20 Kasım 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

20 Kasım 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

sergüzeşti Süne rağmen kendilerini tatmin etmi. Yen hayatından Kara deniz kenarında bir köyde bir kulübe) kurarak Anadolulu olmak istiyen ba- Yan Meziyet Çürüksulu, kocası Bay Vâlâ Nürettinle bayan Meziyetin an- İstanbulun gürültülü ve ia etmi Denizyollarının Ankara vapuruna ra- arzı mevutlarma (doğru yola çıktılar. Bu küçük deniz yolculuğu. nun tafsilâtını uzun (yazmıyacağız, Yalnız Bayan Meziyetin yolda üç gün-! de iki kilo üç yüz yetmiş beş gram kaybettiğini, ve Sinoba çıktıkları a.i man kafile azasının bet ve benizlerinin İlmon sarısından farksız (o olduğunu! kaydedeceğiz. Sinopta © bir otobtise bindiler, az gittiler, öz gittiler, o dere tepe düz gittiler, dağlardan, tepeler, den, bayırlardan, çayırlardan geç. tikten sonra müstemlekelerini kura. €akları köyün civarında bulunan (X) kasabasına eriştiler. Hepsinin gözünde sıcak bir çorba Ye yumuşak bir yatak tütüyordu ama bu istirahat ihtiyaçlarını bir türlü biribirine itiraf edemiyorlardı. Vâlâ; — Bu kasabayı bilirim, diyordu, Bir kere Nazım Hikmetle gelmiştik, oteli, moteli yoktur ama şöyle başı. mızı sokacak ot minderli bir han bu. İuruz belki. Sen ot minderde yatma. Mıh keyfini bilmezsin Meziyet, emin 9 kuş tüyü yataktan daha iyidir. Mum Kokusu senin biraz başıma vurur ama Yütacağımız oda da yakmayız. Zaten da geçirilecek bir iki gecemiz var, “Adan sonra köyde muvaklat bir ev Kiralar ve bizim evin inşasına hemen Yilarız. On beş yirmi günde evi ta. Mümlayrp İçine elektrik dinamosunu mi gel keyfim va Tah İstanbulu aramak aklma vie gel- mez. Bayan Meziyet: — Zalen aramıyorum ki... Diye cevap veriyordu ama, böyle sevap vermek lâzım geldiğini hissetti. Tiyor gibi idi. Otobüs şoförü: dik İşte (X) kasabası görünüyor, Baktılar, bir vadide ışıklar vardı, hem de bolca, oldukça da kuvvetli, Mum ışığına pek benzemiyor. Vâlâ: — Ramazan, dedi, minarelerde kan. dil yakmış olacaklar, Kasabaya indikleri zaman ışıkların Yağ kandillerinden değil, sokakları Admlatan kuvvetli elektrik fenerle. Tİnden geldiğini anladılar. Umit etme dikleri bu medeniyet eserini bulmax. m hem memnun, hem de tahminlefi. Nin aksi çıktığını ogörmekten biraz yon surette münkesir oldular. On. e bu kasabayı daha iptidai farzedi. Orlardı. Ahalisine elektriğin ne ol. y unu anlatacaklar, portatif dinamo Gi kurarak elektrik istihsal ede. il Verdi. Halbuki kasabaya elektrik lardan evvel gelmişti. Maamafih, de olamazdı ya! Vâlâ şoföre: >> Hana çek üstadım! “ İs Otomobil kasabanın (asfalt ra biraz ilerledikten © sonra ül, İndiler. (Han), 1938 modeli omodern bir mimari ile yapılmış bir otey di. Cephesinde Neonla yazıl. tame lı mavili (X oteli) yazısı misafirleri biraz şaşırtt:. yapıda kendilerini karşılayan Groom izle, ş, kulpu kopmuş va- di Te Şöyle ekşi bir bakışla baktıktan TA parmaklarının ocu İle onları |. Seri Viya maya başladı. Meter dotel Vâ- buraya Sayin bayım, dedi, Istanbuldan | Tadyad, areket ettiğinizi geçen gün Yedim, ajans haberleri arasında din min rada size lâyık konforu te. Oteti 'eceğimizden pek korkuyo, a e imiz vakıa yenidir, sıcak sn le telefon falan var, lâ MÜ asansör getirip koyama. dık, holden birinci kata lâtfen yürüye. rek çıkacaksınız. Anadoluya çift çubuk a-asında ha. yat sürüp köylüye medeniyet mefhum ları aşılamıya gelmiş olan İstanbullu seyyah, acınacak bir halde; — Çok iyi, çok iyi! diye cevap ver. di. Maşallah, burası İstanbuldan da. ha müterakki, Lâkin elektriği falan nereden temin ettiniz? — Etrafta su kuvvetli bol. Iki sene evvel üç dört kilometre içeride modern bir kereste fabrikası kuruldu. Fabri. ka kendi için istihsal ettiği elektrik. ten ucuzca kasabaya da veriyor. Fab. rikanın mütehassısları, mühendisie. ri Avrupada bulunmuş, genç, (faal, konfor meraklısı kimseler. Bizim ka sabayı iki senede evirdiler, çevirdiler, canlandırdılar. Bazısı daimi olarak hizim otelde kalır, sonra İstanbuldan, Ankaradan ahbapları gelir giderler. Akşamları işten çıkınca salonumuzda toplanıp çay içerler, briç oynarlar, Dans ederler. Hem ne iyi tesadüf, bu akşam Halkevinin o balosu var, teşrif ederseniz sizi kendileriyle tanıştırı. rım, Vâlâ Nurettin ezile büzüle: — Vallahi, iyi olur sma, diye ce, vap verdi. Ben İstanbulda iken kös* geliyorum diye, simokinleri de müza yedeye çıkarmıştım da. — Ha, evet! Yakın siz Istanbullu olduğunuz için pek bakmayız ama, is, terseniz size hizim gardiroptan bir si. mokin uyduralım. Daha hiç giyilme. mişleri var, — Garson simokini mi? — Bizin şef garsonun! Esasen bo. yu bosu da sizinkinin hemen hemew aynidir, emin olun. Vâ . Nü içinden: “Bir zamanlar iransatlantiklerde kamarot olmayı göze almıştım ama, Sinop kasabaların da otel garsonu olacağım aklıma gel, memişti.,, dedi. Metr dotele teşekkür ederek ayrılıp odasına çıktı. Bayan Meziyet bu arada soyunmuş, dökünmuş, banyosunu a'mış, İstira. hat ediyordu. Yâlâyı görünce; — Köy havatı zannettiğimiz ka. dar güç değilmiş, dedi, kolay alışaca. ğız galiba? — Herhalde... Akşam yemeğini otelin salonundı yediler. Istakoz, av eti, sebze falan filân.. Vâlâ bir aralık garsonun: — Yerli şarap mı içeceksiniz? Ar. zu ederseniz Mödoe yahut Tokay ve. reyim! Sualine verecek cevap bula. madı. Yemek esnasında çalan Çigan or. kestrası, yerini cazbanda bıraktığı va. kit balo davetlileri gelmeğe başlamış. lardı. Bir iki tanışmadan sonra İstan bullu misafirlerle yerliler arasında samimiyet kendini gösterdi. o Bayan Meziyet, kereste fabrikasından bir mühendisin genç karısına ; — Gideceğimiz köyde, diyordu, elek triksiz kalmamak İçin portatif bir di. nemo getirdik. Köy evleri şeklinde bir evimiz olacak, koyun, keçi, inek, oküz yetiştireceğiz. Bir sebze bahçesi kuracağız, sütümüzü, :-“ımızı, yiy.. ceğimizi kendimiz İstihsal edeceğiz. Mühendisin karısı cevr p veriyordaı. — Bu kadar zahmete lüzum yok “i, gideceğiniz köyde zaten elektrik var. Bizim fabrikadan geliyor, sonra veni yapılmış, gübik, konforlu ne gü. zel evler var, Kiraları da ucuz. Yi. yecek, içeceğe gelince köyün halinde hepsini bulursunuz. Koyun, 'nek ko. kusu çekmezsiniz bile.. (...) man. dırası mükemmel, taze, pastörize süt satıyor. Bayan Meziyet, ideal köyde, med» niyetin ve toptan İstihsalin burnunu sokmadığı bir şeyler aramaktan vaz. geçmirordu. — Thnsan rnhat etmek istiyoru” diyordu, kocam da, ben de İstanbalun gürültüsünden o kadar usandık ki, sonra Anadoluyu, köylüyü tanrmak is. ii — Ha! Bu kolay. Akşamları her. HABER — Akşam pastası Tonton amca Arslan Için kurduğu kapa- na kendisi kesin toplandığı bir kahve vardır, te. miz bir yer, radyosu da var, köy hal. kını crada tanıyabilirciniz, Cazbant bir rumba çalarken Ba yan Meziyeti ve urkadaşın: dansa da vet ettiler, Bundan sonr” başka b'- dansa ve ilh,, Büfe zengindi, kokteyl. ler ustalıklı yapılmıştı, viski halis (Black & White) di ve İstanbullular yataklarına çekildikleri vakit saat beşi gösteriyordu. Ertesi günü onları çaya çağırdılar Akşamları briç partisi yapıyorlar. dı, Otelde oturuyorlar, geceleri saba. ha karşı yatıyorlar, gündüz geç kal. kıyorlar, çalışamıyorlar o ve müthiş masraf ediyorlardı. Bir sabah Bayan Meziyet: — Vâlâ, dedi, biraz dinlensek na | sil olur? — Mükemmel olür karıcığım, ama nasıl? — İstanbulda bizim (apartmanın Boğaza bakun balkonu ne sukindir.. Yazan : Niyazı Anmet 140 sene evvel bugün Avusturya ord üzerine Ki | usu Fransızlar Bonapart, askerini bataktııkliar içine soktu ve bu suretle muzöfferiyeti kazandı Avusturya ordusu luğıma Alvenzi getirilmişti. Bu kuma. dan, kendisinden evvelkinden dahe cesur, daha seri kumanda verir ve da- ha inatçı bir adamdı. İşte bu kumandanla, Bonapart kar şılaşacak ve onu mağlüp edecekti, Aivenzinin 50 bin kişilik, partın 9 kişilik kuvveti vardı. Avusturya ordusunun piânı şu İdi Ordu üç koldan Bonapartı sara. cak ve mahvedeçekti. Bonapartı” kuvvetleri de tiç kısma ayrılmış bulu nuyordu. İlk hücuma, Bonabar* geçti ve A vusturya başkumandaninı Kaldiyere yaylasında sıkıştırdı. Müstahkem mev kiden çıkarmak için ne lâzımsa yapı yordu. Fakat Fransız ordusunun bü tün emekleri boşa gitti. Günlerce süren harp bir netice ver medi. Bonapart, büyük bir muvaffa, kıyetsizlikle muhasarayı bırakarak çe kilmeğe başladı. Bu çekilme, Fransız ordusunun almıya karar verdiği Man to kalesi (le bütün Lombardya'yı e linden çıkarması demekti. (o Askerin manevi kuvveti bozulmuştu. Kuman danlar: — Bundan sonra galip gelmeğe im, kân yoktur, diyorlardı, Bu hali hisseden Bonapart, aske rin yolunu değiştirerek Adij nehrini geçti, Alpone bataklıkları içine girdi Başkumandan bundan sonra ku. mandanlarını yanına çağırdı ve şun. ları söyledi: — Burada Avusturya (ordusu ile karşılaşacağız. Düşmanımızın kuvvet bizden çok fazladır. Fakat görüyor. sunuz ki, burada çok kuvvetin biç bir suretle üstünlüğü olamaz. Kimin as. keri daha cesur ve kendinden eminsi onun ordusu kazanacak. Bu muharebe bir tek insanın bir tek düşmanına ga. İ lip gelmesi ile kazanılacaktır. Tutun. duğumuz yer Avusturyalıların iste- dikleri gibi hücumlarına mânidir. Avusturya ordusu yıldırım süra- tile bataklıklara saldırdı. En namlı kumandanlar tam üç gün çalıştılar, fakat Fransız ordusunu bataklıklar. dan çıkarmak değil, kımıldatmak bite mümkün olmadı, Bonapart, hir asker gibi ileri atılı. yor, elinde bir ayrakla ha; kırıyordu — Askerlerim Lodi mwzafferiyeti. ni kazanan siz değil misiniz? İşte, on dan daha şanlı bir muzafferiyet kaza: nacaksımız. Harp... Bonapart bu harbi, düşmanlarını * bile gözlerini kamaştıran bir muvaffa kiyetle kazandı. e 0 1796 yılı 20 ikinciteşrin günü, M0 başkumandas..| Bona | yürüdü f | Avusturya kumandanının bu hazız lığı ve hareketi de biç bir netice verme, di, Fakat münasip bir Grsat bekle. mekiten vezgeçmedi. Iki ordu bir müddet sonra tekrar, karşılaştılar ve Manto kalesi önünde biri , çarpışma başladı. Bonapart, burada” da muvalfakıyetini gösterdi. Manto) kalesini de aldı. Fransız kumandanı” sabahtan akşama (kadar kanlı | du: i — Birçok muvaffakıyetlerimi as. | kerlerimin ayakları ile kazanıyordum. Bunu da öyle kazandım, Sürat, daima sürat. Siz bana sürati temin ediniz... Pen rl. size muzafferiyet. “17 senelik Bir © sevgiden sonra i EM EC ai kin Epstein onu görünce hulyalara dal dı; biyük artistler sokaklarda önüne! geçerek model durması için dı lar. Nereye gitse halk başımı çe ona bakar ve arkasından koşar. Dünyanm en sevimli kızı olan Mis Etel Littman isteseydi milyonerler 8 rasından kendisine en zengin bir koca- yı seçebilirdi, Halbuki o kendisine mel tep sıralarında yanıbaşında oturan Ox cuğu seçti. On yedi senelik bir den sonra gelecek ay Nevyorkta neceklerdir. Kocası Çamp Klark oz | Nevyorkta ticaret yapmaktadır. Mi Littman ise Londrada annesiyle maktadır. Dünyada aşka sadık kalan 1 lar, eksilmemiş demek! sene evel bugün, Alvenzi topladığı 75 bin kişilik (bir ordu ile Bonapartı mağlüp değil mahvetmeğe karar vere rek hareket etti. Fransız başkumandanı, harplerde en biiyük wüvaffakıyeti sürat sayesin de kazanıyordu 5 Kapıcıya telgraf çeksen deşu bizim müzayedeye konulan eşyaların yerin ufak tefek bir şeyler tedarik etse, (& tanbulda birkaç gün içinde kendimin: toplar, evi yeniden düzeltir, rahat e deriz, VAâlâ Nürettinin hayalinde Boğaza bakan kitap odasında ayağında ter. Jikleri, sırtında rop döşambrı, elinde kâğıdı kalemi canlandı, burnuna şöy le tanıdık bir koku, (Haber) in kâğ“t mürekkep ve çinko kokusu geldi. İstanbula döndükleri zaman tanı. dıkları: —'Biz size Anadolu köylerinin #*- kıntısma tahammül edemezsiniz, de. medik mi? diye bu medeniyet- düş. manlarını karşıladılar. Muvahhit Necdet AKSAM POSTASI DARE Evi İ Istanbul Ankara. Caddesi | Posta kutusu ; istanbel 214 Telgraf âvrasi ; istgonul HABER Yazı işleri tetofonu : PARTE Idare ve ilân ABONE ŞARTLARI Türkiye > Ecmel 1400 Kr 27008, 730 «130 400 . 8 . 80. 209 Sahibi ve Neşriyat Müdürü; Hasan .Rasim Us Basıldığı ver (VAKİT) matboou HABER'in Güzellik Doktoru Kuponu: muzafferiyetten sonra da şöyle diyor.)

Bu sayıdan diğer sayfalar: