HABER — Mazon MEYVA TUZU defeder. MAZON isim ve HOROS markasına dikkat. Küçük şişe ecza deposu İstanbul Yeni postahane #rkasında No: 47, MİDE ve BARSAKLARI kolaylıkla boşaltır. İNKİBAZI ve ondan mütevellit baş ağrılarını defeder, Son derece teksif edilmiş bir tuz alup MÜMASİL MÜSTAHZARLARDAN DAHA ÇABUK, DAHA KOLAY ve DAHA KAT'I tesir eder. Yemeklerden sonra alınmsa HA. ZIMSIZLIĞI, MİDE EKŞİLİK ve YANMALARINI giderir. MİDE ve BARSAKLARI ALIŞTIRMAZ. Ağızdaki kokuyu ve tatsızlığı çıkmıştır, fakat büyük şişesi ekonomiktir, Deposu: Mazon ve Boton 2. | İstanbul Levazım Amirliği 1 tınalma komisyonu - ilânları 3. Kor için 30 adet yangın söndür. me âleti 27.4-037 Sal; günü saat 14 de 'Tophanede Satmalma komisyonunda pazarlıkla alınacaktır. Tahmin bedeli 960 liradır. İlk teminat 72 liradır, İsteklilerin belli saatte komisyona gel meleri. “428-2201” Gedikli erbaşları için 4260 metre yorumda pazarlıkla alınacaktır. Tah. imunesi komisyonda görülebilir. İstek- lerin belli saatte komisyona gelmele. ri. (430) (2248) — Maltepede Piyade atış okulunun Teşrinisani 987 sonuna kadar ekmek. lerinin pişirilmesi için 3 Mayıs 1937 pazartesi günü saat 15 de Tophanede #atmalma komisyonunda açık eksilt. aynı şartlarla yeniden eksiltmeye çıkarılmıştır. pijamalık bez 27/4 1037 salı günü 8 | nat vermesi ve Nafia Vek; at 15 de Tophanede Satınalma komis- miş olduğunu göster'r müteahhitlik vesikası İbraz etmesi lâzımdır. min bedeli 233 liradır. İlk teminatı | evveline kadar makbuz mukabi 175 lira 75 kuruştur. Şartname ve ni. | dir. Kapalı zarf usuliyle eksiltme ilânı Nafia Vekâe inden: 1 — İstekli çıkmamış olan Diyarbekir Nümune Hastanesi pavyon İnşagtı Keşif bedeli 111634.03 liradır. 2 — Eksiltme 5.5.0371 Çarşamba günü at 15 de Nafia Vektileti Yapı İş- Şartnamesi komisyonda görülebilir. | leri Umum Müdürlüğü eksiltme komuşyonu odasında kapalı zarf usuliyle yapı- lacaktır. 3 — Eksiltme gartnamesi ve buna müteferri evrak 558 kuruş bedel mu. kabilinde Yapı İşleri Umum Müdürlüğünden alınabilir. 4 — Eksiltmeye girebilmek için taliplerin 6631.70 liralık muvakkat temi etinden almış ve en âz yüz bin liralık bir iş yap. 5 — İsteklilerin teklif mektuplarını ikinei maddede yazılı saatten bir saat linde Komisyon Reisliğine vermeleri muktazi. Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. “065” “2178” ” Nafia Vekâletinden: 1 — 2 Haziran 1937 Çarşamba günü saat 15 de Ankarada Vekilet Malge. me Eksiltme Komisyonunda üç gurup 4 parça atölye tezgâhınım grup grup ve kapalı zarf usuliyle eksiltmesi yapılacaktır. 2 — Eksiltmeye konan tezgâhların cins, muhammen bedel ve muvakkat mesi yapılacaktır. Tahmin bedeli 2880 | teminat miktarları, liradır. İlk teminatı 167 liradır. Şart. Muhammen Muvakkat namesi komisyonda görülebilir. Is. | Grup Adet Ginsi Şe teminatı teklilerin kanuni vesikaalriyle bera- N i ra Kr. Tile Ri: ber belli saatte komisyona gelmeleri. | (1: 1:200 silindir Honik tezgâkr 7080.00 50850 (426) (2121) II: 2:500 X 60 takım zımpara tezgâh (980.00 73.50 MI: 1:500 X 200 Üniversal takım bile. me tezgâhı. 3200.00 246.75 3 — Her gruba ait eksiltme gartname ve teferrijatı parasız olarak Anka, S E Z E rada vekâlet malzeme müdürlüğünden alabilir, 4 — İsteklilerin her grüp İçin ayrı ayrı tanzim edecekleri teklif mektup TERZİiHANESİ larını 2 Haziran 937 Çarşamba günü sast 14 e kadar Ankarada vekâlet W 5 en malzeme müdürlüğüne vermeleri lâzımdır, Sahibi: İhsan Yavuz 5 — Yalnız birinci grup için teklif mektuplarmı resmi gazetenin 7-5.03€ PED RTE Şık giyinenlerin tarih ve 3297 sayılı nüshasında çıkan talimatnameye göre almmış 937 senesi ö imi İ # müteahhitlik vesikası ir. ve a e» D ri Eat Tile ve petetiiz ze | terzisidir | hhitlik vesikası raptedilecektir. “922” “2009 Tr. çukru an ik için tesiri İcat'i, mu- ri Cağaloğlu Nuruosmaniye cad. Nu ki mi taze aşıdır. Her En cazip modeller, mevsimlik mx. p İLAN (Cağaloğlu Eczanesi yanında) eezahanede bulunur. Kutusu: 450 ve şık kumaşlar, İstanbul Gümrük komisyoncula. | man 30. 4. 37 cuma günü saat 17, Telefon. 22566 | sab dur, letanbul Yeni Postahane karşısında! rı birliğinin senelik kongresi, ekse- | 30 da Birlik salonunda yapılacağı i- kuruştur. İ riyet hasıl olmadığından ikinci içti. | lin olunur. | " ON | 24 PARDAYANIN 06 uU PARDAYANIN OĞLU 2 li iin t i ii bire, zihnine yıldırım şeklinde inen bir düşüncenin tesirile hirsetti ki, bu gers ölürse, İçendisi de ölecekti. Bunun üze- rine, her türlü mürailikten âzade, saf ve | masum bir samimiyetle, hissettiği şeyi söyledi! i 2 Bilmiyorum.. Size söyliyemem-- Fikat hissediyorum ki, siz ölürseniz.. ben de öleceğim! : Ve, beyaz, dik ve alnr yukarda oldu: ğu halde. ilâve edilecek bir şey kalma. dığını düşünerek, üç basamağı çikti, eve girdi ve yavassa kapıyı kapadı. v i ibi bağırdı: nç âşık çılgın gi v yağ ir 1, Yarabbim! e id ii wi aşi” mı), İyice duydum. mu Meke üzerine mi dikildi?, Bu bir f A > rüya mıdır, yoksa hakikat y Sonsuz bir sevinç onu giy Mesut bir tebessümle ve eli > 5 ğruldu. Pir si tepe ei lan okuyor. gözleri, sanki cihana meydi “ zaman, şörsiye dö Pa hâlâ orada olduğunu ge si A valyenin ona küzünlü bir özen “ez dalgın dalgın baktığırın far Ha vyef dr. Hiç şüphe yoktur ki, bu bi ii sahne, onda, tatlı v6 ayni ai ön hiş hatıraları canlandırma sie derece mütekeyyiş VE mü yün nüyordu. Jan, bu meçhüi a al niçin kaldığını, ne beklediğini > seddi. Onunla, daha ayn! Li tiğini unuttu, önü birar e) pa istediğini unuttu. ertesi gön ie düşmesi icap ettiğini inte a bir şeyi anladı ve bir şeyi Miş adam herşeyi görmü$, herşeyi ar İ tu. Bu adam artık bir li si Kğ hâl değildi, bu adam düşman pe ia İ hiç olmazsa muvakkaten bir g 8. i La —— bir şahitti ve ona, “ondar,, bahsedebi- Mirdi. Sevinçle bağırdı: — Duydunuz, değil mi?.. Rüya gör- medim?.. “Siz ölürseniz, ben de ölece- ğim!,, dedi.. Bunu dedi, değil mi? Pardayan, zorla ve kaba bir itişle ha- kikate, sevkedilmiş gibi, şiddetle ürper. di ve genç adama içinde artık mutat â- layst İlade görülmiyen bir nazarla ba- karak çok ciddi bir tavırla: — Filhakika, böyle bir şey duyduğu. İ mu zannediyorum! Dedi ve genç âşık kendisine gösteri- len bu dikkatten son derece (o memnun olarak bağırdı: — Evet, bunu söyledi! Artık dünya- lar Benim olduli. Onun ayaklarma ser. mek için hazineler istiyorum !.. Onun a- sil alnını süslemek için tac istiyorum! Pardayan bir Omüddetona takdir ve dikkatle baktı, Hakikaten de bundan daha mükemmel bir genç bulmak güçtü, Boyu vasatın fevkinde, son derece mütenasip, kıvrak, sinirli bir (vücudu vardı. Hareketleri seri ve kolaydı. Ada- İeleri son derece zarif ve güzeldi. Em. salsiz bir kuvvete malik olduğu besbele liydi. Hatları ince ve zari, teni nadir bir beyaz, saçları uzun simsiyah ve bük deli, yukarrsındı siyah ve uçları yukarı. ya'doğru kıvrlmış bıyıklar bulünön du. dakları ince ve biraz lâkayitti. Pane bu şaşaalı çehrenin, — nazarı dikkati celp etmeniesine imkân olmıyan bir harikası vardı ki o da gözlerdi: İki böyük si- yah pırlanta, ki ekseriya (o mukavemet edilmesi imkânsız birer iewlermla veba zan da bu anda olduğu gibi, garip bir tıkla prlryor. p — ida uzun bir mahmuz ince deriden mamul ve bal dar yükselen çizmeler içinde sara. ve yerleri oeşen bacak. lar. Boz — mavi renkte bir yelek içine bulunan, — Cellât! Vay şeytan Vay! Zavallı | delikanlı! Hiç şüphe yoktur ki, dördüncü Han- ri, kendisile lâkayt tavırla lâf söylüyen | bütün hissiyatını açıkça ifade eden ve müstehzi bir hürmetle konuşan bu ga- | Tip adamı uzun zamandanberi tanıyor. du. Şüphesiz onun © tavırlarınıda bili. yordu ve maksatlarını yüzünden oku- mayı da öğrenmişti, Çünkü, içinde hid. detten ziyade endişe okunan bir sesle sordu: — Nihayet, Pardayan itaat ediyor. musunuz?., — İtaat ediyorum, sir, (o ediyorum. Haşa! Kralm emirlerine mukavemet mi edilir? Bu delikanlıyı derhal yakalıya- cak, Luvr sarayına sürükliyecek, cellâ. da teslim edecek, hattâ icabında elimle | idam edeceğim! Pardayan bunları ciddi mi söylüyor- du?.. Burası meçhül, muhakkak OOolan bir şey varsa, o da, birdenbire bir şey hatırlamış gibi elini alnma vurmasıdır. — Aman! diye bağırdı. Az daha unu- tuyordum... İhtiyarlıyorum sir, ihtiyar. yorum... Tevekkeli değil hafızamı kay» bettim! Sir! Doğrusu çok O müteessir, mahcup ve kederliyim, fakat maattees. süf söylediklerinizi yapamıyacağım. Bertiy âdeta canlanır gibi oldu, ya. naklarma kan geldi, Mavi (gözleri bu meçhül adama döndü ve sonra ilâhi bir teşekkürle yukarıya kalktı , Jan ona büyük bir hayretle baktı. Kral sert ve soğuk bir tavırla sordu? — Niçin? — Ne yapayım sir? Ancak şimdi ha- trıladım ki, bu delikanli: bana, yarın sa- bah için bir randevu verdi. Büna icabet etmemek doğrusu ne erkekliğe yakışır me de namuslu bir hareket olur. — Şu halde? — Nâsıl?,. Anlıyor müsünüz ki, Sir, ——— bu gençle yarın sabah döğüşmek mec. buriyetinde bulunduğum için o onu bu akşam tevkif edemem?.. Canım, Sir, bu genç pek haki; olarak benim korktuğu- mu zanneder. Pardayan bu sözleri samim! bir saf- | Uikla söylerken, içinde kurnaz bir kıvıl. cım parlayan gözlerile, kâh (kendisine takdirle bakmağa © başlayan Janı, kâh genç kızı süzüyordu. Kral ciddi ve sert bir sesle: N — Mösyö dö Pardayan, dedi, bilmi- yor musunuz ki, düelloyu yasak (eden şiddetli kanunlar çıkardık? Pardayan, Hanriye endişe vermeğe başlayan garip ve müstehzi bir tavırla bağırdı: — Olur şey değil! Hakikaten öylet.. Düelloyu meneden kanunları unutmuz- tum... dedim ya Sir, ihtiyarlık hafızama çok dokunmuş... Hep unutuyorum. Kanunlar!.. Artık onları unutmamağa gayret ederim! Yavaş yavaş kızmağa başlayan Han. ri: — Mösyö, dedi, bana yaptığınız hiz- metler, henüz sizi himaye N ediyor... Fakat sabrımı tükendirmeyin!. o Evet mi, hayır mı, İtaat ediyor musunuz? Pardayan bütün vücudile doğruldu, yüzü soğuk bir hal aldı ve sert bir ses. e: — Hayır! Doâl ve kral, tehditkâr bir istihzayla sordu: — Hangi sebeple?.. Bunu öğrenebilir miyiz?, Pardayân ayni soğuk tavrile kralm gözleri içine baktı ve ayni sert sesle: — Mademki kral bunu tahmin ede. miyor, sebebini söylemekte hiçbir mah zur görmüyorum ve ona şunu derim ki, ömrümde cellât müteahhitliği yap- madıktan sonra, bu alçakça İşi altmışım