Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
OÜ _zell' BAVAN LAR ——— ——— — — 0A— Gazetemize, “Güzellik doktoru,, adresi ne hakiki veya müstear Aadlarınızla sora cağınız suallerin cevaplarını bu sütunda bulursunuz. Bu cevaplarır Pariste anlaşmış bulun duğumuz güzellik mücssesesi vermektedir. Güzelliğinizi noksan bırakan kusurlarmmızı bize # ( T AT Z M Vı d ı! * yazmız. — 59 — Bebek E. A. imzasile soruluyor: 16 yaşındayım. Vücudumdan hiç şi- Kâyetçi değilim,. Yalmız yüzümde ve kollarımda çok çiller vardır. O kadar ilâçlar yaptığım halde gene çıkmıyor, ne yapayım?. " Bundan başka dişlerimi günde üç de- fı:ı yıkadığım halde hiç beyaz olmuyor. Rica ederim, dişlerim beyaz olsun diye bana bir şey tavsiye ediniz.. Çilleriniz için şu tertipte bir krem kullanmanız faydalıdır: Cröme au cholest&rol: Beyaz balmumu 600 grs. Spermaceti 100 grs. Stearin 500 gar. Lanoline anhydre 600 grs. Kakao yağı 400 grs. Tatlı badem yağı 1800 grs. Cholestrol pur 120 gram. Cholesterol mahlülü yapıldıktan son ra aşağıdaki sıcak mahlül ile birlikte hamur haline gelinceye kadar karıştı- tılacaktır. Oxybenzoate de soude Borax 100 gra. Hau 1T00 grs. Bu kremi hoerhangi bir eczacıda yap- “Hırabilirsiniz. Ağız hıfzıssıhhası ve dişlerinizin be- 15 grs. “yazlığı için tertiplerinde cetylose, gli- Berin, Carbonate de chaux, Carbonat “de potass olan diş macunları kullanı- nız. Her halde bu formülle yapılmış .Bize İorunuz İizca “Çevap Verelim -.. Pol:s mesleğine aşık bir talebe ; Üsküdarda Nuhkuyusu caddesi 65 nu faarada Sabri imzasile mektupta deniyor ki: aldığımız bir “Ben orta mektep ikinci — sınıfında.| 'iyım. Polis mesleğine karşı — kalbimde büyük bir heves var. Mutlak bu mesle- ğe girmekt istiyorum, Ne tavsiye edersi BİZ.,> CEVABIMIZ: Evvelâ lise tahsilini bitiriniz. Hattâ hukuka girerek yüksek tahsilinizi de yaptıktan sonra hakikaten güzel — bir raeslek olan poölisliğe doğrudan doğruya bir âmir olarak ve istikbalinizden emin Öir vaziyette giriniz. Yüksek — mektep mezunu olmayanlar için bugün memuri- et hayatında inkişafın çok güç olduğu "nmu da,dalma hatırınızdan çıkarmayınız. | diş macunları piyasada vardır, Fakat bu sütunlarda reklâm yapmadığımız için herhangi bir markayı yazacak de- Sili Akşam yatarken dişlerinizi karbonat dö sudla fırçalamak da faydalıdır. Tornavilda ile Tünel kazanlar 64 günde 50 metre ilerledikten sonra yakalandılar Amerikada — Misuri vilâyetinin Jefferson şehri hapishanesinde üç mahküm kaçmak ümidiyle yerin al- tmda kazmış oldukları 50 metre u- zunluğundaki tünel için çektikleri yor gunluklara acmıp dövünmektedirler. Bunlar yol keserek eşkiyalık yap- mak suçundan her birisi on beşer se- ne hapse mahküm Fred Tuner, Koy Stevart ile cinayeti kendisine âdet e- dinmiş olduğu için müebbet kürek cezası giymiş Mayk Kessman'dır. Turner hapishaneye girdiğinin yıl. dönümünde — gözden kaybolmuş ve tam 64 gün hiç gözükmemişti. Nihar yet başmı tünelden dışarı çıkarımca karşısında gardiyanları görmüştür. Turner bu — müddet zarfında on beş kilo kaybetmiş ve geceli gündüzlü tünelde kalmıştır. Stevart ile Kess- man yalnız geceleri ona iltihak etmek te idiler. Tünele hapishanenin elektrik te- sisatından çalınmış 14 elektrik lâm- bası ışık veriyordu. Mahkümların yalnırz iki malası, bir çekici ve bir de “tornavidası olduğu halde bunlarla üç metre kalmlığındaki bir taş. duvarı delmişlerdir. Fransız tiyatrosunda edebiyat gecesi Üniversite edebiyat fakültesi profe. sör ve talebeleri tarafından tertip olu- nan edebiyat gecesi bu akşam Fransız tiyatrosunda' tes'it edilecektir. Bu vesi- le ile Fuat Köprülü, doçent Ali Nihat, güzel sanatlar akademisi profesörlerin. den Ahmet Hamdi, konservatuvar pro- fesörlerinden Adnan, Selim Nüzhet ede- biyatrmızın muhtelif devirleri ve sanat tarihimiz hakkında konferanslar — vere. ceklerdir. Yahya Kemal, Faruk Nafiz, Halit Fahri kendi eserlerinden bazı par çalar okuyacaklardır. Bu hayırlı müsamereye iştirak etmek için yerlerinizin evvelden tedariiki. 12 İkincikânun 937 Salr günü akşamı FRANSIZ TiYATROSUNDA İstanhbul Valisi ve Belediye Feisi “Muhlddin Üstündağ,, n Yüksek himayesinde Çocuk kütüphanesinin lüzumlu masraflarını karşı- lamak için verilecek müsamere programir Şehir Opereti: LÜküs Hayat Naşit heyti: Ceza Mahkemesi KONSERVATUAR HEYETİ Alturka Müzik: BAYAN MUALLAÂ. Çocuk dansları. HABER — Akşam postası 5 İkincikânun — 1937 Ingılterenın kalbi Nasıl çalışır? Altmış sene evvel memurlar iş başında terzi kızlara ayna tutarak vakit geçirirlerdi. Şimdi ise... Krıliçe Viktorya zamanından kalma bir nükte vardır: “İngiliz hariciye nezareti memurla- rı niçin Trafalgar Sgauare'deki fıskiye havuzuna benzerler?,, “Saat ondan dörde kadar çalıştıkla- gı için !, O devirlerde bu nükte, haklı ve ye- rinde söylenmiş bir nükte idi. Çünkü, buhranlı zamanlar istisna edilecek olur- sa, bir diplomat kendini o kadar sıkmı- yordu. Hariciye nezaretindeki genç me- müfrların, “çocuk odası,, adı verilen ve piyano, flöre, boks eldivenleri emirle- rine hazır bulundurulan bir istirahat salonları vardı. Dahilt nizam mucibince fevkalâde müstacel olan hallerde emre müheyya bulunmaları icap eden saraya| mahsus üç kuriyenin gerçekten cereyan etmiş hikâyesi de bu devirden kalmıştır. Günün birinde böyle müstacel bir vazi- yet ortaya çıkmış, fakat hiç bir kuriye: | yi bulmak kabil olmamış; biri avda, ikin- cisi at yarışlarında, öbürü de Mayfair meyhanesinde vakit geçirmekte imiş. Terzi kızlara ayna tutan diplomatlar O tarihlerde, genç diplomatlar ekse- riya öğle yemeğinden sonra işleri başı- na geliyorlardı; buna rağmen vazife ba- şında bile bol bol serbest zamanları var- dı. Bugünkü bina 1870 de ikmal edil- meden evvel, hariciye nezareti bir kadın terzihanesinin karşısındaki bir evde idi; nezaretin genç memurları, modistlerin gözlerine ayna ile güneş tutarak eğle- niyorlardı. Şikâyet üstüne şikâyet ge- liyordü. Bunun üzerine, o tarihte ha- riciye nazırı olan Lord — Palmerston kadrosunu teşkil eden memurların, vazi- fe başında iken genç kadınlarla alâkadar olduklarını teessürle —işittiğini haber vermekle iktifa etmişti. Şimdi ise ,, Zamanımızda her şey değişti. Bu- gün Horse Güuards ile Westminster ara- sındaki çalışma odalarında, gecenin geç vaktine kadar ışık yanmaktadır. Hari- ciye nezaretinde, gece gündüz çalışıl- makta, hatta “resident slerks,, adı takı- lan bazı genç memurlar, daimi surette orada ikamet etmektedirler. İşlerin ta- tilinden sonrası için O suretle tertibat alınmıştır ki, gecenin çok geç bir saatin- de bile olsa, hiddetlenmiş bir büyük memurün aradığını kendilerine bildirmek ve yahut da çok acele olan bir şifreli odasında bulunmaktadır. Hariciye nezaretinin en mesgyul saatleri Hariciye nezareti de tıpkı bir gazete gibi, en ziyade akşam saatlerinde meş- güuldür; çünkü, bilhassa Avrupadan ge- len haberler, Londraya ekseriya akşa- mm geç.saatlerinde Yetişmektedir. Fa- raza, beyneymilel bir buhran çıkmıştır; kabine, sabahleyin bir karar verir, hari ciye nazırı hiç vakit kaybetmeden Dew-| ning Street'e giderek, faaliyet plânını hazırlamak için en yakm iş arkadaşları- nr yanmma çağırarak kendileriyle görü- şür; Roma ve Parisle telefonla muha- «muştu; birçok damif müsteşarlara asil- |zadelik payesi verilmiştir. Hariciye ne. vereleri başlar; Romadaki elçiye, Muso- liniyi yahut vekilini arayıp — bulması için direktif verilir; Paristeki elçiye de, derhal Fransız harciye nezaretine git- mesi için emir verilir, Cenevredeki Bri- tanya mümessiline, meslekdaşlariyle gö- rüşüp danışması için direktifler gider. Öğleden sonra, hariciye nazırı Fran- sa ve İtalyanın Londra elçilerini kabul eder; eğer parlamento içtima halinde ise, bu kabul, bakanın parlamentodaki oda- sında olur. Elçilere haber Bundan sonra, takriben saat beşle al- tr arasında, Roma, Paris, Cenevreden, yapılan görüşmeler hakkında şifreli tel- Egtaflar gelmeğe başlar; şifreler — açıla- rak, suretleri, nazıra ve onun parlamen- todan avdeti üzerine kendisiyle görüşe- cek diğer şahsiyetlere verilir. Yeni kararlar alınır, telgraflar çeki- lir. Ne lâzımsa hepsi yapılır; çünkü ge- cikmenin neticesi, yabancı memleket- lerde murahhasların çok kiymetli za- manlarınm ziyamı mucip olur. Bunun için, hariciye nazırı, Londradaki elçiler- le yaptığı görüşmelerin neticelerini bir telgraf şeklinde dikte ederek, yabıucı memleketlerdeki İngiliz elçilerine gön- derir, ki böylelikle onlar da daimi suret- te işlerin son vaziyeti hakkında malü- matla teçhiz edilmiş olurlar. Daimi? müsteşara gelince Buhranlı zamanlarda en çok iş, na- zırdan sonra et büyük sayılan daimi müsteşarın üzerine yüklenir. Bu ma- kam, sivil hizmetler arasında, en ehem. miyetlisidir. Bir zamanlar bu makamda Hindistanın eski bir umumi valisi bulun- zâtetini asil idare eden adâmi işte bu. müsteşardır; elçi payesini haizdir ve ek- seriya filen elçilik etmiş ve yahut elçi olmak için bu makamlardan ayrılmış tır. Daimi müsteşar hariciye nezareti- nin organizasyon ve disiplininden mesul dür. Vaktiyle bu makamı işgal eden gizli tutulurdu; fakat, İtalyan — Ha- beş buhranındanberi, bu mevkide bulu- nan zatmn adı Sik sik işitildi: Bu zat, vazifesinin ağırlığına rağ- men, birçok eserler telif etmek suretiy- le de kendini tanıtmış olan Sir Robert Vansittar'dır. Geniş bir daire hılinde olan onun çalışma odası ile kendisinin üstünde ve daha büyük bir daire olan nazırım oda- &1 arasında asansör vardır. Müsteşa- rın etrafını kırmızı meşinden yapılmış sayısız kutular çevirmiştir. Bu kutular dan diğer makama evrak götürülür. Bu tarz, pratik olmryan ve modası geçmiş bir şey sanrılır ama, hiç de öyle değildir. Hususi kutular Nezaretteki işlerin büyük bir kısmı, yazı ile yapılır, yazıyla çevrilir. Bu iti- barla, kutular öyle kolay kolay kaybol- madıkları gibi, mektup zarflarından da- ha güç kötülüğe kurban giderler. Bu kutular, hususi bir asansörle bir kattan öbür kata sevkedilir; üzerlerindeki lev- hucıkların renkleri, içindeki evraka gö- re değişir; kırmızı levha “acele,, yi gösterir. | “Muamele görmek , mechı.ı- riyelinde olan İşler.. .Ingilterı hariciye nezaretinin, yaban” cı memleketlerde gözetmeğe — mecbuf olduğu Britanya menfaatlerinin ne de“ rece tenevvülü olduklarından — büyük yığının pek az malümatı vardır. Nitekim, daha geçenlerde, hariciy? nezareti memurlarından bir kaçının ha" yatında tad bırakmıyan enternasyonâl Tanca idaresinin nizamnamesinde — yâ" pılan değişiklik ile kim alâkadar ol muştur? Japonyadaki toprak kiralama and" laşmaları, büyük Britanyanın Afganis tan yahut Arabistanla olan münasebet” leri, Litvanya matbuatındaki akisler. Liberia'daki bir Britanya - teb ' Küba'da şeker kamışı yetiştiren birinin İtalyada parasını alamıyan bir İngili zin şikâyetleri; — ondan sonra, Çindeki bir misyoöner anasının tasaları, Yugotr lavya, Guatemala ve Finlandiya iç poli* tikalarındaki en yeni vaziyetler, İtal" yan matbuatındaki mütalealar, sinema” nın birinde herhangi bir. yabancı mem'” leket işgüderinin aşağılanmış olduğu Ti* vayeti ve buna benzer daha nice şeylef de, günün büyük meseleleri gibi mua mele görmek mecburiyetindedirler. 1934 de 155081 evrak kaydedilmişti! otuz yıl evvel bu miktar 49556 idi. Herfi de o zamanlar, hariciye nezaretine bif de ticaret şubesi bağlı idi. Fakat, işl nin çok büyük bir ölçüyü bulması yü” zünden, bu şube şimdi hariciye neza' reti müsteşariyle ticaret dairesi başkâ” nınm müşterek idaresinde kendi faali" “yet sahasımda ayrı olarak çalışmaktaldır- | lnaanı::pıyrelı düşüren şifrö Şifre açmak hem güç hem de caf sıkıcı bir iştir. Böyle olmakla berabeti bazan, meselâ bir buhran — esnasındâı gelen ehemmiyetli bir telgrafın —metni anlaşılmağa başlayınca, şifre açmak in” sana bir nevi spor heyecanı vermekte dir. Ancak şifreli telgrafların en meş' huru mizahi bir telgraftır; bu tel Cannig'in Lahey'deki Britanya elçisin? gönderdiği 31 sonkânun 1836 telgrafıdır. Kendine has bir fevkalâ' deliği olan bu vesikanın dış görünü' şünde diğer şifreli telgraflardan bir faf* kı yoktur. Fakat insanı hayrete düşü' ren şöyle bir metni vardı: * Sir, Holanda ile ticaret anlaşması leşti. Diyor ki, çok istemek, az verme? verişlidir. | Holandaya ilâve yüzde yirmi beşi dir. (İngiliz gümrükmemurlınylew sız. gümrükçülerinin korosu) İng'ı.lıı “Biz Hokmhaı ?inninmederiıl hmqyenam)y?ıdemm ; ce.lmmzl sınıza bildirilecek başka bir emirleri o! madığını arzederim. (Leipilgir İllşstrite Zetine'dl İLARIN DAN ei ei Miki Afrıkada havdutlar pesınde * HTORAL, | DEBANI KAŞıpRDık 'MiKi MUTE ESYi / Dı ön b T Mi BU REZİL ADA-V EVET UTANMAZ| MıN ÇŞOK TA g...e._.Mğ'ğ",İ, HİLE ETTİ _Asıı..oA H ER—F BANADA VE GANE TESELL MA PLANLARI YANINAALI | (Gezei ME <.. PLAN- MAMış oı.MAsıoıFî/ Eî’;'?' ALş?ğ;mo"DA" PLANLAR ( BENİ APTAL ZAN D)M - KıN..şA İ$ŞTE BUNLAR HER HALDE SENİN İŞiNE DAHA FAZLA B diye —. l #4 ü isi amdi Sü ua aa di YA hd At 4 AA izd imi kü 4 l 1 1 | 1 | 1 1 t