W * b —— ae İ v iaan a ae 10 —- Romanyanın Silâh Ayan meeclisinin ikinel reltsinin İle nasıl evlendi İKızı — HABER — Akşam Postajr Kralı Romanyanm yahudilere karşı şid-| detli düşmanlığı ile tanman “demir muhafız,, teşkilâtı, bütün Romanya- lıların en-zengin adamı dul silâh kra- l1 Max Aussehnitte karşı açtıkları mü- cadğlede muvaffak olamamışlardır. Demir muhafız teşkilââmm Aus- sehnitte'in aleyhinde harekete geçme- Binir sebebi, onun Romanya âyan mec lisi ikinci reisinin 22 yaşmdaki kızı Livia Pördean ile evlenmeğe kalkış- masıydı. Bugün 42 yaşında bulunan silâh kralr bir yahudidir. Gelin ise hiristi- yandır. Livianım doğmuş olduğu Kluj şehri evlenme haberini almca sevinç içinde çalkalandı. Çok parlak bir dü- ğün için plânlar tasarlandı. “Demir muhafız,, teşkilâtı iİşe bur- nunu sokarak izdivacı menetti. Teh ditler savurmağa başladı. Teşkilâtın gazetesi olan Porunka Vremitide sütün sütün yazılar çıktı. Düğünden bir iki gün evvel neşre dilen bir başmakale şu satırlarla biti yordu: “Millete kargşı indirilmekte o- lan bu ağır hakaret darbesine lüzumu takdirinde kuvvetle karşı gelebilecek | izzeti nefis sahibi Romanyalılar kal: madı mı7,, Bu'&uale, Max Auschnitt nişanlısı- nı ziyarete geldiği zaman evin önün- de yapılan umumi bir tezahürle ce- Vvap verildi. Kluj şehrinde talebe isyanı baş gös terdi. Çok geçmeden Livia Pordean evin- den kayboldu. Max da sırra kadem bastı. “Demir müuhafız,, düfün merasimi- nin gizlice yapılacağından şüphelene- rek onları aradı. Aşıklar demir teşkilâtı atlatmıştı. Günün birinde bir kapalı otomobil Romanya şehirlerinden — Tamşıvarda katölik piskoposu döktor Paşanın kö- nası önünde durdu. “Arâbadan bir kadımnla dört erkek "iktı. Bunlar Livla Pordean ile, iki hafta evvel katolik dinire kabul etmis ve vaftizi doktor Paşa tarafından ya- pılmış olan Max Âmuschnitt'di. Yanla- rındaki iki erkek de nikâhta şahitlik yapmak üzere gelen Romanya kabine- sinden iki nazırdı. Arkadan gelen bir otomobil de ni- şanlıların hısım akrabasını getirmiş- ti. Madam Maks Ausschnit Nişanlılar piskoposun konağındaki hususi kiliseye girdiler, ve burada u-. zun zamandır geciken nikâh işi hal- ledildi. Güveyin evlenme hediyesi ola- rak geline — takdim ettiği hayretlere şayan mücevherleri ve yeni evlilerin yüzlerindeki saadet — gülümsemesini görmek için merasimde hazır bulunan lar pek azdı. Demir muhafız teşkilâtı evlenme hâdisesini duyuncaya kadar yeni ka- rı koca bal ayı seyahatine çıkmış ve Şimdi Pariste bulunan çiftler Ame- rikaya da gitmek suretile seyahatle- rini uzatacaklardır. Romanyaya dönmek için hiç de a cele etmemektedirler. Erkekleri Nnasıl elde etmeli ? Amerikada bunu öğreten bir mektep vardır Amerikada San Diego daimi sergi- sinin binasımda bir daire vardır ki bu- rada memlektin en talili adamı olan “lfonsoyu görürsünüz. Bu kara saçlı, Büzel yüzlü ve çok yakışıklı delikanlı, Hiçin Amerikanın en talili adamıdır? Büyük Pasifik Okyanus kıyılarının en güzel kızları günde bir iki saat ge- lerke Alfonsoya ilânı aşk ederler. Bu kızlar “Fon mektebinin,, talebeleridir ve. büu mektebin müddeti de bir hafta Ban Diogo “Fon mektebinin,, güzel talebelerin gördükleri < derslerin tatbikatımı yaparken kiyet gösteren kızlardan bazıları Al- | dı değildir. Bu mektebin müdürü olan devam eder. Kurslar “aşk nasıl yapı- lır,,, “erkeğe ne gsuretle yanaşılır,, “aşık nasıl teshir edilir,,, “sevgili nası! öpülür,, gibi mevzulardır. Alfonso bu kursların muallimi de- gildir. Fakat, tatbikat için kullanılan bir vasıtadır. Buradaki fotoğrafta gör düğünüz gibi kadınların kucaklayıp öpmelerine karşı hiçbir heyecan gös termemekte, sadece bir müm manken halinde durmaktadır. Derslerinde hayli ilerleyip muvaffa- fonsonun bu buz gibi sofğuk durumun- dan şikâyet etmektedirler. Hatta bazı- ları tatbikat esnasında heyecana dü- şerek, onu eritmek için kulağına bir çok şeyler de fısıldamaktadırlar. “Fon mektebi,, başlangıçta sergiye sadece ahaliyi celbetmek için bir pro- paganda ve reklâm mahiyetinde ku- rulmuştu. Sonra, Amerikalılar aşkın ufak tefek teferruatımda cahil olan ba- zı kızlara faydası dokunacağını göre- rek bunu devamlı bir hale getirmişler- dir. Mektep kızlara hiçbir tehlikeye meydan vermeksizin aşkın tekniğini öğretmektedir. Alfonso dediğimiz gibi kadınlara karşı fayet soğuk davrandı- gından, talebeler tatbikatta istedikleri kadar ateşli ve ruhlu davranabilmek- tedirler. Çünkü Alfonso bir mum man- kendir ve bu kursu idare eden de bu yüzden bir hayli para kazanmaktadır. “Fon mektepleri,, bir Amerikan ica- ve kendisine profesör unvaninı veren Fransuva Latur bir tane Fransada, bir tane İngilterede, bir tanesi de İtal- yada olmak üzere böyle müesseseler işletmişti. Bu adam her nedense A-. | müdafaa için kılıçlar tetikleri Dünyanın en zengin ve el 14 EYLÜL — 1936 bahtiyar kadını Nihayet iş evinde iş dilenirken öldü (Viyana hususi muhabirimizin mektubu) : Okuyacağınız — satırlar müteva- zı bir çiftçi kızının — dayanılmaz cazi- besiyle bütün kalpleri —alevler içinde bırakan — bir güzellik hikâyesidir. Gençlik — güneşi gözlerini rarlat- tığı müddetçe hayatı, aşk ve kahkaha ile geçmiş, — fakat yaşı ilerleyip de mu- kadderatı da aksi gitmiye — başlayınca boyun eğmeğe mecbur — olmuş ve <7- çen hafta da Varşovada bir iş evinde ölmüştür. Yoksulluk — içinde ölen bu kadın bir arşüdüşes olmu — Viyanada tacsız bir kıraliçe — hayatı yaşamıştı. İmparatorun muhafız zengin zabitleri alaylarının onunla evlenebilmek için servetlerini harcadılar, Ocun adını çarpıştı; tabanca çekildi. Aşıkları arasında yapılan cüel'olaı ona derin bir heyecan — ye neşe verir- di.. PBununla beraber — her defasında da ağlar, inler, müteessir olmuş gibi görünürdü. Bir vakitler bir arşidükün karısı olan Vilhelmine Adamoyviç Völfing'in macerası sahne ve beyaz perdelerin şim- diye kadar — gösteremedikleri — derece- de romantik, ihtiraslı ve facialıdır. Avusturya Ârşidük'ü Leopold bu kadının uğruna — tac ve unvanlarından vaz geçerek, kendisiyle evlenmek için — sadece almıştı. ğ K ah Güzel Vilhelmine ile bir tesadüf tım, Adı Avrupa anarşistleriyle sabıka- larını tir tir titreten — Viyana polis mü- dürü doktor Vahlile bir — miüllâkattan sönra, binadan çıkarken sokağ'ın köşe- en umulmaz neticesinde karşılaşmış - Leopold Völfling adını| ğ sinde içi en güzel çiçeklerle dolu ik atlt bir araba durdu. Arabacı — ile yanındaki — uşak, be- nia — klavuzumun arkadaşları idiler. Merakımızı gidermek için — böyle çiçek le dolaşmanın —manasını — öğrenmeğ: koştuk. Bu çiçekler Trüzgârın ekin tarla- larındaki — başakları — dalgalandırdığı Madamı Vilhelmin gibi, — yürekleri dalgaland:rmığ olan bir kadın içindi. Onlarr kendisi sa- tın almıştı, ve sanki bir aşıkı tarafın- dan gönderiliyormuş gibi, oturduğu Lris tol oteline teslim edilecekti. rupadaki mekteplerini kapatmıştır. Güzel bacak cemiyetinin sık sık yap tığı toplanmalardan birinin fotoğrafı Güzel bacak cemiyeti Bir plâj şehrini dirliltmek için ne yapmaK ncap ediyormuş Çok muhafazakâr tanmmış İngiliz- ler-bile, iktısadi sebepler karşısında, pek garip Ssayılabilecek tedbirlere baş vurmaktan çekinmemeye başla- âılar, Bu tedbirler arasında İngiltere- nin plâj şehri olan Margeyt de bu sene kullanılan usulü sayabiliriz. Margeyt delikanlıları güzel plâjlarına rağbetin gittikçe azalmakta olduğunu görünce telâşa düşmekte idiler. Çünkü burası yazın denize gelenlerden kazan- dığı para ile kışın geçinen bir zevk ve eğlence yeriydi. Delikanilar düşünün taşınmışlar ve bu mevsim başında şehirlerini güzel kadınla doldurmağa karar vermişlerdir. Yapacakları işte, oranın ticaret odasına tanışmağı bile akıllarına getirmiyerek “Şurasını gü- zel kadımlarla dolduralım da, sortrası- na Allah kerim,, demişlerdir. Bu karardan sonra “Margeyt güzel bacak sosyetesi,, adile bir cemiyet kur muşlardır. Fakat cemiyeti .kurmak için ne beyanname vermişler, zamname yapmışlar ve ne de azaları- na hüviyet varakası vermişlerdir. Buraya girebilmek için güzel ve ne ni-| mütenasip bacaklı olduğunu zahnnet meleri bile kâfi görülmüştür. Gördüğünüz fotoğraf cemiyetin iki de birde yaptığı toplanmaalrdan birin göstermektedir. Toplanmalar gizli sa lonlarda değil, geniş plâjlarda yapıl makta ve seyirciler güne; — ışığından istifade ederken ve denizin tuzlu ha- vasını ciğerlerine doldürürken Aaynı zamanda bacakların güze! kıvrımları- nı ve kadınların “ilâhi şekillerini,, do- ya doya gözetlemektedirler. Güzel bacak cemiyetinin ilk toplan Ması mevsim başında gazeteci ve Sİ- hnema fotoğrafçılarının huzurile açıl- mıştı. Bundan sonra şehir plâjellarla dolup doölup boşaldı. Mevsimin hayli ilerlemiş olmasıma rağmen Margeyt plâjları hâlâ kalaba- lıktır. Şehir umumi harpten beri bu kadar alış veriş yapmamıştı. Gelecek sene güzel bacak cemiyeti daha, genişlet'lecektir. Cemiyet gehrin iktısadiyâtıma cok faydalı olduğundan ne ticaret odasın dan ne de hükümetten hiçbir itirazla karşılaşmamıştır, tt af GN | şelanja Arabacıya yollarda, nazarı dikkâ celbetmek için — şurada burada d şehirde dolaşması, sonralara da (â cayır tutuşan bir kalbin böylece rat — yaptığını süsliye püsliye anlâ sı — emredilmişti. Ben kadını hiç görmemiştim. Aı'ı" bacının — sözlerini — dinlerken Zu“l mün önünde gittikçe — solan bir gu“wt ve ihtişam — tablosu belirdi. O günlerde Viyana otellerinin en lüks sayılan Bristolde bu kadını £ meğe — koşmuştum. Güzelliği gerçekten — heyecan hi recek — derece idi. — Canlılığı kar$! ” sındaki insanları kıvrandıracak Mü” hiyette idi. — Koketliği ise incelik V* zarafeti — biribirine meze ediyordu. Bununla beraber gördüğüm İdd_" nn eski — Vilhelmine'nin yanında Df gölge kalacağını; artık yaşlandli" nı söyledi. Ben — otelin salonunda iken çiçti” ler getirilip etrafına yerleştirildi. Evtet yaşlanan bu kadın misafirlerini hll'“'l dairede değil — otelin umumi salonlarım” dan birinde kabul ediyordu. Arkâ” sında —üç erkek dim dik, hazır ol VE” ziyette — duruyorlardı, Uşaklarla — garsonlar çiçekleri B” tirirken — her defasırıda dudaklarında* — Kont ne kibar adamdıtl.. Sözleri dökülüyor ve içini çekiy9”” du. — Ağzından her söz çıktıkça hazif ol vaziyette duran — üç erkek derin hürmetle — egiliyorlardı. Kadımın — arşidükle uzun uzadıy? yaşıyamamasına hiç kimse şagmatlîlîu Çünkü Vilhelmineyi — ne tabiat ve f* de şeytan — bir tek erkek için yaratmığ” tı. — Arşidük Leopoll nikâhları kıyılmâ” dan evvel ona müthiş emlâk ve paff vermişti. —Bu zenginlik sayesinde k#” dın — hiç bitip tükenmez ışve ve çaPp” kınlık içinde yaşamağa koyulmuştür Buhayat yüksek — muhitlerde V? sarayda — endişe uyandırdı; —elâ dağlarının fakir bir köylüsü olan âf” şidük Viyanadan hemen uzakla!ıma" irade edildi. : Kendi namına bir valz yapması İi? Straussa yahut — güzelliğini Kanîv_. üzerinde ebediyen tesbit etmesi için ilham verecek — kadar muht€ şem — kadın bu iradeyi — alır t tâ özünden sarsıldı. ÂAvrupanın diğer payitahtlarl“d' taliini denemeğe gitti. Fakat büyük şe hirlerden hiç birisi onu — Viyada kâ avutamadı. — Viyana kendisi için hZY’* zevk — ve neşe kaynağı idi. Onu soni defa — Varşova ekı.pr“w gördüm, artık — talie boyun eği? hâli de bir rahibeye benziyordu. — Fakat, güzeldi t Siyah — ipekten mrühteşem rop giymişti. Geniş — kenallı $? ası da y siyahtı. Kompartmanda yalnız — başınd : tururken, gelen geçen kadın erkt herkes bir defa başını — çevirip müuhteşem — güzelliğe — bakıyordu. , Vilhelmine ise — uyandırdığı kanın sanki hiç farkında g bi davranıyordu. D günlerde — iyi parası vardı- Fı; Viyanadaki eski zenginüğh;ı göre — bu hiç sayılırdı. O her hâf bir xadın gibi — hayatının IC"“ıııı kadar — geçinebilecek — iraddan M” iün olacak yapılışta — değildi. pr ve heyecansız bir hayat — ona e demekti. Amerikanın — meşhut $8' değilr iŞ kat, kadını — Hetti Grin'in esham ve tahi lât — ovunlarında kazandığı m"“pill servetleri okuyunca - niçin kendi'i ayni — işi yapam yacağını düşünd P Lehistan — börsasındı OV"a”ıp raşlarlr . Borsa oyunları , aşk v* oyunturna hiç de benzemiyordu yay” meteliğine kadar bütün parasın! betti. dir Varşova sokaklarında — âdetâ 4 lenciliğe kadar düştü. —Onun "İfg hafta 58 yaşında olduğu ha“!e y evinde ölmesi bütün bu geçmişi — (a hatırlattı. Daha - 1935 başlarığ? pöyle zenvin ssvtlabilecek — bir kadınım, " " » yoksulluk — içinde — ölmesi İ ; zıcık olsun düşündürüyor.. y Ve