30 Ekim 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

0 | Sax T lira Şibi Mâjd' Çok bahalr olan antreye Ta h) hq&o Çi İdi olq n İş kahşık N takdim merasimi bir hay- Tna Hak SN Yerg, üimmhat İ ak Süretir (9 dört bir tarafa bağrıl: he:%îbak:"' İf.Pamak Mustafa küıî;hlr khımedi- Fakat Mustafa tanh £ Bağy / bi R Sabaka d. r sîıtıa Ti Dredimi k“ş"*'*"nad—-.ıı evvel; müsahaka - & Khlga, Hat Plı Di ,, “Dir o la ' k’“di ğ Büreşten sonra Bulga- ol ,!"'uîı?ğ%n la Vizeli Aril hhır T g İrM ha “M;:" T Eminönü Halkevinin tertip ettiği T Z ÇATT SA GA STT AAT GF Güreş müsabakalarına dün başlandı g Jdnizasyon çok intizamsız hazırlanmıştı 2sşpehlivanlık karşılaşmasında Tekirdağlı Hüseyin Molla üüi Malkevi tarafından ter- Ürkiye baş pehlivanlık mü- lı::a dün Taksim stadyomun- İklda $ İde ilân edilen karşılaşma- tltiımi:âçit dolayısile bir saat te- ü * ** Göğrm iki lira, bir Tira, ya- : hemen Remen dolmuş gibi ]:lçte bütün pehlivanlar, ya- nü'::“şı yarısı elbiseli olarak € geldiler. Ya Tadyo tertibatı yapılmamış k îeeîıtıikten sonra baş altına âlaııd,_ nların musabakala! heyeti: Muallim Mazhar; al ve Suyolcu Mehmet hakemi de bay Cemal e © ba Serbest gü r * Süree eş olduğa, müddetin €ği, 27 inci dakikada 2 edileceği, tuş sırtın ç , buş ptdiye kalmasile kabil olaca- € ilân edildi. Sonra küra çekilerek' baş Secek pehlivanlar karşılaş- an ':I'İİİ -Bursalı Hüseyin ibila düşen Halil güzel biz| ldn Di altına geçirmeğe mu- Tüher, Bundan kurtulan Akhi: da_l_iikada tekrar yere dü- Mağlüp oldu . Z E şlar başlamaz her iki K :f'c“mlara başladılar. nkda İt yaşında olan Şerif kikalarda altına almak- İvan olduğunu çok müş.- Arifi Türkiye Başpehlivanlık müssabakalarına giren güreşçiler Çengel Abhdullah Gönenli Hamdi Yi Te ap, Ctten kurtuluşile isbat et- nd_* Mmüsabakanın ikinc Tiİf mükemmel bir oyun Yenmez M Teğe muvaffak oldu. | Sa m.:.lınlı Emrullah Ahbdüsselâm r ü kuvvette idiler. Bulga- hıynm"— aha çevik hareketlerde On dakikalık tama- j utı')'unile alta düştü ve akı;kiki Pehlivan müsaba- ı Asında beraberce ye- ai ü İnj Sak kaparak mağlüp F-kta idiler. « dakikada Silivrili yendi güzel bir kol bükmesile Vizeli rakibi- nin sırtını yere getirdi. Ringe çıkan bu iki pehlivan arasın- da 20 kiloluk siklet farkı göze çar- pıyordu. Çengel Abdullah rakibi kar- şısında adeta ufacık kalmakta idi. Böyle olmasına rağmen çok mükem- mel bir güreş yaptı. Ahali sevimli peh- İtvanı çok tuttu. Her taraftan “Yaşa Çengel,, sesle- ri yükseliyordu. İkinci devrede tamamen berabere geçti. Nihayette daha fazla atak ya- pan Gönanlı Hamdi sayı hesabile ga- lip addedildi. Balıkesirli İbrahim Silivrili Sabri Baş altının son müsabakası Ibra- himle Sabri arasında idi. İlk hücmda yere düşen Sabri otuz saniyede tuşla mağlüp olmuş sayıldı. Tekirdağlı Hüseyin Adapazarlı Arit Başa güreşen pehlivanlardan yalnız Tekirdağlı Hüseyin ile Adapazarlı A- rifin müsabakası vardı. Her iki güreşçi de ağır ağır ortaya çıktılar. İkisinin de sinirli oldukları görülüyordu, sapsarı kesilmişlerdi. Faotoğraflar çekildikten sonra ve tet; rar takdim merasimi yapıldıktan son- ra müsabakaya başlandı. Bic iki el enseden sonra bir buçuük dakikada Tekirdağlı rakibini sırt üstüi yere vurdu. Hakem derhal düdük ça- larak Tekirdağlının galibiyetini bil- dirdi. Fakat üç saniye geçmemişti. Dahal evvelce de baş pehlivanların müsaba- kalarında tuşun 3 saniye olacağı söy- lenmiş olduğundan vaziye: karışık bir şekil almış oldu. Orta hakemi yanlış düdlik çaldığını itiraf etti; bu defa da diğer hakemler tuşu makbul addettiler . g MalüârAdifla Tlülconiümla Etraftan itiraziar yükseldi; Tribün den: “Zavallı organizasyon,, sesleri duyuluyordu. Meseleyi Halkevi spor başkanı şöylece halletmeğe muvaffak oldu. Ortaya çıkarak halka: Serbest güreşlerde iki tuş yapılma- sı şarttır. diye bağırdı. Müsabakaya tekrar başlandı; bu de- fa yine Tekirdağlı Hüseyin, Arifi ya- rım dakikada altına aldı ve sırtını ye- re getirdi. Bu suretle büyük müsaba- kaların ilki Tekirdağlı Hüseyinin ga- lebesile bitmiş oldu. * & & Dünkü müsabakalar çok intizamsız geçmiştir; müsabaka şartları ilk defa ilân edilirken bütün müsabakaların | tuşlarında sırtın 3 saniye yerde kal- mast şart koşulmuştu. Halbuki birinci baş altı güreşinde; tam yedi dakika evvel söylenen bul sözün aksi olarak bir anlık tuş «abul edildi. Bu suretle dünkü maçm mağlüp pehlivanının hakkı yenilmiş olmadı mı?7, Hem de profesyonel güreşcilere amatör usul nasıl tatbik ettirildi?. Son Adapazarlı - Tekirdağlı müsa- bakasında orta hakemi yanlış bir dü- dük çalmıştı. Bunu kendis! de - itiraf etti. Diğer hakemler tuşta nâsıl ısra: etiler. Bir buçuk, iki dakika evvel veriler üç saniyelik tuş kararından da niçit dönüldü? Halkevi spor başkanı serbest güreş- te iki tuş yapılması lâzım geldiğini söyliyerek müsabakayı devam ettird ve Tekirdağlı ikinci tuşu hakkile yap- mağa da muvaffak oldu , Fakat bugün ve yarın yapılacak maçlarda bir tuşta mı, yoksa iki tuşta mı galibiyet belli olacaktır. Ve bu tuş- ların birincisi dünkü gibi bir saniye- lik, diğeri üç saniyelik mi olması lâ- zımdır? İşte cevap vermesi çok müşkül bir kaç sual.. Bunların içinden nasıl çıkı- lacağı ancak müstakbel müsabakalar gösterecektir.. Halkevi tarafından tertin edilen ve Türkiye baş pehlivanımı seçecek olan bu mühim güreşlerin bu kadar fena organize edilmiş olınası herkesi müteessir etmiştir. g &. ,N Dünkü müsabakalardan sonra ringe çıkan bir zat: “Bir hafta evvel bütün Türk pehlivanlarına Mmeydan okuyan Macar güreşçisi Çayanın stadyomda olduğunu,, söyledi. Ve Macar pehlivanını hışt, hışt diye ringe davet ederek Tekirdağlı Hüse- yinle yarın (bugün) karşılaşmak iste- yip istemiyeceğini sordu. Böyle kaçılmaz bir emri vaki karşı- - A gea aN —q dö aa MA A0 DA D aati < LT L PLASA ' * Pariş - Saygon seyahatinde tayyareler in geçtikleri ve geçecekleri yolu göste- rir harita Büyük bir havacılık Paris-Saygon-Paris imtihanı uçuşu Tayyareler yol&larına muntazaman devam ediyorlar Paris - Saygon - Paris uçuşuna iki tayyarenin, Japi - Arnu - Mişletti ve Detruvaya - Durmon - Agnus - Deze- ny'in iştirak ettiklerini yazmıştık. Tayyarelerin en son haberlere göre vaziyetleri şudur: 1 inci tayyare: Pazar saat 6,02 de hareket, pazar 15,55 de Atinaya va- rış ve 16,50 de hareket, Pazartesi 0,48 de Bağdada varış 1,â5 de hareket, pa- zartesi 13.de Karaşi'ye muvasalat, fakat tayyarede arrza ile (3i saatte 7,050 kilometre). 2 İinci tayyare: Pazar 604 de hare- ket, pazar saat 15,30 da Korente va- rış ve 5 de hareket, pazartesi 5,20 de Atinaya varış ve 6,22 de hareket, pa- zartesi 12,46 da Bağdada varış va 13,26 da hareket (Tayyare Karaşi'den 2.250 kilometro uzaktadır ve 30 saat 42 dakikada 4,500 kilometre), Halbuki, bu uçuşa iştirak eden Ü- çüncü tayyare, Şal - Bril makinede çı- kan bir arıza sebebiyle Trende kal - mıştır; fakat Şal'm söylediğine göre, tayyare tekrar uçacak, ve kazanmala- ri ihtimali olan Detruvaya - Durmon tayyaresinin yaptığı rekoru kırmıya çalışacaktır. Macar pehlivanı Çaya Palavracının biridir Dün Tekirdağlı Hüseyin ile güreşmeyi kabul ettiği halde bugün kaçıyor Günlerdenberi bütün Türk pehlivan- larına bolbol sözle meydan okuyan ih- tiyar Macar pehlivanı Çaya, son günler de meydan okumalara cevaplar çıkma- ya ve kendisi ermeydanına davet edil- meye başlandıkça ortaya bir seyahat lâkrıdısı attı. ae e L Macar pehlivanı Çaya — Bugün akşama gidiyorum. Yarın sabah hareket ediyorum deyip duruyor du.. 4-5 gündür bugün ve yarınlar bir sında kalan Çaya grekoromen olmak şartile maç yapmak istediğini Tekir dağlı Hüseyin de her ne olursa alsun tutuşacağını ilân etti. Bu suretle bu gün Türkiye baş pehlivanlık müsaba- kalarından başka; Çaya - Tekirdağlı müsabakasını da seyredec2ğiz galiba.. O. M. Kutnak Galatasaray Istanbulspor Bu pazar sabahı hususi bir maç yapıyor Evvelki hafta yapmış oldukları hu- susi bir maçta 6 - 1 Galatasarayın ga- lebesiyle neticelenen İstanbulspor - Galatasaray takımları, bu pazar sa- bahı Şeref stadyomunda tekrar karşı- İnmaanitslanmdi n | ve kaçıyordu. Hem bu seferki türlü bitmemiş olacak ki, Çayayı — dün gene Taksim stadında gördük. Yukarda güreş yazısmın sonunda ©- kuyacağınız gibi, müsabakalar biter bit mez, bütün Türk pehlivanlarına alabil- diğine meydan okuyan Çaya ortaya çağ rıldı ve genç Türk pehlivanlarından Te kirdağlı Hüesyinin kendisile hemen bir gün sonra karşılaşmaya âmade olduğu bildirildi. Memleketimizde bulunduğu birkaç hafta içinde belki yüz kere (her Türk pevlivanile bilâ kaydü şart) karşılaşa- cağını bağıran Macar güreşçisi Çaya- nın böyle erkekçe bir teklifi derhal ka- bul etmesi çok tabil olarak beklenirdi. Fakat ne yazık ki, bu ihtiyar pehlivan uzun bir tereddütten sonra ancak Gre- gromen güreş yapabileceğini yarım ağız la söyledi. Çaya — sanıyordu ki, genç Türk pehlivanı Hüseyin, alafranga gü- reşi pek bilmiyor ve bu teklifi kabul et- miyecek kendisi de işin içiriden çabucak sıyrılacak. Halbuki, Tekirdağlı Hüseyin hiç te- reddüt etmeden bunu da kabul etti ve işte o zaman, Çayanın halinden, bütün meydan okumalarının bir blöf ve palav ra olduğu anlaşıldı. Macar güreşçisi o- rada artık verdiği sözden cayamazdı ve vaziyeti kabul etmiş gibi — göründü ve çekildi. Fakat biz Cayanın bütün — halinden bu güreşi yapmağa hiç de niyeti olma- dığını anlamıştık ve müsabakadan son- ra Taksim meydanında kendisini bula- rak yanındaki tercüman vasıtasile ko- nuştuk. Ve tahminlerimizde haklı olduğumuzu anladık: tamamen Macar pehlivanı, daha doğrusu yalaner pehlivan bize ne dese beğenirsiniz! — Ben yarın Macaristana gidiyo « rum, Buna mecburum. Fakat Hüseyin ile müsabakayı kabul ettim. — İnşallah yakında gelip güreşirim!!! Hep ayni nakarat, hep ayni bahane, Macar pevlivanı tam bir palavracı idi kaçışı, evvelkiler gibi yalnız sözle değil fiilen olacaktı. Çünkü Türk pehlivanları ken- dilerine rastgele meydan — okuyan bu yabancıya artık pabuç bırakmıyorlar « dı. ; Çayanın haftalardanberi süren (bu- gün gidiyorum yarin gidiyorum) söz « lerinin bugün hakikaten — mevkii fiile, gireceğini umuyoruz. Ve şimdiden son« ra, bu palavracı pehlivanın Türkiyenin semtine bile uğramıyacağına emin bu-