öp urpaze$ yiye “Zmlokyıkı uepuLivyodug apzıd Ep “ouseueu “gun3 unğop,, op JsorurfoN (Önyszangoğ) “mp tk okıp “ope, Nanönunsyo uruzsour0x ( ö0ASYoN0I) “aa 24 SEMA 11800 UOA TAÇ “URAL oyoseyg du'9 yoou sum oşŞ Ulug SüyM “OruH — gonu za “aanbog, 1498 pun“ua3ozog 7J03A1eŞUE yi pus ojumas “Pp pa man 71 PGOi Sep Yyadura 33 ucavy iş 'ef er — TEMİZ yosur “aza8 31001 yor ozu 49690) Wu 31 Bünyesi Op “4yos rut YET SA — gu$ yone OS uozut, — Oğul, pun JAZJPAK zoge 'ygoyu TeMZ yoÇ Ufg dozURL, — dTAZUR, uya AŞ Pus “aNYOŞ o — “OğURL, s4opuosod 'punarr uyan 'TyOMUP — “UAZURİ YONE ULEN 29P "TA a 'yoranysu gay — ğ sus s9p pudaye Şını Yöne T1dS — Tayol 59 SAA pay sep 3 Teos Tards 10759210 std — Derslerimize abone olanların taksitlerini nisanm “onuncu gününe Kadar göndermelerini rica ederiz. zaavz SE ie SE keiiiresliriire İ Lp 8 SEAN hiçlğe sel öğ Klkerik pelşa DER pig Aİ seti siiri” z iel ip! lr; eler İrili ub rep İsiziz İİ, eri çi LE api 2E EE HE İk pin iyi PLĞSİĞİ öz ep ir SE ARİ 3 ER LE LARLİ LEY 4 li A SEREBERLEE Ç iz iki , ği ri iie öğ > Sb ip çak Sİ 2 Ez İL eE si gir çi © ;? E ". b i Esri BE iki mi Ro BRE ard sivoivel i 172 CÜCENİN AŞKI ŞAMİL A A aldı, mantosunu yerden kaldırdı . © manto ki, bir türlü elinden birakmı- yordu ve çocuk gibi bebekler yaparak sözüm ona eğleniyordu » ve 0 vaziyette. mezar olacak esrarengiz yerden içeriye girdi. Espinozanın, kendisine tarif etti” ği veçhile ayağını döşemenin o yerine bastı. Filhakika sert bir gürülü duydu Döndü ve duvarın eski veziyetine gir- miş olduğumu gördü. Artık görünürler” de bir açıklık yoktu. Pardaayn Espinozazın dediği gibi, > yah bir delik olan mezara kendi kendi” ni kapatmıştı, Fakat kapanmadan © vel, oraya müthiş ve kuvvetli rakibini .sir, vi ROLLER DEĞİŞİYOR bıraktr. Diğer iki hücrede i bu mezarda da mobilya namına bir $9Y yoktu, Diğer taraftan kapı ve peneer* de mevcut değildi. Doğrusu, bile den kapanmış olan kapıyı bulmak bile zordu. Pardayan bütün hareketlerini büyük bir soğuk kanlılıkla PARE ni yarım boğması ve onu bir göp BİLİ oraya savuürması, kuvvetinin tekrar aV- det ettiğini pekâlâ gösteriyorüu- Zaten, şahsındaki değişiklik Yalnız bundan ibaret değildi. Kuvvetile bera (- ber zekâ ve şuuru da avdet etmisti. Artık, biraz evvel olduğu gibi, ko- kak ve aptal bir hali yoktu. Yüzünde, her zamanki emniyet ve azim ifadesi ve biraz da istihza vardı. Espinozaya doğru yürüdü. Hiç acele | etmeden Üzerini aradı ve Mei kararak biraz dikkatle baktı ve & sahte olmadığını anlayarak katladı ve sakladı. yk di Bunu yaptıktan sonra kamayı çıkar. dı ve kemerine geçirdi. Espinozanın üzerinde başka bir silâh olmadığına da iyice kanaat getirdikten sonra, manto” nun ve İâmbanın yanma oturdu ve du, daklarında garip bir tebessümle bekle- di. Baş engizitör güçlükle kendine gele. bildi. Gözleri Pardayana dikildi ve onun her zamanki soğuk kanlı çehresini gö- rünce, bir tek kelime söylemeden başı. nı salladı. Biran bile, sakin tavrmı kaybetmedi. Gözleri Pardaaynın yüzüne, sanki saray da ve birçok kimselerin müuhafazasın- daymış gibi emniyetle dikildi. Ne hay. ret, ne korku ne de srkılganlık alâmeti gösterdi. Yalnız gözleri Pardayanın yü- zünden bir türlü ayrılmadı. Delinin içmiş olduğu ilâcı tesiri ni, hayet yarım saat süreceği için, henüz Biraz sonra; mahpus nasılsa korkak bir çoccuk haline gelecekti. Espinoza, işte bunları düşünerek mü- cadele etmeği maansız buluyordu. Bü. tün mesele vakit geçirmekti. Her şeyi bununla hulâsa edebiliyordu. Pardayanın kendisine, rahip ve pa- pazlarma, meşhur ilâcr yapan kimya. gere bir oyun oynamış olması ihtimali sonun bir türlü aklına gelmiyordu. Zaten buna nasıl inanılabilirdi Bu ilâç, birçok defalar, yüzlerce betbaht insan üzerinde tecrübe edilmiş ve her zaman iyi neticeler vermişti. Biran için, bu ilâcı müthiş ve sağ” lam bir bünyeye malik olan Pardayana karşı iyi netice vermediğini düşünse bile, onun uzun müddet açlık ve susuz. Miğa tahammül edeceğine ihtimal vere» mezdi, İşte sirf bunun içindir ki, Parda, yanın kendilerine bir oyun oynamış ol- eği EM il * © takınarak: a 3“ 2İ4 » z 218 i e İkiyg VU çipleri GLieağv ğe e zili > İSâ Sal ydi ç ö ag'ağM! On I a £ l çö v 3348505 GE “İ MAŞA yz E “ella | Peek 0ği E WE EŞEN» Eiğeşilliüş$ szigünü adi a iş dep ei eepie $ 3 ?e. 3 ğ “ İN Ep eta 2 ğ ji 5 9 e ea. i Be 8 1İE ş p Aİ: diş eş ; - a, £ ü gi. vii. iğ a. pi 3; Miili i ağdır 3 HAdüzLEr,i Alİ e meyşallii $oaiaçe iş cekşilri mii dan, çalişi ih öderirizeğeieziispi ? â aidksşdtsç aaağ ağı ı ME Mn â 3 —————— inoza gülümsedi. Artık kendisine li emniyet gelmişti. Korkmuyor du çünkü çesurdu. Ölüm onu korkuta- mazdı. Fakat, bitirilecek bir o vazifesi olduğunu ve bunu bitirmeden evvel öl. memesi İcap ettiğini düşünüyordu. Sır! bu endişe iledir ki, karşısındaki, nin taarruzundan çekiniyordu. Pardayan, ilâcın tesirile yavaş yavaş kuvvetini iktisap edecek ve bu vaziyet birkaç dakika devam edecekti. Binacna» Teyh şuurunun bir parça avdeti, başen- agizitörün üzerine saldırarak boğmasına kâfi gelebilirdi. Espinoza bütün kuvvetine pekâlâ biliyosdu. Bunun için, Pardaya. nın gösterdiği bu korku ve çekingenlik onu ikna etmişti. Emniyetle ona doğru yaklaştı ve âdeta tatlı bir sesle: — Ne o Pardayan, dedi, beni tanımı” yor musunuz? Şövalye bu sözler üzerine, zihnen bü- yük bir gayret sarfederek hafızasını yoklamak ve bir şeyler hatırlamak isti, yormuş gibi bir hal aldı ve tekrarladı; — Pardayan?.. — Evet Pardayan.. Pardayan sensin, Pardayan yavaşça gülmeğe başladı ve mırıldandı: — Böyle bir isim tanımıyorum. Espinoza bir adım daha attı ve elini öhun omuzuna koydu. Pardayan titre- meğe başladı ve Espinoza, onun nere. deyse elinin altında ezileceğini hissetti, İkinci defa, gene ayni garip tebessümle gülümsedi ve ayni tatlı sesle: — Korkma Pördayan, dedi, sana fe. nalık vapmıyacağım. Deli sevinçle: — Sahih mi? Espinoza tatir ve yumuşak bir ta CÜCENİN AŞ. 169 ey in j . 5d 3 ı iş ; di ; di; z : ii eeğiğaşı R altaki s3 Ls İse) ekili Gitidiğre,i. ik İJBE ğ imiş dada i za SARAR ön EiR 73 ddayötalığişyi ze? — Görmilyor musun? diye sordu. Pardayan uzun müddet endişeli na- zarlarla ona baktı. Sonra, herhalde ka» naat getirmiş olazaktı ki, manasız bir tebessümle gülümsemeğe başladı. Es pinora, onun nihayet emniyet ettiğini görünce devam etti: / — Hatırlaman lâzım. o Anl'yör mu» sun... lâzım? Sen Pardayansın. Deli zevk duyuyormuş gibi vir tavır, la ve gülümsiyerek sordu: — Oyun mu oynıyacağız? Şv halde Par... da.. yan olayım. Ya siz, kimsi- niz? — Ben Espinozayım. Deli tekrar hafızasını yoklamak için büyük bir gayret sarfederek: — Espinoza..? . Espinoza!,, Bu ismi tanıyorum. Dedi, ve birdenbire hatırlamış gibi, dehşet ve korku içinde ilâve etti; — Evet!.. Evet, hatırlıyorum!... Es pinozal.. Bu çok fena bir (adamdır... Dikkat edin.. Bizi döğetek! — Ha! Nihayet hatırlamağı bâşiryor sun Evet, ben Espinozayım, (Sen de Pardayansın. Faustanm dostu Parda, yan, — Fausta! Böyle isimde bir o kadın tanıdım. Bu çok fena bir kadın! : Espinoza gülümsedi: — Evet ta Nihayet hafızan | tamamile avdet ediyor, | Fakat delinin sabit bir düşüncesi var» Espinoza*