2 Eylül 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

2 Eylül 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 EYLÜL — 1936 HABER — Aksam Postası oğul İl Naki, Bebasını seviyordu; Babası ©- İhsan için bu bir haktır. Baba da a İster: Çünkü, onun da dünyaya ini hayırla (© andıracak bir evlât ine hiç olmazsa İnanması lâ - Hakkı kendisini dünyaya getiren a - Seviyordu; çünkü, ( hiribirlerinin nak, hem de karagün dostu idiler. birlerinin zaaflarını çok (yakından orlardı, Niyazi — baba — karısı- > Hakkının annesi — çok genç yaş- İybettiği için, her iki adam, baba Havvanın kızlarına karı ayni şid Ve ayni neviden bir zaaf duydukla- MİR her zaman itiraf ederlerdi. kkı babasma, ayıplamanı da anla bir gülümseme ile: | > Baba, haydi, seninkilere git! dedi- “lur, Ö anda, ikisi de mücrim olduklarını #ktan açığa söylerlerdi. eneler geçti, fakat Hakkının babası İM sleşmedi. Sağlam ve haşin adamlara Mhsus seksapeli genç kızlar üzerindeki İrini kaybediyordu. o Çapkınlıkta en Waffak devirlerini yaşayanı oğlu hesa 4 ona hor bakmağa © başlayan genç ların bu hali, Niyazide gari rip bir asa- yet uyandırmaktaydı. Hakkı bu vaziyetten korktu; işin ha- i. Bildiklerini babasına gizlemeden itiraf etti, So- > Görüyorsun ya! Artık hayat beni Mikadar etmiyor, dedi. i Pakat, iyi evlât işi böyle anlamıyor - & Kadınlar babasından yüz çevirince, Ri #rasmdan en münasibini, yaşlı” il Dir kadını, içinde aşkın hâlâ sönmedi- My hatırlatmak üzere, #i için seçti, ker Genç sayılabilecek (kadar | vilcudu yaksa olan Saniye. hoş bir kadındı. e kendisine iliğinin hududu yoktu, a topraktaki köşkte, ihtirasları Şılayan kokuların topraktan ve eşya a intişar etmeğe başladığı bir akşam ğ ye Hakkı, bayan Saniyeyi akşam is eğine davet etmişti. Hindi yendik- sonra, derdini kadına açtı: 4, — Saniye, bana (o büyük bir yardıma İİ unacakım, dedi Dİ — Beni korkutuyorsun! — Münsterih ol. O kadar © güç değil t, ehemmiyetsiz de sayılmaz, > Senin en iyi kad. dostun değil Miyim. Ri > Peki! Dinle! Babamı ne kadar sev- İİ timi bilirsin. | — ” ana kuruyor gibi geliyor. Bu vüz ölecek. > Eveti Dinle! Çok üzülüyorum. Bugünler K | > Könserden mi? © Evet! Kalbinde. İİ Birisine mi âşık! Ğ > Yazık ki, sevgilisi yok. Ep Daha iyi ya! Rahat içinde, | O, bunu istemiyor. © O halde, benden beklediğin ne? İİ > Onu sevmekliğini. > Onun hesabma mı? Evet, onun hesabına. Mİ © Çok tuhaf v Şakayı bırak! Bu yardımı yapacak Şimdiden teşekkiir ederim. İ > Peki, bu nasıl olur? Ni Kaç bir gececik bu hülyayı tattı-| ri > Tecrübe edelim. gi etmelisin. Masrafların i Per” şu parayı aj! Ny di. Birkaç gün son - iy Yazi, canlı kanlı, kapıyı vurmadan! 3 inin odasına girdi: Ah! Evlâdım, eviâdım! Pe , ne oldu! Kocaman çocuk, An N Serliyorum. > Deme Allah aşkına! Sahih mi? Ka Kkamıyor musun? Genç, güzel, Solman bilen bir kız. Peki, adı ne? RO Ah ne gü A I isim. Hele 1, vücudunun beni mest eden ko-İğ © Bütün mazi. Bütün hal, Bütün em hattâ insanı — anlarsm! # — Demek, büyük bir iy yaşıyorsun? — Hem de en büyüğünü, en ihtiraslı sın... — Peki, ziyafet ne zam a? — Belki de bu gece.. ... Hakkı babasının gizA (ziyaretlerini yakından takip ediyordu. Fakat, bu va- ziyetten endişe de duymağa başlamış - tx. Babasınm evvelce .boynuna sarıldı- ği halde, şimdi sadece: — Dostum, şimdi kendimi yirmi yaş gençleşmiş.. Şarkısını terennüm ettiğini görüyor- du. Yüzünde neşenin verdiği bir parıltı. nın mevcudiyetine rağmen, hareketlerin de her zamankinden daha fazla bir ağır- lık vardı. — Peki kiz seni seviyor mu? — Çılgınca. Benden başka kimseyi gözü görmüyor. yakınlarda gördün mü? Son teklifini hatırlıyo- rum. Maamatih, aklım başımda. O da işi anladı, sanırım. Allaharsmarladık. Ona mektup yazacağım. Vadetmiştim. Mazur gör. Beni artık kimler idare €- diyor, bülyorsun? ... Eztesi gün, Saniye Hakkıyı görmeğe geldi. Her zaman neşeli olan kızcağız soruyordu: — Babaların nasıl, iyiler mi? — Evvelâ şunu söyliyeyim. Annem, Allah rahmet eylesin, namuslu bir ka - dındı. Ne diye soruyorsun? — Eğer, daha birkaç (baban varsa, ben de senden yardım istiyecektim. — Onu hiç görmedin mi? — Vazifemi yaptım. o Memnun olma dın mı? Daha ne yapayım? — Hayır, hiçbir şey. Teşekkür ede- rim, dostum, teşekkür... Canı çok sıkılmıştı. On beş gün baba- bekledi, nihayet bir gür göyle Bir size: tup aldı: .. Onu bir daha görmedim. Halbuki seni severek beni aldatıyormuş. Çocu- gum olduğun için, seni (o affediyorum. Baban kederli ama, günahkâr değil... Zavallı baba! Nuh CEM Altı milyon kişi gezmeğe çıkıyor (Paristen bildiriliyor) Fransız amelelerinden ömürlerin- de hiç tatil yapmamış olan altı mil- ki hafta zarfında Fransa İçine yahut deniz kıyısma seyahate çıkacaklar dır. Bu son zamanlarda kabui edilen senede on beş gün mecburi mezuniyet! ve tatil esnasında tam yevmiye veril- mesi hakkındaki kanunun neticesi- dir. ten ameleler, Fransız şimendifer ida- resinin ailesiyle birlikte seyahat eden- lere yaptığı tezilâttan başka yüzde yon erkek, kadm ve çocuk önümüzde; | || Tam yevmiyeli mezuniyete ilâve-| | yebileceklerdir, Otel ve pansiyonların da mecburi izin almakta olan ailelere yüzde yir. miden yirmi beşe kadar tenzilât yap- maları bu # Acele satılık ev N R ve bostan Eyüp Arpremini (o mahallesinde & i İİ Tekke sokağında 22 numaralı altı of i dalı yüz yirmi beş arşm bahçeli ahi şap bir ev ile bu evin önünde türlü meyveli ve sebze yetiştirmeğe elw i EB rişli biri büyük öteki küçük iki baiil ğ vazlu biz bostan > ve iki biri kırk nisbetinde daha bir tnezilât isti- mütekait Bay Hal, pazârlk için $ Kadıköy Vişne sokak 33 numarslı ğ eve müracaat. ee eek, Gi Ton ton amca AKSAM POSTASI (DARE Evı Istanbul Ankara Caddesi Posta kutusu: İstanbul 214 Telgraf adresi ; Istanbul HABER Yazı işleri telo'onu idarevellân ABONE ŞARTLARI Türkiye © Gerek 1400 Kr. 2700 e. 720:. vazo 409 . o ; s0 Senesim 6 aylık 3 aylik ? aylık Sahibi ve Neşriyat Müdürü; Hasan Rasim Us Basıidığı yer (VAKİT) matbaosı İ dan kaldırmağa karar verdiler. GüNETİRİN Yazan : Niyazi Anmet 285 yıl önce bugün Kösem valide sultan sarayda Öldürüldü Eşyaları arasında on sandık altın, elli bin kuruşluk 2700 şal bulundu 1651 yılının iki Eylül günü, bun./ dan 285 yıl önce bugün, Osmanlı sa.| rayında, tarihin çok kanlı bir dramı- nın İlk perdesi oynanıyordu. O gün, genç ve ihtiyar sltanlar iki frrka olmuşlar ve birbirlerine olan | düşmanlıklarını açığa vurmuşlardı. | Vaziyet şudu: O zamana kadar | harem ağaları ile çok iyi geçinen Yal. de Sultan, yeniçerilerin muvafakati olmaksızın sadrâzam tayin olunduğu. nu görünce; sarayda kendi nüfuzun- dan üstün bir nüfuzun bulunduğunu; anlamıştı. Bu, genç valde Sultanın nü fuzuydu . Kösem Valdenin intikamını alma .| ğa karar veren yeniçeriler genç Val. de Sultanm güvendiği kimseleri orta- Bunlar kaprağası Süleyman, pa- dişahın muslimi Rayhan, müsahip Is Büyük Valde Sultanm taraftarı olan Bektaş ağa da bu işe önayak o. luyordu. Yeniçemiler, Süleyman, Ra» han ve Ismail ağaların Mısıra sürü! mesini istediler. Hadım Süleyman ağa, casuslar: vasıtasiyle bu steği, daha karar ve | rildiği sırada haber alınca vakit ge.| çirmeden harekete geçti. On dört ha- dım ağasını yanına topladı. — Beni öldürmek için karar ver- mişler.. diye söze başladı ve şunları söyledi: — Beni öldürür veya nefyederler. se sizin buradaki haliniz haraptır. Hiç biriniz anha halamazsmız, Onun i.| çin bizim aleyhimizde karar verenleri biz öldürelim: Hadımlar, ağalarının teklifini çok yerinde buldular. On dördü bir- den: — Öldürelim!. Diye karşılık verdiler ve bu u ğurda yapılması lâzım gelen fedakâr. lıktan çekinmiyeceklerine yemin etti. ler. Artık vakit geçirmeden harekete geçmek lâzımdı. Süleyman ağaya sa dık yüz yirmi baltacı da silâhlandı Hademelerin uyumakta olduğu sara yın has odası penceresinden şöyle ba. gırdıla — Siz uyuyorsunuz, yeniçeriler ise hepimizi öldürmek için sarayı sx. rıyorlâr. Büyük Valde Sultan ile it- tifak etmişler, padişahı öldürecekler. Bektaşı tahta çıkarzcaklar, Valde de ona varacak.. Bunu duyan hademeli hassa ayak landı. Hepsi silâhlanarak sofaya çık.! tılar. Diğer odalarda uyuyanlar da sofada toplanmışlardı. Birinci oda hademesi, yeniçerilere daha ziyade düşmandı. Çünkü çok arzu ettikleri yeniçeri ağalığı hep ocaktan yetişenle. re veriliyor, kendileri terakki etti rilmiyordu. Bunların oda başısı faz.| lasiyle Valde Sultanı seviyordu. Mai yetindeki hademelere gürültü etme. melerini ihtar etti, Sözünün dinlenmediğini görüne-. eline geçirdiği bir deyneği, her za- manki gibi kullanmak istiyerek onla rı dairelerine sokmağa çalıştı. Faka* eski çamlar bardak olmuştu. — Bire mel'un! diye bir ses yül. seldi. Sonra birkaç hademe, oda başı larmın Üzerine atıldı. Bir kaçı, bi: sürü hademe daha takip ediyordu. Kalabalık etrafa dağıldığı vakit oda başının parça parça vücudu etrafa! fırlatılmış bulunuyordu. Bunu gören Süleyman ağa mem nün oldu. İşler yoluna girmişti. Ka na susamış hademeleri daha da tah. rik etmek lâzımdı. Başlarına geç"! ve Valde Sultanın dairesine doğrul yürüdüler, Bu daireyi üç yüz hadim muhfa- za ediyordu.. Baş kapı oğlanı, ne o! duğunu anlıyamadan, kendisini topar. layınc.ya kadar hademelerin Kılıc: tında can verdi, Bunu gören di Hadımlar korku ile kaçtılar . Bir kısmı ilk atılışta yaralanmıştı. Süleyman ağanın adamları Vale Sultanın odasının önüne geldikle"i vakit Kösem Sultan seslendi: — Geldi Valde, yanlderilerin, kendi adam- larının gelmelerini bekliyorlardı. Dı şarıdan: — Evet, geldiler. Dışarı buyuru. nuz., sesi duyuldu. Valde Sultan gelenlerin yabarcı oldukalrını anladı. Bir an ne yapa cağını düşündü. Kaçmak mümkün de- ğildi. Her taraftan sarılmıştı, Çılgın gibi odaları dolaşmağa başladı ve en nihayet dolaplardan birinin içinde saklanmağa karar verdi. Hadmılar içeri girmiş, Va'de Sultanı arıyorlardı. Cariyelerden bi ri, etrafa saldıranların hiç bir yalvar. ma İle amana gelmiyeceklerini anla- dı. İçi titredi. Valde Sultan öldü- rülecekti. Bunun önüne geçmeği dü. şiindü, Kuvvetle yapılacak bir şey yoktu. Hemen ileri atıldı ve: — Valde Sultan benim.. Ne isti. yorsunuz?.. Diye bağırdı. Sadık cariye, kendi canı ile sadakatini isbat edecekti, Fa- kat hadımlar, onu tanıdılar: — Hayır, bu Valde Sultan değik dir. diye tekrar aramağa başladılar. Kocası Ahmet, oğulları Murat, Ibrahim ve torunu Mehmedin padi. şahlıklarını gören ihtiyar Kösem Val de, dolabın içinde ölüm terleri dökü. yordu. Bir aralık ayak sesleri, içinde bu- lunduğu dolaha doğru yaklaştı. Bir el kapıyı tuttu ve açtı. Artık her şey mahvolmuştu.. Valdenin, benzi sapsarı olmuştu. — Durun, dedi. Sonra: — Benden ne istiyorsunuz, altın mı7?.. Durun öyleyse, hepsini vereyim. Üzerindeki altın ve mücevherat'n hepsi, odasının içindekilerini, avuç a vuç etrafa dağıtmağa başladı. Fakat bu esnada diğer bir hadım ağası per. denin iplerini kesmekle meşguldü. 1. şini bitirdikten sonra Valde Sultana yaklaştı ve: — Boynunuzu bana doğru uzw tınız Sultanım., diye gülerek elini boy- nuna doladı. İpi gerdi ve Kösem Sul. tanin boğazına doladı. Sonra çekti “Valde kavi ve demevi bir mizaçta ol, duğu için hayli zaman ölümle pençe leşti. Burnundan, kuiaklarımdan sey lâbei hun revan olarak cellâdın elbi. selerini lekedar etti... ».. . Valde Sultandan bahseden birakç tarih satırı: “Valde Sultan iyi kalpli bir ka. dındı. Mercandaki Büyük Valde ha- mını o yaptırmıştı. Üsküdardeki Val de camii onundu. Mısırda, Kahire Halveti tekkesine Nil suyu getirecek bir suyolu yaptırmıştı. Yetimlere masış bağlardı. Sadaka dağıtmak için adamlarına itimat etmez, kendisi has- tahanelere, hapishanelere gider, yok- sullara yardan ederdi. Öldüğü vakit hanında altın ile dolu on sandık bu. lundu. Dairesindeki eşyası arasında elli bin kuruş kıymelide iki bin yedi yüz şal çıkfı., RE A e m Yakacıkta satılık arsalar Yakacığın en güzel yeri olan Sa- natoryom caddesi yatir satılıktır. Arzu edenler Şeref otel müste- cirine caat, gayet ucuz fi-

Bu sayıdan diğer sayfalar: