Parasız zengin ür Ziya, on senedenberi, iş bir evde oturmaktaydı. m biatli olan bu adam muayyen birl ay sahibi değildir, ve hayatımı eğ- ile geçirmektedir. şel bir ailenin oğlu olan Ahmet çok müseX bir hayat geçirmişti k X, söylenilene ehemmiyet verilirse, yoğ Bevi miadrabazlık işleri de yapmış» en yeğeni vardı; kendi kabahatle- başkalarında görmeği istemediği i- Onjarm ç k muktesit olmasın: isti- Bunu.n başka, fukaralara karşı metsizdi. het Ziya sevdiği yeğenlerine: > İstifade edilmesi mümkün hiç bir Baar kaçırmadım. Bütün servetim ev, Ve sınai kıymetlere tahvil edilmiş paraların kârını » Eğer, yatırdığım eklersen. birkaç sene elim © ayusum ye almış olacak. Halbuki, buna imkâr Yeğenteri de: hi. Buna ne Tüzum, amca! diyorlardı. İlerinizin, tahvillerinizin kıymetler y bekleyin. (o Masraflarmız içir > emirlerinize tamamile âmade Bu yaşta, Hiçbir şeyden mahrum ol m lâzım, met Ziya omuzlarını (o siliyor ve ör ettirmiyordu: — Peki, kabul ediyorum, 5 Bonra, çalışı odasında | bir köşeye ürdüğü büyük kasayı onlara gös Tek ilâve ediyordu: — Onu da <iyliyeyim: o Çok zengin er diya hava oyunları dü yapıyo: Bunun içindekilerin hepsi ben ölün *€ sizin olacak. ye konuşulalı epey sene olmuştu #r tahvillerini satmağa karar verme j » olsaydı, kıymetleri fazlalaşacaktı. Bece, evine döndüğü zaman, kapı - za açık olduğunu gördü. Bu gece Sr rn izin vermişti. Pa 1 iş girdi. Doğruca re e gitti. Çığlığı basmamak için ken! Küç zapetti. Kasketli iki adam diz Semi, kasanın çelik levhâsmı zorla Ve meşguldüler. Kasanın | hilesini Si Ve açılınca bayağı sevin - iin tabancasını çıkaran Ahmet E Eller yukarı! diye bağırdı. Herseztar iki elleri yukarıda (o ayağa m Ahmet Ziya çok sevdiği yeğe- i MİRİN uyaklarını tanıdı. 2 m, a en e j a e musunuz? : “— Bizi affetmelisiniz,! diyordu. Ni “e Ziya susuyordu. 5 3ik ve Hasan başlarını önlerine eğ- i. Efendilerinin evinde bu meş- kasanın lâfmı o kadar çok dinlemiş © zamandanberi (o bunun nasıl İkt öğrenmeği merak etmiş- ti gece evin boş olduğunu bili- . İçlerinden biri, uşak olmadan sülingirlik etmişti. Hasan: iy Sok iyi, çok iyi! dedi. Fazla 136 İki sizi aflediyorum. Mer zim kapıya doğru © ilerlerken, * Ziya şu cümle ile onları durdut 0 EE e e ve kiç Sizi, kasam boş © olduğunu hiç Ring, söylememek şartile ( sffediyo- haç me $ok garipti. Ve cümleyi telâf © Sdtrken sesinin tuhaf bir tonu var- a söylemekle iyi (etmediğinin Fakat, kendine hâkim ola- Maşte. İnsan heyecanlarına hâkim o- Ye, t zamanlar büyük hatalar işli- kw ki adam da durmuş, hayretle ba- e Baki diyordu. ği Diğeri de: Bu işte bir bit yeniği | var! dife e e eek LP e RR 4 Pe Ahmet Ziyazın vaziyeti o kadar şüp heli idi ki, ötekilerin hayretinc hâkim idi. Şimdi, kötü halde olan bizzat kenği- si idi; uşaklar da bunun farkında idiler. Elbette ki, Ahmet Ziyanm epey sene - denberi yeğenleri tarafından — arkasın- dan miras bırakacak bir amca gibi bes- lendiğini bilemezlerdi. Fakat, kasasının boş olması, derhal ne suretle geçindiği üzerindeki şüpheleri doğurabilirdi. İki hırsız, sebebini edikleri bir sıkıntı hissederek, di nüyarlar, inteba» larmı alçak sesle biribirlerine | fısıldı » yorlardı. Nihayet, Hasan (o söylemeğe başladı — Peki susarız, ama, bize ne verirsiniz? Ahmet Ziya suratını buruşturdu, Bir| kaç saniye süküttan sonra, murıldandı:! — Ne kadar? Hasan gelişigüzel: — iki bin Bra! diye cevap verdi. Amca geniş bir nefes alir. Hırsızlar rın susması için daha fazlasını vermeğe de razı idi. — Peki, kabul, dedi. Yalnız üstümde bu kadar para yok yarın gelir, alırsınız. Konuşmasının kat'iliği iki adama em» niyet verdi. Hakikaten ertesi gün parayı Almışlardı. Fakat, bu paranın elendile- rinden (Ahmet Ziyanın yeğenlerinden) borç olarak alındığından haberleri yok- tk Paylaşırlarken Hasan Fi kadar — Ne garip milyoncı :d enleri böyle düşünmediler. Nuh CEM © Yedisinden yetmişine kadar csker Geçen hafta Hitler Almanya gençliği ni devlet hizmeti için seferber etti. Bun- dan böyle İtalyada olduğu gibi Alman - yada da askerli: beşikten itibaren baş- lamaktadır. Alman çocuklar aptık asker- Jiği sadece bir oyun olarak oynamıyazak lar, gerçekten asker olacaklardır. Nazi partisinin kadın teşkilâtçıların- dan 2000 kadının Nüremberg şehrinde aktettikleri kongrede Hitler: “Erkekler o çn ulvi fedakârirklarım harp meydanırda yaparlar. Fakat kadı- nın en asil savaşı ara olduğu zamandır. demiştir. Bu seferberlikte çocuklar nim askeri bir terbiye göreceklerdir; kızlar ise her türlü ev, ziraat ve bakıcılık işleri öğre- neteklerdir. Böylece Nazi partisinin si- yasetinde çocuğum asker olarak yetişti- rilmesi en ön sıraya alınmış bulunmak- tadır. Ton ten amca hizmet ediyor AKSAM POSTASI (DARE Evi z istanbul Ankara Cagdesi Posta kutusu : İstanbul 214 Telgraf adresi; Istanbul HAMER Yağı işieri telotonu : PAT2 igcare velân 124979 Sahibi ve Neşriyat Müdürü: Hasan Rasim Us Basıldığı ver (VAKİT) matbaesı YaranelARİİ e ENEZ : Niyazi Anmet 285 sene evvel bugür IPadişaha meydan okuyan Kara Çelebinin başı kesildi Vezirlerin çoğunun köle olduğunu güzel bir nükte ile anlatmış ola Sarı Kâtip, kabahatsiz olarak kurban gitti Dördüncu Mehmet, divanı hüma.) yurda kurulan tahtına oturmuş, ya. In kılıç baliacılar etrafını sarmışlar. dı, Padisah doğruldu. Sadrâzam Si. yavuş paşaya: — Pâşa, sadakat ile hizmetinde devam et, devletime hiyanet üzere bu. lunaaların cezasını ver. demiştim. N ptın, dedi. Sadrüzam, başmı yere eğdi ve şu mukabelede bulundu: — Her şeyi yapmağa hazırım., Valde Sultanım emrine uyan bostancı başı ile kireççi başı boğuldular. Mesele şuydu : Valde Sultanı öl. dürenler bulunacak ve intikam alına. caktı. Dördüncü Mehmerlin rine şehirde teliâllar bağrıtıldı ve halk Peygamberin sancağı altına da. vet edildi. Bütün ahali toplandı. Sipahiler, cebeciler, eski oda yenicerileri de halk arasında idiler. Bu toplanış, sarayın üzerinde çok iyi tesir yaptı. Müft Ehu Sait, Edirne camiinde toplanan asilere bir hattı hümayun yazdırdı Bunda: “Siz ki yeniçeri ağalarından ye. niçeri ağası ve kol kethüdası ve Bek.! taş ağasız, gerektir, ki huzuruma ge. Vip ayak divana hazır olasız. Me halefet ederseniz, hakkınızdan pi rüz, ws Yeniçeri ağası Kara Çavuş padi şahın mektubunu getirene şöyle bir cevap yazdı: “Bizden oraya giden yoktur, Bu. rada dururuz. Padisahımıza asi de. ğiliz. Üzerimize gelirlerse müdafaa edip görüşürüz.,, Halbuki padişahın mektubu ye. miçerilerin cesaretini kırmıştı. Hepsi birer birer sarayın yolunu tuttular Onları ayaklandıran reisler şasırdı. lar. Bektaş, saraya gidenlere mani olmak istedi, Elinde bulunan altın ve gümöleri etrafmdakilere dağıtma. dilmiş ve yola çıkmıştı. Boyacı Ha. san, bunun da arkasını bırakmadı. Burgaza kadar takip ederek yakaladı ve doğruca padişahın karşısına çıkar. dı, Dördüncü Mehmet: — Bire kâfir, bire hınzır. Ayak. lanır, tahtı devirmek İstersin, öyle mi.. diye bütün yaptıklarını yüzüne vurdu, Kara Çavuştitremeğe başladı. Göz yaşlarmı zaptedemeden ağladı. Bostancı başı gülerek: — Ağa hazretleri, dedi, bu ağla. mak evvel gerekti, Son pişmanlık fay. da vermez. 1651, 4 Eylül günü, 255 sene ev. vel buzün, Kara Çaruşda boğdu. ruldu. Fakat bunun cesedi denize a. tilmadı. Emir Bahar! camiine gömül. dü, Malkaraya gitmekte olan kol ket, hüdası Kara Çelebinin ölümünü du. yunca, kendi başına da geleceğini an. ladı, Fakat arkasını takip eden Şevh. oğlunun askerine mağlüp oldu. Raşi bir kabak içinde İstanbula gösderil. di. Tam dört milyon akçesi ele geçi. rildi, Bu karışıklıklara kurban giden. lerden biri de Sarı kâtipti. Zavalir, is. yancılar mevkide iken onların. save. dar yükselmişti, Onlar birer birer öldürülünce kimsesiz kaldı, Sadri, zam esasen kâtibin düşmanı idi Sarı kâtip bir gün divandan, vezirlerin va. nından gelirken kendisine sormuşlar. diz — Sarı kâtip, nereden geliyor. sun? Nükteyi çok seven kâtip, vezir. lerden çoğunun aslen köle olduğuna işaret etmek İstiyerek: — Esir pazarından! demişti. Köle olan Siyaduş paşa bunu duy muştu, İntikamını almak için bun. ğa başladı. Fakat kimse el sürmü. yordu. Sadrizam ile müfti, elebaşıların yalnız kaldığını görünce, böyle karı. şık bir günde işi muvakkaten yatıştır. mağa karar vererek isyana baş olan. lara birer memuriyet verdiler. — Biraz vakit geçsin, hepsini bi rer birer haklarız. diyorlardı. » 4 Bursaya tayin edilmiş olan ele. başılardan Bektaş, (stanbulda sak. larmıştı, Kapıcı Başı Boyacı Hasan. Bektasın arkasini brakmıyordu, Bir gün yakaladı. Arkadaşı Hamza Çava, Şu çağırdı: — Bunu, dedi, bir eşeğe bindirip gezdireceğim.. Hamza Çavuş razı olmadı: — Yeniçerileri darıltırız. Lâğır bir beygire bindirelim., dedi. , Öyle yaptılar. Bir müddet evvel bütün yeniçerileri etrafına toplryarak saraya meydan okuyan Bektaş, şimdi halkın ıslıkları arasında sokak sokak dolaştırılıyordu, Dolaştırma bittikten sonra boğuldu ve cesedi denize atıl.! dı, Bektas çok zengindi. Evinde bu Yunan bütün eşyası alındıktan maada bahçesindeki havuzda hazineler gö mülü olduğu hrzer verildi, Sular bo. şaltılarak yapılan arama herkesi hay. ret içinde bıraktı, Havuzun sulari kuruyunca bü. yük bir mahzen ortaya çıktı. Burada birçok altın ve ayrıca ağırları mühür. lenmiş iki göğüm bulundu. Her iksi! altın ve mücevherat doluydu. Kara Çavuş Di ml e. dan başka fırsat beklenmezdi Fukat Anadolu muhasebecisi öldürüleceğini duyar duymaz: — Ben kendimi öldürtmem., dedi ve kendi hançeri, kendi eliyle kendine kıydı. “ deni Jan Darkı 8 bre sHakabla tanımaktadır, Bış resim, Brüke i Madam Vera Vinsanı'i Ameriku ,selde o açılan sulh O İongresinde “dünya onneler birliği, mi temsil ede cek murahhas sıfatiyla — giümek üze İngilterenin Plimut şehrine vardığı zaman, çekilmiştir, Resimde gördüğünüz, ortam be yaz daire çevresi o alaimi sema renkli isulh bayrağını o kendisi o yapmıştır, Bunu dünya birleşmiş milletlerine bip alâmet olmak üzere kongreye hediye ii Sinde Anadolu muhasebeciliğine ka...