23 Kasım 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

i B Vp .. " ee e. e& '& / (Sir mev'iza |, tak Hâmidin “Bir varza bir isimli bir manzumesi vardır. ,, Riyetli bir hocanm cehennemi Wümiyetle ahreti) nasıl tasav- i ir ettiğini anlatır... W Slah, maazallah... Allah mah- )© Edip de, gazetemize yazdığı #W © Bakkal” romanımda, abus ve “An miüteneffir bir imam tipi Oiürmıştır ki, aynen hayattan a- W. " Emsali pek çoktur. K bu ramazan aymda vaız ( derin çok olduğunu bildiğim i- Wi * de bir mev'izacık vermekten G alamıyacağım. Wm: “Hayatı sevmek!,, bahsi- M dinlediğim bütün eski varzlar h suydu: “Bu fani dünya bir Sildir. Asıl hayat ötededir. Bu- Ancak sevap kazanmak için bir sdh ittihaz ediniz.,, Puki, Muhammed Peygamber: # Miyeceksiniz gibi dünya işleri- VYarın ölecekmişsiniz gibi ahret * uğraşın!,, diyerek, dünya iş- Ş ' de islâmiyet nazarından ne 4 Olduğunu anlatmış. Bizim eski “OSa, iki vecheli felsefedeki bu , *heyi dünyanın aleyhine bir bo- | Stuslar ki, tepetaklak olmuşuz (|.© bütün geri kalışmmıza sebep, Gkki olmuştur. Bay Cami'nin lyan Türkler,, isimli kitabında Yİ anlattığı gibi, Anadoluda bi- bmeni Rum diye adlandırdığı - “İ akalliyetlerin ekserisi hıris- Turkıerdı Bunlar, bizimle ayni | hll âayni dilden, ayni ürften olduk- de, ancak ayrı dinden idiler. v" ı;'“' usul ve erkânmı öğretirler- ar bizim köylü ve kasabalıla- ?alnız ahret telkinatımnda bulun- hu dünya.yt hiçmiş gibi göster- L_"*' İçin öyle köyler vardı ki, hı- #h. © mahallesi mükemmel, tam ya- (, müslüman mahallesi oturulur “Anadolu iktısaden geri- Ka mMahrul vöriyor. Onu.n .Vlo.fı.hu— we perişan olduk!,, köy Ve kasabalar, bu iktısadi iiı*.'l önler... Kabahati toprağımı- n di fakrına değil, kendimizin İ | Befaletimize atfetmeliyiz. Bu ”! değiştirmeliyiz. Değiştirmek , *t Gdevrindeki hocaların “Bu ç, ANcak ibadet etmeye yarar!,, '*tini, en geri köylerimizin ve '.lî Yımızın en geri kafalarından : dlğektır “Hiç ölmiyecekmişsin Ya işleriyle uğras!” İşte Mu- ' Bd Peygamberin. felsefesi.. Ra- ; hü D h , hev'izalarında üzerinde durula- Yük söz budur! (Vâ-Nü) tihar eden nazır 3 merasimle gömüldü Yekil onun alçak- . "lftlraya kurban ı llğunu söyledi sqlengrı::oı'ıı.m cenazesi dün kaldı- | l özesaat 13 te kaldırılmış ve | _'“tu Leon Blum çok heyecanlı a Ük söylemiştir. Nutuk bütün Pa k Oparlörlerle — dinlenmiştir. l nutkunda Salengronun al- h i tiraya kurban gittiğini söy- Lıld':rı.'. nümayiş "Cplı Salengro gömülürken um“l komitesi tarafından Pa 'nlır ayiş yapılmıştır Çocuklar- Üi ep bir grup “kahrolsun İ azelerile mıllet meydanın- | &_hîiîtir. %ce t federasyonu tarafından evvel el nümayiş — tertip edil. irçok nazırlar da nümayişte dur,. | 'oh:'"dl nümay'şler ı ba saat 17,30 da ellerin- Yraklar olan büyük bir ta; Si kltlesı Lilde nümayişler yap- kiliselerde kendilerine ya-| bu hrristiyan Türklerin kür- her eden Fransiz dahılıye na-| Elektrik şirketindeki Kaçakçılık Küçük memurların değil, erkânın kabahatidir Anadolu yakasında kullanılması lâ- zımgelirken şehrin diğer taraflarında kaçak olarak kullanılan malzeme için elektrik şirketinde tahkikat yapan muhtelit müfettişler heyeti işin bu saf- hasma ait tahkikatını Bundan sonra heyette bulunan güm- rük müfettişi ayrılacak ve nafıa teftiş heyeti şirketin tarifelerin tatbikımdan mütevellit yaptığı yolsuzluk ve halk- tan alınan paralara dair sön hesapları da tesbit edecektir. Şirket kaçakçılık yapıldığını itiraf etmiş, yalnız bunun bir yanlışlıktan doğduğunu ve yanlışlığın da şirketin müteaddit ve sıkı tenbihlerine rağmeri küçük memurlar tarafından yapıldığı- nı teftiş heyetine bildirmiştir. Halbu- ki müfettişler heyeti kaçakçılığın şir- ket erkânı tarafından verilen emirler- le yapıldığını tesbit etmiştir. Şu vazi- yete göre teftiş heyeti raporunu ver- dikten sonra bu işte adı gececek şir- ket erkânınım ihtisas mahkemesine verilmesi icap edecektir. Şimdi bir taraftan şirketten Anado- lu yakasmda kullanılması lâzımgelir- ken şehirde kullanılan malzemenin bir listesi istenmiş, diğer taraftan güm- rükte kayıtların çıkarılmasma başlan- miştır. Gümrükte bir memur heyeti son altı senelik gümrük kayıtları üze- rinde bunun için tetkikat yapmakta- dır. Yeni tîlefön hatlarımız VELEDİNLİ Ç Şebeke tahran ve halebe bağlanacak Nafıra vekâleti bir yandan memleket dahilindeki telefon şebekesini süratle genişletirken diğer yandan esasen Âv- rupa telefon şebekesine bağlı olan da- hili gebekeyi şarka doğru diğer mem- leketlere bağlama faaliyetine giriş- miştir. Bu suretle Türkiye bu işte şark memleketlerine önayak olacak ve en kısa bir şekilde şarkla garbın telefon- la bağlanmasını temin edecektir. İlk defa; Adanaya kadar varmış o- lan dahili telefon hattını Suriye tele- fon şebekesine bağlamakla işe bas'an- mıştır. Adana telefonunun İskenderun ve Antakya üzerinden Halebe bağlan- ması için tertibat- almmaktadır. Bu- nun için Adana civarındaki ormanlar- dan 4000 direk kesilmesi müsaadesi a- Immıştır. Bu hattm bir kolu Bağdat, bir kolu Kahirede olacaktır. Diğer taraftan yakın bir tarihte Tahrana kadar bir telefon hattı uza- tılacaktır. Türk borcu tahvilleri Merkez bankası, Osmanlı bankası ve Doyçe bank tarafından — bu ayın 25 de “Unitürk,, kuponları tediyesine başla- lanacaktır. Tediyat 5 frank üzerinden fakat Türk parasile — yapılacak 18,75 Fransız frangı mukabili olarak 1,0932 Türk Hrası verilecektir. bitirmiştir. | Zorba b aşık Kendisine yüz vermiyen kızcağızı bıçakladı Beşiktaşta Çırağan — caddesinde 67 numaralı evde oturan — Şükrünün kızı yirmi yaşında Melâhat dün akşam saat sekiz buçuğa doğru bir komşuye — git- mek üzere evden çıkmıştır. Evden üçyüz adım kadar uzaklaşan Melâhatin önüne birdenbire bir — genç çıkmıştır. Beşiktaşta Hasanpaşa cadde- sinde bir numaralı evde oturan Kemal ismindeki bu genç, Melâhati uzun bir zamandanberi takip “etmektedir. Dün gece kızı önleyince kendisile konuşma- sırır teklif etmiştir. Melâhat büu teklife red cevabı vererek yoluna devam edin- ce Kemal cebinde sakladığı bıçağı çı- kartmış, kızı korkutmak istemiş, Melâ- hat buna da aldırış etmeyince — Kemal bıçağı kızın sağ kasığına saplamışstır. Bıçak darbesi üzerine Melâhat kan- lar içinde yere yuvarlanmış, bu hali gö- ren Kemal de bıçağı oebine — sokarak karanlıkta uzaklaşmıştır. Melâhatin feryadına yetişenler vaka- dan annesini haberdar etmişlerdir. Dev riye gezen zabıta memurları tarafnıdan Melâhat Beyoğlu hastanesine kaldırıl- mıştır. Kemal henüz yakalanmamıştır. 30 bin liralık define meselesi Kasap Mustafa isimli ihtiyar bir ada- mın define bulmak vaadile — 2878 lira verdiğini geçen gün yazmıştık. Hâdise- de ismi geçen Mahmut Celâl gazetemi- ze bir mektup göndererek — ortada bir iftiradan başka bir şey olmadığını bil- dirmiş, kendisinin Emniyet direktörlü: ğgünde verdiği ifade ve itirafları üzerine yazdığımız havadisin — tekzilbni iste- miştir. mut Çelâlih “tekzipini de kayıtla ikti- fa ediyoruz. , Mareşal Fevzi Ankaraya gitti Bükreşte toplanan — erkânıharbiye reisleri toplantısmdan sonra şehrimize gelmiş olan ve bir müddettenberi İs- tanbulda bulunan Mareşal Fevzi Çak- mak dün akşamki ekspresle Ankaraya hareket etmiştir. Genel Kurmay başkanımız Haydar- paşada merasimle uğurlanmıştır. PAZARTESİ İKİNCİTEŞRİN — 1936 Hicri: 1355 — Ramazan: £ Güneşin Kavs burcuna girmesi ; Günresin Balışı ” Uİ H 16,45 DESEELE nn &5 "00 5,30 12,00414,30 16,45718,22 5.12 torkal2446 7.15 09,45 12,00 136 12,28 GEÇEN SENE BUGÜN NE OLDU? Edirne treni bir arabaya kişi ölmüştür. çarpmış ve iki » Mestle ndlıye)ı intikal e'tmiştii!." İşin ' " hâkikati oradâ anlaşılacağı'cihetle Mahl: Denizyolları ğ idaresinde Memurlara zam için Yeni bütçeye 54 bin ilira konuldu Denizyolları idaresinin hazırlanmak- ta olduğunu yazdığımız yeni sene büt- çesi tekemmül etmiştir. Yeni bütçenin en mühim kısmını mevcut gemilerin tamiri ve yenilenmesi tahsisatı tut - maktadır. İdarenin ısmarladığı vapur- lar ancak bu bütçe senesinden sonra gelmiye başlıyacağı için bu sene mev- cut eski gemileri yeniden ve uzun za- man dayanabilecek gekilde tamir et - mek zarureti görülmüştür. Bütçeye bunun için 150,000 lira konulmuştur. Yeni bütçede denizyolları kadrosu- nun genişletilmesi zarureti de gözönün de bulundurulmuştur. Esasen idarede çalışan mütehassıslar da bu zarureti göstermişlerdir. Bütçede bu sene me - mur maaşlarına zam için 54000 liralık tahsisat konulmuştur. Bu zammın yüz de 72 si deniz üzerinde calışan kaptan, çarkçı ve sair memurlara yapılacaktır. İdarede çalışan idare mütehassısı En- gelman ve muhasip mütehassıs Kip'in mesaisi bu sene de devam edecektir. Denizyollarının vapur darlığı karşı- sında buradan eski bir vapur alması mevzubahs olmaktadır. Hattâ idare - nin Naim vapur idaresinin Adnan va- purunu almakta olduğu da söylenmek- tamir edilmiştir. Bu vapur kadro hari- ci bırakılmışken tekrar sefere cıkarı- lacaktır. Karadenizde fırtına -.. Bu sabah hafifledi Boğaz methalinde bir kayık parçalandı Karadenizde günlerdenberi — devam eden fırtına dün gene şiddetlenmiştir. Fakat bu sabahtan itibaren fırtına birat sakin bir şekil almış ve vapurlar tekrar yollarına devama başlamıştır. Fırtınanın şiddetinden Ka'ı"adeniz_ de büyük bir kaza olmamakla berâber bazı kayıkların parçalandığı anlaşılmak tadır. Mehmet reisin 15 tonluk ve için- de dört kişi bulunan kayığı da Boğar methalinde kayalara çarparak parçaları mıştır. İçindeki tayfalar kendilerini ka- yalara atarak güçlükle kurtartabilmisler dir. Âz sermayeli tezgâh sabiplerine kredi iplik ihtikârınm önüne geçmek vazifesi uhdesine verilen uyuşturucu maddeler- inhisarı tetkiklerini — bitir- mek üzeredir. Uyuşturucu maddeler inhisar direktörü Hamza Osman bu hususta bir rapor hazırlamıştır. Uyuşturucu maddeler inhisarı ekserisi az sermayeli veya fakir olan tezgâh sahiplerine iplik — verdikten başka bir formülle kredi açmağı da tetkik etmektedir. ki: (Bir müddettenberi, bir ra döküldü. Bana öyle güzel vaitlerde a gençle göz aşınalığı ediyor- duk, iş vavaş vavaş gezmelere ondan sonra da randevula- bu güzel sözler tahayyül edilebileceklerin en fevkalâdesi idi. Birkaç gün evvel onu bir başkasıle gördüm. Acaba ne bulunuyordu ki, malısınız.,, BiZzE: SORUNUıosıZE CEVAP Z A — zi — ı_ıi rovE. ÇA a a Iyi konuşanlardan sakınınız! (Zafersiz âşık) imzasile aldığımız mektupta — deniyor | yapmalıyım size istirham ederim bana bildiriniz.) : CEVABIMIZ: Daha ilerisine gitmeyiniz, Bu genç adam bir taşla iki kuş vurmak niyetindedir. İyi konuşanlardan kendinizi sa- kınınız, Kalbinizi bu kadar çabuk emniyet ederseniz, istik- balde bir sürü sukutu hayallerle karşılaşacağınıza emin ol- Cabin çat 'N tedir. İdarenin Dumlupmar vapuru da |. arİm'le,, Turgud Paşa ölmüştür. Seksen ya- — /sin cesedini, damadı Barbarosun oğlu 'Nasıl selâm vermeli ? “Kurun” da Hasan Kumçayı yaztı- “Son zamanlarda Fransada şapka &- kararak selâm vermek usulü aleyhine bir cereyan başladı. Bunun sebebi bu tarzda selâmm hür bir insan için hiç — de hoşa gitmiyecek bir menşeden gel- mesidir: Vaktile bir adam mücadelede mağlüp olduğu zaman başını açar, boy nunu hasmına doğru uzatır: “İşte ba- şım, istersen bir kılıç darbesile ko- par!,, dermiş. İşte bu tarzda gösterilen teslimiyet ve esaret işareti zaman ile selâm şekline girmiş! Hakikat halde insanlığm hukuku namına ihtilâl yapmış, insanlar arasın- da müsavat fikri yolunda mücadele et- miş herhangi bir milletin efradı için: “İsşte başım, istersen kesebilirsin! ; manasına gelen bir tavır ve hareketi medeni bir selâm işareti olarak kabul etmek biraz garip oluyor. Fakat şap- kayı çıkararak selâm vermek usulü doğru değilse ne yanmalı? Eski usul- de temenna mı etmeli, yahut sağ eli göğüs üzerine mi koymalı, yoksa AL manlar, yahut İtalyanlar gibi sağ eli ve kolu havaya mı kaldırmalı?,, Ne eski usul temenna, ne dervişane selâm, ne de faşistvari el Rkol salla- maları.. Sağ eli şapka hizasına götüre- Tek, askerce olmamak şartiyle, bir se- lâm şekli en doğrusu galiba! Turgudun. kemikleri Türkiyeye getirilmeli “Cumhuriyet,, te Abidin Dav'er şu mühim meseleyi ortat ya atıyor>. * “Donanmamızın'Malta seyahati, bü adada şehid düşmüş olan Turgud Rei- si, asla unutmadığımız bu büyük Türk deniz kahramanını anmak - vesilesini verdi. İsmi tarihimize Turgud Reis di- ye geçen Menteşeli Türk denizcisi, fet- hettiği Trablusgarb valiliğine tayin e- dilmiş ve böylece “Beylerbeyi unvani- şında bir pir olmasına rağmen Malta muhasarasına iştirak etmiş olan Trab- lus#garb fatihi, adayı almak için 16 ha- ziran 1565 günü yapılan umumi Hü- cumda Saint Anjelo kalesinden atılan bir güllenin parçaladığı kayalarla ya- ralanmış, o ak saçlı, ak sakallr kahra: manm 1 beyaz başı al kanlara boyan- mıştı. Beş gün sonra ölen Türgud Rei- Hasan Paşa Trablüsgarbe götürmüş ve orada kendi adını taşıyan mmıye gömdürnıüştür Trablusgarp malüm şekilde İtalyan: larm eline geçtikten sonra, bu kahra -- man Türkün türbesi ve mezarı ne ol- du? Yabancı ellere geçen ekseri 'Türk şehirlerinde olduğu gibi yol açmak, meydan yapmak behanesiyle yoök edi- len Türk abideleri gibi o da, kazmaya kurban mı gitti; yoksa duruyor mu?, Büyük Türk Amiralinin türbesi yı- kılmamış dahi olsa, artık onun yeri, Trablusgarb değil, Türk 'topraklarıdır. 'Turgudun kemiklerini İstanbula nakle- derek arkadaşı Barbaros Hayreddinin türbesine koymak muvafık olmaz mı* Acaba hükümetimiz, İtalyaya müraca: at ederek Turgut reisin kemıklerım ig- tiyemez mi? Öyle sanıyorum ki, Turgud için et münasip yer, İstanbulun sinesi ve Bar- barosun koynudur.,, - Ankaradaki eski Habe elçisi - Italyanlara dehalet etmeğe gidiyor Memleketimiz nezdinde Habeşistanı temsil etmiş olan Habeş elçisi Berhame Markus memleketine dönmek üzere İs- tanbuldan ayrılmıştır. Markus buradan Kahireye — giderek İtalyan sefaretine İtalyanın Habeş imparatorluğu tabiiye- - tini kabul ettiğini bildirecek ve ondan sonra Habeşistanda ailesinin yanına dö necetkir. Sefir buradan görz yaşlarile ayrılmış- tır. Giderken 12 şişe rakı ve bir fıçı da lâkerda götürmüştür.