Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Ğ © Ku B ; “'ğ&gqsss=n"waasaeâsâ m — . * ' _ ğğ ESSEERELE CA LEsSSAS N VI Dİİ T &..â-"?'îş&*gğ—:?ğmo?:':â_î—.s?— Di Va İ e | O sakıın 1 cleli yEtadi l o Elfir , : , I| . ğ':î:g B Ilgîâ“ # Wrm _og > $ FÜ na%ğ TEĞESSEYES a OD çekic z | e teitğarş ğ—wğ“uawğîğğ& D dd dr z ' || SS e )) HS ğââ :ğ;,-'â | w* (0)) ğ N NB & İ * 5 R B a ll <i hei b 'ğ e S î E muPı"uN” _Ğ% g B 0 5 & î' p | ; D Es l S Ee5 < S (D B | H B U'â-e' - ğ ı &ğ' â%ğğâ B ğ PS Vi (6 g | & n ERERE -— ; ee A z $ Ş B © . V T OR W x» . b SĞ sezar B -& Hİ I g- gel Ki bod, - SR , Ş : o0 b M nni | Hı>. î.,.K» hı“ KÜĞT - $ & ğ ğğ &ğqâl Hya?r 5 YAŞFI SRE ASAf iR k âiğgâğa Rğağ eVi R3wlsç” %âğâ;ğ 4 AB6 Saz a n ü GEP b ize e BK Tros tü 0 SY B ığ“ğığîgâ ER HAE Çar'e Sös0kt | w g G 5 sg ğs - e S a e| | € a Z. r—'ğğ e © Sğ ğhîgğ n“'—TEs a| Ü O çei dek0 S1 006 irr Bltek, 3 ğ S © - ü Ş2 Ya Wâ g < ';' l _s:a“: K İ ğ_g.â :lâg;a' ğ-—-- S he 5..”"'F-"ıı-' S g. %'5 Ka |e DÖSE ME iri V gir Bakli : H ' Ş B mğ—âğ âî— îğğ - gs.:ğ— e . - W ; Öm $ - fi h Ve : : ö. D A İ , #o0i Çüf ridde e ç eĞ A : Gd G6 r1 | vi n ? : - S © BiÇ V ST ; - g B T Bük Şi wl K E ğ g 'ı'ğ 2': q | Bi “FERE N Ş ı E $ Zet CÜCENİN AŞKI . " ' di, çünkü bahtiyardı. ! Sekti, wu' üşüo' beklemediği ve aklına getirme. l !ırğı bu çılgınca saadeti kâfi görerek L târ etmedi. Başını kaldırdı ve prestiş l4 ; “€ onu seyretmeğe başladı. &Yyağa doğru son bir : Ve oraya bir buse kondurduktan ayağa kalkarak derin bir şük- Tanla; W Sen ne iyi bir kızsın Juana, dedi. Ne iyi kalpli bir kız!... P| h I"::nl daha fazla kızardı. Hayır, o F; ' ©€ iyi bir kız değildi. Bilâkis çok Ve zalimane bir harekette bulun- Şiko ona teşekkür edeceğine, ğmeliydi, buna hak etmişti. | h':lim böylece içini yerken, son bir “iıii Ste İdaha bulunma!ıtan , ken j ! Onu dö ş ' alamadı ve ateşli bir .- — Tümudür; ' hî"; Sanki bu sual bir —."' * ? J KA , K ı ; Jüana uzun müddet bu vaziyette kal 8 ' Şiko bu vaziyette ebediyyen kala- & | B _F akat, Juana arzusunü tatmin et- ve birdenbire bir nevi tiksinti ve ı""1'““-111&3":':1(: yavaş yavaş ayaklarını o Zaman, Juananın, — Memnuniyetinden, belki de mahcu- | | Yet veya pişmanlıktan — yüzü kızar 5 | W;:nm söylediğinin de farkında ol. a. — Gördün mü, dedi, darğın değil- M::;ğıunu söylerken öyle tatlı bir te. Hng € ona bakıyordu ki, Şiko, çe- €n bir tavırla gizlenmiş olan kü- Fransızı öldürmek istediğin doğ- Ve mahcubiyetle başını öne eğe Sana bunu sorarken, çücenin niha- kimbilir bel- defa daha u. sesle sordu: azarmış gibi, — Çünkü seni seviyor ve yorum. Diye cevap vereceğini ümit ediyor- du, _ Heyhat! Şiko son fırsatı da kaçırmış tı, çünkü sadece: — Bilmem! Diye cevap verdi. Artık herşey bitmişti. Bu vaziyet kar şısında hiçbir şey beklenilemez ümit edilemezidi. Juananın hiddeti son dere- ceyi bulmuştu. Ayaklarını yere vura. kıskanı “rak bütün kuvvetiyle bağırdı: — Gene! Bilmem!... bilmem!.. canı- mı sıktın! Öyleyse defol — buradan!., Defol! git!. İ Biraz evvel kendisine gayet iyi mu- amele eden Juananın bu âni hiddeti Şi. koyu iyice şaşırtmıştı. Hiçbir şey anla- mıyordu. Nesi vardı? Ona gene ne yap tı. Juana, Şikonun yerinden kımıldama- dığını görünce, küçük yümrüuğunu kal dırdı ve bütün hiddet ve kızgınlıkla o. na vurarak deli gibi bağırdı: — Defol diyorum! Duüuymadın mı? Defol! Şiko başını önüne eğdi ve yavaşça çekildi. Eğer o anda başını çevirseydi, Juananın gözlerinden akan acı gözyaş- larını görecekti. Fakat, Şiko, onun tarafından kovul:. duğu zamanlar, geriye dönmeğe, ona bakmağa kat'iyyen cesaret — etmezdi, Kalbinde büyük bir elemle odadan dı şarıya çıktı. ş Ve sonra, kimbilir? Şiko bu gözyaş. larıni görseydi, bile bunlarım manasınt anlayacak mıydı? Hiç şüphe yoktur ki, bu gözyaşlarinın gene ,/Fransız şöval- yesi için döküldüğünü zannedecekti, Halbuki!... Takkeiş i DERSLERİ 155 FRANSIZCA FRANSIZCA 158 DERSLERİ (Sür lâ tabl ki e ta lâ tet dü H, je mi zün lânp elektrik, Ön livr e lö revey ki mö Teveyöra a lör fikse). “Üzerinde masa ki dir başında yatağın, ben koydum bir elektrik lâmba, bir kitap ve uyandırır. saat ki beni uytmdımmk süütte MUÜYYEN. ; C'est le dormeur gui les dit, (Se lö dormör ki le di). Yatağın baş ucundaki masanm üzerine bir elektrik “Bu dur uyuyan ki onları diyor”. lâmbası, bir kitap ve beni muayyen saatte uyandıracak &ectrigue, un livre et le reveil gui me reveillera â |'heure olan saati koydum.” fi ixde, * g E d İ | $ besi Ezi 2 Ş ge K k &Ğ K— I Egğ 'ğ” 8 3 ÜO > sözE _"ğ.,s â _ığ:“:ğ&îı::':' BT D Si ğ==âtğ İş't Ş Gzüşiş Va eti - *öm Üi “.%"ğâu > %ıââğ%â 3..&_ ms_...ış_d:g ” © ; & Ü dd a 5z BF g D ğnn'î M AlA: Bunları söyliyen yataktaki adamdır. * Pbğmââ 5 K ' G - & z FÇ zi gAhAES A B .B'.ğlli:_g% '5_'_,2 e <2 ' %5'32%- 3 m & zi Jesi. <A AAA S e S ÖŞ çETS ARTE z A 'sı_m H._WE '8 d g S S — : 'a bi BeREYE ASA 4A H e 5 —T 8-Z ea K SÖEZ d gz e :i Ğ'â:oîğ»: l D L ae Kaf 3 H”ğhıtn - © <£ —â — Üü — ö ı S a& F Ş F ŞES -8 â——ıw c K n L .ıd hiğibe ge biz Di ü V VA F zit Ö a s“—:!â â "'&"“—':»ı'â;ğ b0'n 3 & © u g a O du n 5 S S S örRyür z z e g'ıx â Ü .HE-—.-'E——-U Z oe v K GS B Sb.,mıcıâ,_m .— Hg_îl;gö A B 55 H 0 S Ro z e & — BARDN 8 vrı v ğâ;g ğğ âğ a E 25 ğ% ; EEEPLİR : ğğ%ğ 5 8 4 SüĞşesi CE NB ğ'ğâls'g’a â3 '-"ı'-"',ğ N g SeR 5 E : îğağâş ğğ İŞE Cşiariş * İğL y0 takiyI 16 A CERİ AAA Hat b â3:=+ğ$ Z e , - 5 Eğu Tiç5 Sölseşdiş S & < z 2065 ğwâgâğğîâ A0FA SAtiFfisi H % CÜCENİN . AŞKI 9 Fakat Şiko da bu cesaret yotku. Sade. ce şunu kekelemekle iktifa etti: — Kimseyi sevmiyorum.. Senden başka.. Bunu pekâlâ biliyorsun! Evet bunu biliyordu. Fakat bunu açıkça söylemesini istiyordu. | Juana içinde bir şeyin kırıldığını hissetti. Bir aralık, aptal gibi, Sikonun kahraman. Lrğına inanmıştı. Halbuki onda, “seni seviyorum!,, cümlesini söyliyecek cesa. ret bile yoktu. Zavallı Juana bilmiyordu ki, bu iki kelime en büyük kahramanları bile korkütur ve titretir. Zavallı Juana bu şeyleri anlamıyordu ve istiyordu ki mütemadiyen tahakküm ettiği Şiko bu defa, hiç olmazsa, bir saniye öona tahak. küm etsin. Fakat bütün imalarına, bü. tün gayretine rağmen bunu yaptırama. mıştı, ÂArtık sabrı tükenmişti ve anlaldı ki, Şiko sadık bir köpek, kendisi için canını verecek bir köle kalmağa mah. kümdu. Ve Juana ümitsizlik içinde, ona - ma. dem ki kendisini küçük düşürmek al. çaltmak istiyordu . her zaman olduğu gibi küçüklüğünü hissettirmek ve her zaman olduğu gibi ayağını öptürmeği düşündü. Hiddetli, hâkim, âmirane bir sesle bağırdı: — Madem ki hiçbir şey bilmiyorsun, hiçbir şey söylemiyorsun burada ne işin var? Ne istiyorsun? — Memnun olüp olmadığını sormak istiyordum. Juana yine âmirane bir tavırla sor. du: — Neden memnun olmamı istiyor. sun? — Fakat.. Fransızı bulduğum için.. Onu buraya getirdiğim için Juana, kadınlara has bit dikaktsizli- ğe kapılarak hayret ve kızgınlıkla ba- © PP | — Fransızdan bana ne? Yoksa aklını mı oynatıyorsun? : Şiko büsbütün şaşırdı ve kekeliyerek: — Sen, dedi, bana.. — Ne konuşsa na!.. : — Onu kurtarıp getirmemi söyledin.. — Ben mi?.. Sen müuhakkak rüya gör. müşsün? Bu beklenilmedik cevap Şikoyu hay. retinden dona bıraktı. Hakikaten rüya. mı görmüştü?.. Muhakkak ki hayır! Ju. ana onunla alay mı ediyordu? Yoksa onuü tecrübe mi etmek istiyordu? Kıska. nıp kıskanmadığını görmek için? Her şeyi bilen senyör dö Pardayan hunu za. ten söylemişti. Kadın daima kıskanmıl. masını ister. Evet! Demek ki Juana da bunu görmek anlamak istiyordu. Saa. dete inanılabilir miydi. Hayır! Hayır! Şiko rüya görmiyordu. Juana o gece, onun gözleri önünde göz yaşı dökmüştü Bu göz yaşları Fransız için akryordu.. Şu halde?.. Şiko hiçbir şey anlamıyor. du. Son derece müteessir olmuş, izzeti nefsi kırılmıştı. Buna rağmen, isyan et. mek aklına bile gelmiyordu. O Juanaya aitti, Juana ona istediğini yapabilirdi. o da buna boyun eğmeğe mecburdu. Juana göz ucile Şikoya bakıyor, ak lrımndan geçenleri anlıyordu ve onu büs. bütün küçültmek, izzeti nefsini kırmak, ona ıztırap vermek istiyordu. Belki böylelikle, mağrur olduğunu bildiği bı genç, nihayet onun da önünde — isyan edecek, ona her şeyi açıkça söyliyecekti Juananın Şikoyu sevdiğini söylemek mübalâğalı olur. O, hayatının bir İdö- nüm noktasında bulunuyordu. Şimdis ye kadar, Şikoya karşı — kardeşçe bir müuhabbet beslediğine samimiyetle i- nanryordu. Fakat bu müuhabbet, zan- nettiğinden çok daha derin ve kuvvet. DST HL PE KA l Zai ee KA -— (Set şanbr a kuşe mö ple). ; “Bu oda yatmıya bana hoşa gidiyor.” Bu yatak odası hoşuma gidiyor, K : Bi ğ B çi 3 © 5 Et maintenant, nous sommes dans-un hötel. l