3 Ocak 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hi A FLir LA K, l dile dr Fi q .ğ ’ a A g: i YEMHOYEYMUYYEROGOEEEREEEE oli B di B P n Sim a “îg:qı.. .3 »—:ğ"ğ H FECİ | KP K FALESE F SA Ü G Ddi 17 DU "?gğğ%ğ:îâğuîğşâşşrx"ğğm;âîgğ%ğ"a . ue eEESLR''E VE İükPge” : Yi & OĞDEESO irel n E BicE ç e i.îrî%ğînöv?»“'î DA CİŞE z t Ml u Te a A ÜN z AÇ ğî a S rü | n HÜTERES:O Ş Ş gğîgw*—- B * n ““wğğ Hu î“ key İA - y WwEyizü *L"" z 2 & î £ gğ B ğ%âp:—gu Öb u Gi e baş lt Ğİ $e e AU DÜdi AŞ Yek y Dei a| GĞ R 88 şilt duve Yöreüyisle îâgğ z ir Bi ğâğg g“ğ;ğâğ g8 & < BE îğ %ğ,“ğğî U gğsğ ğ%ğ%ğğâğâğ Z l | : E P8 H 2'%' Z n şg$ş%u&?şggğâ 5 OŞİŞ sabk Gllse , . &ER. O — SEg b H apis & AnE ı-ğ ğ s & ©O EB: ğ ğ“ # a GN S 3) C YU gti Z B ; t İsibn bari & : t <e t gğ ğ . A, 10 HORTLIYAN FAUSTA ah Fakat birdenbire bundan vaz — geç- “til Bir müddet — evvel evralkı imihaâ et- mek istiyordu. Uzun müddet tereddüt Kelry 0 etmişti.., Bir hal çaresi arıyordu.. Yeğe- miyeti var?.. Maksat, evrakim Filipin Fi eline geçmesine mani olmak değil mi?.. O halde!.. Papa kararını vermişti. : — Belki de hakkın var oğlum, hem)| madem ki Favustayı. ve seni affettim, evrakla beraber gidebilirsin, haydil.. Espinosa'ya iltihak etmiş ve: ö diyerek — parşömeni kendisine göster - fi Engizitörün — gözlerinde bir kıvıl- erm parladı, fakat heyecanint gizleme- ğe çalışarnk, her zamanki sakin sesiy- | le t - di — O halde veriniz, dedi. bi — Monsinyörl.. Maksat bu —evrâ- ÇAM kım — Sa Majeste Filipe vasıl olması de-| y — ğil mi? Müsaade edin de bunu kendi- derine — Favusta götürsün. — Espinosa HarAR y z Niçin muhakkak onun — götür- — Cünkü onun her türlü tehlike - en masun — bulunması için bundan ha iyi bir çare görmüyorum.. e Bh; Engizitör bir an düıîlndü ve * -- yÖer_ olsun Kıtdiaal, dedi. Fa: i '_, Monsinyör eşince derhal en ki- Bir çeyrek saat sonra, Montalt,| * Pterisese — bizzat kerdim refakât edece- — O hâlde mükemmel, böylelikle Prenaes emniyet âltında bülünmüş olü- tâk.. Montalt soöğuk bir tarzda: — Ben de ayni fikirdeyim, Mon- sinyör, diye cevap — verdi ve — ve baş Engizitörü başiyle ıelâmladıktın sörirü süratle dişarıya çıktı. III . FAVUSTA UYANIYOR Favusta kendisine geince, ilk duydu ğu şey derin bir hayret öldu. Evvelâ Papanın, kendisini cellâ- dm — baltasına teslim etmek için intiha- rına mani olduğunu zannetti. Montalt onu hayatta görünce:;Öyle büyük bir sevinçle bağırmış, sesi öyle bir iştiyak ve arzu ile titremişti ki, Favusta ken- disini bu kadar seven — adamın kim ol- duğunu öğrenmek istedi. Gözlertini açtı ve Papanın yeğenini gördü. Sonra tekrar gözlerini kapayarak — düşünme- ğe başladı. — Bu adam beni sevdiği için, Sikst - Kente yalvararak — affımı temin etti, Fakat büundan ne çıkar? Madem ki ar- tık — elimde hiç bir kuvvet kalmamıştır ve madem ki Pardayan da öldü, haya- tin ne kıymeti olabilir? Hayır, ölmeli- yiml... Bu gceden evvel her şey bitmiş olacaktır!.. Favusta kararını vermişti. Fakat — yanındakilerin konuşmalarını duyunca, — yanıldığını anladı, Hayır! Sikst - Kent —onu kendi arzusiyle af- fetmemişti. Montâlt kendisine yaâpilati ölüm bahası teklifleri büyük bir ce ıml ve fedakâtlıkla kabul etmiş, onu Pıpanm pmçeıılnden lna'ı Boi eli 9 x ç ö)et .u | Em ! EE';S G 50N gi T E ı g lai ”2%» .o 4040 GK A gqâ"ğ %Hağ S â[Eâ b .ğ S 3 Niws $5 : # EMiDi) ei # 32z âÂ| 9936 el o'_'gn < GD 08t z oe 5:: v z A ğ . aa b 3 _g "â_âg :ğn“ 2, Ö;ğğîğ ğğ Si âğE g'ğa.ğ ğğ #L Ş Ü 5 S 4 tiğeeklE ( " 3 âğüğ&sğ 25 At YÜŞAS' <a ”--'3 >E:ğîğun ',öâ < 'ğw l '& ğ gğâ“g'““’»âğîâ âş ” ŞatimyOlsi” B 4 âââı:vğâgğîğ Ş =3âc SRYRCA n!â,o SERAĞA, 1o03Y DiĞ0şta B w33= âğ:âğâğ 2B2ER * Wlkikm eşk — hirsiyle dolu bir mazıyi hatırlı- N l A M argı! ıı ğ 'ı,'-ı. ı Pa gel Y AA A Hi F N M | ı | dır. — Bu, annedir. — Bu, Düran ailesidir. — Bunlar bü- — yük anne, büyük baba, baba, oğul, kız ve annedir. — Bu, — d * l İğ ğ K S Dersin sonunda da size türkçeye çevrilecek fransızca cümlelerle, fransızcaya çev- Şimdi o egzersizleri doğru yapıp yapmadığınızı öğren- meniz için size yapılmış şekillerini veriyoruz. Fransızca cümlelerin türkçeye çevrilmişi şu şekilde- dir: Bu, büyük annedir. — Bu, küçük çocuktur. — Bu yük babadir. — Bu, babadır; — Bu, oğuldur. — Bu, rilecek birkaç türkçe cümle vermiştik. Siz onları kendiniz yaptmız ve bir kâğıda yazdınız. . Fransızcaların Türkçeleri laylıkla cünileler yapmıştık. — () La Türkcelerini yazınız fille? chante une chanson. — (Ö) Le fils joue avec une () La gravurel reprösente un salon. — (2) Le grand- pöre? est assis dans un fauteuil9. — (3) Il fume la pipet9. Durand ailesini gösteren birinci tabloda ayni rakamlarla Fransızcaya çevirini işaret edilmiş resimlere bakarsınız: bakelö, — (7) Le bibeS aussi jove. — (8) İl joue avec la poupde 18 — (9) Le pöre et le grand-pöre sont deux hommea. — (10) La möre et la grand' möre sont deux femmez. — (11) La fille est la sceeur du böbe. — (12) Le fils, la fille et le böbö sont les enfants de M. et Mme Du- Tand. (4) Le pöre öcrit une lettrel2 sur la tablel3, HORTLIYAN FAUSTA 1 Favusta hemen, bu kâdar küvvet- li âşktan temin edebileceği istifeleri dü- gündü. Aakat neye yarar!.. O ölmek is- tiyordu, ölmeliydi!. Fakat, her şeye tağmen, yanında Söylenen gözler merakını tâhtik etti.. Bu evrak da ne oluyordu?.. Hem bu pPöirşömetle onuti ne alâkası vardı?.. Favusta, birisinin, omuzlarına do kunduğunu hissetti.. Kendisine bir şey- ler söyleniyordu.. — Gözlerini açt ve Espinosa'yı gördü. Zihni gitgide — açılryordu. Oğlu?.. Evet! bu masum yavrucağı müteaddit defalar düşünmüştü.. Yaşıyordu... Ser- bestti. Ehemmiyetli olan cihet de bu idi.. Annesine gelince bu daracık — höc- reye diri diri kapatılmaktansa ölmeği tertih ediyordu.. Birdenbire, zihnini — $Şimşek gibi darbeliyen — şu sözleri duydu: — Pardayan yaşıyor: İki kelime ki, ölüm mücadelesi ve yordu. —Bu mazi şimdi ona uzak gibi geliyordu!.. Halbuki, me kâadar yakın- du. Çünkü Pardayanı Rian sarayı yan- gınımda telef etmek — istediği günün üzerinde ancâk birkâç ay Rüçmişti. Ah Pardayan!... Bu kadar sevdiği ve bu kadar nefret ettiği Pardayanl... Ne maziydi olus O: zengin, muhteşem, haris, kud retli, fakat bütün teşebbüslerinde mağ- lâüp bir kadındı. Pardayan: fakir, yer- siz, yurtsuz, — bünâ tağmen Zeki cesa- fet — ve dürüstlüğü sayesinde dülma ga- lip bir erkek.. ç Parpayan yaşryorl.. Onun.. Favua tanın âşkını — röddeden Pardayan yaşı- Şu halde Fıvuıta / için Blmek, ive yavaş | Favustaya Halbuki Favustaâ — hiç bir zaman kaç- mamiştır!.. Hayır, o artık ölmek iste- miyor.. Ö, inkitaa uğrıyan amansız mü- tadeleye tekrar girişmek için yaşıyacak ve bu defa — tmuzaffer olacaktır. Favustanın — bunları düşündüğü sırada idi ki, Montalt yan'na yaklaş- tı. jKardinal ona doğru eğilirken , Fa- vusta da - satıki her zamanki hâkim kâ dinmiş gibi - amirane bir tavırla kendi- sihi süserek, haşmetle döğruldü, Fa- vustâa — bü hareketiyle, belki de, ara- larında dâima kalacak — olan, aşılmaz mesafeyi göstermek — istiyordu. Amirane, fakat tatlı bir sesle sör- 'dü : — Bana söyliyecekleriniz mi var, Kardinal? — Sizi dihliyorum. Ve ayni zamanda — Favusta büyük — siyah göz- lerini Montalt'a dikti. Ö zamana ka- dar, * belki de Favustanın kalbini ka- zanacağını ümit eden Montalt, daha ilk anda mağlüp —olmuştu. — Biraz daha eğilmiş. prestiş içinde Favustayı scy— rediyordu.. Ö zaman Favusta, onun bütün mevcudiyetiyle — kendisine bağ- İandığını anladı, tatlr bir tebessümle: — Söyelyin, — Kardinal, dedi. Bunun üzerine, Montalt, titrek bir sesle, serbest olduğunu bildirdi. Favusta hiç bir heyecan ve hayret alâmeti göstermeden : — Derek ki Sik&t.. Kent beni affedi- yor öyle mi? diye sordu, Montalt baş'nt salladı. — < — Hayır Madam , dıdı. Papa af etmedi. Pâpâ daha kııwıtli bir itade karşisinda boyun ııınür ıheMyt- tinde kâldı. ğul, kız ve baba salondadır. O, annedir. — — büyük annedir. — Bu, bir oğuldur. — Bu, bir kızdır. — O, büyük babadır. Bu, bir ailedir. — Aile salondadır. — Anne, büyük baba, büyük anne, 'ın karısıdır. — (2) Müösyö Düran Madam Düran'ın kocasıdır. — (3) Müösyö Düran çocukların babasıdır. — (4) Oğlan kız'n erkek kar- ae ——— ———

Bu sayıdan diğer sayfalar: