a > E 5 2 g İ-! 5 3 8 z B ? w 3 z 5 a 3 B — (ol 0 say gs gi) Ünal xn aray Kpzaa vfeui “Dyo “5 MOMO oveşd np asm ormpfiydl. Dom yeysi ouekıd “yer 3 vursvuşur eakrpprueinş 0 ÇEP ; 1994 v1 y ONAN o of o) Canpa 07 9 say gu (13185), Te Naş au) — 4D :(ş) ddreg ram3 mösnod, Şurare$ *sro9 aıyanh — vat, — uvinug ye oyuyong ix 0, (1aepgıpfuy drug - gomipnd :(3) anyuned YEULUELTEANA İyuuprsank — öğme iloynoz Lİ 4701 yaoadal opzıuşszap ng opulezn J9J9M1J94 IUSA you tso) Y000ö YU wewdey 00 “ege M9) ULTUJNNOOİ Iaııpaya — Moşmişos 'UoynoUTU 2UNArO3 Tü) ULA XYUYEN deyi “490239 Z1SyEL yeter ne, * <panbsaj, “RİN IUE SILALIN YALAJADUD DUDU Şef aupunlo,, «21 0:0), PE “EMAJUO EŞE “40pu0 194 “2, 701 ayyareat uepgejedzed 08 “agi m10/ mbxnE,, xvurruko 040p? Tgsı vpn TüFLIpUAY utreyyno0$ HİM mng :ymnuLL0$ öoyoA49 saokıaçın "ZAR sti (Xx Jİ Bao UOpUMPUY UP 0 : usuurnx yerejo 1paTA :xnv, “aeyun Ko Uaj* opoyumo n OLM 10£nfo 0 TzEk pere 114 Ur? “Tejuo EY — 101) 2 va suna #nunyo (126 ra VA Joam ipa gani :(3) oyup o uşraşyduç duk 3A Tef sofi 240 YOZISNVUA Segurryes 0 143 nğapna 20010X 1ud'1$9yuud 49J9U14(19Y 43999U9J439Z3 gan ort a) * (3 zrurığıpuaı ol 'naf,, epumg *LOĞLDA BumA0 TEP ““Buppunlo “D sof2a YAPIN O. VOZISN YA (ol oz say *xnol xn$ yudlayı 95 S Turarı 99 eya (oliyoyaz 91 dat 8oj *20falddA YUNAO TUTAAJIPUON LEY | Imansuud 05 OPUTUA) ULUSAL #ARDAYANIN OCLU M———— Ra sokağında, sokakla rıhtımın köşesin- deki bir tek eve gidin. Hiç şüphesiz, Leonoranın Saettaya büyük bir itimadı vardı. Belki de eski karışık bazı cürüm ortaklıkları, mev- Kii Tetimaiyeleri arasmda dağlar kadar Yırk olan bu erkekle kadını birleştiriyor Cu, Sunun için Leonora hissiyatını on- Tur saklamağa lüzum görmedi ve koca- sun bu yeni hiyaneti üzerine yüzü son irece vahim ve acı bir hal aldı. Fakat bu havadis, onun için yeni bir şey de- Tidi. Bunu biliyordu, yakud da tahmin €tmişti. ye Hıçkırığı andıran bir sesle: — Demek ki, doğru! dedi. Yanılma» mişım!,. Konçininin yeni bir (metresi varl.. Sactta ehemmiyetsiz bir tavırla omuz larını silkti: - — Ne yaparsınız sinyora, dedi, ke- lebeğin çiçekten çiçeğe uçmasına mani olabilir misiniz?.. Sinyor Konçini haki- ki bir kelebektir.. Bunu pekâlâ biliyor- sunuz! Leonora elemli bir tavırla: — Evet, dedi, bütün kadınları yor... Benden başka! — Bundan bıktı ve bütün bu kadın- ları çabucak terkederek gene size dönü- yor. Bunun için gene en kârlı sizsiniz. Leonora bu sözleri duymamış gibiy- di: Düşünüyordu. İçini çekti, sonra bir- denibire başını doğrultarak sakin sevi- bir verldedi, evvelâ ismi- ni. Kocamın metresinin adr nedir? Sactta muammalı bir tavrıla o cevap verdi: — Sinyora, müsaadenizle şunu söyli- yeyim ki anlamadınız. Mevzuu bahs olan genç şahıs, monsen- yör Konçininin metresi değildir. Ve ba na öyle geliyor ki, metresi olması için, sözlerimi iyi kocanızın onu ele geçirmesi için yap- mış olduğu gibi, şiddet ve cebir kullan- ması lâzım. Leonora hiçbir hayret eseri göster- medi ve ayni sakin Sesile sordu; — Demek ki bu kadar fazilet sahibi birisi öyle mi? Sastta hayasız bir tavırla cevap ver- diz — Ben kızların faziletine o kadar i- nanmam. Pakat, zannediyorum ki, onun kalbi başkası tarafından alınmış. — Ya? Anlat bakayım. Saetta ona, Bertiy'nin nasıl kaçırıldı- ğını ve Konçiniyle arasındaki münaka- ilâtile arilattı, Leonora, hissiyatını o göstermeden, onu büyük bir dikkatle dinledi ve şöyle dedi.: — Bu genç kız tarafından gösterilen mukavemet, senin doğru düşündüğünü isbat ediyor: Dediğin gibi, senin oğluna tutulmuş olacak. Gözlerini kapadı ve bir şündükten sonra kararını sakin bir tavırla sordu: — Krala oğlun arasında bu gete ne- ler cereyan ettiğini biliyor musun? Saettanin gözlerinde bir kıvılcım par ladı. Nihayet onun canina en yakın olan bir mevzua temas ediliyordu. e Kadınm alışık olduğu anlaşılan ayni lâubali tav- rile: — Hiçbir fik: Bilâkis sizin bana bu hususta bir şeyler öğret- menizi sabırsızlıkla bekliyorum. Leonora ayni korkunç soğuk kanlılık la cevap ver müddet di vererek çok yok, dedi. — Kral geceyarısına doğru o Luv döndü. Mükemmelen sıhhattey'di (bu iki kelime üzerinde bilhassa ısrar etti) ve hattâ bana söylendiğine bakılırsa, gayet neşeliydi Saetta dişlerini gicırdatarakt FRANSIZCA DERSİ edilecektir) “herbe ceve! reverdit) Siz o parçayı tercüme ett e oyunlar, Ves DERS: 49 ik, YRANSIZCA DERSLERİ (Her hakkı Haber Kendi kendine 1000 kelime ile (14 numaralı sızcasini verm türkçesini karşıl, dan les dercesine yol. Wvrent dercesine itip kakarlar, mak a, fwtbol.,, — DERSLERİ Jls aiment surtout â jouer au football, sarlar biribirlerile yarış o auxguels erler bilhassa a. Türkçeye çeviriniz FRANSIZOA Bilhassa top (futbol) oy arı, birbirlerile yarış — Ce sont la marelie, les cacheltes, colin.maillard; 1 — Çuels so la toupie, les billes ete, ete. — Les garçons aiment des jeux bruyants, n'est-ce pas? &coliers? 9 PARDAYANIN OĞLU — Kiçbir şey anlâmıyorum, dedi. Leonora yüzünden hiçbir şey göster” meden devam etti: — Büna râğmen, gayrit ler vükubuldu. Akşamın, onuna mösyö dö Praslenle askerleri, Pukenin acele daveti üzerine, saraydan çıkarak bir yerlere (gittiler. Arbr Sek sokağn ciddi (o arbedeler cereyan ettiği de söyleniyor. Diğer ta- raftan jandarma kumandanı da, elli kişiyle, bizzat vaka mahallinde bulun- duğu temin ediliyor. ii bir şey- doğru Mösyö süratle Leonora biran durdu ve gözlerini Sa- ettanın gözleri içine dikerek devam et- ti: bozulmuş olması, kra- Im tayin ettiği zamandan iki saat evvel oraya gitmesinden İleri gelmişti. Fakat mösyö dö Növiy'nin orada ne ? Sattta, Sactta, böyle münase ettiğ ardı?. jandarma kumandanın tsizce kimin (o Baberdar er misin ? Sactta omuzlarını — şilkti ve hiç he- yecana kapılmadan, gayet sakin bir ta- vırla cevap verdi: i bana sö — Yalvarırım size sinyora, bu anda yaptığınız gibi, beni gözlerinizle katlet- meyin!.. Biliyorsunuz ki, dünyada hi- yanet etmiyeceğim yegâne insan sizsi- nir!,. Sir dö Növiyi ben haberdar ettim. Leonora bağırdı: — Niçin? Saetta ayni tavırla cevap verdi — Çünkü, sizin projeleriniz rsa, benim de proj n vardı. Fakat, şunu bilmeniz icap eler ki, benim şahsi p'ân- larım biç bir veçhile sizinkilerini sekte- atmazdı.. Aksi takdirde sizi haber da erdim. yeu Leonora üzün müddet, sert bir nazar- | Sactta bu ! atlattı la onun gözleri içine baktı. imtihanı gözlerini kırpmadan hat ve kaideleri adamlar görü Ikbahar, yaz, Son. nız tercümeyi bununla, varsa o noktalara dair bun, çiçekler açar, her tâ, Her yerde tarlalarda ve bahçelerde uğraşan ptığr usundan bunlar; İ ik ş gittikçe sıcaklık ya iy ANIZ zde geçirirsiniz: en dersin tercümesi yan i dersler tekrar gözde: ol veri dört mevsime ayrılır, ştırır ve Gec €ç şlar ötüşür. bahar ve kıştır. kuşl erkek çocuk. riniz a he görüyorsunuz? ar nelerdir? aux cachettes, â colin.maillard et be, seksek oynuyorlar, bindiği) oyuncak arabalarını süren & jouent aussi aux barres, â saute-moü- surtout aux billes Fransızcaya çevi — Yayakaldırım Guels jeux jouentelles les filles? — Elles jouent — Oui la marelle, ton et aux guatre coins. 4 — Çue etait Votre jeu favori lorsgue voüs ötlez en. 1 â 127 Galigayın yüzündeki sert ifade yavaş zail oldu ve mırıldankı ; — Doğru, ben senden şüphe (ettim. Senin bana sadık olmamana imkân bü- lunmadığını biran unutmuştum. - Artık bundan bahsetmiyelim. Ve titrek bir sesle ilâve etti: — Fakat her şeye rağmen, sırf senin sayendedir ki, projelerim altüst oldu. Sactta ciddi bir sesli — Sinyora, dedi, sizin projeleriniz de diğiniz gibi altüst olmamıştır. o Sadece teehhür etmiştir. Emin © olunuz ki, bu teehhürde benim hiçbir kabahatlın yok- tur. Ben çocuk değilim ki! Ve o mösyö dö Növi'nin sizin projelere o 'mani ol mamak üzere geç kalması için oObütün tedbirlerimi almıştım. Binaenaleyh bize mani olan o değildir. & Hayır, inanmız bana ki, ne sizin neden benim kabehati- miz olan, beklenmedik bir şeyler oldu. Bunu bugün öğreneceğim. Leonorâ düşünüyordu. Saettanın sa- mimiyetinden şüphe edilemezdi. Oğun hakikaten de, plânlarını bozmak İsteme- diğine, sadecc, şahsi intikammı almak ürere jandarma kumandanını oraya ça- gırdığına emindi. Bu defa, oSaettanın, oğlu diye hitap ettiği gence (niçin bu kadar büyük bir kin beslediğini merak etti ve bu intikam hissinin (doğrudan doğruya bu delikanlıya karşı beslenemi- yeceğini tahmin ettiği için sordu: — Bana bir zamanlar, yiğit | Janm doğuşu hakkında malümat vereceğini vaadetmiştin, evvelâ, ebeveyninin ismi ni söyler misin? yavaş — Prenses Faustanın oğludur . Leonora, müthiş bir hayret (içinde, Saettanın yüzüne baktı ve bağırdı: — Sinyora Lükerçiyanın Papa Sikst Kent'in rakibesi!.. papa! Leonoranın bu sözleri telâlfuzundaki torunu?... Katlın izel bir kuru gede d lerinde göl çük çocuklar yolö 4 — Onların en çok sevdikleri (en ları nedir? — Bı