27 Eylül 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

HABER — Akşam postağı Martın son günüydü. Ötmekten yorulan kuşlar, yeni filizlerin uyanma- ğa başladığı dallar üstünde uyumuş ardı. Yumuşak otlar Üzerinde yer yer papatyalar (görülüyor, bahçeler be - yazlıklarla örtülmeğe başlıyordu. Ko. casmın (o rüyasız bir odanm darlığı içinde, bütün neşesini yaşamak istiyen delice hislerle (Zehra pencereye yaklaştı Gözünün önünde İstanbul Oban- Miyolarından “birinin Okaldırımsız şo - kâkları uzuyor. Rüzgârm iyice dokunan Zohranın o kamçılanmağa hazır hisleri: ni canlandırıyordu. Bu defa dala has- sastı. Göz kapakları yart kapalı, ruhu- 4... zi nun dalma tahayyülden hoşlandığı âlem lerin fevkalâdeliklerini o gizlemiyecek şaşkınlıkla bir vecd hali dı. | Komşunun evinde, iç gıkıklayan bir şarkı sevmenin güzelliğinden bahse diyordu.Zehra uyuyan kocasmna baktı, Beraber geçirdikleri (o maziyi hatırir yarak (ürperdi. Odadan çıkt. Bu şiirsiz kocanın biriktirdiği paradan bir *miktarını çantasına koydu. giZehra, son vapura bindi, ârkasında virmi senelik evlilik o bayatınn bütün hi w birakmıştı. Kafasında şim- di dolgunluğuyle (o yaşamak istediği genç kızlık (o hülyaları vard. Evvelâ, İstanbulda geceyi geçirip buraya bir daha dönmiyecek, (büyük Adaya gidecek ve orada bir otelde oturan ovaktiyle ehemmiyet verme Nusreti bulacaktı. Gazinolariy- denizleriyle burası, Zehra için se- yöbatinin — azami neşe hududunu Çizi rordu. Aşıklar Ooyolunda yeni sevgi ie 9eraber (O eski devirlerinin st plarımı söndürecek, ve hattâ ayni yolda bahçesi güllerle süslü gül renk- diği le, uyku uyuduğu; ilkbaharın | i bir ılıklığı var. Bu bayağı güzellikler,/ | — Haydi, kaydi, diyordu. Geveze- yaşımaktay- İ camak Üzere gizli yerler (o aramağa gi- deçekti, Beyoğlu caddesinde dalgın yü- rüyordu. o Birden, kendinden emin bir kol Zehranın koluna girdi: — Ne, güzel çocuk! buralarda yal- nız başına mı geziyorsunuz? Başın: kal Kendisine bu | kadar Mubalilikle lâf söyliyen adama baktı, şiddetli bir hareketle o kolundan sıyrılmak istedi, Fakat, adam Zehra koluna sıkıca yapışmıştı, Ayrık mak İmkânı yoktu. Dudakları kenedlii, şüpheli bakan gözleriyle bu adam: Bin lik etme! — Oh, rica ederim, beni bırakr- Öteki bu sözlerden o müteessir bi- le olmamış oObir halle bu defa onu sü- | rükledi.. — Bırak beni! — Seni bırakmak mı? Sebep ne... Çok güzelsin yavrum! Bir bara girdiler, Erkek şarap ve yemek getirtti. Daha sonra neler oldu? Zehra, bunları (o kendine bile itiraf etmek is- | te rdu Kafası caz gürültüleriyle | boğazı kurumuş, kalbi katılaş l muş, elbisesi yırtık ve eli boş bir halde, iki saat sonra kendini, Tepebaşmın ka- ranlık sokklarında o kaybolan bir otelin; kapısı önünde buldu. Uzun müddet kendisini iyi tanıdığı otellerden birine götürecek bir oOotomebil ardı. Nasi uyuduğunu ( bilmiyordu, Sabahleyin ilk vapur ve trenle evine döndü. Bir da- ba görmemek, bir daha dönmemek ü- zere birakmak istediği evinin merdiven- lerini, şimdi, ümitsiz ve yorgun bir! halde çıkmaltaydı, Sabah ışıklariyle yüzü yıkanan ko- cası Salâhaddin hâlâ uyumakta idi. Pencere açık (o bırakılmıştı, Okapadı. Sergüzeştten ve rüyadan uzak bir yor - gunluk uykusuna daldı. Dışarda (ogüneşle beraber tabis- sesleri (o yükseliyordu. Ve bu, kayatında bütün O hususi- tanıdığı o ilk ve hakli sa- tın Zehranmn yetleriyle bahtı. Fahire Munllâ bir ev Kiralıyacaktı. Köprüde indi. Yatakak bir otel aramak (Üzere yürümeğe başladı. Bir kaç saat sonra ortalık ağacacak, berkes pazar günlük neşesini har- Türlere kötşe vilisren harbeden ve| ini daima aley| Avrupa Hristiyanlık bimize kışkırtmağa uğraşmış olan, Mal ta şövalyeleri adıyla (o tanıdığımız Sent Jan tarikâti mensupları artık tarihe ka- rışmak üzeredir. Şövalyeler bir vakit sırf Müslüman. larla harbedebilmek için evlenmekten hatti şahsf servet sahibi olmaktan vaz. geçmişlerdi. Kuvvetleri öyle pek de ya- bana atılacak gibi değildi Fakat 1709 da Otobüs alıyorum Acele olarak 14 - 16 kişilik bir oto büs almak istiyorum. Satmak isti- yenlerin her gün Sirkeci Balıkesir © telinde Bay Bedriye müracaatları, Malta şövalyeliği tarikat! kalkıyor İngilizlerin Maltayı işgalindenberi 48. valyelik ancak ismen kalmıştı. Tarikatin mucnsupları evlenmekte ve bu dünyanın insanları gibi yaşamaktadırlar. Hriati - yanlığın askeri olmaktan vargeçmişler- dir, Tarikate aza olabilmek için başlıca 14 resil devam eden bir asalet sahibi olmak lâzımdı. Vatikan son zamanlarda bu ta- tikatin hiçbir maddi faydası olmadığını görünce ilgasına karar vermiştir. Ton ton amca balık tutuyor AXŞAM POSTASI IDARE EVİ Istanbul Ankara Caddesi Posta kutusu : İstanbul 214 Telgraf adresi: istansul HABER Yazı işteri telotonu : 20872 maravelân . ; 24310 , ABONE ŞARTLARI Türkiye > Ecnebi 1400 Kr: 27006. 4 3 aylık - * oyuk Sahibi ve Neşriyat Müdürü: Hasan Rasim Us Basıldığı yer (VAKIT) matbeosı Gürünelkli Yazan : Niyazi Anme 333 sene evvel bugün Peşte üzerine yürüyen Osmanlı ordusu altı bin kişi zayiatverdi Anadoluda uzun müddet eşkıya reisliği yapan deli Hasan, onbin kişi maiyeti bütün askeri kuvvetleri malhvolmalarına iie şaşırtmış, sebep olmuştu | Macaristan seferlerinden biri Anadoluda başlıca eşkiyaların reisi olan Kara Yazıcının kardeşi deli Ha- san, hükümetle başa çıkamayacağını anlayınca kethüdası Şah Verdiyi Js- tanbula tornacı başı Hüseyine gön- dermiş, onun vasıtasile affedilmesini dilemişti. Deli Hasan: — Beni afediniz. Hristiyanlara kar- $ı müharebe edecek bir yere gönderi- niz. Çarpışacağım.. diyordu, Tornacı başı, azm eşkiya reisini affettirerek Bosna valiliğine tayinine irade çikarmağa muvaffak oldu. Etrafmdakileri bu adam düşmanla- rımzı mahveder, kan akıtmak onun için büyük bir zevktir, Padişah deli Hasanı affetmekle büyük iyilik etti diyordu. Hasanın yakınında bulunan dört yüz kişi günde dokuz akçe alarak padişahın süvari muhafızları arasın- da kaydolundular. “Asi Hasan Asyadan Geliboluya geçtikte Türbei Süleymanide otuz! kurban kesti, Maiyetinde on bin kişi- ye baliğ olan bir ordu vardı. Tarihçi Peçevi bu orduyu şöyle tarif ediyor: “Bu kıyafette dünya duralı bir askeri daha görülmüş değildi. Kiminin özen gisine bir deve ardilesi asılmış kimi çırçıplak, arkasında iki dizi hamail gibi ziller dizilmiş, kimi uryan ve ka- ba baş, kiminin baldırı çıplak, ellerin: de birer kargı mızrak, ucunda iki ka- rış bez parçasından bayrak. Bu ordu daha Akdeniz boğazını geçmeden Anadoludan geçtiklerini kıtaller, haydutluklarla etrafa duyur muşlardı. Edirneye, Filibeye, Sofya- ya giderken aynı hallerde bulundular, Deli Hasan, kışı Relgratta geçirdik- ten sonra Macaristan seferini açmış! olan serdar Lala Mehmet paşa ordu- suna iltihak etti, Krım hanı, deli Hasanın arkasma takılmış olan orduyu görünce onunla bir sancak altında harp etmekten vaz geçti. Seraskerin bütün ricaları boşa çıktı. Han: | — Öyle bası boş harpten anlamaz bir deli ile düşmana çıkmak deliliktir. diyordu. Serasker ile deli Hasan, düşmanın! zahire koymak için çalıştıkları Peşte, üzerine yürüdüler. : 1603 yılı 27 eylül günü, 333 sene ev- vel bugün imparator ordusu İle şiddet li bir çarpışma oldu. Derviş paşa as- kerleri ile Anadolu eşkiyaları da bu harpte dövüşüyorlardı. Deli Hasan: — Düşmanın bütün eşyası elimize geçecek, Hücum edelim., diye bağırı- yor, başıboş eşkiya askerleri sağa so- Ja bakmadan ilerliyor ve düşmanın muntazam askerleri karşısında yerlei re seriliyorlardı. İki tarafın ateşi dins diği vakit harp sakasında Derviş paşa askerleri ile beraber Anadolu eşkiyas sından altı bin kişi öldürülmüş oldu ğu görüldü. . Sekizinci Edvard'ın evleneceği söyleniyor Atinada çıkan gazetelerden bir ki i Yunan prensesi Katarinin si takbel (Britanya (krali olma) ihtimallerinin © kuvvetleştiğini yaz g maktadırlar. oAvrupa gazeteleri havadisi teyid etmektedirler. o Zetefii prensesin en muvalık namzed iğ gu ötedenberi de söylenmekteydi. Prenses Katarin Yunan kralı Jor$ ğun OKız kardeşidir. (oOVe ailenir © güzel kızıdır. (Kardeşleri gibi o dö sali bık Oo Alman İmparatoru (O Vökelmii yeğenidir. Prenses uzun boylu, çok mite sip endamlı, mavi gözlü bir sarım dır. Kendisi Atinada tahsil etmiş oldgi ğu halde İngilizceyi en kibar bir'İngii liz kadınından daha güzel konuşmakta & dır, Yunanistanda krallık tekrar gi ye (getirilmeden evvel Ploransada ani nesi kraliçe Sofi ile birlikte küçücük sarayda (yaşımakta idi. Evvelee Danimarka kralı Kristi nm kardeşi” Prens Şcbaumberze mii şanlanmıştı. 1929 da bu nişanı bözüi Şimdi 32 yaşındadır,