i LR - İkineiteşrin — 1936 “ Anadoluya göç etmemi beğenmiyen | ,Şkuyucuma cevap 5 Dünkü Gikramda, İstanbul hemşerisi EŞ am Karadeniz sahilin- ae arm ailemle ve dostlarım- e nakledeceğimi ve bunu hangi tahtında yaptığımı tafsilâtile Kararımın alâka uyandır- ye ferdi değil, içtima bir mevzu İn Mem memnuniyetle görü- şe diğer gazeteler, göçüm benden ve karımdan maelü- damağa geldiler.. Dün, Mustafa tı, >ninde tanımadığım bir Ünyeli er, işini gücünü bırakıp beni il . kargaşalığı içindeki evimde bul- ala, sabamızı tercih ettiğinize fev- 8#evindim. Burasını henüz hiç iniz Fakat o kadar güzeldir h haber yollayacağım. Sizi, mutla- il İk; ir edeceklerdir! » dedi. İmeceğim yerin şimdiden taayyün “ğini, fakat müstakbel hemgerile- Ün mutlaka manevi yardım umdu- İeşekkürlerimle bildirdim. Dutlarım ve hatta uzaktan tanıdık: telefon ediyorlar, ziyaretime gö « Bazı mektuplarda aldım. Bun- yi tanesi hayli bedbinanedir, li Ti »... Du meseleye karışan ve bu Saman sarfeden, ve kafasım insanlar hakkında içimde Mynet ve biras istihfaf hissi 7 İ Yazınızı okuyunca verdiğiniz Beni öyle sardı ki doğrudan doğ- Mikadar etmediği halde size yas- şi HE Mi in PE mi £, KTM gel Bee ili sizin tam alesiniz bir adâmem. has eee, Anadoluluyum. Fa- Köy #amandanberi İstanbulda Şi ve aşağı yukarı buralı olmak. Pakmin ediyorum ki işsiz bir gece, toplantı esnasında bu fikir yarı şa- Saya ahlâı, Ve yine yarı şaka bu ye Mmüyalar kuruldu. Movsu Sizi LA: Müteakip geceler #aha üzerinde işlendi. Elbet- ann üzerinde de duruldu. fikrin kendisi, halyaların par- en nihayet sisi bekliyen mep Sazibesi o kadar kuvvetli idi ir Hi . & geçirecek: kadar kuvvet ka- Nx mukavemet edilemez bir hale| ba a aylar, belki iki ve niha- A m” toşne olduğunuz yeni- N if sa'halarım yaşatacak- # iş da Mtmayıız ki bu yenilikler ve beş iş yekiğetin siz9 veni ge- alay iktthamları lk zamanlar si bir sevi: verecek olan bir vi akt. Orada tabiatın gü- vardır. Çalışan köylülerin si- a hayat tarzları vardır. Ve Mhtelif mevsimlerin orman- ve tarlaları - ki bir an Bi olmak göyenize göre si- al drmersiniz - oyu. Blm “rm Bunlar görü- iL, am mena dökümde ili üç a rm Gıkışım bunun içindir. Mağa ya tenelerin hep böyle ge- m a, insanların basit ve Ye, tabiatın yeknasaklığı da Bahusus en bil» en Kuvvetli yaşayış , öm imkânının yok oluşunu il necek, sıkılmağa ve defe, başlayacaksınız. Ve bu rr e ban Ban, Yavaş medeniyete ve İstanbula te. bin vE büyümeğe başlaya- deydgusu yanacak» i nen mahmul döneceğim... orası mwkavemete çalı- vekme Ae #ytidailikteki ik Yeknasrkız. tabiatın duygu ©rinizin — yürümekteki betaeti, onları arkanıza takıp sürükle yemomekteki acziniz.. Sizi nasıl yora- cak, yıpratacak, ve sizi nasil geri bir insan yapacak bir bilseniz! Hem bunu siz de hissedeceksiniz. Zaman zaman İstanbula da geleceksiniz. Bu gelişler o hasreti dindirmiyecek, alevlendire- cektir, Her gelişinizde buradaki ika melinizi biraz daha uzatacak ve bu uzatışlar oradaki işlerinizi biraz daha aksatacaktır. Zihninizde bilânçolar yapacaksınız: Bir iş tasfiyesinden sonra elinizde ne kalacak? Bumu o kadar savalı bula caksıms ki, bu zamanınızı medeni bir şehirde geçirmiş, işinizi bozmamış, Yuvanın dağılmamış olsaydınız ne ka- dar kârlı olacağınızı gayri ihtiyari he saplayacaksınız. Beyhude geçirdiğiniz en güzel senelerinize acıyacaksınız. Ve nihayet hilsranla döneceksiniz. Belki benim hesaplarım ve dilşünce- lerim yanlıştır. Fakat henüz fiile geç- meden bu müldhazaların göz önünde tutulmasını belki size faydalı olur diye düşündüm! Selâmlar. Sizi sadece yazılarmızla tanıyan bir; dost ». İsmini gizliyen bu gıyabi dostuma, nasihat ve ikazlarından dolayı pek çok teşekkür ederim. Fakat, ben, İstanbul. la maddi alâkamı kesmiş bir vaziyete düşecek değilim. Yine İstanbul gazete- cisiyim. Hem de o derece noksanı du- yulan Anadolu intibalarını bir Anado- lulu gibi yazan sabık bir İstanbullu muharrir... Demek ki yazılarım, müte- zayit bir rağbetle bura matbuatmda intişar edecek, asıl hayatım ve daimi yerim yurdum orada olacaktır. Yoksa, değil İstanbula, zaman zaman dünya- nm dört bucağma seyahat edeceğim. Onun için, kendimi manevi bir uçurum başmda görmiyorum. Hem, cumhuriyet rejiminin başlan» gıcmdanberi, Anadoluya rağbet ve himmet eden yalnız devlettir. Fert, bü hususta hiçbir adım atmadı dense döğ- rudur: Orada kazanıp burada yemek! Prensip bu olmuştur, Ben, bunun aksi- ni yapmakla da ayrıca bir zevk duyu- yorum. Benim gibi yapanların misali çoğulmalıdır. Zira belki ben muvaffak olamazsam onlar olurlar ve şehirden köye göçenlerin de aramızda bulunma- sı behemehal lâzımdır. Ben, daha ziyade Mustafa Güler'in “Bir kere alışmea ayrılamayacaksı- nız!,, diyen sözlerindeki nikbinliği sempatik buluyorum.. Bugünkü haleti ruhiyeme bu muvafık geliyor. Belki mektupta tarif edilen manevi bir hezi- mete uğrarım, fakat, doğrusunu istor- #cniz, şimdi, oradaki zamanımm bura. dakinden çök daha iyi, çok daha heye- canlı geçeceği kanaatini besliyorum. Bu hisleri kalbinde taşıyarak iki üç sene yaşamak ve sonra muzmahilâne İstanbula dönmek bile, Babıâli ile Ka. bataş arasmda mekik dokumaktan ve iltirad içinde tenebbüt etmekten ha yırlıdır. Ber, muharrirlik mesleğimi çok memleket ve mütenevvi, mütena. kız hayat şekilleri görmüş olmaklığı- ma medyunum. Kendi köylümü, kendi kasabalımı içinden tanıdıktan, hatta kanıksayıp “Artık öğrenilecek bir şey kalmadı!,, kanaatile İstanbula - farz: muhat - döndükten sonra bile, bu av- detim, “Hüsranlı,, olmayacaktır. Bir hayat üniversitesi bitirmiş kadar ma- .VA - Nd) Le Hanende Hamiyet Uç gün hapse mahküm oldu Dün saat on ikide asliye birinci hu- kuk mahkemesi önünde geçen bir haka ret hâdisesi ayni gün Sultanahmet sulk üçlüncü ceza mahkemesine intikal etmiş ve karar verilmiştir. Hakarete uğrayan avukat Halil, dava edilen de (o hanende Hamiyettir. Avukat Halil sulh cezada (o davasını şöyle anlatmıştır: — Benim bilvekâle takip ettiğim da- vayı kazanmakta olduğumu gören müd- delaleyh, deruhte ettiğim vazifeyi hüs- nü şuretle ifa etmem <dolayısile bana karşı iğbirar duydu ve salondan korido- ra çıkınca gerek kavlen ve gerek el ha- reketlerile, fülen beni tahkir etti. O es- nada köridor çok'kalabalıktı. O kadar kişinin karşısında şeref ve haysiyetimi ve şöhretimi kesretti, 'Tecziyesini iste Hamiyet te şöyle cevap vermiştir: “.— Ben 25 © yaşındayım. O benim babam yerinde... Böyle bir oadamane diye hürmetsizlik edeyim. Tabiatile fe- na bir şey söylemiş ve yapmış değilim. Terbiyem buna müsait değidir tabia tile... Avukatın gösterdiği iki şahitle Ha- miyetin gösterdiği iki şahit dinlendik- ten sonra Hamiyet üç gün hapse bir li- ra para cezasına mahküm edilmiştir. —— a Kızılay yeni binasına taşınıyor Kızılay cemiyeti Yeni Postahane ci- varındaki Aksaraylılar hanımı satın al mıştı. Bu handa yapılan tamir ve boya işleri kâmilen bitmiştir. Cemiyet genel merkezi İstanbuldaki mümessilliğin ve İstanbulda Kizılaya ait diğer müessese» lerin buraya taşınmasma karar vermiş- tir. Ötedenberi Kızılay umumi merkezi ve daha sonra Kızılay İstanbul vilâyet merkezinin bulunduğu ve şimdi de mü- messillik tarafından işgal edilen Cağal- oğlundaki bina ise satılmaktadır. —-— Yeni mebusluklara kimler namzet gösterilecek ? Büyük Millet Meclisinde bulunan beş münhal mebusluğa intihap için yakında faaliyete geçilecektir. Bu münasebetle münhallere gösterilecek namzetler ü- zerinde tahminler yürütülmektedir. Ka- dim diller profesörü Fazıl Nazmi, Ro- mancı Hüseyin Rahmi, Eski ( dahiliye müsteşarı ve şimdiki Parti umumi ida- re heyeti azasından Vehbinin namzetlik leri büyük bir ihtimal dabilinde görül mektedir. 11 ÇARŞANDA İKİNCİTEŞRİN — 1935 Hicri: 1255 — Şaban: 28 di harya 5,18 1İ5E 14,55 1655 18,30 6,09 4301222 TAB DAN 1200 1341206 yel. ESORUMUZ;Sizr | CEVAP m a Lİ m. 42 e a Pamuk ipliği buhranı Dokumacılar mümes- silleri Ankaraya gittiler buhranı ve bu yüz- den dokuma, çorap, trikotaj fabrikala- tnın durması üzerine İktisat vekâleti işi ele almış ve Vekil gümrüklerden ih- siyaç nisbetinde'pamuklu iplik geçirerek buhranın önüne geçileceğini vaadetmiş ti. Şehrimizde olduğu gibi o Anadoluda da buhran yüzünden tezgâhlar durmuş tur. Bu İş etrafında teşebbüste bulün- mak Üzere İstanbula gelmiş olan Deniz li dokumacılar birliği reisi İsmail Hak- kı ve İstanbul yazma © ve dokumacılar cemiyeti reisi Yahya dün akşam Anka raya gitmişlerdir. Bu hususta Ankara: da teşebbüsat yapılarak işsiz kalan es-| naf ve işçilerin kurtarılması istenecek- tir. Bu hususta biran evvel gümrüklere emir gelmesi beklenmekte ise de güm- rüklere dün de bir emir gelmemiştir. Pamuklu iplik Maltaya gidecek . Filomuz Dün Haydarpaşa önlerine geldi Önümüzdeki pazartesi günü Maltaya müteveccihen hareket edecek olan do - nanmamızdan Yavuz muharebe kruva- zörile Kocatepe, Adatepe, Tınaztepe ve Zafer muhriplerimiz dün öğleden sonra Haydarpaşa önüne gelmişlerdir. Filo ile birlikte Maltaya (gidecek olan denizaltı gemileri daha evvel Mal- taya hareket edecekler ve Malta açıkla- rında filo ile birleşeceklerdir. —maminm Geçit resmine gitmi- yen talebelere Cumhuriyet bayramında geçit resmi için ayrılıp da merasime gelmiyen lise ve ortamektep talebelerine — Maarifin emrile — mektep idareleri birer ihtar cezası vermiştir, Ayrıca talebe velileri- ne bu ceza birer mektupla da bildirilir- ken çocuklarmı (o göndermediklerinden dolayı kendileri de tahtie edilmiştir » Tesirli olsun diye Hapların hepsini yutunca Bir kadın zehirlenip hastahaneye kaldırıldı Ortaköy akaretlerinde (o oturan İlya kur Ebe sekiz sene evvel Diyarbekirde bir doktordan (aldığı uyku haplarını yaptırmış, fakat çabuk tesir etsin diye sekizini birden yutmuştur. Yarım saat sonra Ebenin zehirlendi- ği anlaşılarak kendisi Beyoğlu hastane- sine kaldırılmıştır. ————- Bir amele denizde boğuldu Kasımpaşadaki Havuzlarda çalışan Halil ile Mustafa dün Havuzlar önünde yanyana bağlı duran Heybeliada vapu- rundan Bursa vapuruna uzatıimış kalas ton geçerken düşmüşlerdir. Bun'ardan Halil kurtulmuş, Mustafa denizde kaybolmuştur. Cesedi çıkmamış tır, 5 > Rviiiize dönünüz İzmirden (Solmuş Zambak) imzası ile aldığımız mek- tupta deniyor ki: “Kocam tarafından aldatılmış ve çok vaziyetteyken av mevsimi ile beraber bana da bir güneş parlar gibi oldu. Yakışıklı bir genç olan korucu bana büyük bir alâka göstermektedir. Samimi olduğuna aşka cevap vermeli miyim yoksa evime avdet mi etmeliyim? CEVABIMIZ: Ani çıkan güneşlerin yağmur toplamak müteessir bir tan başka bir işe nize dönmeniz si kaniim, Bu P yaramadığını bilirsiniz. Bunun için evi- için en iyi çaredir, Ümit ettiğiniz gibi ma cevap veremiyeceğimizi de tahmin edersiniz, © e ( Bir Fransızın hezeyanları “Ordre,, isimli bir Fransız gazetesi donanmamızın Malta (ziyaretinden bahsederken bir herze yumurtlamış! “Bu münasebetle dedikoducular, gu hadiseyi hatırlıyorlar: Elli sene evvel, Osmanlı donanmasına mensup bir filo, İngiliz donanmasının ziyare tini iade için Maltaya gidiyordu. 1877 de İngiliz donanması, Çarın ordula. rını İstanbul önünde durdurmuştu. İngilizlerin tehdidi olmasaydı, Ruslar İstanbulu zaptedeceklerdi. İste Os. manlı donanması İngilizlerin bu 7'va, relini iade etmek istiyordu. Fakat bu teşekkür ziyareti tahakkuk (etmedi. Bunun sebebi, hilsnü niyet olmaması deği), fakat Maltanın bulunmaz olma. sıdır. Osmanlı donanması kumanda” nı olan amiral, haritaları o beyhude yere araştırıp durdu; fakat Malta bir türlü ufukta görünmek istemiyordu. | O kadar ki Akdenizde altı hafta müd. det devam eden seferden sonra Türk filosu kumandanı uğradığı ilk liman, dan İstanbula, müslümanların halife sine şu telgrafı çekti; “Malta yok! (Malta yok sözü gazetenin yazısm. da Türkçe yazılmış ve yanıma Fran. sızcası ilâve edilmiştir.) Amiral, mahcup bir halde İstanbu- la döndü. Fakat, Kemalistler bütün bunları değiştirmişlerdir.,, Abidin Dav'er bugünkü “Cumhur, yet, te bu saçmay yazan muharrire lâyık olduğu cevabı vererek ezcümle diyor ki: Fransız gazetesi, 59 yıl evvel Tür. kiyenin Fransa ile boy ölçüşecek bie donanması ve mükemmel (denizcileri olduğunu bilseydi, Türk bahriyelileri hakkında böyle saçma bir yazıyı sü- tunlarına geçirmezdi. Ve Barborosla. rın torunlarına böyle bühtan etmezdi. Istanbulda Ğİ par c,, Şişli ve civarında sıtma başladığı rivayetlerinden bahsederken söyle yazıyor: Asırlardanberi sıtmanın saltanat sürdüğü koca koca havaliyi sıtma mü- cadölesi sayesinde o felâketten Türk himmetinin kurtardığını biliyoruz. Bu büyük ve şükran ile karşılanmağa lâ. yık azim ve muvaffakıyeti bildiğimiz içindir ki şimdi İstanbulun sıtma ta. rafından fethedilen alâmetlerini gör- mek bizi hayret ve teessür içinde bı. takıyor. Anlaşılıyor ki | İstanbulun meşhur sivrisinekleri hiç te ihmal e. dilecek, şakaya gelecek mahlüklar de- ğilmiş. Onlarm içinde de sıtmayı nak edebilecek cinsler varmış. Şu halda tekziplerden, bilmemezliğe ve görme. mezliğe gelmelerden vazgeçerek sivri sinek mücadelesine ciddi surette baş. lamak sırası gelmis sayılmaz mı, © Müflis sigortalarda Zarara girmiş apone- lerin vaziyeti Föniks ve Türkiye milli sigorta şir. ketlerine sigortalı olanların diğer şir- ketlere girmeleri işine devam edilmek- tedir, Diğer taraftan bu şirketlerin si- gortalılarından bir kısmının vadesi gelmiş, bir kısmının da geçmiştir. Bu müddet zarfında vefatlar ve yan gınlar da olmuştur. Fakat bütün bun- ların sigorta bedeli ödenm r, Mil? reasürans bu gibi vadesi gel miş veya geçmiş, yahut sigortalı iken ölüm ve yangından Zzârara uğramış olanlara da sigorta bedelini verebil- mek için yarım milyon lira koymuştur. Bu yarım milyon Jira ile vadesi gel mig ve geçmiş olanlara tevziat yapıl- masına başlanmıştır. Eğer bu varım milyon lira kifayet etmezse yeniden yarım milyon lira konulacaktır. Fönikste sigortalı olanların başka girketlere sigorta olmaları işine gele“ cek hâzirenm 12 sine, Türkiye milliye sigortalı olanların da gelecek senenin teşrinlevvelinin, 24 üne kadar devam edilecektir. A A AŞ NN i i j