Banka memurlarından Bay Âli 2d #tceyi asabiyet ve uykusuzluk içinde Reçirmiş olmasına rağmen, sabahleyin) *€ muayyen vaktinde kişesini açtı ve Mişterilerini birer birer kabule başla Ü- Yorgundu.. Bitkindi... Sanki hemen Secikta son nefesini teslim edip ölüve- Tetekmiş gibi konuşuyordu. Erbabı me- Malihten birkaçını savdıktan sonra ba- ndaki çuval bozuntusu up uzun de- Ğirmi atkısiyle insana yeknazarda iki #yakir bir şeker çuvalı vehmini veren Nuhu Nebiden kalma bir kadıncağıza döndü; — Hayrola, hanım nine? Kadın dili damağına dolaşarak, a tele ile söze başladı: — Ah evlâdım, sorma başımıza ge- İenleri.. Şimdi halimiz neye varacak?.. im efendi beş ay basta vattıydı. âlâ da yüzünüze güller kanlı basurdan kurtulamadı... Dağlara taşlara yaralar; *ah böyle böyle açıldı.. Bangır bangır bağırıyor, inim inim inliyor. En günah ÖRĞÜ mi iki gözümün nuru evlâdım böy- Tahatsız yatan kirk yıllık emektarı; Hazım maaşını kesersiniz.. Ben bu yaş İn Sonra hasta âyalimi evde yapayalnız karak sokaklara çıkıp şıllıklık © demeni a... Ben ehli iz bir kadınım dö dö... — Dur hanım, ağlama dur. Kim MİŞ senin sfendi? Kadın, göğsünden vapur acentele- #ait bir maaş cüzdanı çıkardı: — Tersane taraflarında memur! - Ördi - tersane dedikleri rıhtım?... Rıhtım Wrası.. Sizin memurunuz.... Banka memuru kedmin uzattığı kiğıtları eeexik etti — Hayır, tersane burası Bein tezsin dömüş, hanım!.. ka yerin memuru. Wwe şsündenberi daire daire dölaş-! e AYR EAA öğe hiç kimseler almıyor. Demin. ban #urasıkta benim gihi İrimilee . bir ma değil , Kocan! Verdi... Onun © müşkülünü hallediver Mişsin beni de boş çevirme oh evlâdım. — İlâhi valide. Benim elimden ne &elir?.. Denizcilikle bir alâkam yok ki *m... Bahriyeli değilim ben.. Banka Fuyumu. Burası da banka. Şayet in banka ile bir girdisi çıktısı olsaydı Ü“süman baştistiine,.. Sana eziyet eder Miydim hiç2.. Lâkin banka nerede va- Evlenen cüceler Sv ş " çceler güler yüzle Kiliseden çıkıyorlar Kg Elterede Yarkşir şehrinin büyük baş si birinde meşhur cüce Ark den; ie dördüncü defa © olarak ev Sea, Siir. Cüce İngiliz evvelki üç kar “İğ Yaşlarile gömmüştür. bip adamın Almanyada meşhur olar ha 3 de Berlinde impatstor Guiliaürne inde evlenmiştir. Pakat nişanlıs Yetetp in kalbinde bir baska kadının! 4 ll olduğu sevincini yaşamakta! Yüzü, Mil i Alman evliyi güler) Meli çıkarken görüyorsunuz. Hanım nine razı olmuş leriyle ne alâkası var? 'Tam bu esnada kişeye bir zubit yak- aşmıştı. o Başı örtülü kadın bu sefer de zabite bir tabip raporu uzatarak: — İşte zabit efendi, - dedi - âyali- min hasta olduğuna inanmıyorsanız iş- te hekimin kâğıdı. Zabit omuzlarını silkti; — Benim ne vazifem?.. Ben bura- nın memuru değilim ki. (Bay Âliyi gös- tererek:) işte memur. Ona müracaat edinl. — Gördün mü oğul?. (Bu işlerin Üstüne sen memurmuşsun! herkes söy- İüyor.. Eza etme bana resulullah hakkı için.. Zaten hasta kadınım.. Ayakta durü- cak tab ve tuvanım yok. Bay Âli, Bankalarla vapur ecente- lerinin memur maaşları arasınd hiç bir münasebet bulunmadığını ve srruhali kime ve nasıl vermek lâzım geldiğini kadına ber tafsil izah etti, bir müddeti sonra sesi kısılıp yorgun düştüğü için öbür kişe memurunu da yardımına ça- ğırdı. Kadına el birliğiyle meram an latmağa şalıştılar. Fakat nafile. — Bsn âciz bir hatunum... Kocam hasta. Hakkımızı yerseniz haram oi - sun... Ayaklarımda romatizma var ge ce çamaşır yıkadım bu gün je sabah karanlığı evden fırladım. Uykusuzum.. Yapın şu işimi... Bay Âliyi afakanlar boğacaktı.. — Artık illâllah.. - dedi - sana lâf anlatmanın “mkânı ve ihtimali yok ki. Sanki o uykusuz kalmış da bra bütün gece rahat ve huzurla mi uyumuşum?... Ne bay belası şeymişsin meğer!,. Hem! bizi işimizden alıkoyuyorsun, kem de kendin nahak yere burada dur“p vakti. ni ziyan ediyorsun. (Kapıcıya seslenerek:) Gazanfer!, Şu hanımı dışarı çıkar... — Kimi?. Kimi arşarı çıkardcak- $ınız?.. Üstüme. iyilik, sağlizi, Benim gibi bir memur karısını. Ben âit, has ta bir kadınım. Hele zorla çıkarın da size gününüzü gösteririm.. Avukat tı tar, başımıza dalir budaklı bir dava aça- rım.. Kaptanmıza kadar gidip sizi şi- kâyet ederim de zindan (köşelerinde inim inim inlersiniz alimallah.. — Bağırma, valide! buraia bağır. mak olmaz.. İşimiz gücümüz var! sabah- tan akşama kadar seninle uğraşamayız.. Anlamadınsa iyi dinle. Bir kere daha an- latayım:; Burası banka. Oo Senin kocan başka yerde memur.. Bir başka mü- essesedeki memurun maaşını nasıl bu- radan verebiliriz?. Şu kadarcık şeyi de anlayıverseneya.. İbtiyar kadın tasdik yollu kafasını salladı: — Doğru evlâdım, hakkın var., -de- di. - Yalnız allah rızası için yı benim arzuhalin altına iki satır bir şey yaz da| parayı alıvereyim. Ömrüm oldukça sa.) na dua ederim.. Eğer hekimin kâğıdı elvermiyorsa (o mahalle ilmühaberi de göstereyim. Bakm şu köşedeki demir pârmaklıkta oturan adam herkesin pa- rasmı verip duruyor. Söyleyin enimki. ni de versin!.. Vallahi ben hasta kadr mm. Dün gece sabahlara kadar ça - maşır yıkadım.. Ayağımda rozmtizma vAK.. Bay Ali: — Medet allah. - diyerek >crinden fırladı... » Bastonunu kapınca işini gü- tünü yüzüstü bırakarak (haydi evine gitti. Uyku ilâcı aldı 'e o gün öğle za- manından ertesi sabah iş vaktine kadar uyuyarak sinirlerini biraz dinl:ndirebil. di. Ertesi günü vakti Omuay,eninde, gene işine gelirken bir de bakt ki ka pının önünde gene hanım nine! — Vây gene mi sen?.. Koca karı, fındıkçı bir tavırla göz etti. Tek dişini gösterip gülerek: — Gel kulağına bir şey söyliyeyim evlâdım - dedi, - Bay Ali, merak içinde iğildi, Hanım nine fısıldadı? — Razı oldum! dün gece düşün düm, taşındım; nihayet ben de rağt ol- dum! — Nedir razı olduğun? — Anladım ki, ehli iz kadınlar işlerini yapmak istemiyorsunuz. Erkek:| lere iş gördürmek için O mutlaka gilik) HABER — Akşam postası Tenton amca unutkandır da Aksam POSTASI (DARE EVI Istanbul. Ankara Caddesi Posta kutusu : İstanbul 214 Telgraf âdresi , Istanbul HABER Yazı işieri telforu . PAN?IZ icar vehân 24270 ABONE ŞARTLARI Türtişe | Ecmeh 1400 ir. 27904 1asa Senem G aylık 3 aylık * ayım Sahibi ve Neşriye! Müdürü; Hasan Rasim Us Basıldığı çer (VAKİT) matbaası şırfıntılara uymalı,. Beni nereye götüre- çeksen götür, ne yapacaksan yap da Arzuhalin sltına imzanı at, kocamın ma- aşını alayını! Hatice Süreyya 331 sene evvel bugün i Valde Su. Matem hoftusı içinde ile Bursaya giden Pad'şah, türbeleri ve kaplıcaları gezmekten başka birşey yapamadan döndü. taibuki... Anadoluda uzun Halil isyan etmi; hükümet kuvvetleri ile çarpışıyordu Nasuh paşa ile, Ali paşa askerleri İ ni birleştirerek eşkiyanın üzerine yü. rüdüler, Kütahya ile Konya beyle” beylikleri hududunda iki taraf karşı. laştı. Ortada sultan Selimin yaptır. mış olduğu beş yüz adımlık bir köprü vardı. Nasuh paşa, eşkiya süvarisi nin bu köprüden geçmeğe cesaret ed». miyeceğini sanıyordu. Fakat onla”, beklenmiyen bir anda dört nala iler atıldılar. Paşalarm askeri, neye uğ. radıklarını anlamadan perişan oldu lar. Birçoğu esir düştü. Bir kısmının da başı kesildi. Nasuh paşa, bindiği #- tın hızlı koşması sayesinde (o güçbelâ kurtulabildi. Genç Ali paşa, bu mağlübiyetten son derece müteessir olmuştu. Bağ rıyor, etrafındakilere çatıyor, Nasuh) paşanın kabahatli olduğunu söylüyor du. Nasuh, kendisine ileride büyük| bir düşman olabilecek Ali paşayı der hal idam ettirdi. Konyada Mehmet: çavuş adında diğer bir adamı da ayni şekilde tehlikeli gördü. Onun da ba. şını kestirdi. Bütün bu işler bittikten sonra doğru İstanbula (geldi. Nasulı paşanım fikri şu idi: Padişah mağlübiyetten fena halde kızacak ve belki de kendisini azlede. cekti, Bunun önüne geçmek için ka. bahati başkalarının üzerine atmak lâ- zımdı. Paşa, Üsküdardan Saraybur. nuna geldi. padişahım z — Şevketlüm.. diye söze (başladı. Şöyle devam etti: — Bütün hatalar vezirlerdedir. İs. yanın hatası da onlardadır. Bunu bas tırmak gerek. Bunun için de sizin Bur saya teşrifiniz... Sultan Ahmet, Nasuh paşanın sö; lerine inandı ve Bursaya gitmeğe ka. rar verdi. Hazırlık yapılmasını em retti . Müftü ve hoca, padişahın Ruraayı gitmesine muhalif idiler, Mevsim iler Temişti. Gemi ile seyahate çıkmak büyük tehlike doğurabilirdi. Fakat bunlar, Ahmedin kulağına girmiyor. du: —Donanma hazırlansın... verdi. Nakkaş Hasan paşa, Bursa sarayı. nı padişahın oturması için hazırlamak üzere hareket etti. İstanbulun muha fazası Bostancıbaşı Derviş ağaya ve rildi. Bu sırada 1605 yılı 12 ikinciteşrin günü 931 sene evvel bugün Ahmedin annesi öldü. Seyahate muhalif olan müftü ve hoca, hemen huzura koştular. Anne. sinin ölümü, gitmemesi için bir işaret olduğunu söylediler. Ahmet: — Karar verilmiştir. Gidilecek. diye bağırdı. Müftü başını eğdi: — Şevketlü efendimiz. dedi! Bar matem haftası içinde.. Sözünü tamamlıyamadı: — Azimet edilecek.. Yarm hazır. tıklar bitmiş olsun. Padişah Annesi gömüldükten bir gün sonra üç kadırga ile ve “tantana azime,, ile Bursaya girdi. . emrini 5 İdris paşa Oğlu Mehmet paşa, pa | dişahın hocasına bir mektup Ya” mıştı. Mektupta eğer (kendisine e kabi nezaret ile seraskerlik emri gön.! deriliyse Celâlileri yalnız başına mah | vedeceğini bildiriyordu. Ahmet: ! — Verelim. dedi, Bu makamı elin l de tutanlar ne yapıyorlar, ki... | Ve derhal rütbelerle elkap verildi! Mehmet paşa bu iki en büyük rüt- | > İc na Si >. Yazan: e 2 : Niva, tan öldü debdebe ve tantana beyi aldıktan sonra, Güzelcehisardan kımıldamadı bile Maksadı büyük ok maktı. Ona da muvaffak olmuştu. Bu işe tavassut eden hoca, o gün- den sonra Ahmedin emniyetini (ama. A EŞ a miyle kaybetti. Eşkiyaların ortadan (o kaldılması $9 için Buhsaya giden padişah, Os.” | | manlı padişahlarının türbelerini 2i- $ö| şârel etmekle vakit geçiriyordu. Kap. #8 | a lıcalara giderek eğleniyordu. Gezilecek ve yapılacak oişkalma. dıktan sonra İstanbula dönmeğe ka» rar verdi. Gene debdebe ve tantana İle, fakat hiç bir şey yapmadan dö. X nüldü. Halk; . — Matem haftası içinde başlanan 5 iş elbette bir netice vermez. N diyordu. Bir gemi nasıl batar? Nİ Honolulu açıklarında bir geminin batışmın bütün safhalariyle görünü gü... Manna Kea isminde bir posta vapuru olan bu ihtiyar geminin dibi açılmıştı. Evvelâ suya girmiye, son- ra devrilmeye, sonra yan Dasımyd başlamış, nihayet Wç üstü mezarına inmiştir.