RYADMANANIZ. BAZA HES DOOM — VPUSUDA d4 SPALJNÖNJ puana ng, " 19bns UR “e VEM) Yer; MONO WEP iŞ Tamoşarlogr orf Caupiyagun 780/ PiDphOp uy zet 4 “ön 2iğ00 yhimayunaj pen pur6uo uy xos) #8; s0p) “artyk ği ÂoxOY 34 sruajp EpUSEZ NI Şoguopauos Ösyufg g — ş ! e igişeir OE irlilağımt Ni ip a ali çileli EE Eritipr g pi i il 5 TMEYEN emr ŞE Yi E8 FE ei RE şik 2 inş E e ml pp? api Dİ kli) ME $ GRES z işlai! Bİ sizip ri BEER 7 Miili mel Meinen eşi "dd 3 göSepEE p Çİ i iz e E3diim: b jip peki 45 : a - İİ 1 1 zi? Eİ dii : di le İ bi iri pişip pepe tl PRİMİ di EREL İş ; Ra EZ Ekilir ii 1. 138 PARDAYANIN OĞLU için de bütün dünyaya kin besliyordu. ? tesadülmüş gibi, elinin önünde durdur Hattâ denebilir ki, hiçbir zaman genç de olmamıştır. Henüz kırk beş yaşların da yoktu, buna rağmen altmışma yakın gözüküyordu. Onun bütün şahsiyeti bir tek kelimey le tecessüim ettirilebilirdi! Riyakârlık. O, gayet tabil olarak bunun © farkında değildi. Onun bütün hayatı, Tanrıya, şeytana ve hattâ şahsıma oynadığı daimi bir komediden ibaretti, Gayet mütekit bir kadındı. Onun dini itikadı da şundan ibaretti: Şeytan kor- kusu, günah işliyerek ölmek ve cehen- nemde işkence görmek korkusu. Gayet tabiidir ki, bu vaziyet dahilinde, onun en fazla temas ettiği insanlar günah çi- karan papazlardı. Kollin Kol bütün sabahı, kapıların ve *pencerelerin tamirine nezaret etmekle geçirmişti. Öğle, yemeğini aceleyle yedikten son- Ta, sokağa nazır olan pencerenin önüne oturdu. Oradan, hem elindeki ( dikişle meşgul gibi görünerek, rahibin geçtiği" ni görebilecekti. Ve böylece sokağı gö” zetlerken, ayni zamanda, papazla yapa" cağı düelloya hazırlanıyordu. Filhakika onun nazarmda günah © çıkarmak İçin papaza müracaat etmek, muhakkak kef di galebesile neticelenmesi icap eden bir düelloydu. Fakat vakit geçiyor, rahip bir türlü gözükmüyordu. Yokta onu © aramağa çıkmak mt icap edecekti? o Fakat bu görüşmeğe büyük bir ehemmiyet at- fettiği içindir ki, onu © arıyormuş hissi vermek istemiyordu. Gitgide sabırsız- lanıyordu. Üstelik, önlüğünün cebinde mütemadiyen karıştırdığı kâğıt parçası, bu şabırsızlığı büsbütün arttırıyordu. Sant Bç buçuğu biraz o geçmişti ki, nihayet, rahip sokakta gözüktü ve tam, 4 Kollin Kol ona bir işaret yaptı ve koşa“ rak kapıyı açtıktan ve onu içeriye al dıktan sonra kapıyı tekrar sımsıkı ka- iş gayet mültefitti, Kadın bunu biliyordu. Memnuniyetle gördü ki, Ra- hip hiç nazlanmadan bu davetine İca- bet etmişti. Birçok mübalâğalı kürmet jestlerile ona doğru bir koltuk itti. Ra- bip kendisini koltuğa attı ve — derhal bütün vücudunu titreten mutat kahka- hasını atarak kalın sesile bağırdı! — Esasen, tam siz beni çağırırken, ben de bana susuzluğumu giderecek bir şeyler verecek bir kimse olup olmadığı nı düşünüyordum.. Ve eğer, siz de, ba- na ata şıra verdiğiniz o güzel şaraplar kalmışsa... 3 Kollin Kol daha cümlenin bitmesine meydan bırakmadan âdeta kanatlanarak koştu, tozlu bir şiye getirdi ve bardağ* ağrıma kadat doldurarak rahibe uzatir Fakat rahip kibar adamdı. Ev sahibe- si kerkdi bardağını onunkine tutuştur- mazsa, imkânı yok, içmiyeceğini yemin etti, Kadın bir hayli nazlandr. Fakat muhterem pederin ısrarı üzerine niha- yet bir bardak daha getirmeğe > ol- du. Rahip kadının itirazlarına rağmen bunu ağrıma kadar doldurdu. Bundan sonra, Kollin Kol rahibin pisboğazlığı- ne bildiği için bir sürü pasta vesaire ge- tirdi ve rahib de nefes almadan bunla” rı atıştırmağa başladı. Bütün bunlar, iki rakibin yapacakla- sı mücadelenin dekoru gibiydi. Ke Malüm olduğu üzere, her ikisinin de yekdiğerine hiçbir şey hissettirmeden, erişmek istedikleri (o hedefleri vardı ve her ikisi de, bu karşılaşmalarının bir te- sadüf neticesinde vuku (o bulmuş bissi verdiği için, son derece memnundular. ai ğe Kendi kendine 1000 kelime ile ALMANCA DERSİ DERS: 46 (14) numaralı “spor ve oyun, teamile tâkip edileöektir.) MZ ALMANCA DERSLERİ (Her hakkı Haber Gazetesine aittir) Geçen derste başladığımız “Oyun ve spor,, tablosu ü. zerindeki çalışmalarımıza devam ediyoruz. Evvelâ desin türkçeye tercüme vazifelerinin yapılmış şekillerini göre sonunda verdiğimiz türkçeden almancaya, ve almancadan ilim: ii İş di : : İş e N EEE Sp Pal eee İş $ Eder şi 5 E işi ik MN Ni; EH Tââi EYE tai ii © eğ NE i g5 İİ OE işi Es 25 SE ii ik Si BasE 3$ 3; elleri gi g5 33 Z bl is Gikeliz .138i O eşliği dili OğEİE bei 3 g abreisen hinsehauen (o Susfüllen einladen zürückleğen aufgeben 2) Şimdiye kadar öğrenilen bütün derslerdeki cümle- leri “mümkün olduğu kadar,, mâzii şubudiye tahvil edi- niz: Vazife: 1) Aşağıdaki fililerin (mazü şuhudi) sini teş. einsteigen kil ediniz: 10 — Ben her sporu severim, fakat futbolu en fazla severim. # j 1! j ili : : 8 — Atletik spor statta yapılıyor. ankommen, aufstehen umsehen hereinlassen mitkommen PARDAYANIN OĞLU 139 Kellin Kol, ona izaz ve ikramda bu- İunmakla günah çıkarma < işinde onu mütâmahakâr bir hale getirmek istiyor. du, Parfe Gulâr, kadının, kendisinden bir Seyler istiyeceğinden şüphe etmiyordu. Bunun için, birkaç bardak şarabın, onun * dilini iyice çözeceğini o düşünüyordu. Zatek onun âdeti, karşısındakileri, bir şey sormadan söyletmek ve ancak söyletmenin imkân: olmadığı zaman sur al sörmaktaydı, Binaenaleyh — Bertiy'i ima etmedi ve başka şeylerden bahse- derek, kadının istediği mevzua temas etmesini bekledi. Kollin Kol o kadar sabırlı değildi, ce- bindeki kâğıdın kıymetini biran evvel öğrenmek istiyordu. Binacnaley'ı esrar engiz bir tavır takındı ve: — Muhterem peder, dedi, sizi evimin önüne getiren tesadüfe bin bir şükran ediyorum, Benim evimde mühim bazı hâdiseler cereyan etti bü hususta sizden akıl öğrenmek istiyoru. Parfe Gulâr hiçbir hayret ve heyecan eseri göstermedi ve babacan bir tavrıla? — Söyleyin bakalım, azizim bayan, dedi. Zayıf ışığımla sizi tenvir etmeğe çalışırım, Kollin Kol daha esrarengiz vet'muam- malı bir tavırla: f — Mesele çok mültim ve ciddidir, de. di, bunun için bu hususta (büyük bir ketumiyete ihtiyaç var. Rahip derhal teklif etti: — Sizi günaklar: çıkardığım zamanki gibi dinlememi ister misiniz? (Bu vazi- yet dahilinde yapılan itiraf ve İşaatı papazlar ağızlarından o kaçırmamağa mecburdular, Aksi takdirde büyük bir günah işlemiş olurlar. Maamafih, buna riâyet edenler parmakla gösterilebilir)» Kollin Kol derhal cevap verdi? — Filbakika gayet münasip olut. Parfe Gulâr koltuğunda O doğruldu. İhtirama lâyik ciddi tavrını takındı ve kollarını çaprazlayarak ; — İstediğiniz gibi, olsun, dedi. Söy- leyin çocuğum. Sizi dinliyorum. Kadın bütün sabırsızlığını rağmen, işi sağlama bağlamak ve bu ifşaata dini bir şekil vermek için, rahibin yanında diz çöktü ve duasını okudu ve, - ancak bundan sonra söze başladı: — Evvelâ size şunu söylernem icap eder ki, genç ve güzel kiracımın başına büylk bir felâket geldi. Biliyorsunuz ya, hani krâlın alâkadar. olduğu k:z!, İşte onu geçen gece kaçırdılar. Kollih Kol, burada Bertiy'nin nasıl kaçırıldığını anlattı, Fakat bu hikâyeyi öyle mükemmel bir şekilde uydurdu ki, sanki hâdisenin yegâne kurbanı kendi- siymiş gibi, diğer taraftan (genç kızla Konçini arasındaki muhavereyi de an- latmamayı münasip gördü- « , Kadın bunları anlattığı o müddetçe Parfe Gulâr hiç ses çıkarmadı we bü- yük bir dikkatle (o dinliyerek, ara sıra başiyle tasdik etti. Kadm bitirince de, bazı suallerle, kızı, kaçıran omaskelinin şahsiyetini öğrenmeğe teşebbüs etti, Fakat, bunlar, Kollin Kolün gizli tut. mak istediği şeylerdi. Bunun © üzerine rahip hiçbir şey öğrenemedi ve ısrar etmedi. Bundan sonra kadın mevzuun en mü- him noktasına temas etti: — Onlar gittikten © sonra, ben uzun müidet heyecan ve korkli içinde'kal- dım. Bu darbe benim gibi fakir bir ka- dın için çok ağırdı. Heyecanım biraz geçince, kiracımın odâsında herşeyin alt üst olduğunu düşündüm, Biliyorsunuz ki, intizamdan hoşlanan © bir kadınım. Ortalığı toplamak maksadile yukarıya 10 — Jandarma eşkıyayı ormanda buldu. Almancaya çevrilecek olan türkçe cümlelerin tere. 1 — Die Kinder springrn auf der Wiese'den Bock. Gi ağ