16 HABER — Akşam postası 28 NİSAN — 1 aw ADEMİiiKTİiDAR «me Herkes dişlerine meftun ve BEL GEVŞEKLİGINE KARŞI HORMOBIN | AA Tabletleri İM Her eczanede arayınız. ( Posla kulusu 1255 Hormobin , MENE SAÇ / BAKIMI ROMATİZMA | İİ lee i ğ Güzelliğin en birinci ARAK il . j Çünkü Hergün RADYOLİIN diş macuniyle iki defa dişlerini fırçalıyor ve onlara ebedi hayat, güzellik veriyor. Sini İL alınlığından ileri e şiddelli eagle teskin ve izale eder her eczânede ara g zeren AREA meme onan ent Daima Radyolin ee Dr. NIŞANYAN Hastalarını bergün akşama kadar Beyoğlu, Tokâtlıyan oteli yanında Mektep sokak 35 numaralı mus- yenehanesinde tedavi eder. Tel: 40843 SİGARAYI e ak iiLik 4 LP | İÇEBILIRSİNIZ gi) Deniz Levazım Satınalma Komisyonu 'ilânları iwdili Müdafaa Vekâleti Deniz Merkez satmalma komisyonundan: YK : 1 — Tahmin olunan bedeli (9000) ve teminatı (675) lira olan on to KURUN doktoru miktarında külçe bakırın M. M. V. binasında müteşekkil komisyonumuz : | | i ği İ i ca 29 nisan 937 perşembe günü saat 14 te kapalı zarfla eksiltmesi yap lacaktır. ji lacaktır. Şartnamesini görmek istiyenlerin komizyonumuza müracaatları 2 — Eksiltmeye gireceklerin 2490 sayılı kanun gereğince vesaik v& sanle kadar komisyona ves” Necaettin Atasagun Her gün 16,30 dan 20 ye kadas| Tayyare apartmanlarda daire 2 mumara 3 de hastaların: kabul eder.) teminatları havi kapalı Lâl MAM i : Cumartesi günleri 14'den 20 ye kadar) miş bulunmaları, Saat 13,30 dan sonraki müracaatların kabul olunmıya” >ÇI KARŞISINDA PiPO PAZARI meye Sou | cağı, (1404) 2 PARDAYANIN OĞLU PARDAYANIN OGLU 23 dan sonra başirmağa hiç de yok. niyetim ral hayretle bağırdıt — Nasıl?... Bu ne cesaret? l Pardâyan ağıt ağır basamağı çıktı ve iyice krala sokuldu; sonra gözleri içine bakarak korkunç bir soğuk kanlılıkla: — Beni tehdit etmek cesaretini gös- teriyorsunuz.. Bana, adi bir teklifte bu. lunmak süretile beni tahkir o ediyorsu- nuz.,. öyle mi? Kral hiddetle ürperdi. Muhakkak ki, vahim bir vaziyet hasıl olacaktı, Fakat buna vakit kalmadı. O zamana kadar hareketsiz ve #€$ çi- karmayan Yiğit Jan birdenbire uyanır givi oldu. O da ilerledi ve (o genç kıza bakmadan sert bir tavr — Bu dürüst ve asil insana kızmadan evvel, benim, kendimi tevkife müsaade &dip etmiyeceğini sormanız daha müna. sip olurdu ! | Şım, delikanir, dedi — Beni bekliyecek : misiniz?, Beni Luvra mı takip edeceksiniz? — Nereye isterseniz sizi oraya kadar takip edeceğim. — Biliyor musunuz ki, doğru cellâ. da gideceksiniz? — Memnuniyetle! Bu kelimeyi hiddet dolu bir sevinçle telâffuz etmişti ve ayni zamanda, Ber- tiye dikilen alevli gözleri ona sanki şöy le diyordu — Besi siz.. Yalnız siz öldürüyorsu. i bu çılgın cesaret ve istihfamı, takdir etmekle beraber soğuk bir tavır. Ja: — Verdiğiniz bu sözü unutmıyaca. Döğrusü, sonuna kadar gidip gitmiyeceğinizi merak edi. yorum, Jan, kendisine has olduğu anlaşılan mağrur bir cda' bire, tabiatinin ve #hlâkının temeli olan gururu tekrar feveran etti, - gözlerinde acı bir nefret belirdi ve gizli hıçkırıklar ihtiva eden bir sesle bağırdı: — Bundan size ne?,. Ne hakla benim le meşgul oluyorsunuz? Aramızda ne münasebet olabilir?.Benim kim oldu. ğumu acaba biliyor musunuz? Bertiy, kafalarının üz e ışıldayan mâvi sema gibi mavi gözlerini onun göz lerine dikti ve ayni tatlı sesile? — Sizi tanımıyorum. doğru. dedi. sizinle ilk defâ konuşuyorum (doğru! Siz de beni tanımıyorsunuz, buna rağ- men meçhâl bir kızın Kapısını müdafaa etmek için Fransa kralma kılıcınızı kal- dirmaktan çekinmediniz. Jan çılgın gibi bağırdı: — Zânnediyordum kil... Şöyle demek üzereydi: Zannediyor. kım siz, masum temiz bir kızsınız. Ken dinizi satmak için bir fırsat beklediğini he edilemezdi. Jan da bundan şüphe et- medi. Biran içinde kani oldu, Genç kıza, gok ağır bir ıstırap olan bu itiraf sanki onu darbelemiş gibi, dizleri üzerine yi- kıldı ve ellerini birleştirerek yalvardı: — Affedin!.. Beni affedin! 4 Genç kiz, ayaklarında hıçkıran aval. L gence, me fetti ve hi resi sapsarı bir halde, ayni devam etti: — Siz. tatk sesle Siz babamı öldürecektiniz?. Buna imkân imi vardır? Buna müs edebilir miydim?.. Jan bıçkırıklar içinde bağırdı — Belâ felâket başımda dolşıyor!. Bertiy, güzel başını yavaşça ve onun üzerine doğru eğ'lerel vaş bir sesle fısıldadı: — Mademki doğuşumdaki yür kızar- tıcı esrarı biliyorsunuz, size şunu söyli- salladı is R Dedi ve şayanı hayret bir © gururla | © — Yiğie Yan vaadettiği | şeyi dalma #i bilmiyordum!,, Evet, o bedbaht genç ii de, zannettim ki... Belki de ğ i | Yüpar, dedi; bunu demek istedil. Fakat genç kızda | ? iyii : > t Yanı, ancak bir kral tevkif Hanri ona bir saniye dikkatle baktı, öyle hürmete lâyık, masum, temiz bir) ser ” Mep Me meğe lâyiktar. Gidiniz Sir, sizin hak- | sanraf görürüz! demek istiyormuş gibi tavır, samimi bakışlarında öyle ç büyük | 5 ime Çe ağa çi e 21 uzun müddet. gecik-| bir hareket yaptı ve içeriye girdi. bir aşkın ifadesi vardı ki, savurmak ü- e ke KE söğ — 4 iz K istemem.. Dışarıya çıktığınız za. Berti bir müddet, şefkat ve muhab- zere bulunduğu tahkir ( hançeresinde er tdi. Bü al - li e : man, beni burada, bu kapının önünde | bet döl bir nazarla, kendisi kadar sa boğuldu. Fakat buna cesaret edememek | sinden çılgın ör halde kekeledir. sizi Luvra takip etmeğe âmade bir va: | rarmış olan gence baktı, Yüzünde son, ten mütevellit bir hiddetle, (dişlerini | “<< en Sign Sr halde kekelediz ei ziyette bulacaksınız. | r ümitsizlik ve tasavvur edilemi. gıcırdatarak: — Sözünüsü.. bitirme. ği Bu şayanı hâyret teklif üzerine genç | gir ıstırap vardı. Fakat o, bunun — Kral sizi bekliyor, madam, dedi. Masum ve saf genç kız, aşkın ne ol. 2 kız mosmor kesildi ve kıskanç gencin, | farkında değildi. Sonra | genç kız, üç — Biliyorum... Ve sirf sizin için bir | duğunu bilmiyen, şimdiye kadar ancak 1 görü kapalı girdiği işkencenin hayalini | basamağı ağır ağır inerek onun yanı- kral: bekletiyorum... Buna rağmeh siz kalbinin sesile hareket eden ve bunun K görmemek istiyormuş gibi, gözlerini ka- | na yaklaştı. O zaman, ölümün karşısın. ölmek istiyorsunuz! Öyleyse beni din. | âşk olup olmadığını bir türlü anlaya» U pad, : da bile bir karış gerilemiyen Jan onun leyin, bu hicap dolu bir sırdır, fakat bu | mıyan genç kiz, onu tanımadığını, onun Pardayan ona yan gözle baktı ve mı. rıldandı: — Anlaşılan bu zavallı yavrunun trrabına merhamet etmiyecektir! Gö leri hiçbir şey gi en âşıklar ne ma. Basız canavar kesilirler, yarabbim! Hanri hayretle bağırdı: karşısında geriledi. Bunun Üzerine genç kız son tatlı bir sesle: — Rahat rahat çekilmeniz kabil niçin krala, bekliyeceğinizi söylediniz? Jan, içine işliyen bu tatlı sesle ürper- di. Fakat bu ancak biran sürdü. Birden- derece nu size söylemem lâzım. Kral! Onu ancak bir tek defa uzaktan görlüm.. O. nunla asla konuşmadım, onu tanrmıyo- meşgul rum, 9 benimle hiçbir zaman olmadı. Buna rağmen o.. benim babam» dır. Bu sözlerin samimiyetinden asla şüp. la ilk defa konuştuğunu unutarak, an- ladr ki, baftalardanberi penceresinden, uzaktan gözetle mağrur tavrını, 2. sil hareketlerini, balkonun altından ge çerken, kendisine doğru (kalkan zarif çehresini hayranlıkla seyrettiği bu meğ- hül genç, kalbini teshir etmişti. Birden,