Dostum N i i usret, çok itibarlı bir va- İİ vap. Birkaç şirketin idare mec r ve : İlenret odalarında azadır isi hangisine referans Yay Müracaat etseniz, mutlaka: Mete Aman efendim. Tabif... Her el- a vi Hangi müsmeleye giri. Bir Birişin!,, cevabını alırsınız. tin, ni gecesi kendisini ziyarete git- sa 2ndinav usulü şöminesi kıpkır- akut gibi ışıl ışti yanan odasın. i İk koltuklara kurulup hsg- y .. #diyorduk ki, sadık uşağı Recep, ğ, “ Ürkek ve miitereddit içeri gir EL? > Pey efendu! ? an Mimi > Sey... Sener. Bir şey söyliyemiyor. “Ne var yahu... Söylesene. Mİİ Ba kapıya... polisler celdit. Sizi Ri isteyiler.. Aha. Anladın ? ii. o Ny İN bir an duraladı. Sonra, kendi. topliyarak. İŞ Kücüke. “ e? an müsade air biraz yi Badi za endişesini sebebi ne ola- L £ Yüden kiye hoşlanmaz. Möselâ meşhur hi La Ömer Seyfeddin merhum bile, u Pir gün demişti ki: — Hiç kabahatim olmadığı halde, ir Börmez, hırsızmışım gibi Aİ A, z# #) 1 SE iz: gz d R “EE #kintim içinde a nk amdan söyle Soygunculuk teşebbüsü birer de sigar... HABER — Akşım postası Tonton amca cins köpek yetiştirir “— Yazıklar olsun senin gibi dere- beyi evlâdma!... Şu Yahyalar, Osman- lar kadar olamıyorsun! İstanbulda o- kudun, mahallebi çocuklarma dön- dün... Yarım günün aynanm karşısın da saçlarını târamakla, boyunbağını bağlamakla geçiyor... Ecdadın kabir- den başını çıkarsa utanır halinden...,, Ne demek istiyordu? Pek kavrıya- madım. Esasen, kâhya ile topalm ne yaptıklarını da pek bildiğim yoktu. Yalnız, çeteleri vardı ve zengin ol- muşlardı. Malimatım işteo kadar. Bütün gördüğüm sinemaları, okudü- Zum cinai romanları ziknimin içinde derledim, topladım, yeni bir macera yarattım. Ve ailemizin fakirleşmiş ba- inde bile bize bağlı adamlarımızı top- Tadım: — Vurgun vuracağız! « dedim, Kişizadeyim diye bana körükörüne bağlanan bu zavallılara, bir zengin murabahacıyı baskına uğratmak niye. ! tinde olduğumu söyledim. Uyakları- mın nazarında kötülük diye bir şey vardı: Efendilerinin emrine itaat et- memek! Derhal: — Peki!.. Sen ne dersen biz onu yaparız! - dediler, Jandarma elbiseleri giyerek sokak başlarını nasıl tutacağımızı, murâba- hacınm evine nasil giröceğimizi, kasa- sıni nasıl açacağımız, teferrüatiyle tesbit ettim ve gu parolayı verdim: — İçeri girenlerin kulağı kirişte o- lacak. Sokakta belki kavga, gürültü de olur, belki tek tük tabanca da at-| mak icap eder. Sakın aldırmeasınlar. İşlerini yapmıya devam etsinler. Pa- Tola, ârd arda beş el mavzer atılması- du. Ö &Lli sülmaz dörkal kaçmalı... Tehlike ancak o vakittir, Bu suretle işe giriştik ve plânı tat- bik ederek, adamlarımızı, murabaha- cınm övine kadar soktuk. Zavallı ka- rısinım korkudan dili tutuldu. Adam da, elleri sapır sapır titriyerek, anah tariyle, kasasınm yanma yaklaştı... Tam açıyor... Paraları ve mücevherleri teslim edecek... (Bunlarm elli bin 1i- ra kiymetinde olduğunu biliyordum...) Herifin imdadına nasil bir hâdise yetişti, tahmin edemezsiri... Meğer, komşusu bir binbaşı varmış. O göct, sabaha karşi, uykusu kaçmış; pencerenin önünde otururmuş, Mutat olmıyan bir saatte, komşuda bir ışık olduğunu görünce, dürbününü glup bakmıya başlamamış mı? Birde ne görsün ? Adami silâh tehdidi altında kasasının başına götürüyorlar, Hemen, mâvzerini duvardan indir.) miş. Nişan alıp: Cav! cav! csv! çay! A tav! ? Beş el endeht... Tabif, bizimkiler, parola verildi sa. tüp, kasayı aştırmadan O Kaldirmişlar tabanr... İşte, masele bu... da bambaşka bir adam (olmuştur. Böyle çetecilik, metesilik nerede?,, © Koridorda bir ayak sesi (o düyuldu. Kapının tokmağı çevrildi. Recep, elin- de çay fihcarları olan tepsi ile eşikte görüldü: — Netiös? Arkadâğihi, fransizca olarak devam etti: — Netice... Hiç kimseye zarar olma- dr... Biz de ele geçmedik Allahtan... Fakat, bu baha üşağimin yanında ko- muşma sükm. Föhâ haldö $iniflenir.. Hattâ biz yalnızken, aramızia bile konüşmayız.. (Türkçeye çevirip) Bir bezik oynar misin?.. Getir Recep şu marketleri, Recep... Birer de konyak, AKSAM POSTASI (DARE EVI Istanbul Ankara Caddesi Pösta kutusu ; İstânbol 214 Tülğrat süresi; imânbul HABER Yazı işleri tetörör'u ; 24812 idare veiiân sAT0 Sukibi ve Neşriyat Müdürü; Hasan Rasim Us Not: (V& - Nü) nun hiçbir yazını adapte değildir. —>RZ ——ğ—ğ—ğ— ———— — Gürünlrii kavul Büyük Önder Mecliste şöyle dedi: “Aziz arkadaşlarım yüksek ve ebedi yadigârı- nızla büyük Türk milleti yeni bir nur âle- mine girecektir. ,, (hg EZ NM in ek iğ Ev 43343408175 003 3 Yap 53 13534 YS 58045350p39 > MR Ye Gi SE 2 ir 5 *ç gü. . >. ay 2 İL er e 2 eği #N3SSOY AS 045 3503539594035 0333) UK Gİ Sali 4» e SEZ | Gree el Çok eski yazma bir lügat kilabının — bir sayıfası 1928 yılı 3 ikindi teşrin günü, Türk kültürünün istiklâl günüdür. O gün, tadan eee O yılın, üçüncü intihap devresi nin, ikinci yılı toplantısmi açan Bü. yük Önder Türk harfleri için Şunlari söyledi: “Aziz arkadaşlarım; Her şeyden evvel, her (o inkişafın ilk yapı taşı meselesine temas etmek isterim. Her vasıtadan evvel büyük milletine, onun bütün emeklerini kı. Sir yapan çorak yol haricinde (kolay bir okuma, yazma anahtarı bulmak li Z'madır, Büyük Türk milleti cehaletten az emekle, kısa yoldan, ancak kendi gü, zel ve asil diline kolay uyan böyle bir vasıta ile siyrılabilir. Bu okuma, yaz. ma anahtari âböak, lâtin (esasından almar Türk alfabesidir. Basit bir tecrübe, Türk haflerinin Türk diline ne kâdar uygun olduğunu şehirde ve köyde yaşı ilerlemiş Türk evlâtlarının o kadar kolay o okuyup yazdıklarını güneş gibi meydana çi- karmıştır. Büyük Millet Meclisinin kararı ile Türk harflerinin kanuniyet kazanması, bü memleketin yükselme müendelesinde başlı başına bir geçit olacaktır. Milletler ailesine, münever, yetis. miş büylik bir milletin dili alarak el. bette girecek olân Türkçeye bu yeni canlılığı kazanditatak olan (o üçüncü Büyük Millet Meclisi, yalm ebedi Türk tarihinde değil, bötün insanlık tarihinde mümtaz bir sima kalacaktır Bü milletin asırlardanberi halle Tunamıyan bir İhMtiyası, irinde tamamen temin edilmek, yakm ufukta gözlerimizi o kamastıtan bir muvaffakiyet göneşidir, Hiş bir mivzafferiyetin hazları ile! kıyası kabul etmiyen bu muvaffakıye, tin heyecanı içindeyiz. Vatanddaşla.! rmizi cehaletten kurtaracak bir saha da muallimliğin vicdani hazzı mevcu. diyetimizi işha etmiştir. Aziz arkadaşlarım, Yüksek ve ebedi yadigürmizla bü Basıldığı yer (VAKİT) matbaası yük Türk milleti yeni bir nur âlemine girecektir.., Yeni Türk harflerinin yurda ge 8 sene evvel bugün Yeni Türk harfleri resmen 8 YI) EE 3 Çiy 45 we hirkaç sene! yy By edildi #, 47, Yy *u e. gişe ' 5 Yay ( z 15 . “giz ” | YE ef i tirdiği nür'ü görüyoruz. Med, hemze, g Üstün, esre diye senelerce kafa patla, ği EE ei kğ öğ harfleri yerine kullarmağa başladı- ğımız yeni harfleri (yediden yetmişe kadar her Türk kolayca öğrendi. Mat. baslarda yazi dizmek için yaltız mi. nüskül olarak tam 612 ayrı şekil bu İundarmak mecburiyeti vardı. Bunla. tin pârçaları ile herfler, kelimeler ku. ruluyordu. VAKIT Propagatda servisin. den: 1 — Türk evlâtlarıcın İşsiz kal- mamasıhi atzu eden KURUN ve HABER gasetelerimiz iş arıyan kimöetiz ve bikesletin ilânlarıni mecsânen kabul öder. İşsis kalmamak için bundan tifağe ediniz. / 2 — Memur,kâtip, muhasip, artist kavas, odacı aşçı, hizmetçi, evlât- ık ve her nevi işçi arıyanlar atâ- dıklarını yorulmadan, üzülmeden bülabilmek için KURUN ve HA- BER gazetelerinin ucuz, küçük ilânlarından istifade etmelidirler, 3 — Apartman, ev, otel, hs mam, irat, dükkân, mağaza #lmak ve satmak, kiralamak istiyenler bu işlerini gayet kolay ve eti yeliz bir şekilde temin etmiş olmak için KURUN Ve HABER gâzeteleris nin ucuz ilânlar sütunundan isti- faöz etmelidisler, 4 — Otömebil, araba, Ziyanö, Möbilya, râdyo, grümofon veher nevi ev eşyası ve ssire almak ve tatmak arru edenler HABER ve KURUN gazeteleri uğüz ilânlar #ütunundari istifade etritlidirler, Bütün bü ardularınızıni temini için mütaondt #decek mdhal yal. nis VAKIT Propsgandâ serbisis dir. İstanbul Ankara caddesi VAs KIT Yurdu, Telefon! 24170