Dinarlı Mehmet Kuvaryani ile Karşılaşamaz mı ? iyı yenmişlerdi. Diğer taraf- Deglan da şimdi otuz dakikalık bir maçta berabere kaldığı Ku- iyi bir müddet evvel yenmişti. Vaziyette Gürcü pehlivan Dinarlı karşılaştırılması icap eden bir gü- an Deglan da var. Fransız güreş. | iy Avrupa şampiyonu unvanını müt- | ağar güreşçisi Dankolofa kaptır- için İstanbuldan gelecek bir tekli- Sporcularımız Rusyaya Ne günü hareket edecekler ? NI Eylülde Rusyaya hareket ede. Sporcularımızı götürceke vapur panyasının tarifelerinde yaptığı Yüzünden Odesa postaları pa. Si gününe tahvil edilmiştir. uyalım hareketi bu yüzden Pazartesi gününe kalmıştır. & İnönü Türk Kuşu âmpında muvaffak olan İzmirliler #mirden, İnönü kampına giden genç Mmuvaflakiyetii uçuşlar yaparak im- larını vermişlerdir. İzmir Türkku- öyelerinden, erkek lisesi öğretmen: “en Kemal birinci defa 25 dakika- ei defa 18 dakikalık yelken uçu- ” ve beynelmilel komisyonunun koy R Şartla beş defa fazlasını yapmak stile lk C. brövesini almıştır. tofesyonel bisiklet , Şampiyonası Sfesyonel koşuuclar arasında yap" Yol Üzerinde dünya bisiklet şampi. MW müsabakası, Fransanın çok meş- &, Mğiyonu Magncin parlak galebe- İİK “eticelenmiştir. Müsabaka csnasın- i akiplerini açarak 9 dakika 27 sa: birinci gelen Magnei İtek ji Bini, Holandalı Middelkar:6, İy teli Egli ve Danimarkelı o Undhel *diyorlardı. Geçen senenin şampi bi yarışa İştirak etmiş ise de Mevki tutamamıştır. li pm ÜSMüler ye gemsiyeleri alin, 15- ii Görüşler: emen ml esi Yüzme müsabakamızda göze çarpanlar Pazar günkü Tarabya ile Moda ara- smdaki büyük yüzme müsabakamızın tehlikeli ve eğlenceli kısımlarını Şu ş€- kilde hulâsa edebiliriz? Saat altı buçukta Galata rıhtımında bir hayli kalabalık toplanmış.. O ka- dar ki İnsana Üsküdar veya Bebekten geleceklerin de akşamdan İstanbula geçmiş hissini veriyor. Meğer yeniden kaydolmağa on, on beş genç daha mü-! racaat ediyorlarmış. İçlerinde bir ida-! reci üç de yüzücü olmak üzere dört ta- ne Karamürselli var, Hareket ve Karamürseililer Müsabakamıza girmek için Kara mürselden kalkmışlar cumartesi gece yarısı İstanbula gelmişler; iki yüzücü- leri Kadıköyde kalmiş, bizim hsreket zamanımıza kadar bu çocukların Kadı köyünden İstanbula geçmelerine vesa- itsizlik yüzünden Imkân yok. 'Tabit bekliyoruz, bir hayli bekliyo- Tuz. Bu sefer Kadiköyünden gelecek arkadaşları aramağa giden iki Kara mürselli de gelemiyorlar, hareket et- mek mecburiyetinde kalıyoruz. Bu sporcu gençleri bırakmak İçimize el- vermiyor. Fakat ne yapılabilir ki... Motörümüze doğru yürüyoruz. Ka- yıtlar tekrar gözden geçiriliyor ve san- dallara yüzücüler bindirilmeğe başlı- ir. Paketli, güğüm!ü hakem ve sporcular Ellerinde paketleri fotoğraflarile ge- len hakemler var, Bilhassa Kasımpa- şalı Kerim bunların başında. Yürücü- lerden de yine Kasımpaşalı ve 991 se- nesi Kavak - Kınalında yüzücüsü Ka- sım için elinde sütle dolu bir güğümle gelmiş... Anlaşılan Kasımpaşalılar durendiş oluyorlar, Sporcuların en açık gözü Hareket ediliyor.. Sandallar köprü- yü geçmis, Kabataş önüne bile varmış- lar, Fakat en geride Galatasaraylı Ce- lâlin bindiği sandal hemen hemen köp- rünün yanı başında motörü bekliyor. Akıllı çocuk külreğe geçmiş fakat mo- töre çabuk takılmak için süratli hure- ket etmiyor. Yolda Üsküdara uğrayıp oradan dabir hayli genci ve arkadasları kendilerini köprünün Kadıköy iskelesinde srarken akıllı davranıp Üsküdara geçmiş bulu- nan Kadıköydeki Karamürsellileri de aldıktan sonra yola düzülüyoruz. Herkes neşeli. Fakat bayan Klein hafif bir uyku kestiriyor. Motör ve sandaldaki sporcular önünden geçtiği- miz evlere ve tesadüf ettiğimiz vapur- lara selâmlar gönderiyorlar. Penosrelerden bakanları ahbapları- na benzetenler de bir hayli fazla. nanlar ve yağlayarnlar öy önüne geldik. Motörde ve sandallarda bir faaliyettir başladı. So- yunan ve yağlananın haddi hesabı yok. Bu arada meselâ Fenerli Hikmet Melih gibi yalnız vücudunu değil yü- zümü de yağlayıp alelâcaip bir şekil alanlar da var. Tarabyaya yaklaşmca iş bitiyor. Ve yüzücüler motörün altından üste çık yorlar. Fakat bu çıkış bizim için çok tehlikeli oluyor, Mübareklerin sürdüğü yağlar elbisemize sürünürse yandık. Pis bir leke bırakmakta.. Dikkat edeceğiz diye canımız çiki- yor. Çocuklar da inatlarına burnumü- za giriyor. Kovmak olmaz, çekilmek, kaçmak Onun için de yer yok. Bizim İzzet Apak ilk elbisesi kirle- nen 6 oluyor. Berlinden getirdiği o canım beyaz kostüm feci halde. Tarabya rıhtımında Tarabya rıhtımına çıkılıyor. Baş ha- kem Burhan Atak ile kumanyayı Üstü- ne alan Saffet faaliyette.. Biri yüzücü» lere direktif verirken diğeri sandalla ra üzüm dağıtmakta. Tokatliyan oteli balkonları ve Tarabya rıhtımı hnca- hmç. Bu müşkül yarışımıza gidenleri yeserdiyorlar. Sandala birmek istemiyen hasemisrimiz Sandallı hakemlere vazife veriliyor. Bay Recep Ali “Aman diyor, ben öm- rümde yüzme blimem, sakın beni san- dala vermeyin vallahi korkudan ölü- rüm.,, Ve o zamfn dikkat ediyoruz ki Recep motörde bile can kurtaranların üstüne oturmuş bir elilede siki sıkı onları tutmakta... Meğhur futbol hakemlerimizden Ahmet Adem de aynı fikirde hem de sandala binmemek için öyle ısrar edi- yor ki; bu arkadaşımızı motörde bırak mağa karar veriyoruz. Fakat o anda Ahmet Adem nedense fikrini değişti. riyor “binerim, sandala binerim,, diye adeta bağırıyor. Ve daha cevap bekle- meden bir sandala atlıyor. Bu değigşik- liğin sebebini evvelâ anlayamıyoruz. Fakat bütün yarış müddetince hep yüzücü bayanı takip ettiğini görünce işi biraz anlar gibi oluyoruz. Biz şüphelendik fakat bilinmez ki. Ne ise günahı boynuna.. Birinci çıkan Deparın on yedinci dakikası Alman selareti önündeyiz. Müsabakanm birin- çi çikanını görmeğe (omuvaffak olduk. Feneryılmazdan Ziya sandala oradan da motöre şeref verdi. Fakat ayağı uğurlu çocukmuş. Onun arkasından mötörü- müz müsabakayı bırakanlarla yarım sa- at zarfında doluverdi Yarışı terkedenlerin o hemen hepsi kramptan bahsettiler. Meraklı olduğum kramp hakkında kendilerine sualler $or dum. Fakat birçokları doğru (dürüst cevap veremediler, Krampın ne demek olduğunu bilmi- yenlerin kramp girdiğini nasıl anladık- larını ben anlıyamadım. Su içme Motörde bir su içme merakıdır gidi- yor. Herkes Saffetin başmda havanm fazla sıcak olmasmdan Oomıdır, nedir? Saffet üzüm ve su yetiştirmek için uğra şıp durmaktadır. Baş hakemin sık sık duyulan düdüğü Başhakem Burhan Atak kaşları çatık sandalda hemen hemen bütün misaba- ka müddetince hiç (oturmadı. Sık sık sert düdüğü öttürerek motörü davet €- diyor ve kesilen yüzücüleri toplamağa çalışıyor. Hele bir defa Burhanın düdüğünün büsbütün sert olarak öttüğünü duyuyo- ruz. Meğer arkamızdan “Ankara,, vapu- ru geliyormuş. Çok dikaktli olan başha- kemimiz kaptanı ikaz ederek yüzücüleri çok mühim bir tehlikeden (o kuitarmış oldu. Salimin karısı Yüzücülerden, çoluk (o çocuk sahibi Salim Haseki, karısile beraber gelmiş. Karısı kocasını hiç yalnız bırakmak iste mezmmiş.. Motörde meraklı gözlerle ko- casını takip etmeğe çalışıyor. Bir taraf- tan da bizlere bisküvi ikram etmeği u- nutmuyor. Kocası müsabakayı terketti- ği zaman çok müteessir oldu, Fakat elin den ne gelebilirdi ki... Salime havlu ver- di giyinmesine yardım etti işte o kadar. Müsabaka komiseri ile sandalcının kavgası Müsabaka komiseri deniz subayı Re- şit Haydar en ihtiyar sandalcınn kayr.! ğma tesadüf etmişti. Kanı Ookaynayan genç deniz subayımız geçkin sandalcı- nın yavaş (o hareketine öyle kızıyor ki Mütemadiyen kavga etmektedirler. Alay edelim derken, ödümüzü koparanlar Hakem Recep motörde elinde dür- bünile müsabıkları o tapik ediyor. Ve İzzet Apağa heran rapor veriyor. Biran Recep heyecanla yere düşüyor “Aman imdat istiyorlar. İşte sağ tarafta birisi çırpınıyor, diyor. (Süratle o tarafa gi- diyoruz. Meğer yüzücülerden biri bize| şaka yapmış, azizlik etmiş. Rehet bir ne fes alarak başka tarafa hareket (oediyo- ruz, Konyak içmemiş sporcular Müsabakaya girenler ve yarıda bira- kanlar arasında biç konyak © içmemiş gençler bir hayli çoktur. Doktor kendi lerine konyak © verince kimi istemiyor kimisi de — kimbilir ne zannederek — şişeyi yarısına kadar deviriyor. Ve ta- bit sızıp kalıyor... Kızkulesi orıhtımında bir dalgıç Motörümüz Kızkulesi önüne geldiği zaman kulenin tıltımında birisinin elle- rini kollarımı salladığını (görüyoruz. Bu zat bizim müsabakaya iştirak eden yürücülerden ve meşhur (dalgıçlardan “Arif, imiş.. Karnma sancı girmiş ken- dini Kızkulesine dar atmış. Hesaplar Üsküdar hizasma geldikten sonra mo- törlmüz de bir hesaptır başladı. Birim İzzet Muhiddin Apak benim tuttuğum hesaplara bir türlü © inanamıyor. Ben denizde daha on üç yüzücü © olduğunu söyledikçe o, itiraz ediyor. “Hayır diyor siz yanlış hesap ettiniz muhakkak kaybolarlar var,,, Aramızda bir münakaşadır gidiyor. “Yahu diyorum ben ki senelerce mu- hasebecilik ettim. Artık otuz dokuz kişinin hesabını yapamıyacak muyım,,?| İzzet — sebebini bir türlü bulamadı- ğrm - Telâşta ve inadında devam ediyor. Öndekileri soranlar Yanmdan geçtiğimiz her yüzücü ka- çmcı olduğunu yani, önünde kaç kişi bulunduğunu merakla soruyor. Ekmek isteyen Bütün tenbihlere rağmen Kız kulesi önünde açıktan sapan Vuçadel akmtı- lara kapılmış Ahırkapı önlerine doğru sürükleniyor. Zavallı Vuçadel büyük tehlikeyi anlamış; kendini akıntıdan kurtaramıyor. O kadar şaşırmış ki imdat diyecek yerde (ekmek, ekmek) diye bağırıyor. Hakemlerimizden Kerim ve Celâl sanadila imdadıma koşuyorlar ve kur- tarıyorlar, İstasyona çıkan kondoktör Müsabıklar arasmda devlet demir yolları kondoktörlerinden Sami de var. Müasbakadan evvel kendisine takılıyo-| rum “aman bay Sami alışkınlıkla sa-| kın Haydarpaşaya çıkma, diyorum. 'Tesadüfe bakmız ki kondoktör Sami boğazı mükemmelen yüzdüğü halde tam Haydarpaşa önünde müsabakayı terketmek mecburiyetinde kalıyor. Son telâş Müsabaka nihayete eriyor, artık dö- neceğiz; herkes giyinmiş fakat bir el- bisenin sahibi yok bizim İzzet Apak yine telâşta, Bakıyoruz Kavak - Kına- Ikada yüzücü Kasım ortada gözükmi-! yer. Hepimiz düşünceli. Zavallıyı gö- ren kimse mevcut değil. Motör gider- ken herkes serapa göz kesilmiş.. Niha- yet mübadeleci Osman Salacık rıhtr mında Kasımı teşhis edebildi. “Tabii herkeste bir sevinçtir gidiyor. Bilhassa İzzet de.. Bizim Apağm rahat rahat bir su içişi var ki cidden görül- meğe değerdi. İstanbula döndüğümüz zaman bu mühim yüzmeye giren sporcular, müt- hiş yorgunluklarına rağmen çok sami» mi geçen bugünün akşamında ve bü- yük bir neşe içinde dağılıyordu. O. M. Kutnak ... Büyük mukavemet yarışımıza dair; yarınli gazetemizde gene yazılar bu. Jacaksınız. Futbol federasyonu reisi Londradan döndü Olimpiyatlardan sonra Londraya git- miş olan futbol federasyonu reisi Ham- di Emin dün şehrimize gelmiş ve seya- bati hakkında şunları söylemiştir: —“ Londrada bulunduğum müddet- çe Türk spor kurumu namma mıntaka futbolcularını çalıştıracak ve kurslar a- çarak antrenör yetiştirebilecek kabiliyet te futbol bilgisi kuvvetli muallim işi ile uğraştım. Şimdilik Ankara, İzmir, İstanbul ol- mak üzere üç mıntakada antrenör kru- gu açılacaktır. Ve bu kurslarda klüple- re bir veya iki antrenör (o yetiştirilerek klüp sporcularının futbol bilgileri arttı- rlacaktır, Memleketimiz için çok hayırlı bir te- şebbüs olan bu işiçin © İngiltere futbol federasyonile yaptığım temaslarda tavsi ye edilen Mister Boothda aradığım ev. safı gördüğüm cihetle derhal Spor ku- rumu namına angaje ettim. Diğer iki antrenörle de mukavele ya- pılmak üzeredir. Mister Booth baş ant- renör olarak tavzif edilecektir. Modem futbolün öğretme tarzları nı göstermek için açılan kursu yakından takip ederek pek çok istifade ettim. Ayrıca futbolün bütün inceliklerini gös teren sesli bir film de getirteceğir. Filmde; bütün vuruşlar, kafa oyunla- rı, müdafaa ve hücum tarzları vesaire çok mükemmel gösterilmiştir. Bu eritresan film İstanbul ve Anado- lunun her tarafında gösterilecek ve bü. tün sporcuların görmeleri temin edile- cektir... Avcılar ve Atıclar Birliğinin kongresi İstenbul avcılar ve atıcılar birliği umumi heyeti 31/8/936 pazartesi gü- nü toplanmıştır. Kongre reisliğine ope- ratör bay Murat İbrahim Cankat se- çilmiş ve müzakereleri idare etmiştir. İdare heyeti raporu ve hesap raporu okunmuş, heyeti umumiyece tavsip edilmiştir. Bundan sonra yeni idare heyeti seçimine geçilmiştir. Neticede eski reis bay Asım Turgu- dun sıhhi vaziyetinin müsaadesizliği sebebi ile ve kendi arzusu ile reislikten çekilmesi üzerine heyeti umumiyece kendisinden fahri reisliği kabul etme- si rica edilmiş ve neticede mumaâileyh tarafından birliğin fahri reisliği kabul edilmiştir. Birinci reisliğe bay Ali, ikinci reis- liğe bay Emin Kâhyagil istifası üzeri- ne bay Sami İsmall Ozan, umumi kâ- tipliğe bay Ali Turhan Tamerler, mu» hasebeciliğe bay Cenml Deniz, azalığa bay Hulüsi Gür, yodek azalığa bay Sab ri, bay Emin, haysiyet divanı azalığına bay Murat İbrahim Cankat, bay Ah- met Şevki Çiloğlu (Muş saylavı) ve bay Sait Salâhattin Cihanoğlu seçil mişlerdir. Heyeti umumiye başardığı işlerden dolayı idare heyetine teşekkür etmiş ve yeni idare heyetinden semereli fa- g#liyetler temenni ederek toplantıya nk hayet vermiştir. » Dayak yiyen boksör #t yarı raki- bine: — Beni hırpalamakta devam eder- sen, akşam nerede olduğunu Karıma