uye) — Maşp sura Aöpasan£ — pus ipunoz Araş — weğglişögen :UOfyefo0SEE övysdoy :Yyoo9sdoy Çaöyaams va sU dayyanu ZUUNİNDAİ 0329p NET vuLhp — önye :y97005 O vweadıs —- doy :dopj *YAEYOS “Op DİN, Togyaz 5 10gpif <11g1005 msi ğe SEBBEKESŞsrsgEyneena x biir Do iimir ri ir TEEISE3IŞ Hdleigiei per etil Dia MELİ iliş a RİR ii 0 şi İişE ğı Mlp ElYİğA 2 10 EA şip bii DER ie kir © 5 XE i Bek İTE ş z | 8 cp ht ii çi 9 İ Fe ğe dere şrogepisişİşeliğzer ii eRazEiinEElieri İz EEEİEE SEİR SEZEŞİ dün & E8 tg Gipee İşime Ral gli 3 aazağ dişğieLi ir “İÇİP, e > 3 BASI & 28 BEkgp& — © Riyı idizeie, E EB Eiçi EŞ iki; İALİŞERE 3: BaiE : z Eçii iğ İz Bi gil ire , ii Ni ERE iğ AFET | By MİŞ dir iMie: gir iŞ z 58 &ş Ets EEG U İİ e Mİ ea 3 : pip li pe A 78 PARDAYANIN OĞLU ——— << ————-——————- ——ç— — Bir tek adım daha... ve mahvolur. sunuz? Konçini olduğu yerde kaldı. Bertiy onu korkuttuğunu zannetti ve hakaretle gülümsedi. Halbuki, onu yerine mıhlar gibi dur. duran korku değil hayretti, Hemen ken disini topladı ve oda gülümsedi, Sonra zarif bir tavırla eğilerek müstehzi ol- mayan bir sesle: — Hayret, dedi, kim tahmin ederdi ki, bu ince ve narin vücudun içinde mu harip bir ruh taşıyorsunuz?.. Üstelik be cesurane dda size çok yakışıyor. Bin kat daha gözelleşiyorsunuz ve... Daha aşi arzu uyandırıyorsunuz. Bulunduklürı oda oldukça genişti. Et. Tafta dört süslü sütun bulunan ve yük. sekçe bir yerde duran geniş karyola bu odanın hemen hemen üçte birini işgal ediyordu. Sağ taraltaki duvara yaslan- mış olan bu karyolanın mukabil istika, meti açıklıktı. © Sağ tarafta iki kanatlı kapal: bir kapı ve gene iyice kapalı bir pencere vardı. Sol tarafta, yani karyolanın ayak u. cunda, küçük bir kapı ve karşıda da di- ğer bir pencere vardı: Bertiy açıklık yerde ayakta duruyor- du. Konçini onu, maksatlar: hususunda temin etmek istiyormuş gibi aksi isti. kamete doğru yürüdü ve kızdan uzakla. şarak orada sinirli sinirli (o dolaşmağa başladı. Ara sıra, içinde garip bir endi. şe okunan nazarlarla da genç kıza ha. kıyordu. Düşünmesi ve bir. karar ver- mesi için, genç kızı birkaç gün orâhat bırakmağa karar vermişti. Eğer tavrmı değiştirmezse, 6 zaman harekete geçe- cekti; buna samimiyetle karar vermişti. Kıza bunu söylemek için belki on defa mğz:nı açmış fakat her defasında da vaz« geçmişti, i Niçin? Çünkü genç kız onda şiddetli bir arzu uyandırıyordu. Bu arzu biran kayboluyor fakat biran sonra daha bü- yük bir şiddetle kendisini hissettiriyor. du. Başka bir sebep daha vardı! Kıska, nıyordu. Bu genç kızm, hiçbir kadının mukavemet edemediği ve sarayın en za- rif ve güzel erkeği olan kendisine kar- $ı mukavemet göstermesi için, muhake kakki birisini sevmesi lâzımdı. Bu düşünce üzerine dişlerini gıcırda- &yor ve bu meçhül rakibe tehdit ve lâ. netler savuruyordu. Nihayet bu düşün. ce onu öyle sardı ki, endişesini açıkça izhar etti ve birdenbire onun (yanına yaklaşarak bağırdı: — Ne ise... Yaptığım teklifleri düşü- nür ve bir karâr verirsiniz... Size müte- madi bir korku telkin etmeme imkân yoktur... Veyahud da, şu halde, başkası. ni seviyorsunuz... Konçininin bakışları, hareketi, tavır. ları, herşeyi tehditkâr bir ifade almıştı. Bu tehdit genç kızı isyan ettirdi ve doğ. rularak meydan okur gibi bir | tavırla bağırdı: — Ya öyleyse? Konçini dişlerini gıcırdattı: — Dikkat edin! ç < — Neden korkatağım?.. Sizin eliniz. deyim vetitremiyorum bile.. — Sizin âşıkınızı da mahvedebilirim! — Haydi canım! Boşu boşuna bö börlenmeyin! Karşınıza çıkarsa korkak. las gibi kaçacaksınız! Nereye saklana4 caksmız! — Herhalde sefil bir serseri olacak!. Senin gibi bir kıra ancak (o böyle birisi yakışır! — Asilzadelerin en asili, en o cesuru, en yüksek ruhlusu, öyle birisi ki, bura- da olsaydı şamarı çoktanberi bu bayağı surata inerdi. | 144"1$5yad ZSOZITIONT ye re Si ia çil Şe dl OX, i : z ii wn; iş işGleili zŞNİU.), Eş tolli EE i iz ii ig — Sl 3 (ti ğa vi eğ vağl 4 2.5 3 a | RİNE «İ 45 ir Epe) as E 3 Di Rİ E z ŞE öğe “has ERE © gaf, İTİ Kati na kadar kısım kısım gördüğümüz bu bahsi, ingilizce 1 — What games play children; İlkbahar, yaz, sonbahar, Geçen dersin tercümesi Tikbaharda, tabiat uzun kış uykusundan uyanır. Ağağ. lara taze (yeni) heyat gelir. Toprak güneşin işıklariyle ssınır, Tarlalar ve çayırlar taze yeşil otlarla kaplanır. Koru, lar kuş sesleriyle dolar, meyve bahçeleri çiçeklerle kap. lanır. Gökyüzü mavidir ve bulutsuzdur. Yaz gelince hava gittikçe daha sıcaklaşır. Bu, çiftçi, nin meşgul olduğu mevsimdir: tarlasında sabahtan akşa, Sene dört mevsime ayrılır: kış. Her mevsimde tiç ay vardır. metninden, hep bir arada tekrar etmiştik, Şimdi, resim üzerindeki çalışmalarımıza başlamadan evvel o metnin türkçesini verelim: Geri 2 a 5 gi yi 3? inin ğ Ban mii iki, yaR EE) Şe vi dsa İzi iy İş Ber. api e ipBi çi. ç Öş Balz ö52 BEAR ra arı ğı! 5 j PARDAYANIN OĞLU — Bir taraftan kızgın, çılgın, diğer ta- #aftansa son derese muhakkir ve istih. faf edici sözler, bir düello gibi çarpışr. yorlardı. — Onun kalbini söküp kemireceğim! Elimle kızartacağım! — Hakikaten de celiğthk size fevka- Vide yakışır! — Ayaklarıma kapanacak, bana yal- varacak! Vay ikinizin de halinize!.. — Sizden korkmuyor... Dünyada hiç kimseden korkmuyor.. O, o cesaret ve kahramanlığın timsalidir.. Ona boya yiğit lâkabı takmamışlar! Konçini beysinden vurulmuşa “adi ve kekeliyerek bağırdı: — Ne dedin?.. Tekrar et!.. Yiğit mi dedin?.. Yiğit Jap, değil mi? Bertiy içinde korkunç bir hissikab. Jelvuku duydu .Buna rağmen © vakut bir sesle cevap verdi: — Evet, Yiğit Jan! Konçini onu (ürperten müthiş bir kahkaha attı: — Aman yarabbim! Bu hoş!., Yiğit Janın sevgilisi!.. Beni dinle © güzelim, bu asilzade (dediğin adam kimdir biliyor musun? bir serseri!. Yolkesici!.. Paray. Ie tutulan bir katili. İşte senin kahra. manın! Bertiy hiç tereddüt etmeden bağırdı: — Yalan söylüyorsunuz! Konçini alaycı ve sinsi bir tavla gü: lümsedi ve: — Ben bunu herkesten daha iyi bili- yorum, dedi, çünkü betlim hizmetimde çalışıyor?.. — Şu halde, o, emre itaat | etmekten başka bir şey yapmıyor; bütün bayağı. ık ve alçaklık size aittir, çünkü ona siz emir ve pata veriyorsunuz. Hakiki ka- til o değil, sirsiniz!.. o Fekat bunu da kabul etmiyorum.., dedim ya, yalan söylüyorsunuz! Bu sarsılmaz itimat ve emniyet Kon. giniyi çileden çıkardı ve bu mağrur ki. zın izzeti nefsini kırmak için en iyi ça renin, âşıkınm bayalığı hususunda önü ikna etmek olacağını düşündü. Birden- bire İz $ey hatırlamış gibi, elini alm. na vurdu ve önün duya: bir şekilde mırıldandı: er) — Öyle ya! Bir serserinin | sevgilisi için, bİr asilzadenin sözünün ne ehem- miyeti olabilir. Ona, sevgilisi gibi ser. e şahadeti lâzımdır. Şu halde pek Ve boynunda asılı duran düdüğü ağ. gına götürerek üç defa öttürdü Bir dakika sonra Karkan, Eskargas ve Grengay içeriye girerek kapının iki adım ilerisinde sıralandılar ve hareket» siz durdular. « Konçini başını çevirmeden (sert bir tavırla sordu: — Şefinizin ismi ne? “diye bağırdı, sizden yalnız ismini , Cevap verin! t — Yiğit Jan. YÜ — Peki benim sa ne yap. yor? — Şey... Bizim yaptığıslız i işi yapı- ! Konçini, gözlerini genç kızdan ayır. mıyordu. ÜÇ arkadaşa çekilmeleri için bir işaret yaptı ve itâat edeceklerinden emin bulunduğu için dönmeğe lüzum görmedi. Sonra genç kıra doğru iki 2. dım attı ve kollarını göğsünde kavuştu. varak sordu: — Duydunuz ya? Bu üç adamı Ma ta bii tanıdınız? Bunlar sizi yakalayan ve it ma kadar çalışır. Hava kuru giderken ot kesilmeli, sar man yapılıp ayarlanmalıdır. — Kriket ve futbol. , Üç arkadaş hayret ve te biris birlerinin yüzüne bal en 3 — Kriket ne zaman oynanılır?