27 Eylül 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

27 Eylül 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Satınalma NER Deniz Levazım Kömisyonu Cinsi o Miktarı ve tahmin o Muvakat üsü bedeli Oo teminatı Münakasagünü saatı Lira kr. Lira Kr. 30000 Kilo 7950 00 596 25 28/9/936pazar. 10,5 tesi 50000 ,, 9500 00 712 S0 28/9/936 ,, 11,5 20000 ,, 4000 00 300 09 28/9/936 ,, 14 tu 40000 ,, 4000 00 300 00 28/9/936 ,, 14,5 u üzüm 20000 ,, 3600 00 270 00 28/9/936 ,, 15 Fasulye 40000 ,, 4400 00 330 00 28/9/936 ,, 16 Yukarıda cins ve miktarları ile tahmin bedelleri ve muvakat ninatları yazılı olan altı kalem erzak hizslarında gösterilen gür saatlerde kapalı zarf usuliyle alınacaktır. : Her birinin şartnamesi komisyondan hergün parasız verilir. l İsteklilerin, 2490 sayılı kanunda yazılı vesikalarla ( teklifi havi balı zarfı o belli gün ve saatlerden birer saat eveline kadar Kasım Yukarda cins ve miktarları ile tahmin edilen bedelleri ve muvak. teminatı yazılı olan iki kalem yiyecek 29 Eylül 936 tarihine rast in salı günü saat 14 de kapalı zarf usulile alınacaktır. Şartname . komisyondan her gün parasız verilir. İstekli:erin 2490 sayılı kanunda yazılı vesikalarla teklifi havi balı zarfı belli gün ve saatten bir saat evveline kadar Kasımpaşa bulunan komisyon başkanlığa vermeleri. (1142) Miktar ve (o Tahmin Muvakkat Münakasa gün ve saati ölçüsü bedeli teminatı Lira Kr. Lira Kr. 12000 kilo 18000 001350 00 14 1.teşrin 936 çarşamba 14 7000 kilo 1330000 997 50 14 1.teşrin 936 çarşamba 15 Yukarda cins ve miktarları ile tahmin bedelleri ve muvakkat te- a yazılı iki kalem malzeme hizalarında gösterilen gün ve sa- de kapalı zarf usulile almacaklır. Her ikisinin şartnamesi ayrı ayrı olup komisyondan her gün para- Z alınabilir. İsteklilerin, 2490 sayılı kanunda yazılı vesikalarla teklifi havi ka- aşada bulunan komisyon başkanlığına vermeleri. (1646) da bulunan komisyon baskanlığma vermeleri. (10981). Miktarı #ahmın bedeli Muvakkat teminat | Kilo Lira Kr. Lira Kr. 14377 4313 10 : 386 24 2092 836 80 : i deki İ ederek ihalenin yapılacağı belli zariwbelli gün ve saatlerden birer saat evveline kadar Kasım- İstanbul Harici As- kerikıtaatı ilânları 744492 kilo arpa kapalı zarf usulü ile alınacaktır. Şartnamesi Ankara Levazım Askeri Satınal- ma komisyonundan 140 kuruş mu- kbilinde verilir. İhalesi 9/10/936 cuma günü saat 15 dedir. Arpa. nın tutarı 27918 lira 45 kuruş o. lup ilk teminat 2093 lira 88 ku - ODEON Yeni çıkan plaklar BAYAN BEDRİYE SÜHEYLA Diyarıbekir şarkısı — AY DOĞAR SİNNİ SİNNİ Hüseyni şarkı — YAYLARAR İÇİNDE Bayan Birsen | Yakup Necip orkestrasile Nr. 270100 Tango — SEVMEK GÜNAHSA: Müzik A. ruştur. Eksiltmiye iştirak'edecek.| | Nr. 270099 Tango — EMİNE: Müzik Akçay sel lerin ve ei ame sikiş | Nezipli Deli Mehmet üncü maddelerindeki vesikalar | Uşak Türkü — ANAM OLASIN ÖMER ilk teminat teklif mektuplarınıl | Nr. 270094 Hüseyni şarkı MALATYA ÜZÜM BAĞI havi kapalı zarflarını ihalenin Bayan Radife yapılacağı belli gün ve saatten Uşak şarkı—SİTEM ETTİM O YARE; Zeki Duy; bir saat evveline kadar (omezkür komisyona vermeleri. (326) (1539) Nr. 270101 Hicaz şark — SENİ SEVEN BİR BENİM: Duygu Bayan Hayriye Derviş Halk şarkısı — AFŞAR GÜZELİ; Niğde 270102 Halk şarkısı — SAFFET EFENDİ; Niğde *» * Nr. 780840 kilo yulaf kapalı zarf usulü ile alınacaktır. Şartnamesi Ankara levazım A. Satınalma ko misyonundan 137 kuruş mukabi. linde verilir. İhalesi 10/10/936| cumartesi günü S. 11 dedir. Yu. isarlar U. Müdürlüğünden: 1. — 17/1X/1938 tarihinde isteklisi (oçıkmadığından de- lafın tutarı 27329 lira 40 ku - > ruştur. İlk teminatr 2049lira70| Jayr ihalesi yapılmamış olan Toptaşı deposu arkasındaki kuruştur, İsteklilerin 2490 sayılı! sakada (yaptırılacak (olan 3430 lira 13 kuruş keşif bedelli 3 kanunun 2 ve 3 üncü maddelerin. ambarın inşaası yaniden pazarlık suretiyle eksiltmiye ko. nulmuştur. vesikalarla ilk teminat ve teklif mektuplarını havi kapalı zarflarını kanuni şekilde tanzim 2. — Pazarlık 8/X/1936 tarihine rastlıyan perşembe günü saat 16 da Kabataşta levazım ve mübayaat (şubesindeki alım komisyonunda yapılacaktır. ğ ” — Muvakkat teminat 257 lira 25 kuruştur. — Şartnameler her gün İnhisarlar inşaat şubesinden ak. (1541). m a mm 44640, arpasının 30000, Alpullu| yi 1268 liradır. Tümen muhaseb gün ve saatten en az bir saat evvel mezkür komisyona vermeleri. (322) (1538) lk İN 1 — Eksiltmeye konulan iş: Pr| odununun 18240 liradır. sine yatırılarak alınacak makbu narhisarın 744 ton yulafı, 600 tonf (o4 — ihaleleri 28 Eylül 936 pa | la komisyona vaktinde mektupl arpası, Alpullunun 960 ton odunu | zartesi günü saat 15, 16 da Vize:| rı vermelidirler. 2 — İhaleleri kapalı zarfla ya: pılacaktır. 3 — Pmarhisar yulafınm bedeli de yapılacaktır. 5 — Yulafın ilk peyi 3348 ar. pânm ilk peyi 2250; odunun ilk pe 6 — Şartnameler her gün Viz satın alma komisyonunda “görül bilir. (287) (1213) — Ama, ben böyle düşünmiyorum.) 0, benin arkamdan geliyordu. halde bana verilecek bir talimat getir- mişti. Kim bilir, bugün başıma gelen şey onu görmüş olsaydım, belki de| gelmezdi., Pardayan güldü — Merak etme! Her şey düzelir! Jak Kleman gamlı gamlı söylendi: — Haklısınız, her şey yoluna girer; yalnız nevmit bir aşka çare bulun- maz. Ah! Bilseniz Pardayan, dün o beni nasıl tahkir edici bir vaziyette karşıladı!.. — Düşes dö Monpansiye mi? Jak Kleman bu suali işitmemiş gibi davrandı, Başını avuçları arasma al- dı, sapsarı yüzünü ateşe çevirdi. Yüzü ara sıra, tarifi müşkül bir şe- kilde ıztırapla geriliyordu. Bir müd- det düşündükten sonra: — Pardayan! dedi, Artık bana ih- tiyaçları kalmamış. Öldürmeğe tered- düt ettim, Onlar beni, içinde mükem- mel bir bıçak bulunan bir kılıf olarak aldılar, fakat içinin boş olduğunu gö- rTünce adi bir meşin parçası gibi fırla- tp attılar, Şimdi elimde bir şey kal madı, ne intikam ve ne de muhabbet. — Anlıyorum ; sizin melek ve benim de müthiş bir şeytan olarak tanıdığı» mızı o kadın, sizi son ziyaretinizde pek fena kabul etmiş; bunun için aranız- daki alâka mahvolmuş. Fakat sizi te- min ederim ki büyük bir şey kaybet: miş değilsiniz. — Ne demek istiyorsunuz? © — Maalesef kaybetmediğinizi söy- Jiyorum. Çünkü, o tekrar gelip sizi bulacaktır. — Oh! Bu mümkün mü?. Tekrar hayata kavuşmak!., Onu tekrar gör- mek!.. Onu sevmek! MAĞLUP FAUSTA — Bende diyorum ki onu tekrar gö- Her; recek ve seveceksiniz, o da sizi seve- cektir, Bu suretle güzel Düşesin ah- lâkını daha iyi öğrenmiş olacaksınız. Fakat farzedelim ki bu sevgi onun de- diği gibi ortadan kalkmış olsun, İnti- kamın da birlikte ortadan kalkacağı- na aklım ermiyor. — Size hazır bulunduğum vakayı tamamen anlatmadım mı? Üçüncü Hanriyi öldürecekler. Fakat, öldüre- cek olan ben değilim, bir başkası. De- mek artık ben, son amında ihtiyar Me- diçinin önüne çıkıp, “siz benim annemi öldürmüştünüz, ben de oğlunuzu öl- dürmek suretile kalbinize hir bıçak saplıyorum! diyemiyeceğim. — Dostum, bu akşam ihtiyar Kri- yonu yemeğe davet ettiğimi unultu- nuz mu? — Evet, söylediniz. Hatta, maksa- dınızı anlar gibi de oldum, Krala tak- dim edilmek ve ona Gizin kendisini öldürmek istediğini hildirmek,. değil mi? — Bakalım. Ya o veyahut başka bir şey.. Her ne İse, biraz sabır ve ümit lâzım, Yalnız, Kriyonun ikimizi bir arada görmemesi lâzımdır. Lütfen er- kenden odanıza çekiliniz, lüzum olur- sa ben sizi çağırır veyahut gelir sörü- rüm, Jak Kleman başiye tasdik etti Iki arkadaş öğle yemeğini beraber yedi- ler. Daha doğrusu Pardayan arkadaşı için de yedi. Jak Kleman ise hiçbir şey yemiyor ve mütemadiyen düşünüyor- du. Pardayan dâ ocağın yanına oturs- rak düşünmeğe başladı. Elindeki bir kâğıt parçasma bir şeyler yazıyor, sonra çiziyor, tekrar yazıyordu. Du garip işi bitirdikten sonra kâğıdı men MAĞLUP FAUSTA ve yüzleri gerilmiş, ateş saçan göz- lerden mürekkep bir halka çevrelen- migti, Yalnız kral, ateşin yanma oturmuş, hiç bir şey görmüyor ve işitmiyor gibi duruyordu. Kraliçe sözünü.tamamladı: — Nerede mi? Ne evinde ve ne de yolda; burada kralın dairesinde. Ne zaman mı? Bunu yarın bileceğiz. Nasıl mı?. Bunu size anlatacağım. NÖEL YAKLAŞIRKEN Şimdi, Eralın yanımda karar ve- rilen günün akşamı, şatonun civa- rında olduğu için, (şatonun oteli) isimli olan ve görünüşü fena bir otele gireceğiz. Birinci kat odaların birinde, Şö- ealye dö Pardayan gidip (geliyor yanan isli bir lâmba ortalığı aydım- Jatmaktan ziyade karanlığı fazlalaş- tıryordu. Odanın ortasında Parda- yanın bir misafir beklediğini belli eden güzel bir sofra kurulmuştu. Beklenen misafir nihayet geldi. Pardayan hizmetçiyi çağırarak üç mum daha yaktırdı. Odayı kaplıyan bol ışık sayesinde misafirin yüzü gö- rünevildi. o Mantesunu çıkarmıştı. Kır yıkları, üstünde yara izleri bulunan alnı, bu adamın cesur Kri- yon olduğunda şüphe bırakmıyordu. Hakikatte Pardayanı ziyarete gel- miş olan bu adam, Kriyonun ta ken- disi idi, Acaba niçin, ne maksatla gelmiş- Mi. Kriyon sabahleyin bildiğimiz şe- kilde, bir tuzak kurulması fikrini kabul etmiyerek kralın yanından ay- rılmıştı. Fakat oda Gizi ortadan kaldırmağı düşünüyordu. Yalnız ö- lümün ne şekilde olması hususnda 285 anlaşamamazlık vardı, O doğrudan doğruya bir düello ile Gizi öldürmek ve bu suretle ortadaki ihtilâfı kal- dırmak istiyordu. Onun için, düek Toya müracat etmek en iyi usuldü. İhtiyar yüzbaşı bunün için kralın yanından yüzü asık olarak çıkmıştı, — Bütün şu minyonlar ve ordiner-. ler (1), zavallı üçüncü Hanriye tamir olunmıyacak bir cinayet işletecekler, Giz düelloda ölecek olursa bu tabii bir şey olaaektır. Fakat kırk beşlerin bir tuzağına düşerek öldürülürse, korka- rrm ki başımıza gelen belâlardan daha fenalarile karşılacağız, diye düşünik yordu; Kriyon nöbet yerlerini iyice teftiş etti, zayıf gördüğü yerlere yeni nö- betçiler koydu, devriyelerin miktarını çoğalttı, Artık bu dakikadan itibaren sarayda duyulan yezâne $ey silâh şa- kırtılarile nöbetçilerin ayak sesleri idi. Kriyon kendi kendine söyleniyor- du: — Şatonun anahtarlarını Gize ver- mek, başını aslan ağzına bile bile sok» mak ve kendini düşmanın eline teslim etmek demektir. Böyle hareket ettik- ten sonra; “düşman var,, diye bağır- mak bir işe yaramaz ki.. Bunların hep si Rujiyerinin tedbirleri olacak, Hal- buki benim fikrim hepsinden daha iyi tatbik olunabilirdi. Bu vaziyet, Kriyonun hem payri memnun ve hem de muztarıp olduğu- nu gösteriyordu, Lâzım gelen emirleri verip akşamki parolayı da bildirdik- ten sonra şatodan çıktı, Maksadı, şa» tonun etrafını dolaşıp bir taarruz İm- () Fransizca bir tabirdir. “O za man kralın maiyetinde olan bra kim- selere tezyif manasında söylenirdi.

Bu sayıdan diğer sayfalar: