Halk tabir ve tekerlemeleri Yazan: Osman Cemal Kaygılı Kabahat bahçıvanda, vakitsiz koparmış! Görgüsüz, izansız, falsocu, pal dır küldür iş yapan kabak ve hıyar gibi adamlara söylenir. MİSAL; kabaklığını beğendin mi? — Kabahat onda değil, kabahat bahçıvanda ki onu vakitsiz, bam iken koparmış! Kartalı boylamış, yahut Kartalı bile geçmiş. Yaşr ilerlemiş olduğu halde hâlâ genç görünmek sevdasile takip ta- kıştıran, çakıp çakıştıran kadınlarla erkekler için söylenir. MİSAL: — İkisi de ama takıp çakıp çakıştırmışlar hana! — Kaç para eder? İkiside çok- tan Kartalı boylamışlar! i Etekleri zil çalıyor! Aceleci, tezcanlı, telâşlı insanla- rm hareketleri, yürüyüşleri yahut bir şeye fazla sevinen insanım fazla İ sevinci karşısında söylenir. MİSAL; / — Ayol, dün yolda gördüm, karının etekleri zil çalıyordu. miş. Âşık Nedimi, kendi de bilmez ne halt yediğini! , Avare, suride, yaptığını bilmi- yen, ötede beride pot kıran, savruk, zwwzop, yarı kaçık adamların yaptık- ları bazı münasebetsizliklere karşı söylenir. MISAL: — Senin Hacı bey, gene karıyı darıltnış, evden çıkılatmış! — Ne olacak âşık Nedimi, kendi de bilmez ne halt yediğini! Sadaret alış verişi! “47 bin liraya alırsa iyi, biraz da bahşiş ve müjdelik Yazan: AKA GÜNDÜZ | Geçmiş zamanların yarım. para etmez hayalleri arasında bir tane de kırk yedi bin Napolyon lirası edeni- ni anlatayım. Napolyon denilen bu liraları tanır mısınız? Kiminin üstün de sakallı Napolyonun resmi vardı, kiminin üzerinde bir İspenç horozu nun resmi. Biz Napolyon bizim gü: Kızım sana söylüyorum, gelinim sen dinle! : Zahiren bir başkasına söylenir gibi söylenerek asıl kastedilen kim seye karşı yapılan tariz ve kinaye. MİSAL: Kızım, sana söylüyorum; geli. İ mim sen dinle! Fakat, bizim gelinde | onu anlıyacak kafa var mı? Yangma körükle gitmek Bilerek, yahut bilmiyerek kav- gayı kızıştırmak, münakaşayı hara” retlendirmek, felâketi arttırmak, gürültüyü çoğaltmak! MİSAL: Yahu sen de arma adamsın, za. vallı zaten kederli, sen de yangına körükle gidiyorsun! | ! kokma! — Hayali cihan değil, metelik bile etmez zamanın hâtıraları — sensasanana se senasan sanaeBanmENe veERmeFaeR 90 Be EREMERA Se MEKAesameeee ema NeKemmemmen year müş para ile doksan beş kuruş eder- | di. İngiliz yüz yirmi ye, Osmanlı | da yüz sekize giderdi. Mısır altın. ları İngilizden daha pahalıydı. Ö zaman biz Emirgânda oturu- yorduk.. Ben Kuleli mektebindey- dim. Bir #kşum üstü Abdülbami - din pek © sevdiği amcamladekter amcam bahçede karşılıklı oturmuş- lar konuşuyorlardı. Ben oturduk. larr yerin iki adım ötesindeki Yye- mek odasmın penceresi önünde — Hiç unutmam — Hüseyin Rah- minin “Mutallaka,, romanmı okur- dum. Bir aralık merakımı çeken sözler oldu. Kulağımı kabarttım. Sadaret meselesini halletmeğe çalışı: yorlardı. — Zavallı Halil Rifat paşa ars- lan gibi oğlu Cavit beyi kaybettikten sonra bir türlü kendisini toplıyama- dı. (Sadriüzam Halil Rifat pasanın ğlu Cavit beyi saray tüfekçilerin. kardeşi Esat Toptaninin adamı Mark kör arnvu köprü üzerinde ta, banca kurşuniyle öldürmüştü.) Z. İ ra ancak on beş on altı bin 6 ler. Mü yaş gelecekti. — Halil Rifat paşaya emri hak vaki olursa yerine kim geçecek? Tuzlayım da kokma! Söylediği söz, karşısındakinin ho şuna gitmiyen herhangi şey, palav- racı, yahut saçma bir fikir ortaya e tana karşı söylenir. MİSAL: çıkarırım! ydi oradan be, tuzlayım da yutluğun en zengin, “asil,, bir a8 EE EYY — Henüz belli değil. Bel lenlerden ne çıkacak? — Hangi gelenlerden? Bet mil paşayı işittim. — İzmirin ehemmiyetini bi. ederek gitmiyor. Sait paşayf& kızgın. “Getireyim de gene mÜğ bir dakikada istifa edip kaçsın. devleti eli böğründe bıraksın, “ Onun için başka birisini arya dim ya gelenlere bakalım. j — Gelenler, gelenler kim? — Demek haberin yok. valisi ve ikinci ordu müşiri Arf ile Konya valisi Arnavut Ferit Viryonüyi çağırdı. ; — Ben onları izinli gelmişti dim. Demek sadaret mese münasebetieri var, — Söz aramızda, evet. BE bildiğim esvabcı başı bir şey yaf de. Arif paşa dediki “ben İİ ömrüm müddetince devlete saf le hizmet ettim. Şimdiye kaf şimden tımağımdan arttırdığı” " O da benden sonra çoluk mun nafakasıdır. Onuda bir tahtada takdim edersem n€ Bir daha altmış yıl yaşıyamaf?” beş on para daha toplryabileyim".. — Bu para niçin isteniyor?” me verecek? i — Orasını sorma, sadece ani — Ferit paşa ne veriyor? -— Yirmi beş binden kirk bine kadar çıktı. Dün gec bindeydi. Bilmem bugün ne © Saraya gitmedim. : — Demek Arif paşa partiy! betti, — Edirmeye bile döndü. çek iyi bir adamdır. Dedikleri © dur. Sadrıâzam olursa bir şey cak değil ki verdiğini * telifi Fakat Ferit paşa öyle değil. şahsi serveti büyük. Cenubi Onun için kırk bin, altmış bin hiç gibi. Yalnız fazla cimridir. * biraz cömert davranırsa parti © dur. Buna cömertlik de para ©" ki, diyelim ki kırk bine sulh ol1"4 Bunun müjdelikleri var, bahsi var, ikramları, hediyeleri var. © binden aşağı kurtulacağını hi$ muyorum, i — Sadaret tahsisatından * masını bilir. prens sayılryorlarmış. ai Bu konuşmanın ertesi günü " ya valisi Ferit paşa Viryoninin ret alayı oldu. “iradei seniye,, tebliğ etmişlerdi” nüşte eve uğradılar. Doktor bif sotnı bularak taşlıkta konuştu * — Ferit paşa nihayet. — Evet, fakat biraz pahalı? e Altı kaval, üstü Şişhane! sn i tünde kaldı. Kırk bini malüm- a (e ye tee bini de müjdelik falan. Fakat tarafı pejmürde, yahüt'ceket, şapka ||, Kore Gelmez; açma sapan yeti var? Ne kadar gömük ilime; delik dl fh sözler, yahut dipsiz kile boş anbar sen © kadar tozutur. çapak ölenler, söylenir, | <eşidinden yapılan işler ve atmasyon kark binlerle yıkılacak Sandi bu"tebir'ğü en uygun söle tarafından gösterilen o hareketlere : pa ü giydirmek i değil! resimdeki tiptir. R karşi söylenir. Vay beyim, cebi âlinize merdi- Dalavereci insanlarm, binbir do- Aka venle ineyim! lapla onu bunu kandırarak kafete | © Nor: Meyretiyetire sonra sa BE MİSAL: MISAL: Eskiden çok lügatli, ıstılahir, ki- | koymaları. mabeyinci Arif beyin kardegi ve Al lin sn ba GP tabetli, inşalı, celebice konuşan kime MİSAL: din kayını Ahmet Şevket paşa ne Pİ — Şunun kılığna bak, yahu, e selerle züppeliğe kaçan delikanlıla” Herifçi uytunun işi, gücü, hep | *Cemıştı. Paşa bunun aitmiş bini ne tuhaf? — Aldırma, boş ver, bunların | ya karşı söylenirdi. Alinin külâhn: Veliye, Velinin kü. | elemi. Sürüye yakı hiveri, — Ne olacak, altı kaval, üstü | bepsineaftozpiyoz jikitavukbirbo- | © MİSAL: lâhmı Aliye giydirerek dalavere çe- | izm gear veyINE Gn şişhane! roz derler. Misali resimde gördüğünüz gibidir. | virip vurgun vurmak!