Ee 5 a 3 > 3 » N -. Ş 2 g g â a lpeğasRe ni wt La i Beazouga Msp EF RERŞ Ş SesesEB 3 İri > Ak FERRE mp bi, ğ 5 z 2 d z $ 3 5 8 5 “PBI 1g 44 UOJOUMUĞ 4g “esuul 4g eyni degriög aj &ny “afvpuse 4d “YNNoy rg : ya 1 AOYEBOOP Pip ulupuo 30 wpa9 (vpn) diye va diyve aoyap ng, “#91 AU Rap re « Bmey 2 HOSYEYL E| Pp AESANTEU v4 19 arırtua 9) u0s 50 “Apfaoyımaasp bp eLLoMdnpes 40 rujun ş İ i i ş ği ? : : | i "vi ep #ınog sop Ur,r y s39vJd şuos ösemoyl * “OMAMIZ Op 47) 9 ozu 0) gp Baza Pp) 2 işma 0) OS OZ Sa bü Mm Seza, Yör Sezar, i ban Bervantese bakarak: bu Mi hey, dim, diye mırıldandı. İN gizlemek iğin bü- et N Serfettikten sonra, tie! beraber Bene €derim ki başına bir çek tir? deği, Msi #gul olan © Servantes Sevap verdi: İN mi ediyoruz Juans. Yok, Vel bir şey öğrenme- ya, ka Yanındaki masaya bup, “akkak ki düşecekti, iü kimse görmedi. Yal | bunun farkma vara ka a : le bi Yyılacaksınız! Öy- T türlü yatmak iste- NâziYeti görmüştü. Hiç İ Yak süratle genç tak, ona (o yerdım i Bibi #€yin farkma var. : değ |. du Böceyı Hitfen bize yatak ha. ç İN bürada geçirip yarın Tuş tap i devam ederiz. » Me tasdik ie in ginseye gösterme: | istifade ederek.) takip eri, tüy, omuzuna arkadaş, Bea, <di Ve odasına çekil. iy de BE Şikoya hararetle te- iğ söylemiş olduğu ta kendisile ciddi Tak Yanma alacağını “apoppmak yook Epro IB eğ ; "e HORTLIYAN FAUSTA eme 11 kerozEâs — “yp DERESRRBE $ “ Be ei ER # ERER 8 > ERE ZE GE BAREL A ŞE a deliyi RO pe 5 ZTeğe”E ğ JS örn RİHERE A e BESE 7 ğ 0 BE RE yg” a - a EREE m o'E 3 LER: ağ 5 E - > Bi 5 zl - rn e $ $ PR Up .i np ao (m uya RP ei kef ik, " — » Ş0 ze MErEE 3 P Bina # .i EEE Si sp Be G ilaki Sl ee Ere >“ i BeE$ ” Sez 3 > ZE g sSEk& O de Li Bas iş > B ça BEskİ Be Ez © EE“R g pi e, LER) & 3 kişi. ppeğir , Ni dEĞ Ç R* ERİ 2 İzi Ss Sa 3 Cüce kendisine karşı (o gösterilen bu muhabbetten son derece mütehassis ol. duğunu yüzünden belli etmekle beraber bermutat hiçbir şey söylemedi. Yalnız gülümsedi. XX EL ŞIKO VE JUANA Salonda yalnız kalan cüce, biraz etra- fına bakındıktan sonra kenarda duran bir sıranın Üzerine uzandı. Büyük bir teessiir içindeydi. “onun rstrabını görmüştü. çünkü Başını elleri arasma alâr ve mazisini düşündü. Çocukluğunu, hayatmı sefa, letini düzündü. o Bütlln bu mazi ve bel bir tek isimle hülâsa ediliyordu: Tuana. Hatrralarının başlangıcından itibaren 0 Juananın eline verilmiş bir oyunesk gibiydi. Kimsesi yoktu. Çok iyi kalbi olan Tusna, daha ki. çücük kızken, hu zavallı çosufa acımış ve onu himayesi altına alık. ona #n-e lik, kardeşlik, arkadaşlık etmisti Böylece, yavaş meş ve onu Adeta ye mütevellit bir gurur duy te. E! Şiko da, evde herkesin bürmet ettiğini görerek, ona, gibi muamele etmeğe alışmıstı, Senelerin verdiği bu al yet öyle bir hal (o gelmişti ki, Jun bir erarini veya berhangi b'r a: yerine getirmek, El Şikonun na müthiş bir kabahat ve hattâ sülimdü. Çocuklar büyüdüler, Juana güzel bir kı? olmuştu. Şiko da genç bir erkek ol. müuşsa da, vücutça gene çocuk kalmıştı. Juana, evvelâ arkaldaşının boyunda Bi “ » ö SE : 5 ii 5 GE E| a i İş liği SE ER Satg e b ppesiesiid E-G şiğyiğirye - V 3 Ss $ & e uğldıcisez' KG iğdişreğiğ İMEİE WU ddözigasEz? $ ag p--E igo» er E 5 gp 3 : g : $ > A iyi iğ j S * $ Ll a EEE EE size? ş 3 zi iel i ş si tElai 4 EDE ş : 4 çneie dji 3 me aj 17 : < Z2 2: B EisE # ; 4 . ğ Eş irili 3 E iztiiit â » HİSSEPESES A Mon LE p# # HORTLIYA Servantesin bu temin edici sözlerine , rağmen Don Sezarın hâlâ teessür için. de bulunduğunu gören Jiralda; tekrar sordu: — Gene ne düşünüyorsunuz sevgi- lim? Törero birdenbire durdu ve ona doğru dönerek * — Jiralda, dedi, El Şikonun bize an- latmış olduğu kaçırma masalı nedir? — Bu masal değil, hakikattir senyör. — Hakikaten sizi kaçırdılar mı? — Evet Sezar. "— Kim? Kristobal mi? — Ktistobal, — Fakat Kristobal bu pisi (işlerde kendi hesabına hareekt etmez. — Ne demek istediğinizi anlıyorum) Sezar.. Kristobal Barba (O Rojanın eğ koludur. | Bu ismi söyleyince, onu (kolundan tutan sevgilisinin titrediğini hissetti, Kırarmasına rağmen dudaklarında mes'| tebessüm belirdi. (o Sevgilisinin ndan geçen şeyleri onlamıştı | Don Sezar kıskanıyordu. i Bunu Sefvantes de anlamış olacak! ki mırıldandı; — Aşk! Kıskançlık!.. Çılgınlık! El Tprero kısa bir süküttan © sonra,! titriyen sesile tokrar sordu; — Peki nası! oluyor da, bu canava. rın elinde bulunduğunuzu — bildiğiniz hide, sakin bir vaziyette odada duru- yör, Kaçmağa teşebbüs etmiyordunuz. Kolbukij isteseydiniz pekâlâ kaçabilirdi- Di Jiralda cevap olarak, uyutulmuş ol. duğunu zikredebilirdi. Fakat nedense bunu söylemeğe lürum görmedi sadece: — Çünkü bu defa, Kristobal zannet- tiğiniz adamın hesabına hareket etmi- yordu? > e 5 $ İ 5 p Zz 8 v a C 3 İ e 5 > wa 2 3 G Dİ ei; ee 12. Via e İZ iy f i «> 3 ws 2 ği $ eğ? Mw i $ vd # 5 bisi “ E di i YADES g g.' E Slygöiz sıRiAEe e RA! ŞE İşi! İLBER e yaa pini 7 LE Emme EMER i GEBEAEE âBEğE: K KidAşIN de 23 jöj 35 PS çiş Je 45 e S 5 ii; de Sy im iie Bi “<$. BiR İİ 3 SER ; idi 2153 İzan #65 giz. ŞTİ? saki) vie Sbiy Bas pis $ İSE BET pie” Pöyiz e” SEBE ERİ pata iş BE gn Se, ir Bn ERy3 233 BP #43 ğe ş EMRiç m: E-İş SEÇ a PET yağ İseyt Trix; 3. insSE ğ Fi - 8 FASEM dagda”. göl ş BR MİR . N FAUSTA 161 m m — Don Sezar daha fazla endişe etti; — Yakimin için? diye sordu. Jiralda gülerek cevap verdi; — Prensesin hesabına! — Prenses mi?.. Doğrusu hiçbir şey anlayamıyorum. Jixalda birdenbire ciddi bir tavır ta, kınarak: — Şimdi anlayacaksınız Sezar, dedi. Beni dinleyiniz. Ebeveynimi aramak ü- zere sizden ayrıldığım: tabii biliyorsu- nuz? Don Sezar k tığını unutarak, 04 na teselli etmeği düşünerek sordu: — Yoksa gene mi in hayale uğ» radınız sevgilim? Jiralda müteessir bir tavırla verdi: — Hayır Sezar, bu defa öğrendim. — Ailenizin yerini (öğrendiniz mi? Babanızın ve annenizin kim oldukları. nı biliyor musunuz? cevap Jiralda basını sevg'lisinin dayayarak hıçkırdı: — Babamın ve annemin artık yaşa. madıkları-ı biliyorum, Don Sezar onu yavaşça kolları arası- na alarık murılda; — Heyhat, sevgili Jiraldacığım, böy Je bir haberle karg'laşacağınız aşığı yu- karı muhakkıktı.. Annenizle babanız, tahmin ettiğiniz gibi asil adamlar mıy. mış? — Hayır Sezar annemle babam çok sade ve fakir adamlardı. Hem de beni besliyemedikleri için terkedecek kaklar fakir. Nişanlmız basit bir alincin kızı. dın Sezar ve fakirliği, kimsesizliği yü. zünden göçebe bir çingene olmuştur. Don Sezar onu bütün kuvvetile göğ. sünde sıktı.: — Zavallı Jiraldacığım, diye (o mıri- dandı, sizi her zamankinden daha fazla omuzuna