IF Ü 4* n IN | âfaşelere albay Muzaffer, bir — sinin hükmü yoktur. HABER Akşam postası Eskişehirdeki korkunç kaza A (Baş tarafı 1 incide) çarp!gmasıdır Eskişehire yedi kilomet- le mesafede Mollaköyü civarında olmuş- tur. Kaza yeri feci ve korkunç bir man- zara arzediyordu. Arka arkaya — bağlı iki büyük lokomotifin önünde hurdehaş olmuş bir otobüsün parçaları görünü- yordu. Tren hattının üzerinde, sağında solunda tekerlekler altında ölü, ve ya- rr Ölü insanlar yatıyordu. Etraf kan i- çindeydi. Müddeiumumi bir yandan tahkikat yaparken doktorlar da — yaralılara ilk müdavatr yapıyor, otomobillere koyup Eskişehire gönderiyorlardı. Trende bu- - lunan yolcular kazadan sonra inmiş - ler, yaralıların imdadına — koşmuşlar - dır. Fakat yapacak bir şey görememiş- .___IgrdL Çünkü ölenlerden başka sağ ka- |- İanlar da bitkin bir vaziyette ağır ya - — Talr bulunüyorlardı. Yaralılar can acı-| sile bağırıyor, trendeki kadınlar ölüle - rin başında ağlıyorlardı. Yaralılar tamamen Eskişehire taşım- dıktan sonra ölüler de kaldırıldı, Facia yerinde kaza hakkında izahat alacak tek bir kişi yoktu. Tren yolcula- rı bir şey bilmiyorlardı. Ancak trenin şiddetle çarpıştığını, biraz sonra da dur duğunu söylüyorlardı. Müddeiumuminin lokomotif makinis finden yaptığı tahkikat kazanın şöyle olduğunu gösteriyordu.: 'Toros ekspresi süratle “doğru ilerlerken tren hattına muvazi o- lan şoöseden içi tıklım tıklım yolcu do- lu bir otobüs trenle yarışa kalkmış, a- razinin tabif arızaları arasında bir müd- det gözden kaybolduktan sonra birden bire hattın üzerinde görünmüştü. Makinistin otobüsü görmesile ön lo- “komotifin çarpması bir olmuş, lokomo- tif otobüsü 200 metre kadar sürükledik ten sonra durabilmiştir. — Alâkadarlar bunun tabif olduğunu, iki lokomotifle giden ekspresin âni — fren yapmasına fennen imkân olmadığını söylemekte - K vaîr-üğen_!ğ su:usmda otobüste elle “tutar yer kalmamış, içindeki — yolcular yerlere serlimişlerdir. Maknist şoförün ya sarhoş veya çilgin olduğunu söyle - mektedir. Müddeiumuminin tahkikatr neticesin de ötobüste otuz beş kişinin bulunduğu meydana çıkmıştır. Bunlardan 16 sı ö- Topçu atış - tatbikatı Bu sene Topçüu Atış mektebinin on al tıncı kursunu bitiren genç subaylarımız “|Metris çiftliği civarında dün muvaffaki ketli bir atış tatbikatı yapmışlardır. Bu tatbikata başta muhterem misafi- |rimiz Sovyet sivil havacılık — teşkilâtı reisi general Eydeman ve yabancı ata- şemiliterler çağrılmıştı. Atışların de - vamı müddetince generale ve — ecnebi erkânı harp subayımız tarafından fransızcaya fercüme edilen, izahat vermiştir, Dünkü tahkikatın hususiyeti subay- |lara hiç tanımadıkları kıtalar ve batar- yaların verilmiş olması idi. Atışlar çok büyük bir intizam ve mükemmeliyet i- çinde geçmiştir. Tatbikatın esasını top- çu atışr altında piyadenin ilerleyişi teş- kil etmekteydi. Piyadelerimiz topçumu- zun muvaffakiyetli atışına rağmen çok : güzel ilerleyiş ve gerileyişler yapmış - Eskişehire| lü, 19 zu da yaralıdır. Sekiz yaşımnda bir kızdan maada diğerleri ağır — süurette yaralanmışlardır. Yaralılar Eskişehir Memleket ve Demiryolları hastanele- -rine kaldırılmışlardır. Facianın iflade verebilen tek şahidi ' Yaralı ve ölüler kaldırıldıktan sonra Toros ekspresi beş saat gecikme ile yo- luna devam etti. Ben de Eskişehire dön düm. Hastahaneleri dolaştım, Yaralıla- rın hiçbiri ifade veremiyordu. — Küçük kız şunları söyliyebildi: — Trehnin süratle ilerlediğini gör - dük. Yoldan tren hattına çıkmak isti - yen şoföre: “ — Bırak tren geçsin diye bağırdık, şoför dinlemedi. — Yahu bizi öldürecek misin diye haykıranlar oldu. Bunları da dinlemiye rek tren yoluna çıktı Lokomotifin da? gibi ilerleyip çarptığını gördüm. Baş - ka bir şey bilmiyorum. ; Şoför kaçtı Hastanelerde şoföre benzer yoktu. Alâkadar kimselere sordum, Şoförün kaçtığını haber aldım. Bu sabah ona doğru ise — yakalanıp Eskişehire getirildi. Sorguya çekildi - ğinden kendisi ile konuşamadım. Yara- lılar -hâlâ söz söyliyemiyorlar, Faruk Şükrü Metaksasın sözleri (Baştarafı 1 incide) kimse Selânik şehrinin kurtuluşundan bah- sederken demiştir ki: “— 0 zaman savaştığımız — ordu Avrupanın en kahraman ordularından biri idi ve bu derece kahraman bir ha. daima bir şeref teşkil edesektir, O zaman hbiribirimize karşı duy- duğumuz karşılıklı hürmettir ki bizi eski hasımlarımızla samimi dost hali. ne getirdi. Ege denizi mevcut oldukça ve biz bir sahilde, onlar da öbür sa- hilde bulundukça Türklerle dost ka. lacağız.,, Kral Selânikte Yunan kralı Jorj dün sabah Se lâniğe gelmiş ve rakip olduğu torpito limanın ağzında toplar atılarak karşı. lanmıştır. Kralı rıhtımda — Başvekil ve hükümet erkânı karşılamıştır. Kral lunmuştur, Selânikten Larisaya gide cektir. Komisyonla çalışacak, sağlam re- ferans ve noter'garantisi verebile- cek, evlerde elektrik aleti satmak üzere bir şirket tarafından MEMUR Aranıyor Posta kutusu No. 2248, satış ser- visine müracaat edilmesi. O sımla çarpışmak Yunan ordüsu için| bu sabah topçu manevralarında bu- Yugoslav başvekili geldi (Baştarafı Z incide) durmuştu, Saat dokuza doğru saylav. lar, Romanya maslahatgüzarı, Çekos- lovak ateşe militeri, vali, İstanbul ku. mandan vekili, emniyet — müdürü ve diğer bazı zevat istasyona gelmişler- di Saat dokuzu on geçe dost memle- ketin başvekilini hamil bulunan hu. susi vagon bir lokomotif — tarafından çekilerek istasyona girdi. Müzika Yugoslav milli marşmı çal- dı. Bu esnada Stoyadinoviç vagon - dan inerek kendisini karşılıyanların elini sıktı. Askerlerin önünden geçerek İs- tasyondaki halka doğru yürüdü. Bu sırada Bayan Stoyadinoviçe mütead. dit buketler verildi, Başvekil halkın aîkışları arasın - da istasyondan çıkarak otomobile bi. nip Perapalâs oteline giti. Misafir Başvekil öğleyin Perapa. lâs otelinde Belediye tarafından ve - rilen ziyafette — bulunduktan sonra bu akşam hususi bir tirenle Ankaraya gidecektir. Yugoslavya Başvekiliyle birlikte Belgrad elçimiz Haydar, Yugoslavya başvekâlet ve hariciye nezareti husu. st kalem müdürleri, politika muharrir- lerinden Simorviç, Avala Ajansı di . rektörü Pitroviç, Yugoslavya matbu- at müdürlüğü memurlarından Suka. çeviç, Yugoslavyanın tanınmış gaze- tecilerinden Svetojar da gelmiştir . Yugoslavya Başvekili sonteşrinin birinde Ankaradan İstanbula dönecek İstanbulda üç gün kalarak şehri ge . zecek, sonra memleketine gidecektir. Başvokll Belgrıüan ayrılırken Y ugoslav Başvekıl ve hariciye na- zırı Belgradda Yugoslav vekileri, kü. çük ittilâf ve Balkan anlaşmalar elçi- leriyle âyan ve mebusan meclisleri â. zaları tarafından uğurlanmıştır. Sofyadan geçerken de istasyonda Kralın müşavirleri, Adliye nazırı, neş- riyat umum müdürü, hariciye erkânı, Sofya elçimiz, Yunan ve Yugoslav se. firleri ve gazeteciler tarafından karşı- lanmıştır, Bulgar Başvekili Köse İvanof, Yu goslav Başvekilini Bulgar hududun. dan karşılamıştır Muhterem misafirimiz dün gece saat on ikide Edirneye gelmiş, harici. ye vekâleti namına Refik Amir, Şem- setin. Edirne valisi Osman, askeri ku. mandan vekili, Yugoslavyanın Türki. ye elçisi Lazarviç tarafından karşılan mıştır : Ziyarete Berlinde verilen ehemmiyet Berlin 27 (Radyo) — — Yugoslavya başvekili Milan Stoyadinoviç, — Türk hükümet merkezi Ankaraya 10 günlük bir seyahat yapmaktadır. Siyasi maha- fil, bu ziyarete ehemmiyet atfediyor. lardır. Bunun neticesi olarak piyadeleri | KĞ miz hedefe 400 metre kadar yaklaş - şerefine bir ziyafet verilmiştir. Elektrik sirketi müdürü zaten İstanbulda idi Bu sabahki Akşam refikimiz elek- - trik, tramvay ve tünel şirketleri di - rektödü Hasensin Avrupadan şehrimi- ze geldiğini yazmaktadır. Halbuki Di- rektör Hansens uzun müddettenberi şehrimizdeydi, bu sabah bir ahbabın karşılamak için istasyona gelmişti. ZAYİ — P. C. N, den 35-36 ders! senesi için aldığım hüviyet — varakamı zayi ettim Yenisini alacağımdan eski- ) /mışlardır. Tatbikattan sonra misafirler | W? 1131 Naciye j'__l tü Uzun scnelerdmberî birçok hayırlı işler görmüş olan Damlası müessesesi Cumhuriyet Bayramanın yaklaşması buğün de, daima beslemekte olduğu 100 kadar fakir yavrucuğa elbise ve potin vermiştir. Resmimiz hediyelerin fakir yavrulara dağıtılmasını gös- termektedir. w v ğ ee Beyazattaki Süt münasebetiyle Tarihi? araştırmalar Hamama ve yıkal maya dair Vücudu temiz tutmak çok eski za - manlardanberi insanları alâkalandıran bir iştir. Dicle irmağı boyunda, Bağdat civa- rında arkeoloji — araştırmaları yapan Şikago şarkiyat enstitüsünden — doktor Hanri Frankfurt, meydana — çıkardığı Sümerlilere ait bir şehirde gayet güzel kanalizasyon sistemine malik beş tane hamam harabesi bulmuştur. Bunlar Mi- lâttan en aşağı 5000 sene evvelisine a- ittir. Fravun sülâlelerinin ilk günlerin- de kadınların Nil irmağında yıkandık - larını biliyoruz. Eski Yunanlılar da hamamrı çok se- verlerdi. Hektorun — muharebelerinden sonra dinlenmesi için Andromak su ısı- tırdı. Kocası Ülisse uzak seferlerde iken Penolöp can sıkıntısını — gidermek için sıcak banyoya girerdi. Büyük şair Ho- mer Yunanlıların hamamı ne kadar sev diklerini anlatmakla, yorgun sinirlere sıcak suyun çok faydalı olacağına işaret etmişti. İspartalrlar ise vücutlarnır sertleştir- mek için soğuk suda yıkanırlardı. Âti- nallar da kendilerini daha çok güzel - leştirmek için hamama girerlerdi. Musa Peygamber zamanında — Yahudiler sık sık yıkanırlar, çünkü iyi ruhların an- cak temiz bir vücuda gireceğine inanır- lardı. Fakat Romalılar hamam işini © derece mübalâğalı bir hale getirdiler ki Hristiyanlığın ilk çağında hamam gü- nah ve putperestlere ait bir iş olarak sayıldı ve menedildi. Ortaçağlarda umumt? hamamlar kötü yerler ve hastalık kaynakları sayıldık- larından kaldırıldı. 15 inci yüzyılda İs- kandinavyalılar mükemmel istim ha - mamları kurdular ve o vakitler “kahve parası,, dediğimiz bahşişlere “hamam parası,, demeği âdet edindiler. — Fakat hamama gitmenin günah olduğu düşün - cesi yavaş yavaş İskandinavyaya — sira- yet ettiğinden, bu mükemmel hamamlar oralarda da kapatılmiştı. Romalıların hamam işlerinde en ile- ri gitmiş bir kavim olduğunda hiç şüp- he yoktur. Romanın ilk kuruluş çağın da, Tiber irmağında yıkanılırdı. Sonra Appian su kemerinin getirdiği sülarla Sirküs Maksimus civarında soğuk sulu hamamlar tesis edilmişti. Şehire gelen su miktarı arttırıldıkça her evde bir ha- mam yaptırıldı. Büyük hayırperver Mesenas kendi parasile umuma mahsus hamamlar yap tırdı. Ondan sonra da birçok Roma im- paratorları halkın gözüne girmek için bedava hamamlar açtırdılar. — Bunlara Terme denirdi ve Termelerde yüzmek için havüuzlar, sıcak su kurnaları, sıcak hava ve buhar banyoları, yağlanma ve koku sürünme daireleri, ovulmak ve se- rinlemek odaları vardı. Pompey hamam larnım çevresi lüks kumaşlar satan dük kânlarla çevrilmişti. Romada — hamam bir sefahat merkezi oldu. İmparatoriçe Poppaca bariyosunu hergün eşek sütü ile doldurtur ve bunun içine girerdi. Önceleri Romada, erkek ve kadınlar için hamamlar ayrı ayrı idi. Fakat son- raları bunlar birleştirildi. Milâttan son- ra Hristiyanlar iktidarı ellerine alınca bunu menettiler. Garbi Avrupada ha- mamın âdet hükmüne girmesi için ara- dan asırlar geçti. Atinalrlarda olduğu gibi eski İranlı- larda hamam bit gürur ve — azamet işi idi. Hrabeler arasından meydana çıka - rılan en lüks hamamda büyük Dârâ ta-| rafından inşa edilmiş olanıdır. İranlılar hamamda yıkandıkları za - man saç ve sakallarını siyaha boyarlar- dı. El ve ayaklarına kına sürerler ayak ve el tırnaklarına da kırmızı cilâ vurdu- rurlardı. Fransada on üçüncü ve ön dördüncü asırlarda davetlilere — yemekten evvel banyo teklif edilirdi. Napolyonun ken- disi de banyoya çok meraklı idi. Fakat umumi hamam âdeti ancak on dokuzun cu asırda Fransada taammüm etmiştir. Doktorluğun babası olan Hippokrat soğuk suyun vücudu ısıttığını sıcak su- yun da serinleterek uyku — getirdiğini biliyordu. Eski Hintli, İranlı, Yahudi, Mısırlı ve Yunanlılar hastalıkları teda- vi için su kullanmışlardı, Sonra bu te-' | davi usulüne yirminci asırda kavuşulmak üzere vazgeçildi. Doktorlar soğuk su ile buündan 800 sene evvelisinden deva olarak — kullanmaktadır! tor Nakagami bundan üç asif kıl ve sinir hastalıkları için St masıntı tavsiye etmişti. Eskilef ma ve inmelere karşı da hami rırlardı. Son asrın ortalarına — d0f Avrupada su tedavisini ortayâ lisyalı köylü Vensant Friessni! zat insanlara, yorgun ve bozuk ıslak çarşaflara sarınmanın | sükünet verdiğini gösterdi. Bugün banyolar sinir bozuk ayyaşlığa ve afyonkeşliğe kâ? rulmaktadır. Hamamın yalnız temizlik içi bir takım dertlerden de kurtül kullanlması günden güne art” — Almanya Fransa ile anlaâ! teklif edecekti United Pres isimli Amerikt barat servisi çok mühim bir B riyor. Tahakkuk ettiği takdi! rupanm bugünkü çehresini P değiştirecek bazı işler hazırli gösteren bu haber şöyledir: Almanya hükümeti yakwq_ saya bir Alman - Fra.tısız ar teklif edecek ve İtalya ıle bu anlaşmayı garanti et.ı:ıe.led yecektir. Almanyanm bu teklifi, F? Sovyet .Rusya arasındaki pt çireceği en mühim imtihan A Fransanın bu pakta ne derdoî olduğunu gösterecektir. İ ' | Fransa hükümetinin böyle lifi reddetmiyeceği ve Sov ile arasında olan paktı ikindwfu ye düşüreceği kanaati hük” yor. İ — Soğanla eıll*1 nın tadı bir? Amierikalı âlimlerin iddlzî:g re sığır eti ile koyun etinin | dır. Eğer burün delikle sanız, hiç farketmezaınıt insan zaikasinın dört tat alw mektedirler: Ekşi, acı, tatli, *“1 kategorilerden herbirine dlhn yeceklerin hepsinin tadı b"' nanmazsanız, kendiniz t Bir sovan ve bir de elmayı İÜ çalara kesiniz. Sonra bııırııii““";ı yıp her birinden birkaç | Hiç fark duymıyacaksmız ç Bunu bir arkadaşınızda edebilirsiniz. Ancak arknw lerni bağlarsanız, o da ı:ııln ? ham alarak dimağını zorlama lerini şaşırtmağa kalkmaz. Sulh perisi — Bir i$ ı,ı: için bu canbaz -gibi V' güaliba! _---Daııııı:uıı-ııa,ıuınl"""'“ı D Çü — aA