Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
4 Ç | | ““gibi bir baba Yazan: Naciye İzzet Her hakkı ablası Hadiye'ye sittir. Kanser kurbanı: iLiBE ha Müşfik olmasına çalıştığı, fakat | gayri ihtiyari asabi çıkan bir şive ile: — Dinle beni Neclâ! dedi. İstı- rap ve kederin çok hhrüyük.. Evet bu- nu anlıyorum. Fakat bu hal artık devam etmesin... Yaptığın makul bir şey değil. Göz yaşlarından - hiç hoşlanmam. Neclâ cevap vermeksizin başını salladı. Bunun üzerine Lem'i karısma daha fazla yaklaştı. Neclâyı büyüli- yen çocuk tebessümiyle gene devam etti: — Artık bu kederli şeyleri unut Neclâcığım... Babanm ölmesi çok büyük bir felâket. Fakat ne yapa- İrm elimizden bir şey gelmez ki.. ,Olan oldu. Mukadder bir şeyin ö- nüne kimse geçemez... Halbuki se- nin kocan var... Seni seven, düşü- nen kocan... Bu her şeyi doldurur değil mi Neclâcığım? Nazlı bir. edaile söylüyordu. Genç kadımın omuzlarını kollariyle sarmıştı. Onu böyle sıkıştırmaktan kendisinde duyduğu bir. rehavetle, genç kadımı daha iyi teselli etmek için mahrem, daha sıcak - bir kucaklaşma temenni ediyordu. Fa: kat öteki gene başımı salladı. Tatlı bir inatla söyledi: — Hayır Lem'i! Benim babam nım yerini hiç bir şey dolduramaz... Babaların en mükem- meliydi... Bir anne kadar müşfikti.. Zaten annemi hiç tanımadım gibi bir şey... Bana anne yoksuzluğunu bildirmedi... O benim için her şeydi.. Her şeyl... Yapayalnız öldü.. Uzak- larda... Onu öpmeden, son nazarla- rınt görmeden öldü! Bu gon sözlerle elem ve ıstırabi büsbütün ziyadeleşerek — kocasınm kollarından kurtuldu. Yüzünü elleri arasında saklıyarak kendini yastık- larmm üzerine attı. Bütün vücudu ihtilâçlı hıçkırıklar arasımda sarsılır yordu. —O zaman Lem'i teselliden âciz kaldığı bu derin keder, iki misli artan bu göz yaşları karşısında fena halde kızmağa başladı. Hatta genç — kadımın kalbinde en büyük yeri alan ölüye karşı içerisinde doğan kıskanç lik bu hiddet ve öfkeyi daha fazla çoğalttı.. Her şeyi her şey onu kız- dırdı. İçerisinde öyle bir hiddet ve öfke yükselmişti ki artık daha fazla kendini tutamadı. Başlıca karakte- vi olan soğuk ve kaba tavrr takına- rak ayağa kalktı. Tok, lâkayt, iğne- liyen bir şive ile şu sözleri söyledi: — Artık tahammülün haricine çıkıyorsun Neclâ! Anlâamıyorum şu kadm hisleri ne kadar manasız.. Ya- şıyanlarla yaşanır! Baban zaten ney- di ki! Bir kâhya parçası değil mi?... Nasıl söyliyeyim bilmem ki... Zaten onu İstanbuldaki evimize almak bi- zı _Çok Utandıracaktı... Bunu bilme- lıı:m NCİC_İâ! Her şeyin iyi taraflarmı görmelisin! Bu garip teselli (!) kar şsısında Neclânın hıçkırıkları simdi boğulurcasına bir şiddetle başlamış- tı. Fakat bu hal Lem'iyi saht ehemmiyetli bir tavtrlaıî;izsl:ri:e dî vam etmekten alıkaoyamadı; Pölkyeyypt ü BAH gpggyyot AY LİNK Io ygyyateHAPRAM geg İr tedbirlere ve ölüm tehlikelerine "ılğ._ men halk gene en çok bürada tramvay / yürürken atlamaktadır. Bankalarda du- ran tramvayların Şişhanede de durması lâzımgelirken ta Daireye kadar durm- yorlar. Şişhane civarında veya Kasım- paşa semtinde oturan yolcuların inmesi için Şişhaneye*Taksimden gelen tram- vay durak yerinin tam karşısında Ka- raköyden gelen tramvaylar için de bir durak yeri tayini — zaruridir. Tramvay şirketinin bu isteğimizi yerine getirme- sini rica ediyoruz.. NOT: Bu mektupları yollayan ökü- yucularımızın imzalarını arzularının ye rine getirmek için dercetmiyoruz. Yarin — Gedikpaşa Gedikpaşa ve çarşısı K aha ada Teşmişlerdi. — Neclâ düşün ki bugün benim karım bulunuyorsun. Çok yüksek tarihi bir paşa soyuna karışmış bu- lunuyorsun. Derecenin bu yüksekli- gine biraz riayet et!.. Bu gibi çocuk- lukları brrak!... Fakat neyin var Neclâ? Ne olüyorsun? Şimdi bu ince vücudu sarsan hıç- kırıklar değildi. Genç kadın ihtilâç- İr bir titreme ile yukarıdan aşağı şiddetli sarsılryordu. Rengi balmu- mu gibi sapsarı kesilmişti. Dudak- larından, şikâyetli bir inilti çıktı: — Tamam... İşte bir sinir buh- * rarır.. Bir bu eksikti! Hodbincesine, insafsızcasına bir lâkaydi ile söyle- nen sözler işte bunu hüusule getir- mişti. Hem.de nasıl bir zamanda! | Fakat Lem'inin göğsünde yükselen, gittikçe fazlalaşan hiddet ve öfke ile gözleri krzarmıştı.. Odadan çıkmak- tan başka bir arzusu yoktu. Şu küçük Neclâ bugün hakika- ten tahammül edilmez bir hal almış- tı. — Çabuk gel Ayşe nine... Karısını ihtiyarın şefkatli elleri- ne bırakarak çıktı. Koruda dolaş- Çok asabi, çok sinirliydi! Şu bir kaç gündür bütün aile hayatı alt üst olmuştu. Bu abdalcasına izdiva- ca pişman olmak cesareti yoktu. Fakat bu Neclâ onu üzmek ve sinir- lendirmek için her şeyi ihmal etmi- yordu. © İri adımlarla gezinetek bu hid. det ve asabiyetini gidermeğe uğra- şirken sadık ihtiyar kadım Neclâyı ğa uğraşıyordu... Kolonyalı su ile yüzünü oğuştu- rüyordu. boyunca yatırdı. Yavaş yavaş genç kadının nefesleri tabiileşmeğe başla- dı, heyecanı hafifledi. Rahatlık ve- ren bir sükün duymağa başladı. Ayşe nine bu hassas çocuğun muztarip başını kollarının arasına a- larak onu kalbi üzerinde salladı. Bir acısı olduğu zaman ÂAyşe nineye ko şan kısa etekli, eski mini mini Nec- lâcığına yaptığı gibi güzel, müşfik sözler söyledi... Neclâ evlendiğindenberi ihtiyar kadın eskisi gibi onu öpmeğe cesar ret edememişti. Fakat şimdi dal- mağa, güzel bir uyku gergin hatları- nı gevşetmeğe başlayınca ihtiyar ka dın küçük beyaz eli tutarak şefkatle dudaklarına götürdü... Lem'i ağaçlar arasında iri adım- larla geziniyordu. Asabı oldukca sii- kün bulmuştu. Artık tekrar Midiye dönmeği faydasız buluyordu. Balayı seyahatleri lüzumundan fazla de. vam etmişti. Hele bu matemli, bu ağlamaklı suratlı Neclâ ile başbaşa kalmak artık onu fena halde muaz- zap edecekti... İstanbulda arkadaşlarını bula- cak, klübüne kavuşacaktı.. Tam ma nasiyle gene eski bekârlık hayatına dönecekti. —Aylardanberi bütün dostlarından, yasadığı sosyete haya- tından tamamiyle uzaklaşmıştı. Bu- na evvelâ yaralanması, sonra da iz- divacı sebep olmuştu. Eski parlak ve dağdağalı yaşayışma tekrar ka- vuşmak için çılgımca bir arzu duyu- yordu. Sonra İstanbulda yaşıyacak- larr gürültülü ve yeni bir âlem, bir- ı;ok görmediği şeyler Neclâya kede- rini unutturacaktı. Elveda keder ve ıstırap ,elveda ve korular! A?t_ı'î akşam Lem'i bu fikrini ka- rısına söyledi. Ertesi günü İstanbula mütev Cc_dheh yola çıktılar. Lem'i ile Neclâ Lem'i ailesinin güzel, lüks ve zengin hayatını yaşı- yacaklardı. İKİNCİ KISIM Lem'i ailesi üç haftadanberi Ni- şantaşındaki muhteşem konağa yer- (Devamı vür) HABER — Akşam pusiası Atatürkün doğum yıldönümü İogiltere Kralı tebrik telgrafı gönderdi Ankara 24 (ALA.) — Reisicumhur Atatür kün doğumunun yıldöâönümü — münasebetile İngiltere Kralr Majesta Altmct George'la A- tatürk arasında aşağıdaki — telgraflar teati edilmiştir: Türkiye Reisicumhuruü FW 3a ANKARA Doğum gününüzün yıldönümü münasebeti le ekselânsınıza kalhi tebriklerimi — ve ayni zamanda sıhhat ve uzun ömürler temennilee rimi takdimle samimi bir zevk duyarım. Altıncı Geörge Majeste Altımncı George LONDRA jestelerinin göndermek nezaketinde bulun- | dukları telgraftan ziyadesile mülehassis öl- dura Majestelerinin kalbi tebrik ve temenni lerinden dolayı Ssamimi — sürette — teşekkür eder ve gerek kendilerinin ve gerek Majeste kraliçenin şahsi saâdetleri hakkında en hara retli temennilerimin kabulünü rica eylerim . ATATÜRK Mekteplerde ders kesimi ve imtihan Orta okül ve liselerde yarın sa- bBahtan itibaren dersler kesilecektir. Bunun için bugün son dersler verile cektir. Gerek orta mektep gerek - lise- lerde 5 haziranda sözlü imtihanlara başlanacaktır. e L İlk okullarda ders kesimi 29 ma- yıs cumartesi günü öğleden sonra yapılacak ve 1, 2, â, ve 4 üncü sı- nıflar tatil devresine gireceklerdir. Bu yıl ilk okulların birinci &- nıflatmdan 5.000, ikinci sınıfların- talebe sımıf geçeceklerdir. İlk okul bitirme imtihanıma da 6500 talebe iştirak edecektir. Divanın üzerine boylu | Dolmabahçede eski Türk eserleri sergisi 'Türk Tarihi Tetkik ve Araştırma Ce. mijt tirliri Ü.ı:îaıqfîy!o nglmb'ahge/ sara- yında ilk defa olmak-üzere bir “Türk san'at eserleri sergisi,, kurulması ka - rarlaştırılmıştır. Sergi Ağustos sonlarında, hazırlık - ları ikmal edilmediği takdirde 10 Ey . lülde açılacaktır. Türk Tarih Cemiyeti. nin bu sergiyi açmaktan maksadı eski 'Türk san'atlarından yazma kitap, min « yatür, resim, oymacCılık, kakmacılık, sedef ve fildişi işleri, yazı tezhip gibi ince Türk san'at eserlerini ihya etme- ğe doğru bir adım atmaktır. Galatasaraylıların pilâvı Galatasaraylılar cemiyetinden: 30 Mayıs 1937 pazar günü bütün Galatasaraylıların mektepte - yemek yediği gündür. Bütün arkadaşların davetiyelerini cemiyet binasından veya, mekteb ka. pısından almaları rica olunur. |- senesi içinde Beyazıt ve Maku ara- - bir ihtiyat hattiyle bunü ikileştirme- Doğumumun yıldönümü münasebetile Mas | ihtiyat hattiyle bu ileştirme 25 MAYIS — 1937 Dost ıIraı_ıc la aktedi- len mukaveleler ' Memleketimizle dost İran arasın- bugünlerde Büyük Millet Meclisin- de müzakere olunacaktır. Yeni la iki memleket bazı telgraf ve telefon hatları tesisi- ne, hâlen mevcut hatların 1slahıma ve her biri kendi ülkesi içinde 937 sındaki telgraf hattını ıslah ve ikinci ği taahhüt etmektedir. j Beyazıt, Erzurum, Tebriz istas- yonları icap eden bilcümle modern tesisatla teçhiz edilecektir. Muka- vele Türk ve İran telgraf sebekesi- İki memleket telgraf halları takviye edile- cek, telefon hatlarıda birbirine bağlanacak nin birihirine bağlanmasını da temin etmiş oluyor. Bu şebekelerin Van ve Kotur arasında bağlanması hu- susunda iki hükümet mutabık - kal- mıştır. Türk ve İran telefon şebekeleri de en geç 1939 senesi nihayetinde birleştirilecektir. Gene bu mukavelelere göre Tür- kiye cumhuriyetiyle İran İmpara- torluk hükümeti her biri kendi ülke si üzerinde Trabzon — Tebriz — Tahran yolunu nakil - vasıtalarının muntazam ve kolaylıkla seyrisefer eylemesini temin edecek surette in. şa, tamir ve hüsnü muhafazayı ta- ahhüt etmektedirler. G Hataydan madut olan Üç nahiye için Reyiâm - teklif ettik Lisan meselesi üzerinde de henüz anlaşma olamadı Cenevre, 25 (Husuti) — Milletler , Cemiyeti konseyi 97 inci toplantısını dün öğleden sonra yapmıştır. Bu ilk toplantı gizli olarak yapılmıştır. Toplantıdan evvel Yugoslavyanın Cemiyeti Akvam daimi murahhası Su - batiç Hariciye Vekilimiz Doktor Tev. fik Rüştü Arası ziyaret etmiştir. Hatay etrafında görüşmeler TTaşay a | mwa İ Usab ğğ Hİ Yikes G e hassıslar komitesi anayasa ve statü hak kındaki raporunu konseye takdim et - miştir. ' Bu rapora göre, komite müzakerele - rinde hallolunmryan mesele Hatayda resmi dil meselesidir. Bugün Türkiye Hariciye Vekili Doktor Rüştü Aras ile Fransa Hariciye müsteşarı Vienot bu mesele üzerinde görüşmüşlerdir. Fran. sız noktai nazarı Hatayda türkçe ve a- rapçanın resmi dil olarak küullanılması merkezindedir. Türk murahhasları bu. na muhalefet etmektedirler. Reyiâm teklifi Bu sabahki posta ile gelen İngiliz gazetelerinden Morning Posta Cenevre muhabiri, Milletler Cemiyetinin bu defaki toplantısında Hatay mes_tîesînîn konuşulacağı — meseles!'ni yazarken, bilhassa münakaşa mevzuüu olan Ba- yır, Bucak ve Hazne nahiyelerinin Ha. taydan madut olduğu yolundaki noktai nazarı hakkında şu malümatı veriyor: “Türkler bu üç nahiyede de, reyiâma müracaat edilmesini istiyorlar, ki bu teklifi, Fransızlar bugüne kadar kabul edememişlerdir.,, Dürzü şefi menfasın- Ca ÖO yüuüüyca 0 Kudüs 24 (A.A.) — 1926 Dürzü'is. yanının şefi Sultanületraş, affi umumi - den istifade ederek Dürzü arazisinin merkezi olan Süeydaya dönmüş ve me. rasimle karşılanmıştır. Sultanületraş Cebelidürüzun bundan böyle Cebeliarap ismini taşıyacağını — bildirmiştir. Bu, muhtariyetten vazgeçmenin ve Suriye devletine dahil olmanın bir sembolü o - lacaktır . Operatör UÜroloğ Doktor Süreyya Atamal Beyoğlu İstiklâl caddesi Parmakkapı * Tramvay 'düurağı No. 121 birinci Muayene hanesinde hastalarmı her: gün saat 1ö—20 arasında kabul eder. IÇERİDE: # Samsun yerlimallar sergisini gezenlerin Sayısı dün 18 bini geçmişti. Halkm sergiye karşı gösterdiği rağbet ve alâka Çol fazla: dır * Bu yıl mektepliler kampı altı temmuz. da başlayarak ve 26 temmuza kadar devam edecektir . * Muhtelif dajreler elinde bulunan silolar devlet silolart namı altında toplanacaktır. * İtelya elçisi Karlo Galli dün — akşamli ekspresle Ankaraya gitmiştir . * İstanbul — Edirne asfalt yolu Çorluya kadar yapılmıştır # Çocuk ıslah evlerinden ilkinin — müsalt bir bina bulunduğu takdirde İstanbulda kt- | l rulması mukarrerdir # Yani hapishanenin inşası için hazırlıklar başlamrıştır. & Adanada bir oöotelde hizmetçi olan Esma- ya senelerdir kendisini brrakırp giltmiş olan kocası Şakirden yarım milyon lira kıımxştır. *'İstanbul otelcileri kazanç vergisinin tarh şeklinin değiştirilmesini istemektedirler . # Liman şirketinin tasfiye işi dün bitmiş- t "& Üc aydır aylık alamıyan ücretli muallim lerla yardımcı muallimlerin bir kısmımın he« valesi dün gelmiştir Geri kalanlarm havale &İ de iki güne kadar gelecektir. * Kazsap, fırımctı berber — gibi kimseler hu sus! elbiselerile umum! nakif vasıtalarıma bi nemiyecektir * Çöplerin denize dökülmesi bir müteahhide ihale edilecektir. * Eslediye caddelerin sulanması için yeni bir program hazırlamaktadır. * Terkosun adı şehir suyuna çevrilmiştir. # Hissedarları hariçte — bulunan ecnebi işi bugün MAYIS — 18987 Hleri: 1358 — Rehbiülewvel; 14 Ü mee> 242 1211 16,09 19,28 21,22 2,24 . 6'» ME Dür x Şirketler döviz mukabili mal, kilim, gülyağı ve maden suyu iİhraç edetıüeceklerdlr_ DIŞARIDA: * Paris sergisi dün Cumhurreisi tarafın* dan açılmıştır * İngiliz hükümdarı dün İmparatorluk haf * Bulgaristan — Romanya hava seferleri Mukavelesi dün Sofyada, imzalanmişlır * Şimal kutbunun “fethi,, —münasebetilö Moskova elçimiz tebrikte bulunmuştur. * Romanya veliahdi prens Mişel, Polonya Reislecumhuruna Romanya kralmın Bükreşi Ziyaret davetini tevdi etmek u/ıre Varşovar ya gelmiştir. * İngiltere maliye nazırı Çemberlâyn Kü" binede yapılacak tebeddülât hakkında Bald” vinle, müzakerelerde bulunmaktadır. #& Beşinci filo kumandamı kontamiral Kobâ yaşinin flâmasını taşryan AÂşigara M kruvazörü, bugün Kiel limanına gelmiştir. Bu, otüz genedenbheri bir Japon harp g nin Alman bahriyesini ilk ziyaretidir. * Lehistanda muhalefet naayonalist parti Sİ relsi avıkat Kovalski ihtilâsımdan do!av? tevkif edilmiştir. Kendisiyle birlikte nasven? list partisinin diğer birçök azast ve nartiniT! gazetesi olan "Glos Nardon,tn direklir ü 5 tevkif olunmuştur' j