16 Şubat 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

16 Şubat 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

T—IOTS SFJR egfT ee S ? Spor müsteşarlığı Maarif kurulacak Vekâletine bağlanacak Olan bu müsteşarlığa Aydın Mebusu Adnanın getirilmesi muhtemeldir %hn 15 (Hususi) — Hevsuk bir .&â.l TÜRER OEf'ezidıgune göre — Maarif “ntce ba iki siyasi müsteşarlık ihdas 'l'a' T. Bu müsteşarlardan — birisi #Por kurumuna bağlı teşekkülleri hlıd Tesi altına alacak, ve Cumhuriyet OU ' ul" dahilinde cemiyetler kanunu. na göre teşekkül eden ve Devlet teşki-| lâtına bağlı bulunan Spor ve Beden ter- biyesi işleri bu müsteşarlık — vasıtasile idare edilecektir. Spor siyasi müsteşarlığına Ayldın me. busu Adnanın seçilmesi ihtimali kuv- vetlidir. 'Tehlr edilen k maçları ayramda oynanacak STANBUL BÖLGESİ FUTBOL ”ANuGıNDAN qe stadında - yapılmakta — olan a u-'n!i dolayısile bilmecburiye geri %M% ikinci küme lik maçları aşa" h»q Olduğu şekilde Bayram günlerin %da yapılacaktır. %1 PAZARTESİ GÜNÜ ÂK LİK MÇALARI Alan gözcüsü Nuri Bosut %M&n köy A takımları , saat 12 İı:cn"mm Atak. : 2 — Galata gençler Â. takım- Bkat a —::Mq 545 hakem Halit Galip. îleao y usarı — Beylerbeyi A - takımları 'l—;__.m m Nuri Bosüt. ÇARŞANBA GÜNÜ %â:mâüm LİK MAÇLARI Alan' gözecüsü Ahmet '! Adem h"*ııi,n — Örtaköy A takımları saat Mür, Atınç. v“lıt Tük — Galata gençler A takımla Mknm Adnain Akm. Ra. — Davutpasa A takımları VğnAhmet. Adem. , a| bölgeııl voleybol ajanlığın 87 umn GŞ&:MRES! GÜNÜ GALATA Pn,, KLÜBÜ LOKÂALİNDE Okapı y Nıımı Te VOLEYBOL. MAÇALRI Avutpaşa saat 14,30 hakem %“&dm ;h'dujı_ I”tanbulsopr Baat 15 hakem Htranı Bür — Ortaköy saat 15,30 hakem â“"'— Üeryümüz aat 16 hakem Aşı.h Rigoulot Pa sampiyonile D“'noıa Şllaşı yor ıla"slıı E*'b Lefevre Karayanof, %olahlî'r ! gürescileri mağlüp et - Üö Ansız pehlivanı Charles Ri- Spor alığî 22 sinde Pariste Pale Şamy hda Avrupa serbest gü Ğ:mxapîgî“ Bülgar Dan Gallofla X]Xg İle k“:a ve İsviçre B%eımn SI 'Hşaeaklar ğ:dı İsvie | futbol maçlarından Hok İlın Bıeçfîusabakası T marttkk kxwırkmxlaşması da 3 ——.—-—_————_—ı—— mükemmel qm i lı ü oldu göannda aıugnıı daha prensliği "lı eslîmi €ği ve Hransanın h_ &h 'mm e hocalarından Louis : €sine tevdi ettiği “Els- öti îrl—ınğılt_un* anın en Mu- lri Ferem €İ SDor salonlarm- hezaı.eti &lğîîaî Fransiz anttenörün Şmış Ttsirda birçok eskrim UZ ls x:::hw z J Va U TÜHS Aava vid' yü vYor T ç şam“’îv'ü*'':ırırnda.u arıa ln ya'!: ızgaze— Sedad Rıza Futbol federasyonu reisi oldu Ankara ajanı da istifa etti Hamdi Eminin istifası Üüzerine bo- şalan futbol federasyonu reisliğine Se dat Rıza getirilmiştir ve yeni reise ar- kadaşlarının intihabı hususunda geniş salâhiyet verilmiştir. Ankara futbol ajanı Danyal da Gencler Birliği - Muhafızgücü müsa - bakasından çıkan ihtilâf yüzünden is- tifa etmiştir. Baş antrenörün mukavelesi feshedildi Futbol federasyonu tarafından bir- kaç ay evvel milli takımımızı çalıştır- mak Üzere memleketimize getirilmiş olan baş âantrenör M. Boots, merkezi umuminin emriyle Eontııra.tı feshedil- miştir. Mukavelenin feshedilmesinin sebebi birkaç gün evvel Ankaraya çağ rılmış olan baş antrenörün bu emre i- taat etmemesidir. Böots'ın memleketimizden ayrıldık- tan sonra eskiden de çalıştırmakta ol- duğu Maisir millt takrmmı antrene et- mek üzere Mısıra gideceği söylenmek- tedir. Üçüncü futbol antrenörü de geldi Futfol federasyonu tarafından ÂAn - kara mıntakası için angaje edilmiş ©- lan antrenör M. James dün şehrimize gelmiş ve akşam da Ankaraya müte- veccihen hareket etmistir, Yağlı güreşler Çenberlitaşta yapılan müsabakaların — neticeleri Çemberlitaşta yapılmakta olan gü- reş müsabakalarına geçen pazar da devam edilmiş ve küçük ortada: Ara- bacı Mehmet Emin, Arap İsmail, kü- tük ortada Sarıbekir, Manisalı İbrahi Mi yenmişlerdir. Başa güreşenlerden İbrahimle Tasş- köprülü Enver berabere kalmıslar, Yıl| dirim Bekir Pomak Süleymanı, Balrke- sirli Mustafa da Ali Ahmedi mağlüp etmişlerdir. Dünya kupası (Maçlarına girecek takımlar yirmi beşsş. buldu Gelecek sene Pariste yapılacak olan dünya kupaâsı futbol müsabakalarına girecek memdleketler yirmi beşe kadar yükselmiştir. Dünya kupası macları için angaje edilmiş olan milletler sun- lâardiır: Çekoslovakya, Lüksembursg, İsviçre, Finlandiya, Norves, Fransa, Portekiz, Yuyoslavya, Bele'tra, Ameri- ka; Lehistan, Litvanya; - İsver,| Romanya, İrlanda, Hindistan, Alman:- ya, Hollanda, Filistin, Estonya, Yuna- - nistan, Misir, Macaristan ve İtalya. 3Yi ER—Mşımpoıful Sanayıe büyük bir ehemmiyet ve - ren yeni Türkiyede sanat mektepleri” nin ne kadar büyük bir ehemmiyeti olduğu malümdur. -- - zi çevirecek müstakbel elemanların hiç de faydasız olmryacağını düşün- meğe gittim. Daha mektep kapısına yaklaşırken sokakta duyulan muhtelif motör, cçe- lik, rende gibi âletlerin çıkardığı gü rültüler insana bir mektepten ziyade bir fabrikaya yaklaşmakta olduğu hissini veriyordu. Beni büyük bir nezaketle karşılı - yan direktörün yanıma tefrik ettiği bir muallim ile mektebei gezmeğe başladım. 70 sene kadar evvel, Mithat paşa tarafından kurulan bu müessese, es- ki Yeniçerilerin “kılıçhane,, olarak kullandıkları eski medrese usulü bir binaya yerleşmişti. Binanm her ta- rafı asri tesisatla büyük ıslahat gör” müş fakat köhneliği tamamen kay- bolamamıştı. Bugünkü mektepte aşağı yukarı 400 kadar talebe bulunuyor. Bu ta- lebelerin 250 si leyli ve geri kalanı neharidir. Mektebe ilkmektep mezüunları alm makta ve bunlar 5 senelik bir ders görmektedirler. İlk iki sene sanata hazırlık, son üç sene de mesleki ihtisas dersleri var- dır. Talebe günün yarısında atelyede ça.lıştr. Diğer yarısını da birçok umu- mi derslerle beraber bilhassa cebir, resim, hendese okumakla geçirir. Mektepte tesviyecilik, marangoz - çilik , sıhhi tesisat ve modelcilik ol- mak üzere 7 mühtelif kurs vardır. Yanımdaki muallim ile beraber mektebin nazari dersleri göste rilen dershanelerine bir nazar attıktan son” ra, tesviyecilik atölyesine girdik. Yüze yakın talebe, muhtelif ma- kine ve âletlerin başma geçmiş ne” fes almadan çalısşryorlar. Hepsinin üstünde bir iş elbisesi var. — İnsan mektepte olduğunu bilmese hakiki bir fabrikada bulunduğunu sanacak . Talebe 3 - 5 kişilik guruplara ay- rılmış ve her gurüp ayrı - bir iş ya- pıyor. Geniş atölye salondan yandaki iki küçük odaya geriyoruz. Bu odalar - dan birisinde talebe yapacağı işlerin esasını teşkil eden resim ve plânları bizzat cizmekle meşgul diğer odada ise atölye şefi ve muallim bulunuyor. Her an, elinde bir demir parçası bir çubuk veya bir plânla talebeler gelip muallimlerinden izahat alıyor, müşküllerini soruyorlar.. Tesviyehanenin karşısında - daha küçük bir salon var. Burada yalnız mengene, eğe gibi basit tesviye âlet- leri bulunuyor. Talebe ilk smıflarda evvelâ burada çalışıp sonra makineli kısma geçiyormuş. Tesvivecilik kısmından, mektebin demircilik atölyesine gittik. Biraz ev- velki motör gürültülerine mukabil bu- rada bol bol çeki> ve örs sesi kulak- ları tirmalıyor. Bir köşede yanan o” cağm kızıl ışıfı, duürmadan çalışan talebelerin yüzlerinde garip akisler yapıyor. Burası tam düşündüğüm gibi ideal bir demirhane.. Dikkatle bakımca talebelerin biri kücük biri bü yük ikisşer olarak calırstıkları nazarı dikkatimi celbetti. Sebebini atölye şefine sormrya lüzum kalmadan bana izah ettiler. | — Biz, burada bir eski talebenin karsısma bir dane yeni talebe veririz. Ve bövlere eskisi yenisine hocalık et- mis ölur. Demirhanen'n kiraz ötesinde dö - Lümkanea yardı. Purasımın manzarası da demirhaneye benziyor. Yalnız ta- vandan raylar üzerinde dolaşan mü- Artık modelci, İşte bunun için, sanayi mükabizmedir nağil yetiştiğini görüp öğrenmenin : düm ve İstanbul-sanat mektebini gez: luk, demircilik, dökmecilik, elektrik-| Alaylı zanaatkâr devri geçti marangoöz, tesviyeci gibi zanaat erbabı da mektepten yetişiyor Sanayi Mekıebmde bir saat Sanayi mektebinde temnyemlık atolye.sı teharrik buyuk bir vinç manzarayı | değiştiriyordu. Sıhhi tesisat işlerinin laboratuvarı tamir edilmekte olduğu için burada- ki faaliyeti görmek kabil olmadan e- lektrik atölyesine geçtik. Tesviyehane, demirhane ve ' dö- kümhaneden sonra, ele! sine girince insan bambaşka bir man- zara ile karşılaşryor. İki katlı ter temiz bir salonun etrafına muhtelif makineler, saatler dizilmiş, 15 . 20 talebe sanki orada kimse yokmuş gibi çıt çıkarmadan çalışıyorlar. Bir ta -| * raftan bobin saran'bir gurup , diğer taraftan transformatör hazırlryanlar ve daha birçok muhte]ıf işle ugraşan talebeleriei z aersih HaT JA Yalnız burada beni hayrete duşu ren 'bir şey var. Talebe adedi daha evvel gezdiğimiz yerlerin yarısmdan da cok az. -Memlekette elektnk işçisine bu ka- dar fazla ihtiyaç varken, bu fen mü- essesesinde, böyle bir vaziyetle kar- şılaşmak beni şasırttı. Genç atölye şefine b u gayri tabii vaziyeti sormaktan kendimi alama” dım;, — Evet, diye cevap verdi. Bugün kü talebe adedi ihtiyaca hakikaten çok azdır. Filhakika bugün elektrik- çilik için talipler feykalâde çoğalmış- tır. Fakat pek yakında yapacağımız yeni tesisat ikmâl edilinceye kadar bugün elimizde bulunan bundan faz- la talebe yetiştirmek imkânsızdır. Elektrik atölyesinden - sorira son olarak marangozhaneyi. görecektik. Bu sırada öğle tatili " olmuş ve talebe yemeğe inmişti. Bu yüzden maran- gozluk işleri atölyelerini talebe bu- lunmadığı bir sırada gezdik. - Burada talaşlara; tahta. parçalarr na tağmen ilk nazarda irisanın yüzü- ne gülen bir — temizlik dikkati celp ediyordu. : ; | Atölyeler üçe ayrılmış bir ktsmında ilk sınıflar, bir kısmında'büyük sı - niflar ve diğer kısmında da, modelci- lik — talebeleri çalışryormuş... İlk smıfların basit - âletli salonun” dan büyük smıfların kiısmımna geçildi- ği zaman, burada İstanbulun en yük- sek marangoz dükkânlarımda bile bulünamıyacak kadar mükemmel ve bilhassa sağlam eşyalar hazırlanmak - ta olduğu görülüyör. Bunların çoğu önümüzdeki Cumr huriyet bayramında 'Ankarada açıla- cak Sanayi mektepleri sergisi için ha- zırlanmakta imiş.. Beş kat tahtanmn (su ve elyaf vaziyetleri) hesap edile- rek biribiri üzerine yapıştırılmasiyle vücüde getirilen bü eşyalar, bizlerin çarşıda pazarda aldıklatımızdan kat kat sağlam ve güzel oluyor:.. Model dairesi, madeni dökümü var pzl:xc:ı'k âletlerin kumdan - kalıpları yabrlabilmesi için tahtadan birer mo- delini kuracak ustaları yetistiriyor. Uzaktan belki basit sanrlan bu iş hakikaten çok zor ve ince bir sanat. ik atölye-| Maratıgozluk işleri atölyesinin ya- nında buluan iki oda, mesleğin nazart kısımları için ayrılmış. Burada tale- beye ağaçların hastalıkları, vaziyet" leri hakkında izahat veriliyor. Başka bir odada da boya ve cilâ - şekilleri gösteriliyor. * * &* Mektepte en kalabalık kısım tesvi« yecilik şubesi, talebe kesafeti bun « dan sonra aşağıdaki sıra ile taksim 0« lunuyor: Marangozluk, demircilik, dökmeci" lik, elektrikçilik, sıhhi tesisat ve mo« delcilik. Yeni hazırlanan bir projeye göre, mektep yakında tevsi edilecek, etra- findaki binalar ıslımlakla mektcbe ek lenecek ve bundan sonra yeni kuru” lacak atelyelerle beraber bir de men- sucat şubesi acılacakmış.. . * * * İki saat içinde mektebi gezmem tamam olmuştu. Bana refakat etmek nezaketinde bulunanlara ve mektep direktörüne veda edip sokağa çık- tığım zaman bütün sanat mektebinde gördüğüm mükemmeliyetten dolayı içim iftiharla dolmuştu. Çünkü her gün biraz daha inkişaf eden sanayi varlığımızı yürütecek iş- çi ordusunun en asri vesaitle ciddi bir tarzda yetiştiğini görmüş ve inanmış"” tım. * 4 * Yazımı bitirmeden şu noktaya da işaret etmek isterim. Eskiden ancak başka mekteplerde dikiş tutturamıyan haylazlar için ku- rulmuş bir müessese olarak telâkki e- dilen sanat mektepleri hakkındaki bu sakim ve sakil düşüncenin tamamen değiştiriğini de artık öğrenmiş bulu- nuyorum. Son senelerde mektebe mü racaat eddenlerin ekserisini yukarıda bahsettiğim haylazların değil, ken - dinde sanat aşkı duymuş elinde ilk mektepten (çok iyi)veliyi) derecede şahadetname bulunan gençler teşkil ediyormuş... Bütün bunlar sanat mekteplerinin, Cumhuriyet Türkiyesinin sanayi: karşı gösterdiği yüksek alâkaya yakı- şır bir varlık olarak yurudugunu gös- teriyor. Yalnız yeter ki, sanayi müesseşse«- lerimız. alaylı işçilerle, senelerce mek. tepde okuyup, sanatın hakiki incelik- lerini öğrenmiş olanları biribirinden ayıracak usuller kullanmağa başla * sınlar ve beş senelik ciddi bir tahsil- den sonra hakiki birer sanatkâr a- lanlara, hayati ihtiyaçlarını rahat te- min edecek bir kazanç bulmak im- kânlarmı hazırlasınlar. İşte o zaman, bügün bütün mem- lelette adedi ancak dokuzu bulan sanat mektepleri az zamanda artacak, Milli sanayi tamamen usta ellere ge- çerek daha iyi ve daha çabuk ınkıgaf imkânını bulacaktır ! “ İzzetMuhiltin APAK dr KA F

Bu sayıdan diğer sayfalar: