manas tır dahilinde bulunduğu zehabı uyandır. mak için yaptı, Hanri gitgide artan bir merak ve alâ- kayla: “ — Halbuki, dedi, define (o manastır hudutları haricinde ve hergün bir çok insanların geçtiği bir meydanda bulu- nuyordu! Doğrusu mükemmel bir bu Muş. z Pardayan garip ve düşünceli bir ta- vırla devam etti; — Evet prensesin buluşları o cidden gok yamandı.. Bunu tecrübelerime bili. yorum, Ve Pardayan gözlerini bir noktaya dikerek, düşünceden düşünceye geçerek ye hatıralardan © batıralara atlâyarak geneliğinin en hararetli o devirlerinden biri, Fausta denilen bu fenalık dehasile yaptığı korkunç ve heyecanlı mücarlele- yi düşündü. Kral, onu elim ve karanlık düşünce- lerinden ayirmak için, samimi ve dost- çe bir tavırla: — Devam edin, dostum, dedi. Pazdayan silkinerek devam etti? — Bu mahzen bir nevi mağaraya çı- kıyor ki, Fausta, oraya, bir muhasıraya dayanacak kadar, silâh O ve mühimmat yerleştirmiştir. Bilâhare, Sevildeyken, bana bu gizli yerlere nasıl girileceğini söyledi. Oraları dolaştım ve (o yenecek şey bulunmadığını gördüm. — Mubasataya (dayanmak iyi ama a J 4 er » Ka 2 . di ; ? vd Ağ, seki 3 YA Rİ did çit 2 Sayi iii Bı. ğla$ zi) silindiği gi ipi ş Esiisikislakiii isçi iliği 3 sıla ie dişili a XEEE giikkiş, E. Si brEg eyle iii mmmanklesdlaskikını dirilir 3 ? j re giaya EE 5 işi İli ni edip je: isk iile li Mİ li a Ağ ap İRİ çap Sİ 1011 il rl di RE ERİR Akiş AR İİİ ala Mileşekimn pl g Sö gi dehiz 213 âtr8 bili PARDAYANIN OĞLU 333 mmm, — Kim? Bunu bilmiyorum. Niçin? Çünkü bu genç kızın tahtı muhafazasın- da bazı mühim kâğıtlar vardı ki, çalım- Miştı ve bunların meydana çıkmasından kötkuluyordu. — Bana ne diye haber vermediler?. Zannediyor musunuz ki, bu genç kızla meşgul olmuyorum ve ona ef sürenler ve fenalık yapmak istiyenleri, kim olur- sa olsun, cezalandırmıyacafım? — Demin kendiniz söylediniz: Böyle babanın böyle oğlu olur, Anlaşılan, oğ- tum, işlerini kendisi yapmayı çok sevi- yor. Bence hakkı da var. Bilhassâ Ki, majesteleri de bunu bilirler, sevgilisini şiddetle müdafaa edecek kadar kuvvet- Midir. Kral biran düşündü ve endişeyle sor- du: — Meydana çıkması bazı adamları korkutan bu mühim evrak nedir? Bu endşenin manasını anlayan Parda yan ciddiyetle: — Majesteleri merak etmiyebilirler. Bunlar kralı uzaktan dahi alâkadar ct- miyen ailevi işlerdir. Kral derin bir nefes aldı ve? — Ümit ederim ki, şimdi bu genç kız | artık emniyettedir, değil mi, dedi. — Doğrusunu söylemek icap ederse, oincak bir müddet sonra.,. birkaç haf. ta... belki de birkaç ay sonra Otambir emniyet içinde bulunacaktır. Pardayan arabadan birkaç adım öte- de gezinen Yanı gözücuyla göstererek ilâve etti: : — Fakat onu koruyan birisi var., ve bu birisi, herkesten yardım istiyecek bir adam değil, — Ben ayni fikirde değilim. o Şunu biliniz ki, Pardayan, bu genç kız benim yanımda şerefli bir mevkide bulunmu- yorsa, © da, sırf kendisine ısrarla ve hüsnü niyetle yaptığım (teklifleri şid- detle reddetmeşindendir. Eğer birisi onu tehdit ediyorsa, bunun bana haber ve- rilmesini istiyordum. Çünkü her şeye rağmen onun damarlarında benim ka- nım var, Pardayan başiyle tasdik (eder gibi yaptı, Fakat dudaklarındaki tebessüm tam aksini söylüyordu. Kral kısa bir sükâttan sonra devam etti: — Mademki artık oğlunuzün vaziyeti tamamile tavazzuh etmiştir, ona tarafım dan söyleyiniz, bir müddet Mormartr manastırı civarında dolaşmaktan imtina etsin. Böylelikle son hâdiseye benziyen kanir arbedelerin önüne geçmiş olur, Pardayan hafifçe gülümsedi. Kral İstediği mevzua temas etmişti, Susline cevap vereceğine sakin bir sesle sordu? — Oğlumla ve benimle meşgul olan kral, bu çocuğun annesinin kim oldu- ğunu sormuyor? Kral tecessüsle sordu: — Hakikaten kimdir? Patdayan onun gözleri içine bakarak - cevap verdi! e — Prenses Fausta! ; İlk evvelâ kral bu isme (o ehemmiyet - vermedi. Daha doğrusu Pardayanın bil vasıta kendisine hatırlatmak (istediği, şeyi düşünmedi: Yani Süllinin — kralm kasalarına maletmek istediği o Fav»'a nın definesini.. İçinde, ancak (o güzel kadınlara karşı duyduğu hisler belirdi... Parlayan gözlerle Pardayana baktı ve , takdirkâr ve hayranlıkla bir ıslık öttü- - rerek bağırdı: — Tebrik ederim dostum!,. Söylendi. ğine göre dünyadaki kadınların en gü- zeliymiş... Maatteessüf onu (o tanımak bahtiyarlığına nail olamadım.