Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
İ 2 HAZİRAN —— 1957 ğ ' ği $ af .. .. ** : b » Zavaeışnı i Karagöz Bütün 'Türk şairlerine ihtifal —— Yapmak yavaş yavaş moda haline — gaa H Bnnn gn ö a Yunus Nadi “Hatay davasında hak. <e itjiraz: 'a ea ht —'“-'"fCıı başhkiıı yazısında diyor ki: geçmikteki fikir ve his adamlarımızı k"Hu'klumct Kat ha)—ırla yadetmeliyiz. .. S ı u-nl'ıumğe n musşmat cğ'ıe. eeei uz.çrme > miştir. | uıst Fransaya hakikatı böye KSi Tni n anl:ı.tablı_dıîî- ve çok İ’_?u'ıümıi ederiz ki bakadam çi v a kardeş Suriyeye dahi. Mesele sulhan ü : da komşuluğu- olmazsa başka türlü halledilirdi: ve bulundum,,!! Bursada Kkom5 0? SnSml ü yüreğim peredler ynkm Şoşrlıycy'ım’ bu başka türlüsünü biz 'stemiyc iste. i | yüreğim parçalan_c]ı._ ç - AŞt Karagözün milli ve bey nçlm:_!c! | | şöhret bakımından chemmıycî;qı ' | burada anlatmağa lüzum var mık_ı[ | | miyorum? Arap, rum, accmm, af- | | kas milletlerinin ananeleri arasına da | miye yapardık. Dünya iszleri gözümü. zün önündedir. Fransa ile Türkiye an- cak dost olabilirler. İskenderun . Antakva ve havalisi l işinin muslihane bir şekilde halli Fran sanın ve Milletler Cemiyetinin bir za. a gI K G Üi , a İ SAÇ ERAL K n Li * Ai T ESÜRA ..."_*EyüP “Caddeikebir,, nde otomobille 22ya'ıat bir azan ve otobvlİse binme': büyük bir cesaret- SRRR T e tir. Bu yolun bir an evvel tamiri lözım... Ibette bizim ı"_ karışmış olan Karagöz ©! | mefahirimizden olmak lazım. gc_elır. Nasrattin hoca ile perde hayali, diğer milletler arasında en fazlîı nam lş.a- zanmış sanat şahsiyetlcrlmızdcpcfı_r. Hal böyleyken, zavallı _İxaı'agozun 'mezarı ne haldedir; biliyor musu- nuz? Nasrattin hacanınki mah'şm: Duvarları yıkıkmış, kapısında kilit a: aılıymış. Karagözünkünde yıkık du- var ve kilit de yok: kitabe de yok.. İdam edilip gömüldüğü yerde, sade- ce bir tümsek var. Üzerinde bir hayır | sahibi tarafından konulmuş bir renkli çinko duruyor: Buna bakıp da, ma- halli iyice tesbit ediyorlar. Rejıklı Istanbul konuşuyor ! (Cibali 2) Cibali çocuklarını eğlendiren €) ve Cibalide oturqnlarş Uykul- yu haram eden ik! belâ: 1-Kumar. 2-Kavga Karamelacıları ve çukulatacıları karamela kâğıt- feridir. Dün tesbit ettiğimiz bu haki- kat tam olmak için bu işte Atatürk Türkiyesinin oynadığ: ciddi olduğu kadar güzel rolü de ilâve etmeliyiz, ve bu güzel neticeden sonra Pransız . Türk dostluğuna ilâveten dünkü ve yarınki kardeş Suriyeye karşı derin müuhabbetlerimizi bir kere daha teba- rüz ettirmeliyiz. Biz Türkler cidden Suriyeyi hakiki suürette müstakbel ve dost bir komşsu olarak düşünürüz. Onun idealinin ha. kiki tahakkukuna yardım etmek bizim için en zevkli bir iştir, Fransız . Türk dostluğuna gelince bu bizim nazarı- mızda tarihin çizdiği bir zarurettir. çinkoda ne bir yazı, ne bir resim.. 4 kal't KURUN'da: Ha-ık' yaı:“îa(f); î:l?;î? bııî!;;îı;qxğl" lar '".a numara Ve çukulatala_' a numarah Kontenjan sisteminin ği _,_. (I;’laıragözün mezarı.. - diye bi: ]coymaktan menetmell p Babalar soru ribirine gösteriyor. Bursayı ziyarete gelen iki —Yu- nanlı misafire ayni kabri göstermiş- ler: : — Kaymeni Karagöz! Kaymeni (zavallı)! - diye esefleniyorlardı, işittim ! Çünkü, onlar da, bu Türkü be- nimseamişler... * Ka * Karagözün mezarından on met- Te öteye asfalt bir. yol yapılmıştır. Ka lalar nrahnııır. harıl harıl işliyor. Çelik palasla Çe- İrgesarasında neşeli ve zengin adam ar geziyorlar; asri tesisata yüz bin- erce lira sarfolunmuştur; Bursa halkevi takdire lâyık faaliyet göste- atamı ilsillar. ve hocalar gözlerini dört açmalıdırlar ! Yazan : Haberci Sayın İç Bakanının adını taşı_şan kahve bir hayli temiz bir yer. Önünde oturduk. Kavga hâlâ devam ediyordu. Yanı başımda ayakta duran Hilâliah. mer rozetli bir gence sordum: — — Kuzum bunlar neyi paylaşamı- yorlar? Kavganın sebebi nedir. " ah Sikintısile başinı sallayarak ha. murdandı!: — Bu bir sşey mi? Biz her gün bura. da neler neler görmeyiz? Cibali çocukları pek şirret şeyler- dir. Bir hiç yüzünden saatlerce kavga REİSİ ÇUMKUR VE KRSL SENİSİ — Asım Us, kontejan sisteminin kale dırılması etrafında yazdığı baş maka. lede şöyle diyor: “Hükümet bu defa kontenjan usu. lünü kaldıracaktır, fakat buna karşı hariçten girecek olan malların bir kis- mından icap ederse gümrük tarifesi. nin müsaadesi nisbetinde ağır resim. ler alacaktır, Bu suretle harici ticaret te müvazeneyi tutacağı gibi dahilde yetişen,yahut yapılan milit mamulât ve mahsulât da himaye olunacaktır. Döviz tahdidatma gelince, şimdiki halde bu olduğu gibi kalacaktır. Hü- kümet gene hariçten gelen eşyayı mal ile ödemek, yalnız pek mahdut eşya ve ahval için döviz vermek usulünü tat. ı | a a RUmAğyA Kfak i . b tir. Bu usulle bey. riyor; vilâyet umranı umumiyetle ederler. ; ğ ” kümas6 B E siytomz HüRüc0Da ——— U lfe “dev aar ’—doceff idar Üa y ei Tüekive ilerliyor. K — Aralarına giren, ayıran olmaz Mi Sakmeyes AÖRIAT KET 4 " savmıyatı 290000 heit | ne'milel ticaret müvazenesi muhafaza SAĞ aczet. komşua mı? » ae ; :ğı;_..-_.-—--——*'-——-—*_ elilecektir. Milli paramızın kıymeti e tal ! komsusu ; " DK - KOKT iilecektir. Mill - Te zün kapı Larşı- mezar kom$ — Haddiniz varsa aralarına girin. TW BAA AA A GA YU TÜ ti Süleyman Çelebinin (Mevlüdü ya- K leni zan zatın) nisbeten iyi ve şairane bir mezarı var. Lâkin Karagöz, bi- çare Karagöz, bütün bunların orta- sında metrük yatıyor.. Baktım, bak- tım da onun her oyun sonunda söy- lediği nakarat kulaklarımda çınladı. “Perdesi yıkılmış, hanesi viran,, “—— Varayım sahibine haber ve- reyim!,, dedim. Sahibi: Türk milletidir, Haber veriyorum: ) — Türk milleti! Mademki tarih- teki büyük sanatkârları birer birer anıyorsun, Karagözü de — unutma.. İhtifalinden vazgeçtik, ona güzel bir mezar yap! ( Vâ-Nü) .- Inönü Kamutay grupunda izahat verdi / (Ankara 1 (AA) — G H. Partisi Meclis Grupu bugün öğleden sonra (Antalya saylavı Dr. Cemal Tuncanın | başkanlığında toplandı. ! Sürekli alkışlar arasında kürsüye ge, len Başbakan İnönü taç giyme mera. Bimine iştirak etmek üzere Londraya yaptığı seyahat etrafında izahat ver. dikten sonra Londra ve Londraya gi- Gerken Pariste ve avdetinde Belgrad. da ve Atinada yaptığı siyasi temaslar. dan aldığı intibaları ve bu memleket- lerde Türkiyeye karsı gösterilen sa. mimi dostluk tezahürlerini anlattı. İnönünün Litvinofla miülâkatları da Parti Grupunda memnuniyeti Karga tulumba edf'fı_"_-_ tasa tutarlar, Gözlerimi onun yüzünden ayırmı. yordum. Bu otuz bes, kırk yaşında imiş gibi bir tesir YaPan, fakat henüz otuzuna gelmediği mul:ı'akl.(ak olan bir delikanlı idi. İki Üç Bünlük sert- ' bir sakal yüzünü çemberliyor, sert cizgi. lerle dolu olan bu €&mer yüzde bir ic sızısı, bir-azap geziliyordu. Ne munis bakışlı gözleri vardı! Dedim ki; — Siz çok yorgunsunuz, Çok mu ça- | g? ]ışîoş;”:;îk ne az., dedi, İşimden hiç bir gikâyetim yok- Yorgunluğuma ge. lince.. Onu iyi anladınız, hakikaten yorgunum, uykü Uyuyamıyo. rum, — Bir ilâç alsanıza.. Göğsünüzdeki rozetten Hilâliahmerle bir alâkanız ol- duğu anlasılıyor. Dostunuz veya tanıdığmız doktor. lar vardır elbette.. Onlara gidip kehn. dinizi muayene ettiriniz. Uyuyama- mak çok kötü şeydir. İstemiye istemiye gülümsedi: — Elhamdü'lilâh sıhhatırmızdan ya- na bir şikâyetimiz yok. Uykusuzluğu. muz bunların yüzündendir. Şu çocük- lar yalnız gündüzleri kavga etmezler. Bu kavga gece geç vakte kadar da de. vam eder Tanrının gecesi Cibali çocukla. rını sokakta dolaşır bulursunuz. Kav- ga etmezlerse mutlaka gürültü yapar- lar. Ben şurada yatarım. suzum, Parmağile Üsküplü camiinin bulun. ' duğu tarafı işaret etmişti. k bütün eksiklikleri, bütün şikâyet- Çocukların kumar oynadıl:'arı Karamelâ kâğıtlarının içindeki işaretler... — Peki mahalleli bundan şikâyet etmiyor mu? — Etmez olur mu? Herkes şikâyet- çi. Fakat çocuklar pek yaramaz şey. ler, Lâf dinletmek mümkün olmuyor. — Karakola müracaat etseniz a, — Ben şahsen iki defa kamisere gi. dip söyledim. Ne yaptı bilmiyorum. Belki bir ikisine nasihat filân verdi, belki vermedi. Verdiyse bile dinlete- memiş olsa gerek ki dün gece de ve işte simdi gözlerinizin önünde de kav. ga devam ediyor, Şükrü Kaya kahvesinin içindeki te. miz mermerli masalardan birinde ga- zete okuyan bir zatın muhaveremize kulak kabarttığını farkediyorum. So. Dikka_t_l Mahallelerinizde gördüğünüz lerinizi, yapılmasını istediğiniz şeyleri, canmızı sıkan hâdiseleri her saat, ister mektupla, telefonla H ran bir gözle kendisine baktığımı gö. rünce: — Bay birader.. dedi. - Bunlarm kav gasından ziyade kavgalarma sebep olan şey mühimdir. — Ne gibi? — Anlatayım.. Bunlar kumar oynar lar. — Mektebe gitmezler mi? — Hepsi de mekteplidir ve birçok, ları sınıflarının iyi talebeleridir. Mek. tepten çıkar çıkmaz derhal kumara başlarlar. Şu gördüğünüz kavgacılar az evvel kömürcünün önünde yere bağ daş kurmuşlar, ha bre ha kumar oynu yorlardı. İçlerinden biri mızıkçılık et. miş olacak ki iki kısma ayrılıp birbir. lerine saldırdılar. Çocuklar hâlâ çinarin önünde bağ- rışıp duruyorlardı. Bereket versin bu sırada üstü başı temizce bir genç ara. larımna girdi de kavganın daha fazla büyümesine mani oldu. Maamafih bu. nunla kavganın bittiğini sanmayınız. Çocuklar bizim - yarırmızda kavga edemiyeceklerini anlayınca yan sokak- Bununla beraber gümrük kontrolü ve döyiz tediyatı altında olsa - dahi kontenjan sisteminin kaldırılması ha- rici ticarette büyük .bir değişiklik aça. caktır. Şimdi Türkiyeden mal alarak kontenjan usulünün tazyiki dolayısile Türkiyede geçecek bir mal getirmiyen bunun için borclarını ödemiyen mem. leketler daha geniş bir imkân sahası- na malik olacaklardır. : Sonra unutmamak lâzm'dır ki dün. ya yüzünde dar mübadeseden geniş mübadeleye doğru gitmek için . yeni hareketler bir gün beynelmilel ticaret hayatında serbest usüle dönmeği za- ruri kılabilir. Böyle bir vaziyete karşı hazırlıklı ve tedbirli bulunmamız gene ekoönomi iktizesıdir. Kontenjan usulü. | nün kaldırılması bu noktadan da ah. valin icabına uyan bir tedbir sayılabi- Ülya Bursa orman müdürü ve daktilesu Mahküm oldular Bürsa vilâyet orman müdürü Zühtünün genç kızlarla birlikte mü- nasebetsiz bir halde yakalandığını ve kendisiyle daktilosu Nerminin tevkif edildiklerini dün yazmıştık. Zühtü bazı kızları sohbet fik- riyle evinde alakoymak ve uzakla: ra götürmek suçundan Türk ceza kanununun 430 uncu maddesi, Z mucip Devam etti: ve isterseniz matbaamıza gelerek | Jlara doğru koşarak uzaklaştılar. Ve | inci fıkrası ve ayni kanunun 69 ve olmüştuür . ; DB bize bildiriniz. bir iki dakika sonra uzaktan uzağa | 80 inci ; Oila öki i : #rtâliahmer şubesinde inız. - 8 inci maddelerinin tatbikiyle iki Başvekil, yakında Kamutayda dev. ;—- Buaî_îî;î'lîğ;m y atş' a gi- Muharririmiz, fotoğrafçıları - | gelen haykırışlar ve çığlıklar tekrar d calışırım. ĞİT | letin umumi siyaseti hakkında yapa- cağı beyanatın ana hatları üzerinde de izahat verdi. Başbakan İnönünün iki buçuk saat süren bu beyanatı Grupça büyük mem nuniyet tezahürlerile karşılandı. rer, göyle bir uzanırım. Tam gözlerimi Sım sırada cıyak cıyak bir ba. a yra *Yuuhaaa!,, dır ğırış ve akabhinde bir başlar. Pencereden başımı uzatır, ba. karım. Millet saçsaça başbaşa. mız ayağınıza kadar gelip söy- lediklerinizi inceliyecek, şikâyet - lerinize veya temennilerinize ga- zetemiz tercüman olacaktır. kavgaya başladıklarmı bize anlattı. — Babaları bu hali görmiyorlar mı? dedim. HABERCİ (Devamı 11 incide) sene, 9 ay ve | gün hapis cezasına, daktilo Nermin de fuhşa teşvik su- çundan ceza kanununun 436 ıncı maddesinin 2 inci fıkrası mucibince 2 sene hapis cezasına — çarptırılmış. laraır.