14 Ekim 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

Miki Afrikada - haydutlar peşınd YBEnDe | BURADAN. S9 BURDA TEMİZ Hıç. Bir. YERE , & İK YAPA - Yim ea YAŞ KAÇAMAZ.IT ACABA PlLat! LAR YA- K ANNOAMI Mi | — | BuLUNDU. ! y Çir Gu İ ĞEMLiDE — İ WİLEKAR | KURDA Fmvesabdur ETMış * Bi m> MODELLA Sapka n ' MODELLA ÇAMAŞIR MODELLA ELDiVEN MODELLA ÇORAPLARI Mevsimin en son PARİS ve VİYANA modelleri gelmiştir. MODELLA Bayanların lüks şapka ve çamaşır salonu _ Beyoğlu İstiklâl caddesi No. 318 — İstanbul Liman Sahil Sıhhiye Merkezi f Satınalma Komisyonundan : Merkezimiz itlâfıfarında kullanılmak üzere dört kalem itlâ- fıfar malzemesi açık eksiltme ile satınalınacaktır. 1. — Tahmin bedeli 868 Hiradır. 2. — Şartnameler merkezimiz Levazımından parasız alınır. _ 3. — Eksiltme 20/10/1936 Salı günü saat 14 te Galatada Ka- i' ramustafa paşa sokağında İstanbul Limanı Sahil Sıhhiye Mer- —— kezi komisyonunda yapılacaktır. : 4. — Muvakkat teminat 66 liradır. 5. — İstekliler bu işin ehli olduklarına dair ticaret odasının bu — davet tarihinden sonra alınmış bir vesika göstermesi şarttır. — Ü ea Eksıltmeye girecek olanlarımı peyler sürülmeden - evvel muvakkat teminatlarını yatırmış olmaları gerektir. (1881) - Y—ı"" KIŞ YAKLAŞıYOR ; GALATADA ’ EKSELSYO Büyük elbise mağazasında Elbiseye dair ihtiyacınızı en ucu/ fiatlarla alabilirsiniz 1 Pardesüler Ingiliz biçimi 13 /2 Lırt » — Empermeablize Gabardin 17 '/2 Muşambalar her renkte 11 1/2 Kostümler 5 » 15 !/2 Kadın Mantoları 11 /2 Çocuk Muşambaları B /2 Kadın 10 1/2 Yalnız Ekselsyor Galatad SATILMAKTADIR ' <—— - b — Ç ea e —— Ho—ruz )â./ IZMEWLW SAÇ BAKIMI Güzelliğin En birinci şartıdır Petrol Nizam Satılık kübik evi olanlara Kadıköy Bahariye ve Moda tara- finda 5; 6 odalı banyo ve her konforu havi kiralık evi olup da satmak İsti yenlerin İstanbul Ankara cadddesin- de Vakıt propaganda servisi şefliğine en son fiatile bildirmeleri , 350 MAĞLÜP FAUSTA onun üçüncü Hanri taraftarı olduğu. nu öğrendi. Bunun üzerine kendisinin hasta olmadığı ve krala bir mektup göndermek istediğini söyliyerek ken- disinin bu işi yapmasını rica etti . Papas bu ricayı derhal reddetmiye- rek mektubu aldı fakat krala gideceği yerde doğruca Dük dö Mayenin yanı- na çıktı. Mektup toplanan bir mec- liste okununca içlerinde hazır bulu- nan Düşes dö Monpansiye: — Bu mektubu krala göndezelim efendiler! dedi. Sizi temin ederim ki üç gün sonra ne Parisin muhasarası kalır ve ne de kralin hayatı, Bu fikir kabul edilerek, o gece Jak Kleman sabaha kadar Düşes dö Mon- pansiyenin yanında kaldı. Bu müddet şüphesiz ki boş geçirilmedi. Nihayet Jak Kleman sabahleyin kralı ne şe- kilde öldüreceği hakkında iyice tali- mat alarak yola cıktı. O, Sen Klo bastilden verilmiş olan mektubu götürüyordu. Fakat aynı za- manda yanmda bir de hançer vardı ki Jakoben kilisenin saati gece yarısımnı çalarken bir melek tarafından kendi- sine verilmişti . Jak Kleman akşam üzeri Sen Klo köprüsüne geldi. Fakat köprü üç top ve bir alay askerle muhafaza altına alırmıştı. Kendisine dur emri verilin- ce Sen Klodeki hasta bir akrabasını ziyaret etmeğe gittiğini söyliyerek Beçti, Kasabaya girince ilk işi kralın sara- yını bulmak oldu. Kral henüz gelme: mişti. Biraz sonra karşıdan meşaleli bir alay göründü, kral geliyordu. Alay dolu dizgin saraya yaklaşarak kapının önünde durdu. Kral hayva- nından inerek içeri girdikten sonra maiyeti de dağıldılar. Jak EKleman uzun müddet sarayın etrafında dolaş- tıktan sonra bitap düşerek açık bul- duğu bir samanlığa girdi ve sevgilisi- ni düşüne düşüne uykuya daldı. Sa- bahleyin erkenden kalkarak yan tarf- ta bulunan bir lokantaya girdi. Lokantacı kadın Jak Kleman: gö- rünce: — Aman pederim, diye haykırdı, Yüzünüz ne kadar sararmış, sizi gö- ren bir cinayet işlediğinizi sanacak ! Papas bunun soğuktan ileri geldi- ) ğini söyliyerek bir şişe şarap istedi. Hepsini içtikten sonra parasını verip dışarı çıştı. i Bir saat kadar Sen Klonun içinde dolaştıktan sonra karnı acıkmağa baş ladı. Fakat kendi kendine: — Adam sende! diye sdy!eııiyordu. Zahmete bile değmez ki! Sabahın saat dokuzu olmuştu. Sa- rayın önüne giderek beklemeğe bağ- - ladı, sonra birden aklına bir şev gel- miş gibi ağır ağır şatonun kapısına doğru yürümeğe başladı. Bir nöbetçi: — Yasak! diye bağırdı, Fakat Jak Kleman davetli imiş gibi hiç aldırmadan yürümesine devam et- ti. Nöbetçi tekrar: — Yasak! diye haykırdı. Bu esnada bir sürü asker koşarak Jak Klemanı tutmuşlar. ve üstündeki papas elbise- 4 MAĞLÜP FAUSTA. 351 — sine aldırış bile etmeden itip kakma- ga başlamışlardı. Jak Kleman: — Kralı göreceğim! diye bağırıyor- du. Bu sırada tesadüfen kral da alt kat pencerelerinden vaziyeti görmüştü. Bir zabit çağırarak sordu; — Bu adam ne istiyormuş? — Şimdi anlarım! — Hem söyle, öyle fena muamele yapmasınlar. Sonra herkes, kral pro- testanlarla uyuşup papasları tahkir ediyor der! Zabit koşarak kapıya yaklaştı, pa- pasın yanına gelerek: — Ne istiyorsunuz muhterem pe- der? diye sordu. — Kralı göreceğim! — Fakat onun yanına böyle girile- mez ki... — Paristen canımı tehlikeye koya- rak buraya kadar gelebildim, Kendi- lerine mektup getiriyorum. — Paristen mektup mu getiriyors”. nuz? O başka.. Veriniz mösyö.. Jak Kleman cübbesinin altmıdan bir paket çıkardı, içindeki altı yedi mektuptan birisini çekerek — zabite uzattı. — Kral hazretleri bunu okusu 1'ar. Eğer diğerlerini okumak- isterl:rse beni çağırın, onları kendi elimle vere- ceğim. Zabit, papasın bu suretle bolca bah şış almak istediğini zannederek mekt4 bu aldı ve krala götürdü. Birkaç da- kika sonra Jak Kleman geri gelen za- bitle beraber şatonun bir odasına çir- miş bulunuyordu. Kral on iki kadar a zabitin ortasında, bir koltuğa otur- müş lâkayıt bir bakışla Jak Klemani süzüyordu. ! — Elinizde bir takım mektanlar daha varmış, diye söze başladı. Onr'arı da verir misiniz? | Papas: İ —Sir, dedi, Diğer mektupların ehem — miyeti o kadar büyük değildir. Asıl meseleyi size yalnıza söylemek istiyo- — rum, : — O halde söyleyiniz.. Parister ye- — liyorsunuz değil mi?.. Bastile girdiniz — mi? | — Sir! Söyliyeceğim şeyler çok mü- himdir, Bunun için yalnız kalmamızi — istiyorum., İ Kral başile yanındakilere işaret — ederek dışarı çıkmalarını emretti Za- bitler evvelâ bunu dinlemek istemedi: lerse de ikinci bir işaret üzerine hensl — dışarı çıkarak kapıyı kapadılar. Jak Kleman onları gözlerile takit ettikten sonra: — İşte mektuplar, Sir! dedi.. ' Kral birincisinin mektubunu çıkara- — rak okumağa başladı. Okurken: $ — Güzel!,. Çok iyil.. Fevkalâdele diye söyleniyordu. ü Hepsini okuyup bitirdikten sönra: | — Peki, dedi. Bundan başka s.ulo' yeceğiniz nedir? | Kral birdenbire müthiş bir surett€ haykırdı, Jak Klemanın elindeki hir — çağı görmüştü. Papas aynı anda ürün” cü Hanrinin üzerine çullanarak : ! — Kâfir! diye haykırdı. Sana Al'al namına son saatinin geldiğini bildir” meğe geldim. Kral soğuk bir şeyin karnıma girdi”