10 İkinciteşrin — 1936 Benim görüşüm: E Yakında şehrinden ayrılıyorum | Anadoluda yerleşmeğe gidiyorum dan, Habere pek başka çeşit ve yep yeni iie ruhta yazılar göndermeği umuyorum İ BU son haftalar içinde bir karar wi ; büyük bir mini çıkmazsa, & 4 “deki on beş gün içinde de ka LA tatbik edeceğim: Artık, İstan m bermserisi olmaktan çıkıyorum. ,, Zin büyük eşyalarmı haraç sattık. Ailemle beraber, Anâ- ln hiç görmediğimiz bir köşesi- , P'diyoruz. Evimizi barkımızı or a urucağız. Ben muharrirlikte de- *derek gene, eskisi gibi, Kendi m Haber'e ve dostum Sedat Si. hin “Yedi gün”ü nevinden mecmu Yazılar yazacağım. Şehir Tiyat. İ | £ Lİ Piyesler hazırlıyacağım.Bir ai- Aradoludaki masrafı, tabistiyle İdakinden az olacağı için, ara- farkı, oradaki tesisatrma hasre Meselâ, otomobile binip Park giderek orada bir viski i- Yerde, bir dana alıp büyütece- ut on beş yirmi tane İyi cins Iı dikeceğim... damlıya göl olur. Eğer ba- vwurlarımı kuvveden fiile mâni olacak bir felâket » İhtiyarlığıma kadar, küçü- ği Elik sahibi olacağım. İiygzelikle birçok gayeleri birden Mat, ipek Bunların kimi içti- ileri Le muharrirler, şehirlere bahu- İstanbula toplanmışız. Ayni mev- Böveler dururuz. Meselâ benim : be i tarz fıkraları bundan Sİ Sene evvel yazan ancak iki üc #imdi on beş yirmi tane genç Mmeslekdaş ayni çorba küsesi- a üştşti. Habire ha... Şöyle tina bakmıyorum: Acaba yaz- i b ike kalı? “ieleaıye, tram-| ç MAMYeRin ankazı, töyyare Meysu satan gipelerin çokluğu #ı, Yeköylindeki sineklerin bollu-| Miki, ele. sonuncu bahis, bizzat si) “1 Gn daha müz'iç bir gekle gir- 8 verdi. Gık dedirtti. bi, Pükür, ben, kolaylıkla mevzu ab, muharririm. On küsur sene- Mi in eli devam eden gazele e, eti da, on küsur müstear Viz yı nde - üst Üste - üç beş slitun Nt, Zim. Bunların ancak üçte bi Tig me, geri Kalanı kafadandır. ” adaptasyon karışıklığının önü. v iie son aylar içinde (Vâ- ağa k 1 hiçbir adapte mevzuun Ba mp Minmamaya karar verdim.. Kmeğizi neşriyatımın seyrek- KO 1 bildikiş sıklaştığı görülüyo; Yay Bene rae örülüyor.| anı By İtiraf edeyim: Ha- Beyaz Yoğlu - Köprü - Babiâli - lde Başındaki tramvay yolu tze- , ğe ve ayni maddelere da'r İki g, Znak istiyen (Her gaze- İ kiz $, Sirasma göre altı, yedi, ne, Ye baliğ olan) fıkracı » ede- Miydi Zam için daimi ve normal Pi Yatına imkân yoktur. Bu, May B obma, gayrı tabit bir va. tüy üz şehrin bir tramvay gü- aylin © matbuatımızın bil der topl, arını işgal eden mu- Üy, Mubi, Sasmlar ve boyuna bu (9) , 3 kam alıp Türk haya- az lere aksettirsinler... Mag öy, ki, Türklüğün yüzde e kalan yüzde onu- EN li ir kismi kasabalıdır. in Çet Memleketlerdeki muhar. Am Bi bizde de elbette, Ya j bulun dar mu- Ya, Pei Parçalamamız, kasa. tmemiz, orada senelerce | e af Zi 7 ni ferdidir. ZAR SALA ES ANE ai i.e 8 ## unun her veçhesini, . bul belediyesinin ğa dan bahsederek cüm- Kiş Mnamız e malüm ettiğimiz Mar ek? Sİzmemiz icap eder b rn i MM Yaza, Yap; u KN ronlayir emuharrir zukür edin- NDE anl Anka kuşu kim. 2 doğacak? Gökten €n Hattâ, biz mu- Li Istanbul harrirler ,bu husustaki küllü ayrbı- mızla, meselâ doktorları: — Ne demiye uzak vilâyetlerimize, hattâ oralarda daha fazla kazanç ol- duğu halde, gitmiyorlar? - diye ten- kit etmişizdir. Ele verir talkmı... Kendi yutar sal kımıl... Bari yutulan salkım da bir salkım olsa... Ben İstanbulu canım gibi şeve- rim amma, derhal söyleyim ki, onun mistiğini severim: Yani âbidelerini, manzaralarmı, hatıralarını... Fakat asla bugünkü berbat, sönük, kasvetli hayatmı değil... Burada ne Var?. Bütün ömrüm, kendi üç beş dostumun arasında geçiyor... Ve işte ayni dost- Jar, benimle anlaşarak, işlerini benim- ki gibi tanzim ediyorlar ve aşağı yu- karı hep birlikte ayni ideallerle Ana- doluya gidiyoruz... Bunun bir feda kârlık olduğuna kani değiliz.. Biraz! gayretle ve biraz nikbinlikle ve biraz da zevkiselim ilâvesiyle, oradaki haya- tımız buradakinden çok daha güzel Ankara istasyonunda olabilir... Ben, kendi hesabıma, evvelâ bir ka- sabayı, birkaç köyü görüp, hazmedip yazmıya, anlatmıya uğraşacağım. On dan sonra, atla, arabayla, yaya ve di- ğer herhangi bir vasıtayla memleketi- mizin geniş sahalarını dolaşacağım. Kısacası; İstanbul muharriri olmak- tan çıkarak, Türkiye muharriri ol- mak idealinin peşinde koşuyorum. Bu gayemin içtimai cihetidir. Ferdi kısmına gelince, düşünüyorum. ki, bir gazetecinin, - tıpkı diğer ser- best meslek erbabı gibi - ne bir teka- üdiyesi, ne bir ikramiyesi vardır. İs tanbuldaki hayatımız içindeyse, yev- mün Cedid riğkun cedid Larzmda gidi- yoruz. Halbuki, İstanbulda da arasıra gelmek ve her türlü seyahatleri yap. mak şartiyle, şayet Anadolulu olur- prağa yavaş yavaş alacağım ufacık tâsarruflarımın semeresi, ihti- yarlığım için bana ilticagâh olabile- cektir. Hulâsa, on beş gün kadar sonra, A- nadoluya ailemle birlikte ve büyük gayelerle göç ediyorum. Seyahatim- den evvel şunları , yazacağım: Henüz görmediğim, bilmediğim müstakbel kasabamr, müstakbel köyümü, müstak bel evimi nasıl tasavvur ediyorum. Ve on beş gün sonra da, evdeki pazarla çarşının ne dereceye kadar biribirine uyup uymadığını anlatmıya girişece- Zim. Zira, seyahat mektuplarım baş- ıyacak! Bunlarda, birçok nesillerden- beri İstanbullu olan bir ailenin kendi gönül rızasiyle, seve seve, nasıl Ana. dolulaşmıya çalıştığını, bu emeli tahak kuk ettirirken ne gibi zorluklara uğ- radığını, mukavemet ve temessül edip «demediğini, (maazallah) (o edemezse sebeplerinin ne olduğunu okuyacaksı- nız, Hulâsa, canlı ve günü gününe bir Toman... Diğer tard'tansa, dolaştığım müuhitlerle alâkadar yazilar yazaca- ğım için, Haberi, o havalinin en faz- la okunan bir gazetesi haline getirme. ye uğraşacağım ve bana bu teşebbli- sümde cidden büyük bir dostluk gös- teren, beni teşvik eden Haber sahibi Rasim Us'la birlikte - ilersi için - ha- kiki bir kö gazetesi kurmanın €- On beş gün daha buradayım: Bena|" tavsiyelerde bulunacak okuyuculerı- mm mektuplarını o beklerim. Ondan sonrası İçin de çok hoşlandığım, isti- fade ettiğim kari mektuplarının arka. sı kesilmes ğim Ünye kasabasındaki ve ondan sonra taşmacağım köylerdeki adres- lerimi bildireceğim... Şunu da ilâve e- deyim: Orada hikâye ve romanlarımı daha büyük bir sükün içinde yazacı- ğım. Halbuki İstanbulda, bilh: son seneler, gazeteciliğin teknik kısımları en büyük zamanımı işgal ediyordu. Cari meselelere gelince, akümü! lü bir radyom olacak, Her şeyi duyaca- ğım ve birçok vakalara, cereyanların- dan kırk sekiz saat sonra gazetemde Şehir meclisi mühim meselelerle meşgul Asri sinema binası kiraya verilmeli mi? Şehir meclisi dün birinci reis veki- li Necip Serdengeçtinin başkanlığında toplanmıştır. Belediye dairelerinden ge len işlere ait kâğıtlar okunmuş, kara. ra bağlanmazdan önce tetkik edilmek ilzere ait oldukları encümenlere havs- le edilmiştir. Bu arada temyiz edilme- sinden vazgeçilecek davaların nasıl ta- yin edileceğine dair hukuk işlerinden gelen tezkere kavanin encümenine, bütçede yapılması istenilen bir müna- kaleye dair hesap işlerinden gelen tez. kere bütçe enclimenine gönderilmiştir. Bu münakale ile yeniden çöp kamyon- ları alınacaktır, Büyük damacanalarla nakledilen menba sularının da küçük kaplara konulan suların tâbi olduğu gıhhi şartlara tâbi tutulması hakkm- daki teklif sıhhiye encümenine hava- le edilmiştir. 'Tepebaşındaki Asri sinemanm kira müddeti bittiğinden bu binanın yeni- den kiraya verilmesi belediye reisliğin. ce meclise teklif edilmiştir. feci bir kaza Ankara istasyonunda bir kaza ol. muştur, Maliye vekâleti merkez muhasipli-| ği mümeyyizlerinden Ali Rızaya ma. kinist Cevdetin idaresindeki ray oto. büsü çarpmış, başından ağır yaralar mıştır. Nilmune hastahanesine kal. dırılan Ali Rıza biraz sonra ölmüş. tür. Tahkikat evrakı hakkında bir tamim Başvekâletten vilâyetlere gönder!- len bir yayımda, tahkikat evrakı iü rinde her nevi ihmal ve dikkatsizliğ. görülecek memurlar hakkında hemen ceza hükümlerin tatbik edileceği bil. dirilmiştir. 10 Sai İKİNCİTEŞRİN — 1986 Şaban; 25 Hileri: j 16,56 EEE ERE e 11,38 14,39 1696 1831 459 ge iz20 702 9431200 1341204 1355 temas edebileceğim. Görülüyor ki, dört başı mamur bir iş yöpmak ve hiç şeyden göri kalmamak niyetinde- yim... Öyle de güzel kitaplar aldım ve garp mecmualarına abone oldum ki... Hayır, hayır... Asla tariki dünya olmuyorüm... Bilâkis hayatın - Türk bayatmm - tam ortasma, alabildiğine yaşamıya gidiyorum... Anadoluda ya. #amıya... Siz de buyrun... Köyle şehir arâsında behemehal bir git Bel tesi- sine mecburuz... Türk şehri ve köyü, zeytinyağla su gibi biribirinden ayrı kalamaz! (v8 - No) © Meşhut cürümler kanununun faydaları Azadan Avni, teklifi kısa ve izahat- sız bulduğunu söylemiş, izah edilmesi- ni istemiştir. Kavanin encilmeni reisi Faruki, Şe- hir tiyatrosunun operet ve dram kı. sımlarınm âyri ayrı binalarda çalış malarmın kararlaştığnı belediyenin elinde Asri sinema gibi bir bina varken başka bir bina tulınanın doğru olamı- yacağını söylemiştir. Azadan Abdülkadir Ziya, Şehir Ti- yatrosunun bu sene için dram kısmı- nın kendi binası olan Tepebaşında, ©. peret kısmını da kirayla tutmuş oldu- ğu Fransız Tiyatrosunda çalışmakta olduğunu söyliyerek Asri sinema bina sının kiraya verilmesinde mahzur ol- madığını ve belediyeye böylece vari - dat temin edilebileceğini ileri sürmüş- tür. Bu Üç azanın izahatı kâfi görülerek sinemanın kiraya verilmesi teklifi ka. bul edilmiştir. Meclis perşembe günü saat on dörtte toplanacaktır, Adliye vekâletince tutulan statis- tiklere göre, meşhut cürümler kanu. nundan sonra İşlenen kabahatlerin. eskisine nisbetle yüzde 70 nisbetide a. zalmış olduğu meydana çıkmıştır. Kamutayda encümenler seçimi Büyük Millet Meclisi dün Fikret Sılâyın obaşkanlığında o toplanarak meclis İhtisas encümenlerine aza seçi- mi yapılmıştır. Göçmen . nskliyatı nakliyatıma fasıla verilecektir. Nâzım vapuru bügünlerde bin beş yüz göç“ men daha getirecektir. Yaza doğru Romanyadan gene göç- men getirilmeye başlanacaktır. Çöp kamyonlarının açlığı masraflar Çöplerin uzak yerlere dökülmesine karar verilmesi belediyenin benzin masrst'imı çoğaltmıştır. Son günlerde Beyoğlu caddesinden en çok geçen çöp kamyonları olmuştur. Maarit tettiş heyeti reisi şehrimizde Maarif vekâleti orta tedrisat mü. dür vekili ve teftiş heyeti relsi Cevad Ankaradan şehrimize gelmiştir. Cevat burada üniversite işleriyle ve felsefe muallimlerinin üniversitede açılacak kursa ne suretle devam edecekleri hak- kmda tetkikat yapacaktır. Küçük sanatlar kongresi Ankarada toplanan küçük sanatlar| kongresine iştirak edecek olan murah- haslardan bir kısmı Ankaraya gitmiş- tir. Bir kısmı da yarın gidecektir. Ti- caret odası kongreye verilecek raporu hâzırlıyarak göndermiştir. —— Emden bugün gidiyor Bir müddettenberi limanımızda bu. lunan Emden kruvazörü bugün limanı. mızdan ayrılarak uzak denizlerdeki se- yahatine devam edecektir. rr en e ma PE ETKİ İPLE AZ AN 5 e kr in.*2b 527 3 Meyhaneleri kapatmalı! “Cumhuriyet” te Peyami Safa yazı- yor: Biz içki içmesini bilmiyoruz. Biz çok kötü içiyoruz. Avrupanın hiçbir tarafında bizim meyhanelere benzer bir yılışma, dalaşma müessesesine te- sadllf etmedim. Sevgi ile kinin daima ifratlarına kaçarak ya biribirile sar. maşdolaş olmak, yahut da hırlaşmak neticelerinden birini veren meyhane âlemleri bize, biraz da bizden naklen bazi Balkan komşularımıza mahsus- tur. Keyifli ve iştahlı bir yemeğin, ne- geli bir görüşmenin vasıtası olmaktan çıkarak ikinci şişenin sonunda şuurun barsaklarmı dışarı veren ve gününe göre içindeki sevgi, yahut ölke muh- tevasını ya bir yabancı ile şapır şupur öpüşmeye, veya en yakın dostla sö- güşmeğe kadar vardıran içki âlemle. rimizö kat'i ve son bir paydos demeli- yiz. Yemekle beraber olmıyan ve bar gibi eğlenti yerleri haricindeki içkile- rin toptan yasağına ben de taraftarım. Şarkın bütün kötü an'anelerini tas- fiye ediyoruz, fakat bunlar arasında meyhane olduğu gibi kalmıştır. Onun bu mukavemetinde büyük bir tehlike sezenlerle daima beraberim. Kadın asker olursa “Tan” da Burhan Felek diyor ki: Alınan haberlere göre 20 ile 45 yaş arasındaki hatunlar muvazzaf hizmet edeceklermiş. O halde ya bir kısım ba- yanlar - ki 35 ten bir adım ileri git- mezler - kaydı hayat şartiyle asker o- lacaklar, yahut nihayet Yaş hususun. daki hakikati itirafa mecbur kalacak- lar, İşte o zaman askerlik şubeleri dün. yanm en meraklı havadisini veren da olduğu nüfus kâğıdıyla meydana çıkınca “şark!!,, diye düşüp bayılmış. Bunun, hatırıma gelmiyen kimbilir dahâ ne sahneleri olacak ki, işitince kahkahadan çatlıyacağız. (Aman Al Jah saklasm!) Ve sonra sanırım boyu 1,40 tan kı- sa olanlar askerliğe alınmaz. Kadmlar da da boy tahdidi mevzuu bahsolunca her bayanın boyu (150 boy * 10 ök- çe) olarak tesbit edilecek,, böylece bi. zimle boy ölçüşen bayanlarm hakiki kametleri meydana çıksın diye ökçele- ri söklllecektir. Dahası var: Askerlikte emzikli ka- dmlara imtiyazlar verilirse mahellât çocuk feryadmdan geçilmez (olacak, Daha neler, neler olacak. İş hele bir kere'şu iş sahiye çıksa! Münir Nurettin konseri Kıymetli Türk sanatkâr Münir Nu- Teddin yarın akşam Saray sinemssın- İ da büyük bir konser verecektir, Eski ve yeni birçok kıymetli eserler. den mürekkep bir programla hazırlan- mış olan bu konserde, Münir Nureddi- ne her zamanki arkadaşlarından baş- ka birçok tanmmış sanatkârlar daha refakat edecektir, Güzide sanatkârm bütün konserle - Tinde olduğu gibi gerek program gerek sanat itibariyle çok kuvvetli olan ya. rmki konserinin ber zamankinin üstün de yüksek bir rağbet göreceği şüphe Sizdir. Yarım mes'utlar! Antalyadan (Yarım mes'utlar) imzası ile mektüpta deniyor ki: “Ben ve kocam perestiş ettiğimiz iki tane güzel çocus ğa malikiz. Uzun müddet yanımızda olmamaları bizi çok üzüyor. Dünya yüzünde yalnız yarım mes'utlar mı vardır?,, aldığımız CEVABIMIZ: Dönüşür büyük neşesi size bugünleri unütturduğu zaman bunun böyle olmadığını 8iz kendiniz kolayca görüneceksini. Kendinizi işe vererek zamanın biran &vvel geçmesine yardım ediniz. Onları nekadar beklerseniz saadetiniz okadar büyük olacaktır. cesaretle