Moca Bektaşi ile ikâyesi — Huk k . O zaman, Hocanm biri, arkasında çömezlerif ya, bir e Açık kapı- adam aktllı, şartlı şurtlu aptest aldık- tan sonra, camiye gider . Sallana sallana ön saflara doğru Yürüdüğü sırada, bir de ne görsün? Bektaşinin biri oturmuş, huşu İçin- de ibadet ediyor. Hoca, gözlerine inanamamış.. Fakat vEördüğü rüya değil, hulya değil, serap değll.. Hakikaten Bektaşi camiye gir- MİŞ. Ellerini açmış, gözelrini semala- TA çevirmiş, iki yana sallanarak dua #dip duruyor. Hoca çömezlerine, çömezleri hoca- Ya bakmışlar. — Bu domuz burada ne ariyor?. — Evet.. Ne ariyor. Gidip sorsalar, fena. Kim bilir ne hazır cevaplık edecek. Çünkü malüm re a. ela etler temenniler: Kınalıada'da Saat 23 den Sonra ışık yok! Yüz mumluk bir lâmba için ayda 550 kuruş! Kınahadanın elektrik » tenvirat bir müteahhide verilmiştir Bu müte- ahhit © adayı oaydınlatmağa çö” İşyorsa da alman (netice hiç de adalıları tatmin edecek mahiyette değildir. e Mese TİR #si> haftada bir iki gün karanlık” “8 xarmağa mahkumuZ. kiş VEİ- len 50 rmimluk bir lâmba için ayda 275, 100 mumluk bir lâmba için 530 kuru in olarak alır. Sokak tenviratı için de belediye bü müteahhide 90 lira © vermektedir. una rağmen sokaklar da dahil ok mak üzere geceleri saat tam Yirmi üşte elektrik cereyanı kesilir ve ada tan başa zifiri bir karanlığa gö * mülür, Eğer deniz kenarında fener idaresinin yaptırdığı çakar fener z geceleri saat 23 ten sonra buradan geçen vapurlar Kmalıada: nm mevcudiyetinin farkma bilevar Muyacaklar. Kmalıada sakinleri çok defa son vapurla döndükleri za- Man elektrikler söndürülmüş oldu- #u için yağmur, kar altında ve zifiri karanlyık içinde iskeleden evlerine ceye kadar bin bir tehlike atla” Sl biribirlerine çarparlar, tosla- zin, tanbulda ve diğer adalarda bi- v 7 verdiğimiz. pararın Yarısiyle hat Bi üçte biriyle istenildiği kadar ve aman elektrik yakılabildiği hal ..) maltadanm bu acı vaziyete düş ii» olması acmacak bir haldir. Bu galan inkişafma ve rağbet gör- € de mâni oluyor. Evvelâ bu müteahhidin muame- mügia kica kontrol edilmesi ve bu iin me vaziyetten kurtulmamız güz, ediyenin sonra da adaları kestirme cemiyetinin nazarı celbetmenizi rica ederim.,, h yg Kuyucumuzun mektubuna faz Pei *€y ilâveye lüzum görmüye- Ke Anlatılan vaziyet doğru ise bü; bir ie 1 için cidden büyük eN tı ve azaptır. Adanm bu ha- r olunacağını ümit ede- İk ağlar DIŞ TABIBİ . . Necati Pakşi *5 mı her gün sabahtan akşa- | vi rdar Karaköy Mahmudiye cadde 912 kabul eder. * VE Güma günleri 14,20 ye kadar “muayene eder, — e , bektaşi, camiin öküz dalmıştı. Ona da-| dan içeriye — Bektaşi demişti kis. , iriyor muyum» i, dam- “al de gidip dangalak EN m iyi, “burada 9 yapıyı dan pi , jar, kim bilir 5m yorsun?, Kendi de başından antika cevap . büyük km GE leri de cehem- küfre batar, verirler. v Çömezler arka safı i$ yanma ca ğa gider. *a maz kılmağa başlar. Kıyamet ag m kılıyor, hem de, ense olan bu değişiklikleri Or. de esefleniyor* > ibadet ederken başka ği umdan geçiyor. Sen af eyle m Bu hangi şeytanın işi böyle? Mutlaka bu herifin vücudunu baştan , aşağıya dölduran şeytanlar bana da sirayet et. çi! Sen alet yarabdi-.. i İ Nihayet namaz bit. Evla imamın e yzeilşi —na igöimel — ik dağıldıktan sonra da Ye- Tesbihini çıkararak zikre başladı- Hoca da eli tetbihte, sübhasallahları, ihamdulillâkları ökudu. Nihayet ra, : 5 uzun uzadıya duaya geldi. Hoca, ellerini açarak: imanı kâmil ihsanet yarabbi!.. İçinden —Şeni diye dua etti Fakat kulağı bektaşi de. Birdenbire, erin şü yolda mırıldan- duydu: , dp eği | Yarabbi, Sen halime! sv gündenberi gırtlağımdan b£ aci. ı geçmiyor. Nedir bu uğra- Ben sana ne fenalık yap- A kesme.. Yine eskisi gibi tem. p ne eskisi çilr dirhemciğimi Jütlet. her akşam? y Beni içkisiz ki Rak ihsanı kuluna. * oyma, Rakri Yarabbi... yl İ oca değil, çötnezler de bu a ike için artık sabredeme- diler. Her bir ağızdan haykırdek: Ulan bektaşi. Utanmıyor musun? iye gelmişsin. Allahtan yasak ettiği gi istiyorsun. Nedir bu senin etti- gine yi müdahale üzerine bektaşi yali müdahale p ve çelebi tebessümile gülmüş: 9 Smd ne Allahtan onu - e Bende raki rakı istiyorum. pe da İmanı kâmil yok. Onu Sizin Ye işte,. Ben bak imanı isti E um?,, Çünkü bende kâr! m, Onu istedim. yar, Tükenen mis Hatice Süreyya — Kızıl sacayak Çelik yüreğin maceraları 366 sene © evvel bugün Magosa kalelerinin zaptı için lâğımlar ateşlendi sonra Lefköşanin zaptından İ Magosa muhasara edilmişti. Fakat, deniz ve kara kuvvetleri, kışın yak- laşması üzerine muvaffak olamıya- cağını anlamışlar o ve donanmanın İstanbula dönmesine karar vermiş” erdi, İstanbula dönen donanma ara- sında veziriâzam Mehmet paşanın da bir kalyonu vardı Bu kalyonun içinde Lefkoşadan alınan o ganaim, birçok sipahi ve 800 kadar cariye yardı. Bütün gözler bu kalyondaydı. Güzel kızlardan pay almak istiyen leventler her an bir fırsat gözetle- mekteydiler. . Fakat zavallı cariye- lerin talileri “hiç yokmuş. Bir kaza neticesi İsg ger barut a teş aldı ve yü: e cariye param- pi “asi leventlerle beraber de- nizin derinliklerine gömüldüler. Donanma (İstanbula döndüğü halde Lala Mustafa paşa kaleyi top ateşi ve açlıkla tazyik etmekteydi. Bu suretle kaleleri zaptedeceğine ka niydi. Fakat Giritte bulunan Vene- dik amirali Mark Antuvan kirirni yirmi iki gali ve dört parca ile Ma- gosa limanma asker ve mühimmat çıkarmak süretiyle mahsurlara yar- dımda bulunmağa muvaffak oldu. Bu hal, Lala Mustafa paşanın bütün ümidini kırdı. Bundan son- ra kale tçlıkla fethedilemezdi. Bu- nun için İstanbula yazdığı bir mek- | tupta şöyle diyordu: “Magosayı fethedebilmek © için 60 büyük 40 küçük top ve 20.000 kantar barut lâzımdır. Düsmanm tekrar erzak getirememesi için de kuvvetli bir filonun Kıbrıs sularm- da dolaşması icap ediyor.,, Padişah ikinci Selim bütün tec- hizatiyle 20 kadırgayı Kocaeli beyi Kayanın kumandasiyle Sakıza gön- derdi. İskenderbeyi Şolak Mehme- de de yirmi kadırgasiyle Sakızda | kaptan Ali paşayt beklemesini bildir di. Ali paşa, buraya kırk kadırga ile gelerek Magosaya yürüdü. As- keri Magosa civarmda karaya çıkar dı. Magosaya gelen deniz kuvvetle ri bu kadar değildi. Bir müddet sonra vezir Pertev paşa 124 kadır. ga ile İstanbuldan çıkarak O imdada koştu, Bu donanma Venediklilerin yardım edememeleri için Rodos li- manında beklemeğe başladı. Kış mevsimini yalnız muhasara ile geçiren Lala Mustafa pasa" yaz gelir gelmez şiddetli bücumlar . için hazırlıklara başladı. . Fakat burada | yapılacak en mühim iş yer altından tüneller kazarak kaleye yaklaşmak | t. İşte Türk kuvvetleri gece gün- | düz bütün faaliyetlerini buna has: | rediyorlar, muazzam tüneller kazr yorlardı. 1571 yılı 29 mayıs günü, 366 sene evvel bugün liğımlar tamam. lanmiştı. Bu işe memur olan ku- | mandan Lala paşaya: — Lâğımlar hazır... a GA Sekiz yüz genç cariye, parçalanan kalyoniz “denize © gömüldüler. Patlıyan müthiş lâğımlar altında “üç yüz Türk şehit oldu. Fakat intikam kat kat fazla alel... Deyiüce, paşa biz Kene ıle çu cevabı verdi: — Ateş... Ve ilâve etti: — Hücum, Birkaç dakika sonra liğımlar büyük bir gürültüile patlamağa, taş parcaları havaya savrulmağa baş ladr. Kara kuvvetleri bir tarafatan bücum ediyor, deniz kuvvetleri dur madan bombardıman ediyordu, Far kat hayır bunların hiç bir tesiri ol muyordü. Lâğımlara devam edildi. Tekrar ateş verildi. Tekrar taşlar havaya uçuruldu ve tekrar şiddetli ücum- lar yapıldı. Fakat neticesiz... Lala paşa: — Kaleyi hücumla alacağız. Başka çaresi yoktur... diyerek kati hücum emrini verdi. “Türk askerle- ri saldırmağa başladılar, Cenup kapısı “x”n* bulunan kale kolayca zaptedilmişti. Fakat bu zaptetme büyük bir felâketle netice- lendi. Venedikliler evvelce buraya saklamış oldukları lâğamı ateşliye- rek 3.000 Tütk askeriyle Malatya, Antep, Kars bekleri şehit oldular. Fakat bunun cezasmı bütün düş man kumandanları çektiler. Bu fe- lâketten son derece galeyana gelen askerler şiddetli hücumlarma devam ettiler. O kadarki, düşman muka- vemet edemiyecek hale geldi ve tes- lim olmağa razı oldular. Şernit basitti. Kumandanlar eş yalariyle Magosadan Çıkıp Giride gi deceklerdi. Kumandanları Brago- dino kale anahtarları kendi elleriy le Lala Mustafa paşaya teslim ede- rek ayrılırken paşa sordu: — Gemilerinizin Türk gemileri ne sarkıntılık etmelerine mâni ola- caksınız tabii p Bragadino: — Hayır, dedi, mukavelede böy le bir madde yok ki... Bu, Mustafa paşanın müthiş su- rette hiddetini mucip oldu. Ve ken dilerinin otuz Türk esirini işkence ile öldürmüş olduklarını hatırlatarak bütün kumandanları tevkif ve idam ettirdi. HABER AKŞAM POSTASI 'IDARE Ev Istanbul Ankara Caddesi Posta kutusu « İstanbul 214 stanbul HABER Vâzı işleri teloloru -?23473 idare ve ilân 2me ABONE ŞARTLARI Türkiye 1400 Ke 730 ,. «00 .s0 Esnehi 2700 xe. sa 200 . 3 * aynk Suhibi ve Neşrıyal Müdürü: Hasan Rasim Us Basıldığı yer (VAKİT) matbaası “BU ANDA BLAĞERİN ADAMLARI SAKLAN DIKLARI YERLERDEN Çi- KARAK CIMIN ÜSTÖNE çuL— LANDILAR