Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
ökyel , e * &e W N 6 Bütçe müzakereleri (Baş tarafı 1 incide) ya iltişak hattı, Divriği şubeleri — işletmiye aşılmış olacaktır. Bu sene vermiş olduğumuz salâhiyete isti- naden tanzim edilen su pröğramının ilk faa liyet senesi için ayrılan 4_250_000 liralık bir tahsisat gene bu menabiden elde — edilecek varidtla karşılanmış olacaktır. Denizyolları İdaresi için yeniden yaptı rılacak vapurlara ait teşebbüs neticelenmiş ve yeni vapurların İnşasr mukaveleye bağları mıştır. Bir kısmt önümüzdeki sene içinde gee lecek olan bü vapurların taksit bedellerine karşılık fevkalâde tahsisat olarak 5 ü00 000 Hraya ayrılmıştır. a Memleketin sanayi ve maadin işlerine sar- fedilmek Üzere de Sümer banka ve Eti banka , ve Eti bank sermayelerine 5 milyon küsur lira gene fevkalâde tahsisat meyanmda dere pis edilecektir. Döviz gelirlerimizin takviyesi bakımından memleketimizin çok ehemmiyetli bir mevzu- unu teşkil eden madenlerimizin işletilmesi işi nin inkişafı devresine girmiş — bulunuyoruz. Çok Zengin maden kömürü — mmtakamızm en büyük kısmı bu seneden itibaren Eti ban« kın eline geçmiş bulunuyor Göleman Krom madeni istihsalâtının büyük bir nisbette art- masını temin edecek olan'fenni tesisat ik- mal edilmiş oluyor. Gene bu sene Zzarfında Korasan bakır madenini işletmeğe başlamış olacak ve Ergani bakır madeninin de bir se ne sonra İşletilmesi icap eden tesisat ve ter tibatını yapmış bulunacağız Fevkalâde tahsisatın 10 milyon liraya ya- | kın kısmı da memleketin müdafaa ve ayni zamanda cihan sulhünün en kuvvetli vasıta» sı olan mill! müdafaa hizmetlerinin takviye- sine tahsis edilmiştir İşte fevkalâde menabiden elde edeceğimiz paranm topluca tahsia yerlerini bu — suretle arz ile İzah etmiş oluruz. Varidat bütçesi 1936 senesi zarfında normal varidât mem» balarrmızdan 231.020.000 lira — alacağımızı tahmin etmiş bulunuyoruz 1936 senesi tahsilât vaziyeti bütçe tah- minlerimize göre, mühim bir inkişaf göster. miştir. On bir aylık tahsilât yekünu 219 bü çuk milyon liradır ki, varidat — bütçesi yekü nunun şimdiden 6 milyon 800 bin lirayı geç niş bulunuyor. Varidat fazlası var Hazinenin muhtelif bankalardaki kredi ve tevdiatımda mütehassıl alacaktı ve — borçlu heşaplarımı karşılaştırmak süretile yaptığır mız hesaba nazaran 19385 maltl senesine take riben 9 milyon lira borçla girmiştik Geçen sene bütçe hakkındaki maruzatım sırasında tasarruf mevduatı karşılıkları — olarak bazı bankalar tarafından hazineye vaki oln tev- dita mukabil verilen bonolar da dahil olmak üzere bu borcu tamamen iİmha ederek yeni seneye hiçbir borç devretmeden gireceğimiz ümldini izhar etmiştim. Bu Üümidim filiyat ta tamamen tahakkuk etmiştir. Şimdi yape tığımız tahminlere göre — 1937 mali yılına 10 milyon İlralık bir mevcut ile gireceğimi- zi kuvvetle umuyorum.,, Haricit ticaret Döviz vaziyetimizden bahseden Maliyae vek kilimiz bundan sonra harici ticaret hakkın- da şu izahatt vermiştir: “— Harici ticaretimizde de mühim İnkişaf lar görulmektedir_ Takvim yılları itibarile hazırlanmakta olan statistiklerimize — 1929 genesi lÜlL milyon 82.608 liralık bir ithalât fazlasile kapatmışken hariri — tiraretimizin tanzim ve murakâbe hakkında ittihaz olunan mütemadi tedbirler neticesinde ticaret hac»- minin tezayüdü iİle beraber ithalâtımıza na- zaran ihracatımız da seneden seneye artmış tır 1935 senesine takriben 7 milyon Jiralık bir ihracat fazlasile kapatmış — olduğumuz halde 1936 takvim yılımda 22 milyon 531 404 liralrk ithalâta mukabil 117 milyon 733.153 Hiralık ihracat yapılmak — suretile 25 milyon 201.689 lira raddesinde bir ihracat — fazlası temin edilmiş bulunmaktadır.,, Hüsnü kitapçının sözleri Fuat Ağralımın bütçe hakkındaki izahatı bittikten sonra iİlk sözü Fuat (Urfa) ve söon ra Hüsnü Kitapçı söz almıştır. Hüsnü Ki« tapçı bilhassa şunları söylemiştir: “— 936 bütçesi her bakımdan feyizli o!. müuştur. Çünkü hükümet siyasi zafer kazan mıştır Vaziyetin mali bakımdan parlaklığı rır da bu bütçe ile görüyoruz_ Mali cephedeki hissel şeref Maliye vekili Fuat Ağralı arka daşımızındır. Bu muvaffakiyetler namma Nalla ve İktisat vekillerinin Yyorulmak bils mez sgây ve gayretleri de teşekkürle kayde lâyıktır. Bilhassa Nafia vekilinin bütlün de- miryollarmı millt idare altma — alması halkt ve hbükümeti mukaveleleri hilâfına istismar etmek istiyen imtiyazlı şirketlerin hareketle- rine sed çekmesi ve bir kısmının da mevcu- diyetlerine nihayet vermesi şükürle zikre« ditecek feraattandir.., Tenkitler Hüsnü Kitapçt bundan sonra sözüne söyla devam etti: h * — Almanya İle yapilan ve seneden sene- ye lüzumundan fazla inkişaf eden bir alışve riş işimiz vardır. Almanyada düzenli iktisadı elinde bulunduran bir mMmüessese Mmevcutken bizda olmaması günün birinde Merkez Ban« kasını vehleten bir karar almağa — mecbur etti ve iIhracatçılarımızı da azçok — şaşırtti. İthalât eşyamızın bize karşı nekadar yüksek tiyatla teklif edildiğine de şahit olmaktayız Onların bizden fazla fiyatla aldıkları mallar da yök değildir. Fakat pek mahdüttur. Büs tün bunlar malümken ihracatımıza buna _;_;ö re bir seyir verilmemiş ve ihracatçılarımız —— Talişicti vaziyette kalmıştır... — - R e Hüsnü Kitapçı bütçenin varidat kalemleWk rini ele alarak bu sene de on bin tön şekerin hariçten ithaline ne gibi bir zaruretle müsâaa« de verildiğini sordu. Bu zarüret eğer maddi bir sebebten neşet ediyorsa, bunun gümrüğü ancak bir milyon altt yüz bin lira tutacağı halbuki dahilden temin edildiği takdirde şe- kerin istihlâk vesair resimlerinin hükümete bir milyon iki yüz elli bin lira gelir getirece- ğini hesap etti ve bütün patırdı, gürültünün aradaki üç yüz elli bin lira fark için mi ols duğunu sordu Hakikatte ise bu-üç yüz elli bin liranın da gene hükümete temin edilebi- leceğini ve nihayet on bin ton yerli şekerin yetmiş beş bin ton pancar'ziraati demek oöl- duğu sözlerini bitirdikten sonra — bu şerait altında şekerin dışardan getirilmesini man- tıksızlık addetti. x Muvazene vergisi ne olacak ? Hüsnü Kitapçı tenkitlerine Şşöyle devam etti: “— Müuvazene vergisi buhran vergisinden sonra şiddetli bir buhran vücüdüne — mebni konulmuştu Bu vergi konulıxken memleket te o sırada hayatın ucuzluğu'da bir sebep olarak gösterilmişti. Şimdi hayat da pahalı- laşmıştır. Ciddi sebebi de kalktığına — göre muvazene vergisi neden devam ediyor ? Bunun devam edemiyeceğine hükümet de kanidir. Meselâ burada en yüksek — dereceli memurlara maaşlarile idare edemiyecekleri düşünlülerek altmış lira mesken bedeli veri- liyor. Aşağı yukarı bütün teşkilâtın maaşları da yükselmiştir. Bunların ifade ettiği mana şudur! "Bu halile bu memurlar bu — parayt veremez; bunlara biz verelim.,, Fakat vazie yetlerini yakmdan gördüklerimize bu yardıs mt gösterirken bizden uzak olanlârı, bilhassa küçük memurları da düşünmeliyiz Hiç öle mazsa hükümet muvazene vergisi hakkında bir tadil teklifi getirseydi bunda elli kadar maaşlılardan verginin — almmıyacağı hükmü olabilir ve çocuk adedine göre vergi- den muafiyetler teklif edilirdi. Maliye vekili kazanç vergisine temas edere lerken bununla da meşgul olmalıydılar Esa sen yirmi milyon gözüken kazanç Vvergisinin on iki milyonu gene memüurlardan temin edil mektedir. Sanat erbabı ve serbest — meslek mensuplarından alman sekiz milyon liradır. Vergi tadillerinde yalnız usule değil, asla da bakmalıyiz Vergi nisbetleri — indirilmelidir. Bu suretle göçebe hancılığın önüne — geçilir ve kapanan dükkânlar açılır .. Ihtiyat ayırmak İâzım Kürsüye gelen Berç Türker: .. Bütçe masraf kısmının her sene kahar ması memleket için ağır bir- yük teşkil eder. Fakat memnuniyetle, görüyoruz Ki devletin geliri bu sene diğer yıllara nisbetle daha faz la artmış ve bitmez tükenmez ihtiyacların kısmen tâtminine imkân vermiştir. LÂkin varidatı âtide husule gelecek sürprizlere kar şı ihtiyat parası olarak saklarsak — yerinde olur.., Almanyadaki bloke paralar Halil Menteş (Muğla) 936 yılınım memle- ket için hakikaten mesut ve hayırlı bir sene olduğunu kaydettikten sonra Almanyadaki bloke paralarımıza temas etti. Müteakiben smat cephede yaptığı tetkikat neticesinde yerli sanaylimizin istihsal kudreti 938 te 30 milyon iken 7T83 milyona çıktığını, — gelecek gene belki 90 milyonu geçeceğini, amele ran« drmanınım artmakta olduğunu fabrikalarımı« zin yerli iptidal maddeleri mümkün olduğu kadar fazla kullandıklarını, bunun da fabrika larımızla köylü arasındaki mesut mübadele sahasının genişlemekte olduğunu — EBösterdi ğini şükranla kaydetti. liraya | bir hitap Vergi tahsilâtâmitzın yüzde 100 e yaklaşe. tığını, bunun da maliye teşkilâtının gayretli eseri olduğunu kaydeden Halil Menteş Ma- llye vekili Fuat Ağralryı tebrik etti ve bu münasebetle dedi ki: “— Bü kürsüden, zaman oldu ki icraatları için acı sözler söylemişimdir. Fakat hepsi samimi idi Şimdi de kendilerini tebrik edi- yorrum, Samimi olarak şunu da kaydedeyim ki Maliye vekili Fuat Ağralı arkadaşımızda acı sözler dolayısile hiçbir infial eseri görs memişimdir. Fakat maalesef muhterem Şük rü Kaya arkadaşım Ziraat bankası kanunun da söylemiş olduğum Sözlerden alenen infial izhar ettiler. Ben ne şahıslarına, ne de hüs kümete tariz maksadile söz söylemediğim gi bi hiçbir zaman ifadelerimde samimiyetten ayrılmamışımdır. Ben tariz ve garazla değil, bir memleket meselesini ehemmiyetle nazarı dikkatlerine arzetmek istedim Atatürk inti hap beyannamesinde hükümete direktif vers diği gibi müstakil mebuslara da direktif ver miştir. Ben fikirlerimi söylerken şimdiye ka dar samimiyetten uzaklaşmıyacağım ,, Avrupanın ilk saldırışı memle- ketimize olacaktı Halil Menteş bu izahattan sonra beynel- milel vaziyete temas ederek bunun ne kadar karanlık ve karışık olduğunu izah etti. Bu mütaleaları sırasında dedi ki; — “— Cumhuriyet hükümeti şimendifer işine verdiği büyük ehemmiyetle çok büyük bir isabet göstermiştir. Eğer — demiryollarımız şimali cenuha, şarkı garba bağlayarak ordü. müuzun tahaşşüt kabiliyetini arttırmamış ol« saydı ben zannediyorum ki — Avrupanın ilk saldırışı memleketimize olacaktı.,, Akşamdan sabaha emniyet yok Halil Menteş üç yüz milyonluk bir tahsisat 'teminile ve bu işi plânlaştırarak şimendifer ve salr işlerinin dört beş senede ikmal edil« mesini temenni etti. Dünyanın vaziyetini ö- nümüzde uzun bir sükün devresi yaşatmıya cak kadar bozulmuş gören Halil Menteş: “ — Sulh içinde yaşadığımız bir günün ake şamından sonrâ Sabahleyin uyandığımız za- man semada harp görülebilecek bir devirde bulunuyoruz.,. demiştlr_ Dahiliye Vekili cevap veriyör Halil Menteşten sanra Dahiliye — Vekili ve Parti genel sekreteri Şükrü Kaya söz alarak Ziraat bankası kanunu müzakere edlilirken bilvesile bazt mütaleatta bulunduğunu, mak sadım bazı meseleleri tashihten ibaret öldü«e Şumnüş hahikHl ücı Ua nlea tatlr sövlemete çalıştığını, Halil Menteş arkadaşmın bunda bir infial eseri sezmekte olduğunu gördüğü. nü, bunuh sözün aldığı hararet heyecan ve samimiyeta bağışlanmasını istediğini kâaydet ti ve Partinin şıarr bütün memleket meselele rini an'anatile münakaşa — etmek ve karar vermek olduğunu tebarüz ettirdi Maliye Vekili tekrar kürsüde Bundan sonra Refik İnce söz alarak yeni bütçe münasebetile mütalealarını göyledi. Emin Sazak (Eskişehir) Muvazene vergisi« nin kaldırılması hususunda ileri sürülen tek life iştirak etmediğini söyledi Bazı mübaya- alarda mutevassıtın ortadan kaldırılarak doğ rudan doğruya temasta bulunmasımı muvâfık gördü. Bundan sonra Maliye vekili söz yapılan tenkitlere cevaplar verdi. Vekilin beyanatından sonra muvazenel Ü- muümiye kânun lâyihasının maddelerine ge“ çildi ve A cetvelinde Maliye vekâletine kae dar olan kıâğım kabul olundu. alarak Başvekili (Baş tarafı 1 incide) Lârisa istasyonuna vâsıl oldu. İstas . yonda başlarında Başvekil General Me- taksas olduğu halde, bütün nazırlar, Belediye Reisi, Belediye Meclisi azaları ve kara, deniz, hava erkânıharbiye re « isleri, ordu kumandanları, Hariciye Ne- zareti şube direktörleri, Romanya, Y'uî goslavya elçileri ve on binlerce ahali bulunuyordu. İsmet İnönü, trenden inerken Ati. na müuhafızlığı mızıkası ile Belediye ve Şehir bandoları Türkiye marşını çal . maktaydı. Efzun alayına mensup kita - lar tarafından selâm resmi ifa edilmiş - tir. İsmet İnönü trenden iner inmez Başvekil Metaksas kendisine doğru iler lemiş ve iki Başvekilin müsafahası pek samimi olmüuştur. İstikbal fevkalâde heyecanlı ve muazzam olmuştüur. İstas- yonda bulunan halk hep bir ağızdan “Yaşa!,, diye bağırıyorlardı. “ Başvekil ve Belediye Reisi tarafın . dan Bayan İsmet İnönüne çok güzel birer buket verilmiştir. Bütün şehir ve Akropol akşamdan - beri tetivir edilmişti. Hava çok güzel . di, parlak bir mehtap vardı. İstasyon- da birkaç dakika istirahatten sonra ön. deki otomobilde iki Başvekil, arkada A- tina kara erkânıharbiye reisi general Papaos ile general Kâzım Orbay ve deniz erkânıharbiye reisi amiral Saka- l İ -i AF . Na ha j - N, Bi n e— — Pa Hdi el 'i y V n seyahati larya ile de amiral Şi. wü Okanın oto. mobilleri bulunan müdepdep bir alay, tenvir edilmiş caddelerden geçerek Başvekil İsmet İnönünün misafir edi - leceği Büyük Britanya oteline geldi. Alayın geçtiği bütün sokaklarda vaktin geç olmasına reğmen halk bek . lemekte idi. Atina ahalisi kalbten ge - len bir heyecanla Türk'”e Başvekilini alkışladı, alkışladı. Temaslar başladı İsmet İnönü ile Yunan *'->'i arasın. da bu sabahtan itibaren ! v aşla- mıştır. Başvekilimiz — bu;.. iğleden evvel kral sarayına giderek Yunan kra İr Jeorge tarafından kabul olundu. 'Tür. kiye Başvekili şimdi saraydadır. Ye - meği dost memleket kraliyle birlikte yiyecektir. Görüşmeler Atinada İsmet İnönü ileGeneral Me. taksas arasında vukubulacak müzake - relere hususi bir ehemmiyet verilmek. tedir. Yapılacak müzakerelerde Balkan an- tantını alâkadar eden umumi mesele « lerle Akdeniz vaziyeti yeni baştan ve daha esaslı bir şekilde tetkik edilece - ği kuvvetle tahmin ediliyor. Günden ğgüne samimiyet ve küudretini arttıran Türk — Yunan dostluğu bu iki mem - leket atasında dünya sulhuna hâdim t daha geniş bir teşriki mesai imkânla - d y ' he A0 "W eai | '« DARYEAYUN. Sei ç BK ee eet İ l O liei y Maliye ve Dahiliye Vekillerine Türk sularında — / 25.MAYIS -— 103) — Fransız donanması ! ş- (Baş tarafı 1 incide) man zaman kudururlar, bu hakikatin karşısında isyana yeltenirler iftira, kin ve yalan onların silâhıdır. Hâdi- seleri tağyir ederler ve alabildiklerine havlarlar. İşte son posta ile gelen fransızca “L'intransigeant,, gazetesindeki şu ya, zı bu nevi havlayışların bir delilidir. Aynen tercüme ediyoruz: Fransadaki tasarruf erbabı birkaçgün son ra yeni bir haksızlığa uğrayacaklardır. Os- manlı borçlârma ait tahvillerin #ahiplerinden bahsetmek istiyoruz Eski Türkiye Paristen birçok milyarlar istikraz etmiş ve bunlarla Hmanlar, şimendiferler, yollar vesalre.. yapa mıştı. Bugün yeni Türkiye bu yollardan ve bu limanlardan istifade etmektedir —Fakat mütemadiyen sebebler icat ediyor, iflâstan iflâsa gidiyor, kendisine borç para Vermiş olanlara her yıl vermek vaadinde bulundu- ğu taksitleri ödemiyor. Faraza, 25 mayısta yüzde 7,5 faizli 1933 Osmanlı borçlarının mühim bir kupoönunun vadesi geliyor. Yaprlan anlaşmalar mucibin- ce bu kuponun dolar olarak tediyesi İcap e- diyordu. Osmanlı Düyunu Umumiye Meclisi geçenlerde bunun hesaplarını da yapmıştı Fakat işte Türk hükümeti, şimdi, açıkça ve sadece bu parayı çok ağır bulduğunu ve bu nuü tediyeden — çekindiğini bildirmektedir. Türk hükümeti küpönü kararlaştırılan kiy- meti ile değil, daha ucuza tediye edecektir. Düyunu Umumiye Meclisi — buna karşi ne yaptı? Ne yapacak? Hiçbir şey yapamadı. Ankaranın tek başına verdiği kararı olduğu gibi kabul etti; boynunu eğdi. Ne — hakeme gidildi, ne de ufak bir protestoda bulunuldu. Umumi harpten evvel Türkiye gibi borçlu bir devlet “imzasını tantmak istemediği Zâ- man,, bütün büyük devletler derhal müdaha- le ederler, Babıtâli üzerinde müşterek teşeb- büşlere girişirlerdi. Hattâ bazan alacaklı dev letin donanması kalkar, Osmanlı — sularına gider, nümayişler yapardr. O devirde harp kuvvetleri derhal mukaveleleri tatbika me- mur edilirdi. Umumi harpten sonra Fransa hükümeti bazı borçlu devletlerin hareketlerini zaman zaman protesto etmiştir. Fakat elde kuvvet bulunmadığı için bu protestolar yalnız dip- lomasi yollarından yapılabilmişti. _Bugün ye ni bir gerileme yapryoruz. Tediye etmeyen veya fena tediye yapan borçluların her arzu larına boyun eğiyoruz. Bu suretle Fransız çasşarruk ervaki Böüyki KiLiMLiğ Milda v y eet e rıklığına ulaşıyor. Dün Yung istikrazından kaybettik, bugün Türk tahvillerinden kaybe diyoruz. Bu arsrulusal taahhütleri saran bir buhrandır. Ve bu buhran pek tabil olarak ala cakiryı mahvetmektedir. Fakat borçlu devle tin de bundan zarar gördüğü - şüphesizdir: Kredisini, itibarını kaybediyor! Vay sefil vay! | İtibarını kaybeden kim? Türkiye mi? Bu ne büyük cüret! L'intrarsi. geant müstemlekeci Fransaniın gaze. tesidir. Habeş harbinde Roma t_a.rafın- dan satmalınmış olan gazetedir. Her hangi bir hâdisede herhangi bir müş- teri tarafından tediye edildiği anda satılmıyacak tek tarafı olmıyan gaze- tedir. Fransanım sabık harbiye nazır. larından Fabrinin makalelerini neşre. den bu gazete bilhassa yakınşartta bir casus şebekesinden başka bir sey olmıyan Hayas ajansının malıdır. Yani bereket versin ki bu kadaı_“ re. zil, bu kadar sefil bir müessesecîu; ve Fransız milletinin hiçbir temayülünü temsil etmez, Fransa efkârı umumiye- "gi üzerinde en ufak bir tesiri yoktur ve olamaz. Blum'dan para koparama- dıkça, yahut “tahsisatı mesture» den taksitleri geciktikçe derhal fransız halk cephesi hükümetine saldırmıîk için vesileler- arıyan bu gazetenin Fransa iç siyasası için deği! kendi ke- gesi için çevirdiği bir entrikaya, da- lavere ve oyuna Türk devletinin feâı. ye haysiyetini mevzu - olarak kuilan- masına tahammül edilemez. Matbuat umum müdürlüğünden bu paçavranım Türkiyeye girmesini “ebediyen me- netmesini,, istiyoruz. Bu bir... Gelelim esasa: — İntransigeant Fransadaki küçük Ea— sarruf erbabmnı zarara “sokan değil, sokmuş olan asıl meselelerin bize ve dünyaya mechul olduğunu sanıyorsa aldanıyor. Fransadaki küçük tasarruf ,para erbabını ve Fransayı zarara sokmüş olan ve yine bir fırsatını bulüp mevkii iktidara gelerek yeni veni zararlara sokmak istiyenler bizzat Fabri gibi ve onun arkadaşları gibi siyasilerdir, Entransijan gibi sefil gazeteler ise, bu entrikanın kör, topal birer vasıta. sıdırlar. Fabri'nin, Havaa müessesesi. nin ve Entransijan'ın şahsiyetlerinde Fransadaki küçük tasarruf erbabını mahveden kaç Staviski yaşadığını el. bette Fransada daha iyi bilirler. Şu lâfa bakın hele... “Bir zamanlar düyunuumumiye meclisi bir işaret e- dince hemen Fransız donanması Os- manlr sularında nümayiş: kaikışır- mış. Şimdi kalkışamıyormuş.,, Bun. dan daha tabif ne var? Eibette kalkı. şamazsınız efendiler! Zira; 1 — Buna pakuç sallıyacak adam bizim diyarda kalmadı. 2 — Fransa iktidar mevkii hırsız, îerneri ve dolandırıcıların elinde de. Sil, hakikt halk mümessillerinin elin. de bulunuyor. Entransijanın yanlış bır iddiasına da burada cevab verelim: Fabri'nin gazetesi diyor ki: “Osmanlı imparatorluğu istikraz ettiği milyarlarla şimendiferler, yol- lar, köprüler yaptırmıştır. Yeni Tür- kiye de bundan istifade ediyor.,, t v Bu yalanın büyüğüdür. Fransa Os- Mmanlı imparatorluğuna . tıpkı çarlık Rusyasına yaptığı gibi sır£ silâhlan- Mak için para vermiştir. Meşrutiyet maliye nazırlarma açılan kredilör de sırf Osmanlı imparatorluğunu bir lej. yon etranje haline sokmak için veril- mişlerdi. Osmanlı bahriye nazırı Ce- mal paşaya bir lejyon donör niışan'yle gözlerini —kamaştırarak yutturulan ganbotların, Fransız botlarının ne ta- pon şeyler olduğu malümdur. Binae, nalexih bu istikraztanı Bis Aae- T * orluk ile Fransa — hükümeti arasında geçmiş olan bir macera ad. detmekteyiz. Türk milleti Fransız ta. sarruf erbabımdan herhangi bir istık- raz yapmış değildir. Şunu da unutmamalıdır ki Türkiye bugün kendi parasile ve kendi zekâ ve emeğile yaptığı demiryollarmı kullan- maktadır. Fransız parasile yapılmış li- manlar ve demiryolları varsa belki Suri- yede vardır: Genç Türk şimendifercili- ğine Fransadan görülmüş bir yardımın ağırlığını yükletmenize tahammül ede- meyiz. Bedbaht Suriyeye gelince kendi toprakları için Osmanlı imparatorluğu vasıtasile sarfedilmiş olan Fransız para larını mürekkep faizlerile çoktan öde- miştir. Suriyeden aparılan 47 milyon al- tının macerası nasıl unutulabilir ? Netice; bilir? Eğer Türkiye hükümeti Pariste hâlâ bir tediye yapıyorsa bilmelidir ki bunu sırf Türk milletinin bir zamanlar başın da bulundurduğu adamların yaptıkları hareketlerle bir takım orta halli Fransız ların mahvolmalarını vicdanlarına yedi- remedikleri için — yapmaktadır. Türk milleti insani hislerle bu yükü — kabul etmiştir. İşte sırf bunun için bu tediye yapılıyor. Yoksa Fabri gibi serseri sersemlerin tehditlerine pabuç bırak- tığımızdan değil. Fakat bilmelidir ki Türkiye bir ahmaklar diyarı da değil. dir. Taahhütlerini zamanın kendisine bahşettiği istifadeleri de kaybetmeksi Zin yerine getirmek ister. Hem En. transijan'ın unuttuğu bir nokta daha Vvar; Düyunuumumiye meclisi eskiden İstanbulda büyük bir sarayda oturur. du. Şimdi neden Paristedir? Anlamıyorsa anlatalım: Koğduk da ondan. Haber rınr arttırmış vaziyettedir. Binaena . leyh Atina müzakerelerine bu nokta - dan da ehemmiyet verilmektedir . Başvekilimiz yarın Yunanistandan ayrılacak Yunanistandan ayrılması — mukarrer Türkiye Başvekili yarın ayrılacak ve perşembe günü İstanbulda bulunacak. tır. 4 HABER Istanbulun en çok satılan ha- kiki akşam gazetesidir. İlânla - rmı HABER'e verenler kâr e - derler; #tetttrccĞEE pinesasa