i Fakat, bunun benim nam ve hesabıma 6 Birincikânun — 1936 ümüş ayna Yazan: Conan Doyle Ben, bir sahtekârlik vakasını yirmi| yor. Bunu sadece elin İfadesinden bile büyük dosyadaki tahrifattan takip €| anlamak kabil... ee muhasibim. ni kısa 2 Fakat bu korkunun sebebi ne? Ka- man içinde mahkemeye yetiştirmeye) dının eteğine niçin böyle sarılmış? mecbur olduğum için geceyi gündüze Bunu, arka plândaki erkeklerin ha- katıp çalışıyorum. Lâkin dsabım da| şin hareketlerine bakıp da kestirmek bozuldu. Doktora müracaat ettim. Tam| kabil Onlar, bu yerdeki adamı tehdit sükün tavsiye etli. Bununla beraber,| ediyorlar. harıl harıl çalışıyorum, — Odamda çok Bu tablonun sinirlerimle olan müna- #ski bir gümllş ayna vardır. Bu ayna-| sebetini unutarak, bir tiyatro sahnesi in içinde bir iki gecedir, mütemadi-| seyreder gibi, seyrediyorum. yen hayaldt görmeye başladım. Bir Lâkin bu akşamlık daha İleri gide- kadın gözü bana bakıyor. Doktoruma| medim. Keşiflerim bu Kadarla kaldı. bunu söylediğim vakit, alâkadar oldu.| Zira, aynanın içini sis kapladı. Bütün şekiller yavaş yavaş Silindi. Ve gşef- faflık avdet etti, Doktor bana hiç olmazsa yirmi dört saatlik bir fasıla tavsiye etti. İşlerimi son günlerde fevkalide ilerlettiğim İ- çin, bu nasihati tutmakta mahzur gör- medim. Bundan istifade ederek, he - men bütün zamanımı aynanm karşı smda geçirdim. Fakat bir günlük isti- rahat her şeyi tabil haline irca etmiş ti. Acaba muammayı böylelikle hallet- tim mi diye düşünüyorum. Aynayı & virip çeviriyorum; esrarengiz yazıyı öküyorum : “Sane, x. Pel,, ve başkaca da işaretlerle, gümüş çerçevedeki izleri belli belirsiz. Her halde bu ayna çok eski zamanlardan kalma, Zira çok si- likleşmiş. Üç kılıç resminin de bakıye- sini keşfeder gibi oldum. Bunlardan ikisi üstte, biri altta. Doktor gelirse göstereceğim. hayra alâmet olmıyan emareler oldu- ğunu da haber verdi. Arık bu kadar çok çalışmamamı tavsiye etti, 13 Könunusani Belki de döktoru dinlesem, synayı odamdan uzakiştırsam daha iyi eder- dim. Zira, bu gece, başımdan öyle ha- rikulâde, öyle esrarengiz bir vaka geç- tiki. Bü da ne demek yarabbi? Takriben, gece saat birdi. Defterleri kapamıştım. Yorgunluktan bitkin bir halde, yatağıma gidiyordum ki, kar. şımda, ansızın mahut kadi gördüm. Şüphesiz, o dumanlanma, buharlaş- ma devresi de, aynada evvelce gene ce- reyan etmişti. Lâkin, ben o sırada, meşgul bulunduğum için, farkma var- mamıştım. Şimdi, tablo, vazıhlaşmış- tı. Kadın, aynanın içindeydi... İhtiras- tan, ilmitsizlikten öyle güzelleşmişti ki... Hayal, küçük olmakla beraber, yüz- deki her ifade, elbisedeki her teferrü- at, dimağımda menkuş kaldı, Bu kadın, aynanın en sol kısmında bulunuyordu. ünde bir gölge vardı. K rk ELM, Gamez. yatla Arkalarında, diğer şekiller mıştı. Bunlar kımıldıyorlardı. Jâkadar etti. Benden en küçük teferrü âna varmcaya kadar birçok izahat al “da, icadelede gör- “mek ve bir türlü Ni veremedi- ğini anlamak pek hoşuma gidiyor. 15 Kânunusani Üç gece, hadisesiz geçti. Bir gecelik istirahat, semeresini verdi demek, İşi- min dörtte üçünü tamamladım. Lâkin bir dramâr, Kadın, buhranair geçiri- yor, titriyor. Erkek, onun yanmda, yı- gılmış bir vaziyette. Hareket halin- deki şekiller, sert hareketler yapıyor. Merakım o derece arttı ki korkumu ortadan kaldırdı. Gördüğüm kadın, son derece bariz. Onu, bütün teferrüntına kadar tasvir fevkalâde ihtiyaçları varmış. &debilirim, O, çok güzel, çok genç, an- cak yirmi beşinde... Saçları, koyu renk 18 Kânunusani ve parlak, Dip tarafları siyaha yakın. Koyu kestane pırtltıları var. Uçları a- detâ altm derecesinde açık bir renk a- Mayor. Küçük bir dantelâ başlık, etrafi in- tâm manasiyle kusursuz olmasına bel ki de mâni teşkil edecek derecede yilk- Bek... Kirpikler, iri göz kapaklarında, gok tatlı itinalı bir hat takip ediyor. Ve bunlarm arasmda iri, koyu göz ler... Heyecan içindeler... Yanaklar soluk, dudaklar titrek... Çenede, gerdan gibi, tatlı bir ' yuvar- laklıkta.. Kâdım, iskemlede oturuyor ve bir korku hareketi ifade ederek öne doğru İğilmiş... Sırtında siyah kadifeden bir elbise... Göğsünde bir mücevher ışıldıyor... Bir Pi'nin gölgesinde altm bir haçm igil- tisı sönüyor. İşte, aynanm içinde lev- hada, müteaddit defalar gördüğüm ka din bu derece tafsilâtlı... Acaba vakti- İs ne gibi müthiş bir hâdise oldu da bu ayin içine nakşedilip kaldı? Ve , asırlardan sonra yaşıyan bir a- hm olduğum halde, ne hikmettir ke, nu görebiliyorum? Başka tafsilât: Kadını eteklerinde bir leke var. Bunu evvelâ, beyaz bir kördelâinm izi sandım. Lâkin, daha dikkatle bakinca, bunun, yere diz çök- Müş olan heyecanlı ve ümitsiz erkeğin S Slduğunu afrkettim. Yüzü Henüz göze çarpıyor. Bu, küçük bir adamdır. Esmer bir teni var. Sivri kara sakal. hi. Satrançlı satrançlı bir elbise giyi - yor. Aman yarabbi! Yüzündeki korku ifadesinin derecesini görmeli. Bütün adaleleri takallüs etmiş. Titriyor. Omü zunun üzerinde, gerideki adamlara doğ Tu, alev gibi nazarlar atiyor. Serbest elinde bir biçak var, Lâkin bunu kulla- namıyacak derece titriyor. Geri plândaki adamları da müphem şekilde farketmeye başlıyorum. Sakallı, kabasaba yüzler. Aralarm- da körkünç bir şahsiyet var. İskelet gibi bir adam. Kupkuru suratmda, gözleri, yuvaları içine kaybolmuş. O- nun da elinde biçak var. Kadının sağ tarafmda, genç bir a- dam duruyor. Uzun boylu, çatık kaşlı ve abus... Kadın ve yerdeki adam, ona yalvarır gibi bir tavır takmmışlardir. Yerdeki, kadına daha sokuluyor, onun eteklerine giriyor. İri erkek, iğilmik, adamı, kadından ayırmak istiyor. Aynanın müteakip safhaları canlan. dırmasma vakit kalmadan, şeffaflık © vazıhlaştı. Menasr, bütün teferrüa- tiyle göze çarpıyor. Ümitsizlikle eteğe imdat istiyen bir el.. Erkek korkuyor, son derece korku- ie tinniiin rarını öğrenebilecek miyim? Bu dram vaktiyle bir yerde oynan- mış ve eski âyna, bunu sinesine Zâp- tetmiş. Lâkin ne zaman olmuş bu? Bu, ne vakasıymış? Nerede olmuş bu? Beynim, sinirlerim, bütün vücudum bu nu bana anlatıyor. “Sürmenaj,, denilen o müthiş arıklık benliğimi sarıyor. Bu gece, iskemlemden kalkmadan evvel, sonuncu dosyayı da bitirmek, mütale- alarımı yazmak İstiyorum... Mutlaka, mutlaka bunu yapmalıyım.. Mutlaka.. bulabilecek miyim? HABER — Akşam postası Tonton Amca projeksiyonla konferans veriyor Vezir, Istanbul karışıklık içinde idi. Ye niçeriler, birikmiş aylıklarını istiyo: lardı. Fakat hazinede para kalma muştı. Vilâyet velilerinin keyfi idı releri yer yer isyanlara sebebiyet ve riyordu. Ordu harpte idi. Padişah, vezirleris, şeyhlerin, ü- İema ve divan ekâbirinin Ok meyda- nma duaya gitmelerini emretti. Yüz binlerce insan Ok meydanma doğ.u akıyor: — Allah ordumuzu muzaffer et- sin.. diye dua ediyoriadı. İşin tam» miyle Allaha kaldığı göz önünde idi İşte bu günlerde, 1593 yılı 6 ilk. kânun günü (12 rebiyülevvel 1002) 343 sene evvel bugün, üçüncü Mu. rat, kızını Vankali mühendisi Halik (Paki) nikâbladı. Halk sefalet için- de, yeniçeriler aylıkar, hudutlar teb” Wikede iken düğün basladı. Şehir s0- kaklarında dellâllar bağırıyordu: — Divan ve hükümet bir haft: tatildir. s4 343 sene evvel bugün, şimdiki üniversitenin yerinde bulunan eski saray'da nikâh yapılı Sultan tara- fına darüssande ağası. güvey tarafı. na vezir Mehmet paşı vekâlet edi- yor, padişahm hocası Sadettin de ni- kâhı kryryordu. Geline verilen ağırlık üç yüz bin lerinden bir veya ikisi hücum ettiği esnada beklerin kafa vuruşları aşağı yukarı gelişi güzel yapılmak mecbu- riyeti hasıl olur. & Yerden ayakları kesilen müdafi ile hasım muhacimi biribirine girdikleri zaman müdafiin arkadaşına kafa pası vermesi bir hay- li güçleşir. Bu gibi sıkışık vaziyetler de müdafi için ilk şart topu sahanm ortalarına doğru göndermemektir. Her ne bahasına olursa olsun top yarı lara doğru kafa vuruşu yapılmak su retiyle tehlikeli mmtakadan uzaklaş. tırılmalıdır. 4 — Topun kafa vuruşlariyle adi bir ayak vuruşu kadar uzaklara sev- kadıldiğini bazı maçlarda görüyoru ... ©" muvaffak -lanların yışa.. di. ye alkışlandığını da işitiyoruz. Fakat müdafi esas itibariyle şunu aklımda tutmalıdır ki futbolda uzun mesafe kafa vuruşu rekoru diye bir şey yok” tur, Bu itibarla da bu rekoru kırma. ğa kalkışmak çok yanlış bir hareket- tir, 5 — Müdafi, futbolun bir ayak oyunu olduğunu unutup mütemadi- yen kafa vuruşu yapmamalıdır. Ke fn vuruşu tonu ayakla oynamak im. kânr olmadığı zamanlara inhisar ettir melidir. MÜDAFİLERDE VURUŞLAR : Uzun, falsosuz ve vaktinde tasar» lanmış vuruşlar müdafiler için en lü- zumlu vuruşlardandır. Topu müm kün olduğu kadar uzun ve matlup yükseklikte vurabilmek için vuruş tekniğini her bakımdan kavramış ol. mak lâzımdır. Topun ayağa temas ap »i tam vaktinde tasarlamak, dürz- gün ve uzun vuruşlar yapabilmek çok faydalıdır. Bu vuruşlarm muhacimlerinizi fazla geçmemeğe dikkat şattır. “ Ha- sım haf yahut müdafaa hattına kadar uzayan vuruşlar hasırı © tarafmdan kolaylıkla iade edileceği için fayda. sızdır. Bu uzun vuruşlarla her zaman 20 Künunusani İş bitiyor. Fakat, ben de bitiyorüm.. T Şubat Olan oldu... Fakat ne müthiş macera, yarabbi! Bunu anlatmak kuvvetini kendimde Mütercimi: (Hatice Süreyya) (Yarın bitiyor) HABER'in Güzellik Do*toru Kuponu: İ Yazan : Niyazi Anmet 343 sene evvsi buşün Divan ve hükümet bir hafta tatil edilerek düğün yapıldı şeyh ve Ulemanın Orkmeyda- rında duaları - Geline verilen çeyiz — 3 gün süren ziyafet — Damadın Ssaraâs yına 3GO katarla üç gün taşınan eşya duka idi. Damadın #wayma nakle» dilen cihaz, İstanbul halkının dilinde destan oluyordu. Hap, sıkıntı, para» sızlık unutulmuş, dedikodu başlar mıştı. Nasıl başlamesın ki, üç gün üç gece yüz katar hayvan kırk hadım ağasınm nezaretiyle damadın sarayt- na cihaz taşındı. Halil, harem hizmet. çilerine eski bir âdet mucibince yüz seksen bin akçe dağrtı. Ülema ve kibar devlet memurla» rma üç gün üstüste mükellef ziyafet* ler verildi. Ziyafetten sonra da her bir davetliye fil, aslan, at, deve, ge- yik ve sair şeklinde şekerlemeler ve- Gelin,murassa takımlı bir ata bin- dirildi. Hadımlar başınm üzerinde atlastan bir sayeban tutuyorlardı. Ön den üç yüz süslü ağaç gidiyordu. # e Hükümet askerlerine maaş vere mezken bu kadar masraf yapması, ihtişam içindi. Saderâzam Sinan pa” $a askerin birikmiş aylığını kendi ser« veti ile ödemek istemis ve padişahtan da beş milyon akçe ödünç istemisti, Padisah, ancak bir milyon akçe vere» bilmisti, Fakat muazzam e#ğün, bir an için bütün sıkıntıları unutturdu. Tarih- ciler bunun “Saltanata biraz revnali gelmesi,, ile temin edildiğini yazar lar. Eseri hazırlıyan; Nüzhet Abbas — 3 — Üzerinize hasım muhacim-) için nuhacim arkadaşını bulacak mü“ dafi henüz anasından doğmamıştır, Ft endi muhacimlerinin pozis- yonlarını takribi olarak kestirmek ve rüzgâr vaziyetini de hesaba katmak suretiyle yapılan uzun vuruşlar mü» dafiler için en lüzumlu evsaftandır. Bekler için en affolunmaz şey, gelişi güzel vuruşlardır. Müdafilerin sık sık düştükleri bir hata, topu teh- likeli mmtakadan ne suretle olursa olsun uzaklaştırmak'a vazifelerinin sonuna ermiş olduğunu zannetmele” ridir. Hasmın ayağına verilen bir uy» zaklaştırma olsa (olsa ani tehlikeyi bertaraf etmek © ektir, Beklerin düzgün vuruşlarının bir faydası da topun taca çıkmasının > nüne geçmek ve böylece lüzumsuz vakit ziyama mâni olmaktır. Müdafiler serbes: © vaziyetlerde topu ayaklarıma © geçidiler mi defi belâ kabilinden vuruşla yapmama. ıdırlar. Demarke ve boş bir arkadaş buluncaya kadar sürdükten sonra pas vermelidir. (Devamı var) HABER AKSAM B#OSsSTÖas;| (DARE EVI Istanbul Ankara Caddesi Posta kutusu * Istanbul 9) Telgrat soresi istanbul HABER Yazı işleri telofonu . 91473 idâre ve ilân 24014 ABONE ŞARTLARI vi Sahibi ve Neşriyat Müdürü; Hasan Rasim Us Basıldığı yer (VA KIT) matbaası