28 Şubat 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

€orlanan kalp Âr Biş f:ğ“nn Muhtarla- yürüyorduk. flran ye HaDenin çardağı altında o- - Üümlryan iZİ görimce arkadaşımı se. hazayı dikisuk benizli bir delikanlı M atimi celbetti. : » biraz ilerledi : a AA edikten sonra: , hmf'"""u&dm mı? . dedi. . meş- *O mu? %hm_ Onu şöhret zamanlarından K v& Yorgun bir hali var. - ta hî!'inm:t—i * Müthiş yorucu bir yarış. km sı__lşfeldı. O güdenberi sıfırı tü- mndedilen faaliyet insanın ta. €n fazla ( hîundekl : a olunca... ) astonla önümüzdeki ot. DA CS, —ğl'du. Birdenbire sordu: " SSR, AYatiyi tanır mıydın hiç? thlya,ğı Bi Hayatf?.. Şu meşhur Zey. ü _mtüccan mı? : Tn 3 İN B öni Dök seye- 1 & bir öz kardeş gibi! Bq—q%_ Miyle çalılara çarptı. SK h'%ı.:âuf“ Recebi görünce mi onu — ı * ıı&.:W.yıı Daha doğrusu, ona ait bir Wâîâuedilen faaliyet insanım ' Mn fazla olunca mukave. % değildir. Bu prensip erde olduğu gibi kalp mese. wduğmdur. Bir insanın ta. S €n fazla şeyler beklenirse. %—iâehefeler neticesi bir hikâ- H ı'ıl tacaksın ? _'“*ıgı'ıl?mnuniye.. - Gel şu sahil % Oturalım.. Birer Bira 1s. BAKÇ, » Hl:yatî beye ne olmuş? . * h a _——'Ği Senin gibi uzaktan tanı. özlan A0 e tabiatte -olduğunu G Bu iri Ve : akn * İntibamı bırakır. Hal- W“hiı— tte onun kadar muğlak ) %%g A az rastlanır, Bilhas. tüğe e Kh Sectikten sonra, bu muğ. | eç tde gşkiSinde daha arttı. Zira genç TNayy ğk eh %Y'liyîge ruhi meselelere İn, ü M%khüıvemezdi. Güzeldi, k""-t daima V ONA âşık olurlardı. büt_ı-aı_ his işleri ikinci plânda hu:';ütmek,? Vatinin gayesi, ticaretini kap, at Yaşlandığı zaman adam â. zğî% N %E_ Epeyce para ' ı%î—% gbıîleştiği vakit İstanbula 1 t : şine akl . Ev. Tni kayar “Ne yaklaşmıştı — e dn Verdi. Sen onun ha. Hayıy t mı?, — Hay Süye ’bHIç görmedim. Bi y Tnin Onh"gün görecek olursan hm Ü bu derece çılgınlar gi- ımğaeıaij““a Veremezsin. Filhaki. bih H Siyağ, Fakat kendisinde güzel. vt l:!'-TI’Ğıulrcça cazibesi artan Fdi Türkn Vap tük%ek atıs vardır. Hayati, Bün M t bilmiyen meziyetleri Ün y Tn ÇA SIğım kadmlar, iki Dikü»a, timi Zy h'luı—% 1 sıkarlardı. Onlar . hüp lhahîüh Hehsi , biribirine ben- ıqufün M“?dı. Halbüuki Melihada, . whir derinlik bir güzel. Tlan Tum, Kendisinde her | mmîğğaım“ fevkinde hasletler ' 'f'—l'ke;e insan bunu ancak di 'Miı:m Çünkü o dahi bu ı liha, İstan Olduğunu bilmoyr.., arı, -doğru sözlü, | _ıîğgıazarda. iyle, zeytinleriyle uğ- ceyi, davetleri severdi. Halbuki Ha. yati onu evlenir evlenmez Edremitte- ki çiftliğine — götürdü. Genç kadmnı böyle muhitinden uzaklaştırarak se. bep olduğu bu mahrumiyete, belki zevk bile duymuştu. Çünkü böyle zorbalıkalr onun aşkının coşturuyor. du, Fakat kadın, inzivadan muztarip olmadı. Zira kocasını o kadar seviyor. du ki, onunla nerede olsa mesuttu. Çok da akıllıydı. Birlikte çiftlik- lerini idare etmeğe koyuldular . O, kocasma bütün fedakârlıkları yapmaktan zevk duyuyor, Hayati ise, her zaferde büsbütün karısna karşı meclübiyet hissediyordu. Böylelikle, bütün bir sene genç kadını İstanbula getirmedi. Çok sev. diği annesini ve hemşirelerini bile gör. mesine müsaade etmedi. Ne bir da. vet, ne bir ziyafet, ne bir gezinti.. Sa- kin, sessiz bir hayat... Bu hal ne kadar böyle devam ede. bilirdi? Hayti, karısını heyecanla gö. zetliyordu. Ondan bir “of!” işiteceği, ni, bir bıkkınlık sezeceğini umuyordu. Halbuki genç kadın mütemadiyen en kibar hareketlerle bu hayatmdan memnun olduğfunu, hiç bir değişiklik istemediğini söylüyordu . Üç sene bu tarz böylece devam et. ti. Birgün Hayati bir akrabasından mektup aldı. Bu, Seniha hanımdı, Ku- ziniydi vaktiyle aralarında münasebet | olduğunu da cihan biliyomn'u. Fakat | uzun zamandır ayrılmışlardı. Seniha dul kaldıktan sonra başka bir erkekle evlenmiş, bu koca da ölmüş. Şimdi birçok esaslı meseleler karşısında yal. nız kalınca ne yapması lâzım geldiğini Hayati'ye sormak istiyor. Bu eski dostunun birkaç gün için İzmire kadar gelmesini rica ediyordu. Bilinemez, ne biçim bir sadık hissin bowdekytisy İlayaettj bu mektübüu Karr. - sına gösterdi. Maliha, kocasiyle Se. nihanın arasımdaki bütün geçmiş va- kaları biliyordu? Genç kadın, mek. | tubu okuyunca irğildi, sarardı ve ne yapmak fikrinde olduğunu erkeğe sor. du. Delikanlı cevap vermeyince yalvar. mağa başladı: İzmire gitmemesini ri- ca etti. Bu, yapılır şey miydi? Hayati, susuyordu. Biraz düşün . dükten sonra cevap verdi: Senihayı ihmal etmek terbiyesizli. ğinde bulunmıyacaktı; Zira genç ka- dın vaktiyle ona pek çok fedakârlık - lar yapmıştı. Birgün köyden hasta döndüğü zaman haftalarca evine al. mış ona bakmış. Nekahet devrinde ne güzel gezmeler yapmışslardı. Mazisi ni âdeta hasrete benzer bir gşefkatle yad ediyordu. Fakat Meliha bunun bir oyun ol. duğunu, kendini kıskandırmak için ya- |, pıldığını ahlamıştı. — Yalan söylüyorsun. Sen, maziyi bu kadar coşkunlukla hiç bir zaman hatırlamazsın. Beni kıskandırmak için yapıyorsun.. ? Erkek, karısın, büyük bir mu. habbetle sardı. Fakat ertesi gün çan. talarını hazırlatarak İzmire gideceği. ni söyledi. E Meliha, artık yalvarmadı. Kadımın manevi ıstırabını erkek âdota maddi acılar halinde iliklerinde, kemiklerin. de duyuyordu. Buna rağmen gitti. (Arkası yarm.) HABER — Akşam postası ——— —— Tenton Amca ara buluyor Yazan: Niyazi Anmet Miki Yediler arasında 537 sene evvel bugün Bizans İmparatoru, tahtını satarak Moraya kaçtı Padişah, Cineviz geamileri ile amcası Mustafayı mağlüp etmek için Ge'iboluya yanaşmışt'ı. Cinevizleri: — Muradı 50.000 duka altına saltınız.. Teklifi ile karşılaştılar. Fakat.. 1400 yılı 28 şubat günü 537 se ne evvel bugün Bizans İmparatoru Manoel, bütün İmparatorluk hakla- rını 25000 Filorine satarak Moraya geldi. Aailesini Modon kalesine br raktıktan sonra Venedik'e gitti. İm- paratorun hareketi, Bayazıt beyin İstanbulu muhasarası neticesinde | oluyordu. - İlk önce birçok taraftar ve yardımcı aradığı halde Beyazıdın hücumlarından kurtulamamıştı. Ba- yazıt, yedinci Janın İmparatorluğu nu tasdik edince, Manoel İstanbulu | terketti. İmparator Venedikten Floran- saya, Ferareye, Cenova, Milâno, Pa- ris ve Londraya gitti. Fakat bütün bu seyahatlerden bir netice elde e- demeden tekrar Moraya döndü. Ve- nedik kalesi olan Modon'da ikamet etti. Mancel, her ne bahasına olursa olsun Bizans İmparatorluğunu tek- rar ele almağa uğraşıyordu. İlk fır- satta buna muvaffak olacaktı. 1402 yılı Temmuzunda Bayazıt ile (Timur) Demir arasındaki mu- harebe ve Bayazıdın mağlübiyeti Manoel için bulunmaz fırsattı. Der- hal İstanbula döndü ve şehirde bu- lunan bütün Türkleri mahvetti ve gene Türklere verilmekte olan ver- ginin bundan sonra kendisine veri- leceğini bildirdi. Bu işler bittikten sonra Bayazıdı mağlüp ettiği için Demir'e bir-elçi göndererek kendisi- ni tebrik etti. Tarihin bu safhası baştan başa | macera ile dolu kısımdır. Biz bura- da, yalnız Manoe!'in âkibetini yaza- cağımız icin hâdiseleri kısaca kay- dediyoruz. Demir, Manoel'e yazdığı cevap- ta Rumeliye geçeceğini, gemileri ha- zırlamasını bildiriyordu. İmpara - tor, Mektubu alır almaz ne yapaca- | ğını şaşırdı ve ilk iş olarak mesele- den Venediği haberdar etti. Edirne' de bulunan Süleyman Çelebi ile de bir ittifak aktetti. .e » & Uzun dahili muharebelerden , taht kavgası yüzünden birçok Türk kanı aktıktan sonra ikinci Murad, on sekiz yaşında olduğu halde tahta geçti. Manoel, Muradı tebrik etti. Ve yolladığı elçi ile iki erkek karde- şini rehine olarak İstanbula gönder” mesini bildirdi. Muradın buna mu- vafakat etmediği takdirde Limni ar dasında mevkuf bulunan amcası Mustafayı serbest bırakacağını söy- ledi. Murad, Bizans İmparatorunun tehdidine hiç aldırmadı. Bunun üze- | rine, Mustafa Çelebi on kıt'a gali- den müteşekki! Bizans filosu ile Ge libolu sahillerine çıkarıldı. Mustafa, burada birçok muvaffakıyetler ka- zandı. Bütün kümandanlar kendi- sine teslim oldular ve hükümdarlığı- İkinci Murad, amcasının üzerine gönderdiği kumandanım da harp et- meden teslim olduğunu görünce, biz- zat ordusu ile Çanakkaleye geldi. Fakat Geliboluya geçmek için vasıta ancak Ceneviz gemileri idi. Cenevizler, Muradın karşıya geç- mek istediğini kabul ettiler. Yalnız ne de olsa düşman olan bir donanma- ya itimat etmek pek mümkün ola- mazdı. Buna rağmen baş vurula- cak başka çare olmadığından bütün ihtiyat tedbir düşünülerek Ceneviz gemilerinden istifade edildi. Murad, yanında beşyüz asker olduğu halde en büyük gemive bin- di. Diğerlerine biner asker koydu. İşte alman ihtiyat tedbir bundan i- baretti. Gemilerin hareketinden biraz sonra Cenevizler, ellerine geçen fır- sattan istifade etmeği düşünerek Murada müracaat ettiler ve: — Şimdiye kadar birikmiş olan 27000 altım borcumuzu affediniz. Diye rica ettiler. Bir nevi tehdit süretiyle yapılan rica, çok nazik bir vaziyet dahilinde reddedilemezdi. Murat, hiç tereddüt etmeden: — Bütün birikmiş vergilerinizi affediyorum.. Cevabı ile mukabele etti. Gemiler tam Gelibolu önüne geldikleri vakit bir hadise oldu. Ge- miye, Mustafa Çelebiye mensup bir kayık yaklaştı ve Cenevizlere şu tek- lifi yaptı: — Muradı bize teslim ediniz. Buna mukabil 50.000 duka altın ve- receğiz. - Vaziyet çok tehlikeliydi. Cene- vizle! bu teklifi kabul ettikleri tak- dirde Muradın bütün plânları alt üst olacağı gibi kendisi de mahvolacak ve tarih o hadiseden sonra daha baş- ka şekilde inkişaf edecekti. Fakat Cenevizler, Mustafa Çelebinin tek- lifini kabul etmiyerek Muradı asker- leriyle karaya çıkardılar. Yapılan harp, Muradın muzafferiyetiyle ne» ticelendi, Bizans imparatoru Manoel bu haberi alır almaz şaşırdı. Dudakla- rmdan gayri ihtiyari: — Artık mahvolduk.. Sözleri dö- küldü. Bir tek çare vardı: Sulh tek- lif etmek ve kabul ettirmek. * Murat, teklife bir an bile yanaş- madan İstarbul üzerine yürüdü. Muhasara başladığı gün Manoele nüzül isabet etmiş, kımıldanamaz hale gelmişti. İstanbulun dördüncü muhasara- sı, Muradın küçük kardeşi Mustafa- nın isyanı üzerine muvaffak olama- ,dı. Fakat bu son muvaffakıyet- sizlikti. İmparator Manoel'de artık kımıldanamaz hale gelmişti. — ö —:.-"—""—"’4-_ —— Anbullu bir kızdı. Eğlen. Nakleden: Haitce Süreyya — $i — nı ilân etti. iMD: TABANCAYI KİM ATTI? NAZARI DIKKÂTINİ ÇEKEN ığg%wî AÇA| hd Y',KFMA D n EY KURSUNUN jî—î!ğNE TE> Ğ Epi , 5 Tıaiğ îmgs. F / SAKIN W E - | _ ABANCAYI UN YERİN iZU ; N Kİ YERDİ BENDE A Kapsör S- M YATEŞ ETTİM D GULDU-. Ş Bd a * # - -

Bu sayıdan diğer sayfalar: