30 Ekim 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

- poru, havadis, spor, 23,35 örleestra könderi. © PARİS (P,T.T,): ANKARA ve İSTANBUL: Cumhuriyet bayramı dolayısile busüsti ya. yaa, 12 istiklâl marşı, 12,05 ekönömi işleri, hakkında İktisat vekâleti başmüşaviri Sami İşbazım konferansı, 12,25 müzik, 10 istiklâl margı, 19,05 kültür işleri haklımda Talim ve terbhiye dairesi reisi İhnsanm konferansı, 19,25 müzik. VİYANA: , 18,45 şarkılar, 19,16 &por — seyabatler, — konuşma, 20,05 saat, haberler, hâva Tapö . ru, ulusal yayın, 20,30 filârmonik orkestra, könseri, 22,10 eğlenceli konser, 22,15 İtalyan halk şarkıları, 23 05 eğlenceli yayın, 23,15 haberler, hava rıporu. 23,25 könserin deva. Tmar, 24,20 konuşma, 24,80 musiki. BERLİN: 18,05 gramofonla könsar, 19,85 kitap kuv. veti, diğer bir konüşmâ, 19,05 — Ürtsadenden musiki, 20,05 gelecek haftanm proğramı 20|. 25 gramofonla şarkılar, 20,50 günün aklâleri haberler, 21,15 karışık yayın, 23,05 hava ra. 18,30 armonik, spor, sBalon muğikisi 19,55 eğlenceli konuşma, 20,25 opera yaymı, Öpera binasmdan naklen “Faust,, 23,35 hava Ta. poru, çingene Musikisi, 20,06 konferans, 20, 20 cazband, 1,10 haberler, 18,20 konser, 19,05 börüa — havâadia, 10,â80 könser, 20 konferanslar, 20,40 operâ yayımı, Madam Butterfiy, s#itirahatlerde — haberler, spor, 23,50 framsızca ve Almanca haberler, 24 son haberler, LONDRA: 18,35 oörkestra konsâri, 19,05 Ve&vinister haftası, 19,20 goöcukların zZamanı, 20,05 ör . kestra konseri 've şan, 21,05 havadis,, memi. leket yaymı, 21,35 tarihi piyes, 22,50 operet 24,06 havadis 24,30 dana musikisi, 1,35 ha. vadis, 1,45 Milatonun esörler. — 18,05 edebiyat, 18,20 keman konseri, 18,35 - gan köngeri, 19,05 orkeatra konseri. manyetizör ve — illüzyonist Pr. Zati Sungur Fevkalâde bir proz . ramla terisillerine da vımıdıyoı-.Eaık.[ cumartesi pazsâr günle. WMAKSİM Tiyatrosun. g ni E'.ncü'nî e. : (521') sSIN —Eı MALAR BEYOĞLU BARAY 1 Ağri zamanlar (Şarloy MELEK 1 Çapkım genç (Suvarede) — Ehli salip muharebelari — (fransızca kopyesi) İPEK * Ehlisalip — muharebeleri (Türkçe kopyesi) SARARYA — ! Ağri zamanlar (Şarlo) YILDIZ : Pömüpletin sön günleri ÜMER s © T , îı.ıumı ; Pîî;t;uol?kızhn-sız. *“KIRMIZI l ve Koörk v , ddi İ laslağir v e BEYAZ SEK ŞIK $ Mişel Strogof KER A a ŞARK t bildirmemiştir BEYAZ DOoMıu SEK ASRİ $ -Bilâh başina ve Şahane 'ülk. ASTORYA (| ;ıldmm kaptna ve Bo. zarmibö CÜMÜRİYET : Bildirmemiştir İSTANBUL . FERAH : Lörel ve Hardi Hindistan da (Türkçe sözlü) AZAK Proğramını bildirmemitir MİLLİ $ Möhikanlarm — sonu ve Paranga S L e Na * VÜM YENİ FİATLAR: "i a ' ALEMDAR ; Güzli vesilra ve Kızıl alev. gğ KEMALBEY 'Tarzan geliyor [Trü.':;) 70 Bı 35 KUFUŞ 270 ;Lt"kf" S :g e ve Dertsiz arkadaşlar « Ki GÜB ç KADIKÖY 37,(40 th 158 : i ?ıv:e?dın;ıııonm şışdzıâımlı; HALE a t 'l'ımumg;ıığyor (Türkçe ) ha ALLARN A mağ " depozito geri verilir. ” ğ SÜREYY ı Bildirm tir. ' ' ERENKÖY © Bildirmemiştir —âçgş_satmak_lstqye_ı_ılere hususi şartlarla litresi 22 kuruştan ver ÜSKÜDAR ' HALEB » Möoyerling faclam. BEŞİKTAŞ SUATPARK: Fakir bir delikanimm hi. kâyesi BALAT MİLLİ t Bildirmearmiiştir ) PK ““DOK Edirne Valiliğinden : ürün. dakinteda Kemal özsan - Edime Mömleket hastanesinin 1950 lira tutarmdaki 176 kaleni sant 20,80 da Ürolog — Operatör yı tibbiyesi açık eksiltmeye konulmuş tur. Taliplerin ihtiyaç listesini # BİR îîîlîî;ş x::;"yegı;::ı:ıiteh.“ı:ı üzere Edirnede Vilâyet Daimt encümeninde, İstanbulda Sıhhat V ' ga ae diag İçer çi iM t Müdürlüğüne müraca atları ve ihale günü olan 10:1 Fransız Tiyatrosunda yanında. H ün öğled Di? PEANEAN ugun * « .% KO 3' ','“_'“;:_ Her FEM GECAR ',",';. salrı günü saat 15 de 147 liralık teminat makbuzlarile birlikte Vilâ 62 GÜZEL PRENSE$ başka tarafa çevirdi. Vera da memnun Artık buradan bir yere gitme, Daima GÜZEL PRENSEŞ 63 ve müsterib hücreyi terketti. DA Ç B VERA'NIN ÂAŞIĞI Düşes Vera hapishaneden döndü. Sa raym bahçesine bitişik ağaçlıktan ge - çiyordu. Oradan bahçeye — girecek, ve bahçeden de gizli methalden odasma çı- kacaktı. Sık ağaçlıkların arıımdm ge- çerken arkasından bir elin omuzuna do kutıduğunu hissetti. Birdenbire yerin- den sıçrayarak döndü. Tam bu sırada| karşısında duran adam; — Korkma Vera, dedi, benim... Aşı- ğın Zingara... Vera, hayretle geri çekildi Zingara onu iki kuvvetli kolu arasına ılmrgtı Düşes dikaktle bakınca siyah saçlarla çevrilmiş solgun bir yüzün ortıımda parlayan bir çift ıiyah göz gördyü. Son ra gözlerine inanamamış gibi: — Zingara, sevgilim. Yoksa bir rü - Yyamı görüyorum Zingara, cevap. verdi: — Hayır, güzel düşes, rüya görmü - yorsun. Seni hâlâ bütün kalbile seven Zingaranm karşısında bulunuyorsun. Fakat ne yazık ki sen şimdi bir başka erkeğin zevcesisin. Vera, âşığını baştan aşağı süzdü. Zin gara hem&n hiç değişmemişti. Düşes, önu görür görmez kalbini doldüran sev ginin birden parladığını, alevlendiğini hissetti Hararetle mukabele etti: —NNe zarart var. Kalben daima sana bağlı olduktan gonra. — Zingara ben senden başkağının olamam — At canbazı, Verayı kucakladı, sarıl- drlar. İ j Vera, baygın ve mest bir halde du- daklarının arasından döküle döküle mı- rıldandı: — Evet, ben senin, daima seninim. burada kal. Sensiz yaşamak — bana çok güç gelyior Para lâzımsa ben istediğin kadar veririm. Seni istediğin — kadar zengin ederim. Adını değiştirirsin. Her zaman yanına gelirim. Böylece biribiri- mizin kucağında aşkımızın kanatları al tında saadetle yaşar, gideriz. Zingara, artık ona sadık kalacağına ve bir yere gitmiyeceğine yemin — etti. $onra Veraya doğurduğu çocuğun ne olduğunu sordu. Vera biran düşündü. “Acaba her şeyi Zingaraya söylemeli - miydi? Fakat — tereddüdü pek “uzun sürmedi. Canbaza pek de emin olmadı- ğı için bir gün bu sırdan istifadeye kal- kışabileceğini düşünerek hakikati sak- lamağa karar verdi. Nihayet Zingara tekrar sordu: -Veracığım, niçin düşünhymun? Çocüğümüz ne oldu? Kız mı, — oğlan mrydı? Kımıe duymadan nısıl doğura- bildin? Vera, kararını vermişti: — Gayet güzel bir kız. Tıpkr — sana benziyordu. Doğurduğum zamatı babam seyahatte idi. Çoçuğu bakılmak üzere bir aileye teslim ettim. Bu aile bir müd det sonra Amerikaya gitti. Çocuk da ©- rada terbiye edilecek ve tahsiline de i- tina olunacak. Fakat böyle bir aile bul- mak için hayli sıkıntı çektim, Ayni za- manda çocuğu birân evvel yerleştirme- ğe mecburdum. Çünkü vaziyetim tehli- keliydi. Bu uğurda tabii o aileye, — bir hayli de para verdim. Artık vakit ge - cikti Müsaade et de ben gideyim. Zingara, tektar Verayi kucıklıdı ve telâşla sordu: — Seni bir daha ne vakit görebilece: gim.Bana şmidi para verecek misin? Monakoda kumar oynadım. Bütün ser- vetimi kaybettim. Meşhur sözdür: Aşk- ta talii olan kumarda kaybeder. — Pekâlâ, yarın akşam ayni — saatte gene burada buluşuruz. O vakit sana lâzım olduğu kadar para veririm, Ten- ha bir yerde küçük bir ev kiralarsın. Böylece orada buluştuğumuz zaman bi- zi kimse görmez ve nazarı dikkati celp etmemiş oluruz, Fakat Zingara tereddüt ediyordu. Ni- bayet: — Buüuğglin © kadar parasızım ki... de- di Düşes biraz düşündü. Sonra parma - ğında büyük zümrüt ve elmas taşlarla çok süslü ve kıymetli bir yüzüğü çıka- rtıp âşıkına verdi! - — Sevgilim, bu yüzüğü satarsın. E- line geçecek para bir ev kiralıyarak icap eden şöyleri tedarike yetişir — sanırım. Bu benim düğün yüzüğümdür. Ateş gi bi parmağımı yakıyordu. İşte bu dâ sa- na sevgimi gösterir, sanırım. Zingara, sordu: — Ya kocan yüzüğü soracak olursa? — Adam sen de.. Yüzük hiç kaybedi- lemez mi? Böyle şeylerle sen zihnini yorma,. Zaten kocam büudalanın biri. Ben ne dersem hemen inanıyor, Yarın gece gene burada buluşuruz artık ben gideyim Vera, âşıkile sön defa kucaklaşarak hızlı adımlarla sarayın bahçesine gir - di. Zingara da yüzüğü cebine indirdik- ten sonra uzaklaştı. Düşeş gizli kaprdan köşke — girdi ve yavasga kocasının yatmakta olduğu ©- danın kapısını açtı. Fakat içeri girerken Dük Jorj uyandı. Karisını sokak kıya - fetile odanm ortasnıda görünce şaşırdı ve"tuhaf bir nazarla bakârak sordu!: — Vera, hayrola.. Bu zaman nereden geliyorsun? Yahut nereye gideceksin? Vera, birden şardı. Mantosunu çı - karmağa vakit bulamadan kocaşının u- yanrvermiş olmasına canı sıkıldı. Dük Jorj şüpheli bakışlarla karısını süzü - yordu. Onun cevap vermediğini görün- ce karyolasından atlayarak * karısınım karşısına dikildi ve bağırarak sordu: — Niçin cevap vermiyortun. Birkaç saat evvel yanımda yatıyordun. Sonra seni dışarı çıkmak için hazırlanmış gö- rüyorum. bu ne demektir? Acaba kont Adolara hak mr vermek lâzımgelecek? a Vera, birden kollarını açarak kocası- nr kucaklad: — Sen delisin Jorj. Fakat hu kadar kıskançlık doğrusu pek haş bir şey de« ğil, Benden hâlâ şüphe mi ediyorsun? Dük Jorj, şabırsızlıkla sualini tek * rarladı: , * — Bunları bir tarafa bırak da ben ü- yuürken sen niçin giyinmiş bulunuyor- sun, onu anlat.. Vera, fena bir haber verecekmiş gibi çekinme jestleri yaparak başını önüne eğdi; — Rita ederim, Jorj. Bunun sebebini sorma.. Vera, bunu söylemekle beraber ür“ kek Sakışlarla kocasının gözlerine bak- tı. Her zaman olduğu gibi — karısınm gözlerile karşılaşınca Dük yumuşadı: — Vera, her ne olursa — olsun banâ doğruyu olduğu gibi anlat. Yalanı bif tarafa bırak. Niçin gece uykunu terke* diyorsun, sana yazık değil mi? Vera, çok mahir bir komedyıcı ldi' İstediği zaman hiç zorluk çekmeden ba bol ağlayabilir ve gene dilediği vakit bütün yeis ve ıstıraplarına rağmen etrâ” fina neşe saçabilirdi. Konuşma bu safe | haya girince kolaylıkla gözîertni Yl!“' tarak kocasına baktı ve: —— Kaybettiğim bir şeyi arıyordum. î İ J |