—i MİD 251 dazpnma Vİ dö agvuy 4507 — PA id T MOYPO SD — "Daf z a # > ğ 3 ğ 3 D Ş8K dAŞDİ 40 — ğ ğ 3 ğ ş Ş Ss 3 â a bi 5 ö > â a i z 7 d 5 3 3 ” n 3 3 3 > 4 5 2 Ş 4349/8045 450 tp M3 ŞEJE — ynapsnry 'anunyo 1gf3 78 2wny0) (uojonunı6 ) we (PM) vopı Gg 'p£vuğ Seg Yep solünuko n900, Keuğ uk "etopfivuğ wing Doy sp Lopfivuğ Avg,, Karplimuğ amaj 4p 03406 49p 36) sopliouğ 4217) CJRoJ yp vura söşDjsob asp) “0pJ9UUPŞ NE dap 91794) dp 151 PPPUYŞ OH O)aJa Ofp Vupnei Jaje, Buğzuoy SA 9ULIşA49) *aoknuko ep yn0oğ UT PEN v9 355 İNAN O — “ourunx ol Pu seg — 9 Mp FEK #8 — “UUŞZUYOM, 0 'pun JaysA Up 181 SEE Püjs sva — oynuyo BA zag — “rapin vw zaprerum$ Lrepeoueuge 3p Uy wp 781 Süçj — 'oyuağ Mp1 ST “YOAA, Wp UT 751 1 — ay OPEN Sv *AŞpUKdA4099 'ouut Oy BPH *aypısanpSa uğ “A0 SAP Od O VDGVL,, *(44979 paz Lom 3p Pu 4939İ Op) "UL —— oL PUS DANA orp pan Ül İş iliş TUMTSUAJ YONYK'UIV erp sap puryr sap ToysaM ALMANCA DERSLERİ Ezberlenecek kelimeler Frau (4): (;rav) * deriz Almanlar DE ALMANCA (das Kind Büyük baba k Das Müdchen 8i Das K E #er) - Kiz kardeş, (nabe) > Y Bruder (9): (brüder) ter (4); ($ (4): ÇePtern) - Ana baba be (0): Der Vater sehreibt anch. (der fâler şraybt avh). Baba yazıyor da Der Vater und fet terkibi ( des, der ) Biliyoruz ki “kızım babası” terkibine biz izafet terki/ | iza e Mutter und der Vater sind Elt itern). #tor und der fâter zind HORTLIYA ilayır Majeste, müşteri bulama- dim ama, elmasa mukabil — biraz borç Para buldum ve krakma getirdim — Aferin Sansi, teşekkür ederim, Bu parayı size ne zaman İade edeceğimi bülmiyorum. Fakat benim ve sizin gibi insanların paraya fazla ehemmiyet ver. ma için müteselli oluyo” kralın girdiler. Kralın d8 Boly& ve Forje dö Prenes masa başında oturmuş çalışıyor lardı. Kral kâ d şarıya çıkarma- ğa lüzum görmedi ve düke: — Söyleyiniz, mösyö dedi. — Majeste, mükaddes papa, sizi son derece alâkadar eden bir evkafın sureti Bi takdim etmek üzere beni huzurunuza gönderdiler. İşte! Dük bunu söyliyerek uzattı, Dördüncü H Gikkatle okudü ve k kaybetmeden sordu: — Ya asıl evrak nerede, mösyö? € teessürle haber ver. evrakı krala bunu (alarak kanlılığını — Majeste! mek mecburiyetindeyim ki, bu mühim €vrak, Prenses Faustanın elindedir. Kar dinal Montaltin refokatinde © bulunan — Sonra, mösyö? — Hepsi bu kadar, Majöste. Mukad. des papa, sizi bu hususta haberdar ede- N FAUSTA icap eden tedbirleri alacağından | emin ve müsterih bulunmaktadır. Kral tasdik makamında başını salladı, o ve kısa bir süküttan sonrâ sordu — Kardinal Montalt, mukaddes papa rn yeğeni değil midir? — Evet Majeste! — O halde? — Kardinal Montalt, mukaddes p& dere ve kiliseye aç'kça isyan etmiştir! isine (dönerek şu emri verdi: — Rüze, dükü şövalye (o Pardayanın na götürün ve yalnız (kalmalarını temin edin, konuşmaları bittikten sonra Mösyö Pi na buraya gelmesini ca edersiniz. Sonra tatlı bir tebessümle e hita» ben: — Haydi bakalım dük, dedi, ve unut maym ki hareketinizden evvel sizi bi defa daha görmekle bahtiyar olacağım. Bir müddet sonra, Pardayanla (dük Macyore başbaşa kalmışlardı. Pardayan heyecanını yenmeğe çalışa. başladı: — Mösyö, dedi, mukaddes pederin, benim gibi yersiz yurtsuz bi sizin gibi yüksek ve şerefli bir zatı ku- susl bir görüşme için göndermi beni eidden lâyık olmadığım garkediyor. Bunun sebebini üğrenmek- le bahtiyar olacağım. — Mösyö, mukaddes peder nın sağ ve serbest olduğunu size bildir. rak sö sers Fausta, memi emretti. Pardayan tasvir edilemiyecek bir deh şetle ürperdi fakat her zaman olduğu Tek dostluğunu izhar etmeği bir ve Bülmiştir. Ust tarafma gelince, mukaddes pe » Majestelerinin zekâları sayesinde gibi çabu-ak kendisini toplpadı: — Demek Madam Fausta yaşıyor! İyi ama bundan bana ne? Dük Macyore hayret içinde kaldı? HORTLIYAN FAUSTA lik ve alayla konuşan bu ada-| a dikkatle baktı. Bu herk yaşlar rında, yakışıklı ve kuvvetli bir adamdı. olmasına ağmen Gayet sade giy iyinişinde hususi den asilzade ol. edeylin, zaten bu a devu vermişti. Diik Macyore ha 1 yüzüne sonra el evvelâ ada- rine baktı, ! ! M süvari gülümsedi: görünce Emin 0. i ve parlak elt manto; t üz ve çizmele- ptedilmiş mahmuzlarmızla ince alay edildiğini fena halde t ederim. ım, öyle ise) Çünkü ta İİ gelen böyle meş — Canım ne diye demki bunu Rom ş tarafında bırakmanız | Dük Macyore bu edemedi ve elini kılıcına götürdü. n da ya tahammül iü. Fakat yol arkadaş bi dam olmadığı — Evvelâ vazilemi y göreyim ve şu Allahın be ni bulayım, ondan sonra, edebsizi bulup küstahlığ veririm. krar meçhül süvariye sesle: im Mösyö asabiyete ka- kızmayın. Bana göster. tevescühten dolayı çok krala takdim etmek inizi de büyük bir se vinç ve men ediyorum. — O halde Mö İki ri atlarıma az yetle kat ö beni takip edin. daha hız verdiler, Akşama doğru, tam güneş ba. tacağı sırada Şayo tepesine varmışlar. asilza uzattı ve baş bir yeri ordusunun g sara edilmi ara al nan bu muazzam şehrin dehşet n seyrederken, yol ir noktaya dikmiş dalğın Anlaşılan hayat i manzar arkadaşı da gözlerini i n düşünüyordu. nın heyecanlı ve tatlı bi sına dalmıştı. Çünkü essüm belirdi, i, meçhâl süva- rüyasından ürpererek uyan — Mösyö artık Parise gitmek zama- Monmarter tarafna saparak Parise doğru yollaridılar. Muhasara askerle. rinin gürültü ve bercil merci orad.a da