Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
pun 3T 9280)0 Af PILNMID GPDY AM BIYIZ aYuSp YE ADAPIZ ÜIJEDG VÜD PİNDYADYIZ ANE3 UDEDUL VZ SRERER Y ef B M BZ A IÇRITBASP YOS İLALITIĞIPI GAÂLSAPLI OZTS LTEfUN $T apiyos PUNE “ÜUNÖİEN DEYLPDEŞ DA AZYULDİDP. MOPDYLEÇD LOŞAAP SO0 YILÜJZI — AARSADI ZEUZDA VLDEUO VUPALPIŞ YNU Ü,, "Hamsıard pun apıros purs öynyospueH dK 99019 SNJ 1öNüSİ greyuryasıoos '9if “u9p HOŞ YD9Jas 199890 VWE PHOATLLARDIŞ MAZ UOSSOLE 15 =I & Pa & buz 8. & ğ Ve z Ş 5. p z © Şermi 2 € g V z : 3 A “tajmen Sayre Weru vücş PHOP 'ef — : 'so U9g93 USUULLAMERİSA PUN JOMe NL A apusunuoyuasdağyua pun ağıpamMdusgary — Saumuy —- “aöyney Söyye SNEYUSLEM VUT WELE UUUY — Ç ayArrejönunyo söyünı Ipizek epidese sa zmunAnyo eyap dörığ Lroypeylmo NS tlmos — ua)yıpuaığo Lrejönunyo ng a. np W90,, Cuğpuny Crt3a, W fusgjafua anu ge uDOY Y4) 'Hamsıaıd pun #epros YONKUTM purs 98 İdoyyoydura Mnu 9)s Hwek YOT 4 ZznunsıoAngug çıstu TusAarpıa ng — “gOpDUNA ASTMDAYDYA NA 218 ZnunsL0ÂNMA HisDu,, (dtf SNĞPUOY op z uspurf ta) 433197 9UNyOSPUE H 9891P 919 HOPUN aA "TTETIJO 'ON 2 ISIÂI U9 ÇÖT 18 dap PöSA “youyo J VÜ U9 ANp UNZAU PS1İaP 1030| UYİN,, Çufor , Wözsag tub sa aıfanp L2pa1,PnA Anf/) “apıkı eremmu 2/T 9 ürör TDARPI9 SSEP) *ür9s ), Ua)sağ Üre S9 SiLInp SPPOTPIM N3 dağanysny arp Sireyuare y Tt 1913 a — $ — - ğ ;“, ğı—ığ % â ESEşİR g * * . şğğğ Vi p a âgğğâ % ğ Z ââ “.4_ Erllm ğ a ._.E î â'ğ g el _ğ_â_ğ_ğ_â l Üt 0 ç0? ğâğğ%?ğa“îâ% ğ'ğgğğğîğââ : SESgtLRİELE 3 : îfğğâîğ%*ğğ : kboasell * EALAH m“hu_ n n _ SLA” PARDAYANIN OGLU — HS brin takip cttiler.. Pardayanla Jan oldukları âe_"le düruyorlardı. Jan, babasına, bir ü!üfıceıi loduğunu ifade eden aynı te- ssümle tekrar gülümsedi. Hanri heyecan içinde sordu: — Ne imiş sebebi? " * bacı dehşet içinde cevap verdi: Te 'S“'İ-. Alçak bir cani atları sarhoş :t'm! Bu bir kaza değil, alçakça ter. İP edilen bir suikasttir. ; koî:nrî mosmor kesildi. Öldürülmek bi Sünün, onun hayatını -zehirliyen yılan olduğunu söylemiştik. Kendisi dar sararmış olan iki dostu: : &î;:tlrd Liankura baktı ve mırıl. — Âh sefiller!.. Di - İ ö ta Diyorum ya! Beni İdürecekler!.. Bu şehirden sağ olarak Sıkamayacağım İ ; Il:ı:ı tekrar geriye dönerek Pardayanla ” Bmm' geldi ve sordu: — Bünu biliyor muydunuz? çe b'ıvuerdud.,“h Jan, başlarile, evet! ceva B tr. Kral hiddetle yumruklarını ve bir küfür j geveledi. Jan derhal bir nevi azametle devam etti. — — Evet, bili : yetiştik.. Bu defa, Çünkü - İhanınız ki Sir bugün büli Sülka t Büka akamete uğrayan " bir gün, başka bir şel'i. dı,;:k:ı" edilecektir. ELTEE edayla; ni uzatarak Peygğambervari *'r o;u'?' .Öi:îlm etrafınızda dolaşryor. Sir. örüraç h Yanınızda görüyorum. Etra. hize nüyor, sizi sarıyor, eli üzeri. Ve “emenni ediyorum ki, bir defa daha 8triye püskürtmek için vaktinde € rağmen şehrinde kalmış Uzanıyor!. Evet onu görüyorum | . yum. olmayacaktır. Gerek bu sözler, gerekse söyleniş tarzı, kralın üzerinde korkunç bir tesir yaptı ve onu dehşetle ürpertti. : Fakat Jan bunları sölerken, aynı zaman. içinde kurnaz bir krvrlerm parlayan gözlerile Pardayana bakıyordu. . layarak'kendi kendine: »— Hele! Hele! dedi,.. Hiç de fena de, " gil. Vermek alicenaplığını göstermedi. - ği bu affı, kralın katledilmek — korku sundan koparacaktır!.. Kendisini her yerde ve her sâhada kahramanca müda. faa ediyor. — * y Ve ' hafif bir tebessümle: j — Benim öğlum olduğu besbelli, “döğrüsu bunu inkâr edememl.. .Bu âralık Hanri şaşkınlık içinde. im. dat ister gibi ve fikrini sormak iç'n Par. dayana baktı ve şövalye lde şöyle düşün düş z ç “—Dur, seni temin edeyim? Ve yüksek sesle, Hanrinin çok iyi ta. tıdığı ciddi ve emin bir tavırla: — Bu delikanlı mübalâğa etmiyor, dedi, Belki de biraz tahfif ed'yor.. “Kral yüzünü buruşturarak: e— Vay aksi şeytan!.. ü — Mösyö dö Sülli, kralr bazı mera. simlere karşı ikaz etmemiş miydi? — Evet!. Hatta bunun için de size teşekkür etmek mecburiyetindeyim. — Teşekkür edilmesi icap eden ben “değilim, Sir. Yine bu delikanlıdır. G'z. liden gizliye hazırlanan hadiseler hak. da mösyö dö Sülliyi haberdar ede. diysem, bunu bu delikanlıya borçlu Jan kulak kabarttı. Şövalyenin neyi ima ettiğini katiyen bilmiyordu. Parda. Oyana gelince, o, yalan söylediğini hiç de * jelerini, gerekse rahip " KP zannetmyordu. Gerek Koönçininin pro. Pasfe Gülârin a| : H ğ - z B v k gols5 | ı &$ 2 Hıı_.:a '.H zi j ğ g' v 8 öhss ö Ş & ' Nt Bo ğ B 3 Bgali D ğ Ti g DS hdi d > 9 &D M 5 ka SaySl7ARASAN EE.sRE 53 £ 6 B 3dğ ge d3i Çöğeğdi (36 ğ ge |SİS3E goübsüs G 3 « H îğğâgğ-.ğğoog B . YES 9NİN S o ğ 15 )588Ey Ele SESEA N yeta * Z & op ŞG V BasapsE lgtsdld.” BB H G L İRE LT HL vE — - ' : ” ' Ce d İi Tz c < & âğğg=e=i:ağxğ;;_ğgsgıâg.sg ö £ ' SEERS | S9i & AM Ş u ' Ş âğğğâgâ“ğsâ=fğğğgğâg“gâğğu ea hmmmeââşmüâğğşğşazâîğüîğgâ L İri h — AEYS1389531)1 51047084811 114 # *A " bt Haa K 'i 3 3 © 2 ş FN a LA ei . K Sr H B yEŞ Si0 Ce iedfbi » T ua BEŞE . — & SE: > Ş e PŞ İ - 2 SE . gü " E$i möyb 9 5e S5>, B d Sf 8. HürElen F ;â“’..f d üK 2 5S90 ç. 0053 saz B $ M KH L GHFT — SÜ ğ Si S£5:df- E”831. z : İtE ğğg%ğ%ğgîğğğğîğîgğsîâ - " v İ ği . © Ş 5 ö b eĞ gğa “%sâğgâââeâağ- ğîâpg - B — © Ğğ a ği vi . < 8x 2 5 göa SİşdS 5 3 vşeREşiyüşl! ğp H :ğ g;—“s_g%mg ggââr—ğw'_igğz r Bti *O FR LER TEREEE TTT e ERPEFE.ELECĞĞRARSELASLELEİSAS PARDAYANIN OĞLU 317 Dördüncü Hanri arabada yalnız dz- ğildi. Yanında dö Belgard ve dö Lian- kur dükleri vardı. İkisi de Konçininin düşmanıydı, İki dük imdada çağırıyor. Kral görünmüyordu. Pardayanla Jan ayni zamanda cevap verdiler: — Cesaret... — Geliyoruz!.. , Manevra Pardayanın izahı veçhile ya- pıldı. İki süvari, küçük binaya, araba- dan evvel vardılar. Yere — atladılar ve yolun orfaımda durarak, biraz eğilmiş ve atlamağa hazır bir vaziyette bekle- diler. Pardayan ne yapılması lâzımgel- diğini birkaç kelimeyle izah etmişti. Atlar baş döndürücü bir süratle, doğ ru üzerlerine geliyorlardı. Soğuk Kanlı- lrğını kaybetmemiş olan arabacı iki ce- sur adamı görünce ve maksatlarını anla- | yınca onlara yardım maksadile kuvveti- ni topladı ve dizginleri çekerek atları yavaşlatmağza çalıştı. Kral ida başını arabanın — kapısından uzatmıştı. Görmek istiyordu. Yüzü sap- sart kesilmişti. Maamafih şaşırmamıştı. Bir tek kelime söyliyemedi Fakat şöyle düşündü: 4 — Bu iki bedbaht kendilerini ezdire- cekler.. Boşu boşuna.! Ayni zamanda atlar, iki cesur asilza- denin üzerlerine gelmişlerdi. İkisi bir den atladılar. Bir ellerile dizginlere ya- pıştılar, diğer ellerile de, içlerinden bu- har çıkan burun ve ağızları sıktılar. Hay vanları olduğu yerde durdurmağa çalış- madılar. — Kendilerini sürüklenmeğe de bırakmadılar. Sadece onların yanın- da koşmağa başladılar. Fakat demir eller, atların nefeslerini daraltıyordu. Janım tarafında bulunan dördüncü Hanri, atın şiddetle — başını sallayarak kurtulmağa çalıştığını gördü, ve ıstırapla kişnediğini duydu. Kırk adımlık bir — mesafeyi ikisi de, atların başına sarılmış bir vaziyette ve ağızlarını müthiş bir kuvvetle sıkarak koşmak mecburiyetinde kaldılar, Atlar kişniyor, çırpınıyor, gitgide yavaşlıyor- lardı. a Dük dö Belgard bunu görünce krala döndü ve: — Artık tehlikesizce atlhnabilir. Dedi ve hemen yalvardı: Tanrı aşkı- na sir ininiz. ura Ayni zamanda kapıyı açtı ve dük dö Liankur tasdik etti: — Bu iki kahraman, şüphesiz, bu dört kudurmuş hayvanı durduramıyacaklar- dır. İniniz sir, ininiz. Dördüncü Hanri de ayni fikirdeydi, Münakaşa etmeden atladı. Bu — işi hiç acele etmeden, ağır ağır, dikkatle yaptı ve yere inince mırıldandı: — ÖfI. Tam vaktinde inmişiz! Şaşkınlık ve dehşetlerinden bembeyaz kesilen Liankur ve Belgard bu hareketi bekliyorlardı. Derhal onu takip ettiler ve derin bir nefes aldılar. i Maamafih arabalarında da rahat rahat bekliyebilirlerdi, çünkü birkaç saniye sonra, iki hayvan, titriyerek, ter ve kü- pük içinde kalarak durdular. — Pardayanla oğlu; gerlde çifte atan ve öndeler üzerinden ileri atılmağa çalışan diğer iki hayvana atıldrlar ve bir iki sa. niye içinde onların da coşkunluklarını teskin ettiler. Şimdi zavallı hayvanların dördü de sarhoşluk buhranları zail ol. duğu için, bitkin bir vaziyette oldukları yerde duruyorlardı. " Pardayan arabacıya: S — Atlara su içirin, dedi, bir şeyleri kalmaz. b O zamana kadar, dördüncü Hanri “hangi numara, lütfen?,, Kaç numara? *otomatik merdiven” denilen ve ken, . preiswert — fiatına uygun, methe değer, methe lâyık messen . maB - gemessen — ölçmek,. ölçüyordu - öl, çülmüş * Rolltreppe Ich trage gewöhnlich sechs dreiviertel (6 3/4); (ih trage gevönlin zeks drayfirti (6 8/4); * “Bizde eski tabirinde “Hanvmefendi” kullanılır ı b ae