& 14 HAZİRAN — 193 m_em postast . .Bay Nijat bayan Nihalle evlen- diği gün ilk suali şu oldu: — Kıskanç mısımız? . Zira, kendisini iyi bilirdi. Evlen- ş ü halde flörtten vazgeçemiyeceği- ti tahmin ediyordu. Onun için peşi- Ren zevcesini — ustalıkla bu akıbete lamak istiyordu. Nihal, kocasını sevdiği için, sandetinin mavi se- Masını bir bulutun gölgelemiyeceği- he kaniydi. Nejadın da kendisini Şok sevdiğine emindi. Onun için k_'"hnmakııı hir sebep olmadığını dü Yünerek, samimiyetle: — Aslal - dedi. Nejat, bu cevaba çok memnun oldu. Çok o çok hodbindi.. Zevkini Ve rahatini severdi ve ekser kadınla- Tn evde çıkardıkları dırdırlardan son derece korkardı. - Lâkin izdivaçların dan birkaç hafta sonra karısının bir Arkadaşiyle flörte başladığı zaman Nihalin bu vaziyet karşısında ne ya- Pacağını düşünerek korktu. Acaba genç kadm sözünde du- Tacak mıydı? Yoksa arkadaşı Mah- mure ile kocasınin kurunu görünce kızacak mıydı?... Nejadın en büyük zevki, eğlen- diği kadını tamamen elde etmek de- #il, yalnız onun kendisine karşı mec- İübiyetini görerek gurur duymaktı. Karısı kiskanacak diye bu masuma- he eğlencesinden vaz mı geçmeliy- di? Lâkin Nihal, hiç bir şeyi farket- Temiş gibi hareket ediyor, bilâkis bu tehlikeli arkadaşiyle görüşmeyi Arttırıyor, onu davet etmediği gün geçmiyordu. Delikanlı bu görmemizliğe karşt gülmek mi, ağlamak mr lâzım geldi- ği kestiremiyordu. Nihayet fevka- l& canı aıkıldı. Maceranm ufak bir tehlikesi, bir zahmeti olmadıktan tonra zevki de yoktu. Mahmure her dakika elinin altındaydı madem onu içiçekmiyordu. Zaten genç kadın kendi karrsiyle kryas edilince, Nihal, zekâsiyle, güzelliğiyle, iyi ahlâkiyle teferrüt ediyordu; bu mükayesede 'ahmure daima ziyanlı çıkıyordu. Nejat, binbir veçheli bir tahassü- Be alıştığı için, Mahmureden sonra, başka tecrübelere de girişti. O, sakin Ve asude bir izdivaç hayatına taham- Mül edemiyor, kendi meftun edici kabiliyetini boyuna tecrübe etmek, bu hasletin kaybolmadığına dair ka- naat getirmek istiyordu. Fakat, ga- Tip bir tesadüf: Ne zaman Nijat bir kadına karşı meyil hissetse, Nihal de onu bütün arkadaşlarına tercih edi- Yor, derhal onu davete başlıyor, ken disiyle birinci dost kesiliyordu. Böy. lece EYikanlı, karısının — kıskanma- BELEEETEEMEEEE SELDZTTMURAMI MKONT Operatör Üroloğ Doktor i Süreyya Atamal ; Beyoğlu İstiklâ! caddesi Parmakkamij Tramvay durağı No. 121 birinci kattaki Muayene hanesinde hastalarını her. gün saat 16—20 arasında kabul eder. BU AĞIR'VAZLEYiŞ| ÜZERİNE'ALDIĞINI BiLi YORBDU M BEN BLAĞERA iYi TANIDI. GİM ' İÇİM'AYNi * VAZİREYİ ÜZE- RİME'ALDIM: 0 ; Kıskanç mısiniz? a a) makta fazlaya vardığrar bile düşün- meğe başladı. Nihal her zaman ayni tavırda, ayni haldaydi. Kocasma bü- yük bir emniyex gösteriyor, neşesini asla kaybetmiyordu. Artık delikan- lt bu lâkaydiye tahammül edemez oldu ve 'karısmı neyle kabilse kıs- kandırmak istiyordu. Arasıra eve te- lefotidar ediliyordu. Genç kadın ya bir kitap ökuyor, ya bir el işi yapır yor, yahut da yavaşçacık odadan dışarı çıkıyordu. Nejadım umduğu gibi, hiç bir zaman “kim telefon et- ti?,, “seni kim çağırdı?,, suali ıowl: muyordu. Bariz kadın yazılı mavi zarfları cebinden çıkardı. Bir yerler- de sözde unuttu, yere düşürdü; lâ- kin Nihal, sakin bir eda ile: u — Bir şey düşürüyorsun! - der- i. Artık delikanlı neler icat edece- ğini bilemiyordu. Bazan eve geç g€: iyor, münasebetsiz mazeretler ileri sürüyordu. Hatta birkaç günlük se- yahat projesini bile anlattı. Fakat, Nihal, mütebessim, her zaman bü" tün mazeretleri güzellikle kargıladı. Hatta seyahat teklifine karşı da: — Pek âlâ.. . dedi - Sen İstan- bulda yokken, ben de birkaç gün gider, Bursada otururum. Nejat öfkeyle bağırdı: — Bensiz mi gideceksin? — Mademki senin başka yerde işin var.. — Avdetimi bekliyebilirsin sa- hirim ... — Ama; evde yapayalnız sıkılı- Artık — bu da fazlaydı... Nihal kıskanmak şöyle dursun, kocasının ne yaptığı ile alâkadar bile olmuyor- du. Delikanlı böyle anormal bir ka- dınla evlendiğine üzülmeğe başladı. Yoksa onun da bir güvendiği mi var- dı da böyle meydan okuyordu? İşte o da, o günden itibaren — Nihalin her adımmmın hesabını sormağa baş- ladı. Artık ne telefon, ne mavi zarf- h mektup, ne seyahat bahaneleri.. Hiç bir şey kalmamıştı. Nejat müte- madiyen kadınt dinliyor. bekliyordu. Gen çakdın, bu hale tahammül edemediğini izhar etmekle beraber nezaketle ses çıkarmıyordu. - Fakat bir gün sabrr taştt Ve sordu: — Ne oluyorsun?.. Bu tavırlar rin kıskançlıktan mi? Her hareketin bu adi hiasi tebarüz ettiriyor. Bende mevcut olmasından korktuğun kis- kançlık senin kalbinde mi uyandı yoksa?... Nejat, asabiyetle, öfkeyle: — Hissetmek kabiliyetinde ol madığınız yüksek bir ihtiras., Genç kadın, müstehzi bir tebes- sümle: — Acaba? - dedi: O anda, delikanlı her şeyi anla- di: Karısı, evet, kiskançtı, kıskanç: lik duymuştu. - Fakat o, bütün ze- kâsiyle kocasının vaktiyle mağrura- ne ortaya savurduğu “kıskanç ml- sın?,, sualine cesurane kam durma- ğa çalışmıştı.. Galebe çalmıştı.. ; Nak Hatice Süreyya VAZIFENİ BÜYÜK & FF NEYLE aA VOna &siR - ÜNÜ İNNCE ga Tonton amcanın s Çelik yüreğin maceraları —60 — Mi Kurmnazlığı acayak Yazan : Niyazi Ahmet lil sene evvel bugün Yeniçerilik tarihe karıştı Yeniçerilerin son isyanları ve kazanlarını son defa ters çevirmeleri - Ağalarının evini nasıl yaktılar ? - 16000 kişinin sürülmesi ve Yeniçeri kışlasının topa tutulması 1826 yılı haziranın 14 üncü gü- nü tam 111 sene evvel bugün Os- manlı Türkleri tarihinin en mühim | hâdisesi vuku buldu: San yeniçeri isyanı ve son kazan kaldırma.. Ön- dan sonra da yeniçerilerin tamamiy- le tarihe karışmaları... Yeniçerilik Osmanlı Türkleri ta- rihinde başlı başına bir mevzudur ki ancak cilt cilt kitaplarla izah edi- lebilir. İstanbulda en kanlı vakalar onların yüzünden olur. En büyük harpler ekseriya — bilhassa son za- manlarda — onların yüzlerinden kaybedilirdi. Ben burada en son yeniçeri ih- tilâfından ve yeniçerilerin tarihe ka: rışmasından bahsedeceğim. Padişah Selim artık faydası kal- mıryan yeniçerileri kaldırmak — iste- miş, fakat bu teşebbüsü canı ile ö- demişti. Mahmut, amcasının plâ- nını fill sahasına çıkarmağa karar verdi. Bunun için de ilk önce Av- rupa usulünce talimli ve bir çeşit el biseli asker yetiştermeğe başladı. Adma “Nizamı cedit,, denen bu as- kerler aylıklı idiler. Muntazam ta- lim görüyorlardı. Yeni askerler kış halar da talim ve terbiye edilirken ye- niçerileri ortadan kaldırmak için ilk çareye baş vurdu. Yeniçeri ağasma *“Asakiri Mehmediye kumandanlığı,, rütbesi verildi. Yeniçeri ağası yeni- çerilerin mümtaz bir reisi olduğu gi- bi padişaha da sadık, cesur ve feda: kârdı. Padişahtan ziyade yeniçeri- liğin kaldırılmasmı istiyordu. Yeniçeriler, kendileri hakkında hazırlanmakta olan akıbeti hişsetmiş lerdi. İşte yukarıda işaret ettiğimiz ayaklanma bu tarihte 14 - haziran günü ve İlİ sene evvel vuku bul- Yeniçeriler şüphelendikleri ağa: larını aramağa çıktılar. Fakat ağa çoktan saraya iltica etmişti. Bu, hid- detlerini büsbütün arttırdı. —— Konağımı yıkalım.. diye ba- gırdılar. Ve saray kaptamda ağala- | rma mahsus olan binalara hücum e- derek yıkmağa başladılar. İş uzadığı ni gören bir yeniçeri: — Ateş.. Ateş.. diye haykıra- rak binayı ateşledi. Bundan sonra cebeci denen silâhİr askerlerin bu- Tundukları yere hücum edildi.. As- kerler yakalanıyor ve - sokaklarda sürüklüeniyorlardı. — Kazan.. Kazan... Şimdi bütün yeniçeriler Etmey- danıma toplanıyorlardı. Büyük ka- zan bermutat, fakat son dela - tersi evrildi. Bu esnada Mahmut sarayda şey- islâm — ve ülema ile meclis kurmuş, alacağı tedbirleri görüsüyordu. Üskü darda Mahmut paşa kumandasında 1 askerin süratle İstanbul tihetine ha- reket etmesini bildirdi. Bu askerler, saraya iltica eden yeniçeri ağacı Hü- seyin paşanın emrinde tarassut kolu olarak bulunacaktı. Sekiz bin ka- dar kuvvet top ve diğer mühimat ile Hasköy ve Tophane taraflarmda yer al, a Bütün bunlar yapıldıktan sonra yeniçeriliğin lâğvedildiğini bildiren Fetva ilân edildi. Muntazam askere karşı durmak istiyen bütün yeniçeri lerin sona kadar öldürüleceği de bil- dirildi. Bütün İstanbul ahalisine - silâh dağıtılmıştı. Bunlar, mal ve canla- rını yeniçerilere karşı muhafaza et- mek için silâhla kendilerini müdafaa edeceklerdi. Bumntazam asker bu tedbirlerden sonra yeniçerilerin birikmiş olduk- larr meydana doğru ilerledi ve yeni- çeri kışlası şidetli bir top ateşi altma alındı. ' Tarihten: “Vakai mezburede yeniçeri tara. fını iltizam etmiş olan gürüh reisle- ri katil ve idam ve diğer hamal ve tulumbacı gürühündan 16000 kişi- ye yakın eşhas dahi Asyaya nef yü tagrip edildi. İşbu tertibatın ayni Edirne, İzmir ve Bursa ile diğer an- lara makayyes büyük şehirlerde dahi metanet ve salâhiyeti tamme ile icra olundu. Müteaddit ve ma- huf yangınlar ötede beride dağınık bir halde bulunan mağlüp yeniçerile- ri intikam arzusuna düşürdü ise de zaten esas heyetleri mahvolmuş, mukavemet ve iktidarları tükenmiş olduğundan bundan sonra baş - kal- dırmağa cesaret edemediler. İşte bunca senelerdenberi - Os- manlıların iştiharı askerisini vikaye etmiş olan yeniçeriler arzuyu hükü- meltâyle bir andamahv ve nabedid edildi.,, HABER AKSAM POSTABI DARE EVİ istanbul * Ankara Caddesi Posta kutusu : İstanbal 214 Telgraf edrasi : İstandu! HABER Yazı işleri teloftonu : 93872 idare vediân — 3 tesla » ABONE ŞARILARI Türkye — Genebi üK YA00 Kr 2700 Kr, , Suhibi ve Neşriyat Müdürü: iHasan Rasim Us Büsıldığı ver (VAKIT) matbaası BERHAY, İ1MDi BİR RADTOGRAM GELDİ .-. .CİM | ELİLİ KALEDPEN UZAKLAŞMIŞLAR. .. K PLMUSŞ/ ; MÜKEMETEL ...EDİT ÇALME! ” EMNİYETTEDİ R-—-îim vıR”E LİLTDE KURTULDU... HER $EY YOLUNDA/