q. Şe a ü Ötellar ve Gdüğünler 1_%' &cnebi seyyahın muhaveresi- tağılak misafiri oldum. Türkiyede Tdenâyana yakıla şikâyet © 'Tahta kurusu, çarşafı de- emiş yataklar, ilâh... dinledim, kaltdim de hak verdim.. Hatta bu » |öPYahlar, beterin beteri bilmiyorlar- Bir otelciye: : (, — Şu yatak takımını değiştir! “edim. — Değiştirdik ya... - dedi. — Ne zaman yahu?... y — Perşembe gecesi... Daha için- dört kişi yattı, yatmadı. , — Canım... istemem öyle şey... Sam akıllı bir takım getir... — Peki... . deyip yorganı aldı türdü, daha kirli bir tane çetirdi. — Buna da diyeceğin yok ya, “yım.. Deminki yorganı ben örtü: *teğim... Sana kendiminkini getir- Üm — Hay Allah razı olsun!!! .. * Seyyalar, bu derecesine - rastla: Ramışlar, onların başlıca şikâyeti Tydu: İstanbulun bir otelinde yatakla: | î"'* Yyorgun argın girip yatmışlar. St de bakmışlar ki kıyametler kopu- :;"- bir cazband, bir dans.. medet.. h. uzadıkça uzamış, uzadıkça u- Şamış, bir türlü arkası kesilmiyor. ile basıp “Nedir?,, diye sormuşlar. — Düğün var. Eskiden düğünler evlerde olur- u, şimdi otellere intikal etti. Fakat Üğün yapılacak otel var, yapılamı- '“’vhk olanı var. Duvarları pedav” H gibi ince ve aksisadalar h: Ş;Ynı'ııniı bir bina, hem di K9 ötel olamaz, olmamalıdır. Be *diyeler, otelleri bu cihetten de bir antrole tâbi tutmalıdır. », Bu sefer de, kârlı olan düğüncü- —'lııı'-;;;î:'.,,'_mayc“ otellerin inhi> Ü No yapalım).. — Bir müddet ;7*“ düşsün! . diyeceği geliyor insa- “n! Zira, ötekiler zaten otel değil- *ler; bu işten vazgeçmeleri belki * daha muvafıktır. », PDünyanın birçok büyük şehirle- h']de en büyük, en mükemmel umu- ğlence ve istirahat yerleri bele- gç tlerin malıdır. Bizde bu her ne- Y."-“.qı olamıyor. Belediyeler fertle- Flh teşebbüslerine — mağlüp oluyor. #kat bundan yılmamalıdır. Türkiye iyi oteli, iyi eğlence yerini, gene b Vİe: likle belediyecilik, elele ve- Tek yaratacaktır. Yoksa: — Bu yorganda sizden evvel an. Sak dört kişi yattı... Yahut: Gece yarısı öizi yatağınızdan uğ: Tatacak bir caz .. Yahut, sabahleyin tahtakuru- *undan şikâyetinize karşı verilen şu Sevap: — Otel olur da tahtakurusu ol: TMaz mı?... Tuhafsın bay... S (Vâ-Nü) Uludağda kay- bolan çocuk esmi tahkikat iddi- ayı baksız çıkardı İzmir, 19 (Hubusi) — Bundan Senelerce evvel Uludağda çocuğunu kaybeden Bursalı fabrikatör - Meh- Medin çocuğu Şadinin Bucada bay- far Azizin oğlu Sadi olduğunu iddia &ttiği malümdur. Bu hususta bir ay- Sanberi tahkikat yapılmaktaydı. Tah ikat neticesinde Sadinin Bucada Ytar Azizin oğlu olduğu ve Ulu- d?iida kaybolan fabrikatör Mehnıe- in oğlu olmadığı katiyetle anleşık: Tuştır. - Vali Fazlı kendilerini çağır: Tuş ve tahkikat neticesini tebliğ et- Tiştir b Fabrikatör, iddiasından vaz geç. 8ini söylemişşe de bir avukat tut- k"î'uı. Baytar Aziz aleyhine mah- etmesi muhte- dey e n Meye müracaat "ı-,,im & Bu semtin de, Bugün xize anlatmıya çalışacağım Muvllnqkupı_ çoğumuz için hiç bilme. diğlmiz bambaşka bir âlemdir. Buraya İstanbul şehri içizde bir köy, daha doğrusu sessiz bir Anadolu kasabası demek mümkündür. Mevlânekapmın yarısı ahşep, yarı- sı Kerpiç evleriyle, bunların etrafmda, ki geniş arsâları arasında dolaşmıya başladığınız zaman, o kadar az ada. ma rasgelirsiniz. ki, sanki buralâarı meskün değilmiş sanırsımız. Mevlâne kapı köhne İstanbulu çepe- gçevre kaplıyan surların yedi kapısın. . . Vüslige n kışmış bir semtlir. Topkapidan dışarı çıkıp, yeni asfalt yolu takip ederek Mevlânekapıya u. zandığınız zaman, asfaltın bilttiği yer- de karşınıza çıkan iİÇç içe iki sur kapısından geçiniz, artık Meviânekapı ya girmiş olursunuz. Burada karşınıza İlk çıkan sağ taraftaki bir çeşme İle, S0l taraftaki harap tek katlı bir ev o. lacaktır. Bu semtin bugünkü bütün su ihti. Yyacını temin eden çeşmenin başında ibtiyar bir kundura DOYACISI sU içiyor du. İki küçük çocuk da ellerindeki dez. tileri doldurmak için sıra bekliyorlar, di, “İhtiyar, ak sakalı, bembeyaz saçla, rt ve boyaunda asıli lustra kutusu ile enteresan bir tipti. Bekledim, suyunu İçti, geriye dön. düğü zaman konuştum: — Merhaba, baba dedim. Sen kaç Benedir boyacısın burada ?... — On senedir, evlât, cevabını verdi. Ve ilâve etti. EKskiden arabacıydım, fakat ihtiyarlayınca Du işe dayana- maz oldum, geçim için İustracılığa baş ladım. Yol yürüyemediğim için, öyle pek uzaklara gidemem. Buralarda ge. çinip yaşıyoruz işte! | —Kiç yumduın sen? | —— Altmış beş, yetmiş kadar var! İhtiyar garib bir şive ile konuşuyor. du, tekrar sordum: — Aslen nerelisin ? — Romanyalı. Muhacir geldik bura- Jânekapının Tale dibind? bozuk ve karanlık sokak Istanbul konuşuyor ! Mevlâne kapı, Istanbul içinde bir taşra kasa basına benzer yolsuzluktan, ışıksızlıktan şikâyeti var Yazan : susuzluktan, ekapının bir kahtesinde Habe Mevlânekapının ihtiyar ayakkaln boyacısı Yüs — Mademki bur: bakalmm bana buranın dertlerini, d dim. Konuşmamız, buraya şımdaki düşünmeye b Mevlânskapı çocuklarından birkaçı n eskisisin, anla rından birtm (Mevlânekapı : 1) ve Haberci ci halkla Ronuşuyor allerimc mesele buk cevab vermişti halles'nin dert'erine g â ayal garip böram boram cen, biz Mevlâne. kapının hafif ve tatlı bir rüzgâr esen sokaklarında ilerledik. nızda kale boyunca uzanan ve ürü ile koyunlar otlryan geniş bir arsa vardı. Yürüdüğümüz cadde, mı ke taşlarıyla döşenmişti. Böyel bir e müuhitte bulunabilmesi ak işti doğrusu. İlk sordum! dedi. Bu yöl ryanında bu sultan mev tatam par Roşat za idi ve birkaç kere ur mevlevihaneye sullanın kale dışımdaki miı gelmi: rahat rehat geçmesi için yapılan bu cadde gi gir tarağıdır. Biraz daha yürüdük, öşebaşında ki nin önünde birkaç kiş » İşte 0 * zamanlar, mdi semlimizin kel başa şim. çarşıya gel. HABERCİ (Devamı 4 üncüde) Dikkat ! yEne a rmmcr Mahallelerinizde gördüğünüz bütün eksiklikleri, bütün şikâyet lerinizi, yapılmasını - istediğiniz şeyleri, canınızı sıkan bâdiseleri her saat, ister mektupla, telefonla ve ısterseniz matbaamıza gelerek bize bildiriniz. Müuharririmiz, — fotoğrafçıları miz ayağınıza kadar gelip söy lediklerinizi inceliyecek, şikâyet lerinize veya temennilerinize ga- zetemiz tercüman olacaktır. ——— 0 — —— rasgeldi. | sultan | apıldı. Ma'dm ya, | Bağdat seyahatı Tevfik Rüştü Arasın Bağdıd & hati Irak haric nazırı Naci El A- sil'in geçenlerde Ankaraya vakı olan ahatine bir mukabeledir. Fakat bu ziyaretten istifade edilerek iki memle. ket arasında halli icap eden ü yetler de tanzim edilece için Hariciye Vekili ile birlikte Eko. nomi Bakanı Celâl Bayar da gitmiştlir. Tevfik Rüştü Arasın Bağdad seya. hati tabil olarak asen pek — yakın dost olan iki komgu memleekt arasm- daki samimiyeti bir kat daha artıra. caktır. Tevfik Rüştü Aras, Bağdattan son. | ra Tahrana geçecek, oradan Mozko« aya gidecektir. Gerek Ts Moskova ziyaretleri de gene Türk dostluk müna- n tabil bir neticesidir. (Asım Us) rino başlıca sebep, Moskova hâdisele. rinin hariç! bıraktığı — tesirlerden, kendi maksatları bakımından azami derecede istifade arzusudur. iki mem- leket, garp demokrasilerine yaklaş. mak için bu fırsatı kaçırmamıya az- | metmiş görünüyorlar. Alman ve İtal. yan gazetelerinin neşriyatında, Rua. ya ile olan askerl ittifakm kıymetsiz. i Fransaya hatırlatmak nokt bilhassa dikkat edilmektedir. F" sanımn sağ taraf gazeteleri de &u yolda ar yazıyorlar ve Fransız - Rus paktına şiddetle hücum ediyoralr. (Ahmet Bmin Yalman) CUMHURİYET'"te: Balkanlar v2 küçük ititâf Yugoslav) radan Bulgaristanla esaslı zâfa uğratmıştır, Bundan endi Çekoslavakya Başvekili kendisile bir fikirde bulu ya başvekili Bükreşteki görüşmelerin sonunda vapurla Tuna üzerinden Yu. goslavyanın Klad Yugoslavya Başveki tur. Bi 5 lavyanın İtalya, Bulg manya münasebatını iyileştirmiş olma sile Küçük Ttilâf ahida adığına diğer iki başvekıli Üç devletin kendiler: den beynelmile! meseleleri R en uygun bir surette kal mekte serbest bul edilmiştir. Orta Avrupadaki bütün devletlerin Iktısadi cihetten bi bu suretle iktısadi bir kül te leri haklımda Çekoslovak; düğü plân üzerinde görüş bir karar veril: bulunmaları esası ka. arasındak 4 lerile bu zümrenin dağılmadı. pat etmiş oluyor. Züğürllük tesellisi İnsan'arda he ye züğürt tesellisi ük bir ihtiyaç ? l AKŞAM'da: | aramak o kadar £ niş ki, — Çitkin ama sex appeli var.. yip çıkıyoruz. iyorsunuz ya! İnsanların hayatı baştan başa o beğenmediğimiz. alay ettiğimiz, komik bulduğumuz zü tesellileri ile dolu... Bir çün bunlardan mahrun olsak arlığım kinliğim zi, müzü daha müthiş bir su. rette ânlıyacağı (H. F.) _'nmâk eden yangın söndürme âleti Galatada perşembe pazarındaki tütün deposunda duran bir yangın söndürme Aleti infilâk etmiş ve âleti muayene eden depo idare memuru Ahmet oğlu Mehmet sol elinden ya V yalanmış, kirpikleri yanmıştır.