22 Kasım 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

, ha Bi Va ! Yazan: Joseph F, Rock Esrarengiz şdağlar peşinde Tibetli bir papazın kestiği saçlar karşıki dağlarda kök salarak fundalık olmuş... îambaşımızda bir kulübede yüz. lerce hayvan kürek kemiği asılı idi. Her birinin üzerinde — dualar yazılı olduğfu görülüyordu. Hacılar, mabed iç.risindeki çocuk Budaya peşin paralarını verdikten ve onun takdisine mazhar olduktan son. ra, üzerinde dua yazılı olan bu kürek kemiklerini alrp elelrinde — çıngırak gibi sallryorlardı. Bu kolay ve sü. ratli bir dua usulüydü. KEMİK SALLAMAK DUASI Biz Budanm huzuruna kabul olun-| mak hazırlıklariyle meşgul iken bu kemik sallamak suretiyle yapılan â. yin, birçok çalpara, Gong, boru sesle. rine de karışarak ortalığı altüst edi. yordu. “Buda”, bir kürsü üzerinde sarı sağen libasları giyinmiş olarak oturu. yordu. Biz, içeriye girince, yerinden kalktı ve bize reverans yaptı. Kendis'. »me usul üezere bir katak hediye ettimr. Katak, ipek bir boyun atkısının adıdır. Hemen ardından adamlarımdan birisi, bir tepsi hediye daha kendisine takdim etti. Tibet dilini bilen ahçım bize tercümanlık ediyordu. Ahçı vasıtasiyle çocuk — Budaya, daha doğrusu başında bekliyen baba- sına derdimi anlattım. Amni Maçen dağlarına çıkmak istediğimizi söylü. yör ve Raca Nudası ile Ngolok kabile lerinden bazılarının şeflerine bit tav- siye mektubu vermesini rica ediyor.. dum. 154 ge n l BİRDENBİRE ÇIKAN HARP Raca Budası için istediğim tavsiye mektubunu derhal aldım. Fakat Ngo, lok kabileleri şeflerine tavsiye mek. tubü almcaya kadar birkaç hafta geç. ti Ve bu müddet zarfında Tibet aşi. retleri ile Sining müslümanları ara. sında kanlı bir muharebe cereyan edi. yordu. Bu vahşi ülkede hayatın ne kadar tehlike içinde geçtiğini anlatmak için, Amni Maçen dağlarma hemen çıkmak lığıma engel olan bazı harp şekillerini anlatayım : Hrap başladığı zaman Tibetliler, tecavüze geçtiler — ve müslümanları Labrang havalisinden dışarı sürdüler. Fakat —çok geçmeden müslümanlar takviye kıtaatı ile geri dönerek mer. hametsizce cereyan eden bir muhare. be neticesinde Tibetlileri hezimete uğ. rattılar. Gene bu sırada Tibet aşiret. lerinden Nguralar, atlar üzerinde yıl. dırrm süratiyle gelip müslümanlara saldırdılar. Onları mızrakladılar. Tüfeklerden ziyade bu mızrajılarla Ü. dam öldürdüler. AÇIKGÖZ MÜTTEFİKLER Bu muharebhe esnasında Amcok is minde bir kabile, Tibetlilerle birlikte harp etmekte olmakla beraber, bir a. ralık srvrşarak geriye kaçmız, — kendi |müttefiklerinin çadırlarımı çalmış ve| P ortadan kaybolmuştur. GÜZEL PRENSES Dilimize çeviren: H. M. Düşman eline düşen esirler, par. maklarından asılarak diri diri — bar. sakla:ı çıkarılmış ve boşalan karınla. rına kızgıntaşlar doldurulmuştur. Kansu hükümeti akseri Tibetlilere yardıma gelmeği vadetmiş oldukları halde bu katliâmı pek gözlerine kes. tirememiş olacaklar ki görünürlerde | yoktu. Nihayet,işgene — Tibetlilerin kati mağlübiyetiyle neticelenmiş, Lah. rang havalisi müslümanların elinda kalmıştır. KESİK KAFALARDAN SÜS Hesto manastırı yağma edilmiş ve Budası, 15 rahibiyle birlikte öldürü!. müştür. Muharebeden sonra Labrang cid. den korkunç bir manzara almıştı. Yüz alli dört Tibetli kafası duvarlara çe. lenkler gibi asılmıştı. Çocukların ve genç kızların kafaları kışlaların kapı- larını süslüyordu. Bütün bu hadiseler arasında bit. tabi ilerlememize imkân — olmamıştı. Ancax her şey — dorulduktan sonra, Amni Maçen dağlarının — esrarengiz silsilesine yeniden yollanmağa hazır. landık, MUHTEŞEM SEYAHAT ALAYI Çomiden ayrıldığımız zaman, beş aylık bürüyüş levazımını — almıştık. Bunlar arasında yiyecek, fotoğraf ih. “Hiyacları, yakalamaklığımız muhfemel Demirci Jorj ipleri hazırladıktan son- ra hemen Petranım omuzlarından yaka- Llryarak! — Haydi: bakalrm, dedi. Son saatin çaldı. Bir daha sorâyım; Catımı kurtar- mak istersen Ânnanın nerede olduğu- nu söyle.; Fakat Petra hiç cevap vermedi. nun üzerine Demirci Jorj öonu merdive- ne çıkararak ipi boynuna geçirdi. Fa- kat elleri titriyordu. — Yaptığı iş ne de olsa soğuk ve heyecanlr idi. Teisine sordu: — Merdiveni ben mi çekeyim, yoksa sen iter misin? — Ben iterim! — Öyleyse haydi arş. Merdiven yere düştü. Çingeneler re- isinin vücudu boşlukta sallandı. Lâlenka, Petranın asılışını bile kırpmadan seyretmişti. Hattâ bu- na memnun bile olmuştu. Çünkü Anna- nin kimin yanında olduğunu nız ketdisi biliyordu. Demirci Jorj, Lâlenkaya yaklaştı: — Haydi bakalrm, sıra senin, dedi. Fakat, bir kadımı asmak daha güçtü. Cellâtlık ona ağır geliyordu. güzel çingene kızı Petra nun için kız merdivene bir tavsiyede bulundu: — Köylülere yalvar. Belki kada sana merhamet ederler. Lâlenka, hiddetle reddetti: — Hayatımı kurtarmak için yalvar- mak mı? Asla... Demirci kızin metanetine hayran ol- müuştü. Dedi ki: — Mademki yalvarmak istemiyorsun. gibi papazı 'veya haşka birini de öldürmemişti. Bu-| çıkarken ona etti: Bu- pek şiddetli değil mi? Çingene dan: — Âsılmalı... meli.. dediler. di. Sonra köylülere: gözlerini gidiyorum, artık yal- vene bir tekme mdırdî işitildi ve vızıldayarak geçen Hele bu Köylüler başlarını geriye hâlâ duman çıkıyordu, son. daki- Bir miriltr dolaştı: ra onu kaldırarak Demirci Fakat sana yazık olacak, Bari senin ye-| di: rine ben yalvarayım. Bunun üzerine Lâlenka merdivenin üzerine çıkınca Demirci köylülere hitap olan kuşların içersine doldurmak için pamuk, bulacağımız nadide nebatları sarmağa yarıyacak kâğıt, tohum sak. lamuk için kömür tozu, atlara yiyecek yem ve tesadüf edeceğimiz mühim a. damlara vermek üzere hediye bulunu. yordu. İnce yumuşak yağmurluklar giş miş, enikonu silâhlanmıştık. Berabe. rimızde atlı muhafızlar vardı. Çori kapılarından çıkarken filhakika muh. teşem bir manzara arzediyorduk. Yük lerimizi taşıyan 34 katırla — birlikte Labrang'a geldik. Amni Maçen dağ larına bizi çıkaracak olan çayırlık a. raziden nasıl geçeceğimiz — hakkında plânlar yapmak için tam bir hafta bir manastırda kaldık. KÖK SALAN SAÇLAR Labrang'da kaldığım müddetçe bu mıntakanın dini âdetlerine — dair de hayli şeyler öğrendim. Denizden 8,585 kadem yüksekliğte bulunuyorduk. Bu manastırda 5.000 papas — yaşıyordu. Çıplak, kısır bir yerdi. Güya Budanın inkisariyle bu hale girmiş. Fakat manastırın karşısında sıkı bir fundalık vardı. Bunun da efsane. si şöyle idi: Vaktiyle meşhur bir rahip Labrang manastırını kurduğu sıralar. da bir gün saçını kestirmiş. — Ve bu saclar, karerki terova dağtlmıs ve nra GÜZEL PRENSES l55 Tibetli ahaliden bir grup Fatih sulh birinci hukuk f| larda kök salarak bu ft da getirmiş. (DeE| Bundan: Hatice vasilile Kostantin hazinenin şayıan mutasarTif a: rayda Cerrahpaşa caddesine” | | ni 113, 115 numaralı bir | nira hanesi ve bir tarafı tarafı bakkal sokağı ve âm ile mahdut 88 metre mü' ve beher metresi üç lira mü H olan arsa izalel şuyu zımi'| ma Bsuretile aşağıdaki 24—2--9365 tarihine müsadif saat 141 den 16 ya kadar vt metin yüzde yetmiş beşini V de en çök arttıranın taahhi” üÜzere 8—i—087 tarihine müf| nü saat 14 den 16 ya kadaf kâtibinin odasımda satılacâ' ma peşin para iledir. Arttıf? decekler yüzde yedi buçuk akçesi vermeye borçludüur. # monkullerde müseccel ve £ hak sahiplerinin tarihi ilâ mi gün zarfımda memuriyt le haklarmı tesbit e:t.l:iı-mt!l'rı gayri müseccel hak — sahiPp" dan hariç — bırakılacaklardi”" ibalest tera kilman müşteri * vermediği takdirde ihaleniü * Vvellit fark ve zarardan m fark bilâ hüküm kendisinde! — Tellâliye ve yirmi senelik müşteriye ve tarihi ihaley€ | sair borçlar hissedarlara name herkesin gi&tre'l'ıilemgi Fazla malümat almak ist numarasile satış- mamuı—!d“” Nün olunur. tür. Ne yapmak lâzımsa yapıp bu kızı Kendisine damat olacak olan Edvar bi — İşte idama — mahküm ettiğimiz kız da hazırlandı. Onun da diğeri gibi hemen asılmasını istiyor musunuz. Öte- ki ölüme müstahaktr. Çünkü köyümü- zün papazını öldürmüştü, Fakat bu kız | kimseyi öldürmedi. Ona verilen ceza Evet, hayır sesleri biribirine karıştı. Köylüler arasında konuşmalar, mırıltı- lar oldu, Nihayet hemen hep bir ağız- Asılmalı.. Cezasını çek- Bunun üzerine Lâlenka, onu bir tür- lü asmak istemiyen Demirci Jorjun e- linden ipin ucunu alarak boynuna geçir- —Lânet olsun size.. Allahtan bulu- nuz. Bu dünya size de kalmaz. İşte ben Dedi ve ayaklarının altındaki merdi- Fakat, genç kızın vücudu havada sal- lanmağa başlar başlamaz bir tüfek sesi kurşun kızın ipini kopartp onu yere düşürdü. çevirince Edvart yarı karanlıkta güçlükle tanıya- bildiler. Elindeki tüfeğin namlusundan — Tüfeği atan Edvarmış. Bu işi yap- mamalıydı. Bize izahat vermelidir. Eski orman kolcusu ağacın geldi. Petranın sallanan cesedini dü. Sonra eğilerek baygmn bir halde yer — , . de yatmakta olan, Lâlenkaya baktı. Son Jorja ver- önüne gör- — Bü kızın hayatından bana hesap vereceğini unutma. Çabuk çiftliğe gö- kurtarmalı. — Bu kız Annayı kaçıran çingene çe- tesine mensuptur. Ölüme mahkümdur. Cezasını çekmeli.. Edvar, hiddetle cevap verdi: — Bu memlekette polis ve — adliye var, Yaptığınız iş bir cinayettir. Hay- di çekiliniz. Ona dokunayım demeyiniz. Kim buna cesaret ederse vay — haline.. Cezaya çarpılmamak istiyorsaniz he-| değil mi? Neticenin nereye yardı men ışıkları söndürüp evlerinize gidi-| Bördün mü? niz Lâlenka: Sonra kalabalık arasından sıyrılarak Jorj ve Lâlenkanm peşinden — çiftliğe doğru yollandı. Köylüler, Edvarı sözünde duran cid- di ve cesur bir delikanlı olarak tanıdıki ları için daha fazla ısrar — edemediler. Mes'uliyet bahsi de örtaya çıkınca her-| kes bunu üzerine almamak için hemen evine sıvıştı, Petranın cesedini de ağaç- tan indirip mezarlığa götürdüler. Edvar, payitahttan dönüşte yolda u- şaklarile beraber Annayı aramakta olan ihtiyar çiftlik sahibine — rastgelmiş ve hâdiseyi ondan öğrenmişti. Çingenele- rin köylüler tarafından cezalandırılaca- ğını işitince uşaklardan birinin tüfeğini alarak hayvanıına atlamış ve acele köye koşmuştu. Edğvar, çiftliğe girince Madam Hanni kendisini karşıladı. Hâdiseyi anlattı. Bu sırada Demirci Jorj çiftlik binasın dan ççıkarak bahçede Edvarla Madam Hanniye rastladı ve Edvara tekmil ha- berini verdi: — Çingene kızı kürtuldu. Köridorda oturuyor. Yalnız ayılınca ilk söz olarak: “Beni Edvar küurtadı değil mi,, bana sordu. Doğrusu buna şaştım! Bu sözler Madam Hanniyi de şağırttı. diye! i çingene kızını neden tanıyordu? Edvar: — Onunla biraz konuşmak rum. diyerek Lâlenkanın — bulundu yere doğru ilerledi. Binaya gîrdîk“:l sonra kızı alarak alt kat odalardan ne soktu ve ona sordu: — Ne yaptın bedbaht? Annayı kâîf mak için çingeneleri — sen teşvik © iı'l:î]“f — Niçin inkâr edeyim, dedi. ÂAn ben kaçırttım. Fakat bunun mes' sensin. Deburanın, köyün papazının Petratiım kanlarına girdin. — Neden ben mes'ul olayım: Lâlenka, izah etti: ; — Ormandaki mağarada, sevdiğ" kızı kurtarman için bulunduğu yeri ” sana haber vermiştim, Sen gittin. F4* sonra gene kendin gelerek benim & larıma kapandın. Benden başkasınıi 'c miyeceğine dair yemin etmemiş * din? Yemininde durmadın. İşte bu * dise oldu. Benden yüz çevirdiğin * intikam aldım. Bu da benim hakkıf" Sebebi sensin.. Edvar, çingene kızından zorla bir $ ) öğrenemiyeceğini anladığı için p şadı ve kıza yalvardı! y — Şimdi bütün bunları unutalım * lenka., Ölenler öldü. Fakat — aradâ , suçu olmayan bir kız mahvolacak: iyi kalbli bir kızsın, Eminim ki A bulmamıza yardım edeceksin Ne söyle Anna nerede? — Bilmiyorum!.. ' — Ona acı Lâlenka., O kimsey* | kötülük etmemiştir. Niçin — inkâr ” , yim. Ben onu seviyorum, Fakat

Bu sayıdan diğer sayfalar: