Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
— g— ;â he e- B B #9 EpğER Bür » ğ ei SB3YRAA 4 EgBÂzAZI GÜŞ O VÖPER İçEğER =gî%5ğ?â%gğğ? “ 5ZY M LA O L e ğğâ 'ğ;;'ğqı; ğ%ğjğı% ğıwsîââîî%gm“ğ Ğmı c - gıîğğ ğ ââm'îâ;gğğ 1 5 5Bo K B a e N üaH p Ha © ' : e 'i S : ; S0 O FS50 Dgüslk gikla OERİFeE Silş SV 2 £ 20008 0 8 gödize| ç %;fğ - 3%%;:? AD E Ü SEPSİ â'ğ“.ggğğ > : $ L : $ ) o $ ğî»gâğ A Iâğğğğ%â. * — H REkk .- çt e &e RE yar © ree Oİlg © Giği Hi FERlE DikıE Çi D 3 SDins) > © izis) TP eti WR , - © ğu :ğ' ğğğğâğ dgğ ğ: ğğwgwğî ğ g —N ğ a * Ü N ğğa'ğgr ğ..ğ gs_mğğ Iı'g | KT RÇS YA KM Kİ T n ğâ Be u—"ğ%ğ%î ç a LN ü £ ÖRE 001 24 20 VAzty el e ifa GİKELİ 'eite FEÇHir 4 ; gOLKİ 5e öe Eşk0i liztila ılgmğ - :ı-n: âapiı'â’,_ —..*gâ. pi *n"ğ: 4i :; — 6 , : v Mi ğ:—;g__ .zî;ğâı.g_g'â#_ Mor ” G ERi adgl... Glğüm Su . f S EZini "W F lep bi Bi A CÜ BĞ O ea -”'?ğâ 2Er BgEKİ £4 * 5 & 2( c $ x33t 3 -3 31llsReNE Bir cepi Zlsel P İRle BB z © ErüR FĞi Y ekie L U OŞ : Hü gü ea S sE İFdE € S . Ü G 345 g3 1 SAllzsü BYE - a B3 eeei & EF e B 5g z > MüŞ 5T aA EE |- | ğ Z. c n B - v gğâ',, Ü b < Si A0 ae g, a <A . -:âxq.u ğ Sa$ O 3Ş 5 SAst Ef - S0 3SS Ü E5ZSERİ | ; _ | "e . g £ e P âğâ' ğ%%âââ S YREE op gopp — Ülzame Ti ÖYE X İzi BU tibA; D DTAR ST <A S H p S 8 Z aö 5. Tet O ĞD gölk $ aşişi söm bel e £ ı Voğlş SİĞALE 5 leğil| GÖT GeŞi <3 ğit dlüre GDE Kİ 00 5 # gb KSEHTİ S Ç O SEleşiz D ğ Şîg iir ğğğ Bi de 5 a %ğğ > 3 İsistiş 9 £ a iŞAAĞİ ı îâ?ğ%ğğ 9 FT BF E : Eğ 4 " gdlş ğ € Bğğğğğğ *i LEĞİ KŞ ai z ğ ğ ğ 3 â ” | » iZESİ SA ' MA ; ğ D ; *“55 .ğ B V —gâğâg,ğa a S SzlEyi » D Y .: # U 150 C $ döasdi L 2 : "ğâ â' _Ş'â%â-— âa;ğâğğ £ 5ğ—ğ.u j . S e$ * | t içüştl — CAY3leAİ — 2 AZAĞİ aç a E T — a ö Üa — b v .. 4 : £ O İş Si # 31 Hİ Sisitle ğ%_ TE D ” 88 184 SS üsS 8 â881 AYU EUA EEAA Si S LİMRA Pürndüğil Bi 40 18 HORTLIYAN FAUSTA HORTLIYAN FAUSTA 19 mevcuttu. w papaz ve — rahipler, — Yaşasın kral!.. Ekmek!.. Ekmek! Dük Macyore beyninden vurulmuşa| t tekrar görüşürüz, diye — bağırd: ve uzun entarilerini bellerine doğru kıvır- mış oldukları halde bu sefil kalabalığın içinde gidip geliyorlardı. Hepsinde del. silâh olarak, kazma, kürek, kama, bal ta veya fitilli tüfekler vardı. Hepsi sağa sola koşuyor, bağırıp — çağırıyorlardı. Her kafadan bir ses çıkıyordu. Bunların etrafını saran bir sürü sefil ve aç insanlar, bu rahip—Aaskerler tara fından mütemadiyen dağıtıldıkları halde biraz sonra tekrar oraya gelerek acına- cak ve ümitsiz bir sesle: — Ekmekl.. Ekmek!.. diye bağırı- yorlardı. Dük Macyore yol arakadaşına alaylı bir tarzda: — Bana öyle geliyor ki, — Parislileri akşam yemeğine davet edersek her halde reddetmiyecekler. — Öyle, zavallılar fena halde aç. — Onlara acıyor musunuz? | — Ben aç insanlara daima — acırım, çünkü, kendim de bir çok zamanlar aç ve susuz kalmıştım. Bunun ne — demek olduğunu bilirim. — Çok şükür benim başrma böyle bir şey gelmeldi. Meçhül adam, karşısındakini başın. dan aşağı süzdü ve hakaretâmiz bir sez- le: — Belli, diye cevap verdi. Bu bir tek kelimenin ihtiva — ettiği ağır hakaret Dük Macyoreyi titretti ve bu defa kat'i bir kararla elini kamasına ' götürdü. Fakat bu anda, dalgalar halinde, bü- tün o sefil insanların üzerinden aşarak, kulaklarına çarpan sesler duyduülar; — — Krall.. Kral!.. Yaşasın kral!.. | | Biran içinde, bütün o sefil insan küt. , hip * asketleri iterek .:ıldm:ulm Ve ayni zamanlda kral dördüncü Han rinin gür sesi duyuldu: — Geliyorum arkadaşlar! Geliyorum sevgili dostlar! İşte o zaman, meçhül —adamla Dük Macyore, tarihin lâkayt bir tarzda bah- settiği bu heyecanlı sahneyi gördüler: Dördüncü Hanri atından indi. Onu takip eden üç yüz süvari ayni şekilde hareket ettiler, o zaman ucsuz bucak. sız bir katır kervanı ekmek yüklü ol- duğu halde kralın önünden — geçmeğe başladı. Kral bu ekmeklerden bir tane- sini alarak bir sopanım ucuna geçirdi ve aç insanlara doğru uzattı. Biran içinde bütün kervanın yükü boşalmış ve yo. kolmuşstu. Dük Macyore hayretler içinde kalmış tı: — Ne yapıyor? diye bağırdı. Meçhül adam hiç bozmadı: — Görüyorsunuz ya Mösyö, — dedi. Kral Parislileri akgam yemeğine davet etti. Ekmek ziyafetini müthiş bir gürültü ve sevinç avazeleri takip etti. Muhasara altında bulunan — bütün o sefil ve aç kütle; — Yaşasın kral!., Yaşasın Hanri diye bağırıyorlar!dı. Kral atına binmişti! — Yeyin arkadaşlar!.. Afiyet olsun! Yarın tekrar getireceğim, diye bağıra- rak cevap verdi. — Bravo Majeste! Bunu bütün kuvvetile bağıran meç. hül süyariydi. Kral, hissiyatını böyle açıkça izhar eden bu adama doğru baktı, — yüzünde bir tebesstitm belirdi: — AL, Siz misinir Mösyö dö P:rda- dönmüştü. — Pardayan! 'diye bağırdı, Kral devam etti: — Mösyö Pardayan sizi gördüğüm: den dolayı çok memnunuüm. Benim da. vetime bu kadar nazikâne bir — surette icabetiniz bu defa bize iltihak edeceği- nizi gösteriyor. Çok teşekkür ederim. — Majesteleri benim daima kendile- rine merbut kalacağıma tmin olabilir. ler. — © halde çok iyi. Şimdi Monmarter köyüne avdet edeceğiz. Mösyö dö Par- dayan lütfen benim yanımda yer alınız beraber gidelim. Pardayan atını krala doğru sürmeder. evvel yol arkadaşıma döndü ve; — Mösyö, dedi, isminizi — söylemek lütfünde bulunursanız, köye geldiğimiz zaman sizi krala takdim etmekle çok büyük bir zevk duymuş olacağım. — Çok teşekkür e€derim. O halde beni çu şekilde takdim edebilirsiniz; Herkül Sfondrato, Ponte - Hacyore ve Marciano dükü — mukaddes Sikst . Kent'in Sa Majeste kral Hanti ve Mös- yö şöyalye dö Pardayan — nezdindeki sefiri. Pardayan vücudunun — ürperdiğini hissetti. Fakat heyecanmı gizlemeğe ça. hşarak: — Doğrusu bu kadar büyük bir şere- fe nail olacağımı zannetmiyordum, de- di. Ve nazik bir selâm verdikten sonra kralın yanına yaklaştı. Kral, köye avdet etmek üzere atını sürdüğü zaman, surların üzerine topları mış olan halk bütün kuvvetile kendisi. ni alkışlıyordu. — Do—du-ıcü I-ıınri elım ullıya'ak sonra Pardayana dönerek ilâve etti: — Yazık ki bu kadar iyi adamlar ol- dukları halde bana Paris kapılarını aç. mamakta hâlâ ısrar ediyorlar. — Ne ehemmiyeti var Majeste, iste- diğiniz gün kapılar kendiliğinden açı- lacaktır. Kral cevap vermedi, Gözlerini ufuk. lara dikerek düşünmeğe başladı. Biraz sonra, kafile manastırın önünde durdu. Kral atımdan inerek içeriye gir- di. Pardayan Dük Macyore ve — birkaç şövalye kendisini takip ettiler. Koridordan geçerlerken — Pardayan, Dükle beraber krala yaklaştt ve yol ar- kadaşımı takdim etti: — Majeste, — size Ponte . Macyore, Herkül Sfondrato ve Marciano dükü, müukaddes Sikşt - Kent'in Sa Majeste kral Hanri ve Mösyö şövalye dö Parda- yan nezdindeki mümessili takdim et. mekle bahtiyarım. Kral önünde eğilen gence baktıktan sonra : — Çok memnun oldum. Mösyö;, dedi, lütfen bizimle beraber geliniz. Mösyö Parldayan, dükün size söyliyecekleri var dır. ÖOnun için sizi yalnız bırakıyorum. Ş;kat sarayda bekliyeceğimi unutma- Kral oradan ayrıldıktan sonra, anba. ra çuval yerleştirmekle meşgul bulunan adamlara doğru ilerledi. Bu aralık yere düşen çuvallardan biri madeni — bir ses çıkardı. Bu ses, uzun — mülddettenberi para sıknıtısı çeken kralın — kulaklarını tatlı bir ahenkle uyandırdı ve — orada elleri arkasında duran bir —adama be- ğirdi: — Ey! Sansi, meşhur elması ııtı:lk bo; kı:nlnmm'x do'dıırı.ık para temia deınek nîhıyet geldlnizl di f'?' ettiler: , e