Çelik yüreğin sergüzeşti GELİKYÜREK ELİNE BİR. * BIÇAK GETİRMİŞDİ... İP ARASA Kadın ÇELİK YÜREKLE DOKTOR ÇAYMERS, İN GETİRİLMESİNİ EMREDİYOR... LIR Açık HUCUM ET TİLER... Sirketi Hayriyeden: : Yalnız Çarşamba Güni AL ERMENEK GEN vE GÖRE ISTANBUL AMERİKAN KOLEJİ KIZ KISMI: armavtkty. Tat, 3818) || Beber, Tersi ERKEK KİSİ Mektep, inghizcayi eniyi öğ öğreten b rmüssosssd r. Almanca veya Fransızca iht yari 9 mütehassıs mualiimler tarafından öğretilir. Mill terbiye ve küllüre son derrce «he 2 verilir. Alle hayati yaşatnir. Kütüphaneleri mükemmeldir. Kiz ve erkek beden ierbiye$ sporlar talebenin bedeni tekemmüiünü temin eder. Lise kısmı derslerine munzam — tlcaret dersleri gös'erilir. j Mühendis Kısmı Anel ve nazari ui Saati7de Usküdardan Kabataşa ve Sirkeciye ve 18 de Sirkeciden Kâbâ- taş ve Üsküdara yapılmakta olan Araba seferlerinin 2 saat evvel ya- pılacağı ve saat 2 de Usküdardan Kabataşa ve 20,30 da Kabataştan Usküdara olan Araba vapurları se- ferlerinin yapılmıyacağı ilân olunur. erle eltktrik, makine ve Nafia mühendisi yel” KAYIT GÜNLERİ: 1 Ağustosa kadar Çarşamba günleri saat 9:00 dan 12:00 ye kadar. 1 Ağustostan Sonra Çarşamba ve cumartesi günleri saat 9:00 dan 12:00 kadar. 7 Eylülden sonra her gü” Fazla malümat için mektuPla ye bizzat müracaat edilebilir. AMBASADÖR Lokanta ve birahanesi açıldı Geceleri Fovkalâde varyete, dans, akşamları 21 e kağar tabldot 75 kururştur 186 MAĞLÜP FAUSTA — Babam... Benim Klod baba: cığım . Bu andan sonra anak “dakikalar gerek Klod, gerek Viyoletta, ge- rekse ayılmış olan Şarl için tarif edilemez bir saadet içinde geçti. Her üçü de saadetlerine inanamı yorlardı. Birçok sualler, üstüste e! sıkmalar, çılgın gibi öpüşmeler, göz yaşları, velbasıl uzun ıstırap" lar çektikten sonra saadete kavu- şan insanların haliyle bir müdde* tür türlü hareketlerde bulunduk: tan sonra birdenbire akılları baş- larına gelerek içinde oldukları va” ziyetin fenalığını anlamağa baş- ladılar. Şarl ile Viyoletta için bulun- dukları vaziyet gayet iyi idi. Sax detten mestolmuşlardı. Klod için ise vaziyet büsbütün başka idi. Viyoletta kurtulup da sevgili sine kavuştuktan sonra Klod için ayrılmak, yani ölmek zamanı ge! mişti, Dük Dangulem, Kloda bakınca Bare sokağındaki evde gördüğü ve sakladığı esrarı açmak için çok uğraştığı adamı tanıdı. Fakat bu anda onu, sevgilisinden başka kimse alâkadar etmiyordu, Viyolelta ise ne nişanlısını ve ne de daima baba diye hitap etti- Zi adamı gözden kaçırmıyordu. O- mun için, sevdiğine kavuşmak büyük bir sevinç kaynağı idi. Vi- nin sevgilisine dikildiğini gördü. Kalbine doğan bir hisle fena ha- kikati anlamış gibiydi. Ellerini Dükün ellerinden çeke- rek başını Klodun göğsüne daya- dı: — Babacığım, sevgili babacı- ğım, neniz var?.. Faustanm batak hanesinde beni bulduğunuz za man göstermiş olduğunuz sevinci neden şimdi göstermiyorsunuz? Klod korku ile kızının yüzüne bakarak söylendi: — Sus yavrum! Sus! — Fakat ağlıyorsunuz babacr- ğım... Neden böyle hıçkırıyorsu- nuz? — Sevincimden kızm... Viyoletta bu anda garip bir his. le Klodun ölümü göze alarak sak lamak istediği sırrı söylemek ar zusuna kapıldı. Sapsarı yüzünü Klodun yüzüne dayıyarak söylendi: — Hayır babacığım! dedi, sen bu anda sevincinden değil, belki kederinden ağlıyorsun!.. Bugünkü halin evvelce işkence salonunda beni kollarının arasına alarak neh- re alıldığın zamana hiç de ben- zemiyor... — Sus, betbaht kız! Bu sözleri işiten Şar): — İşkence salonu! diye mrt Ana - İlk »- Oria - Lisa. Tam devre telebe her gün evlerinden aldırılır. İstiyenlere tarilname gönderilir. Kayıt için her gün saat 10 dan 16 ya kadar direktörlüğe müracaat edilmelidir. Telefon: 20530 Dı zannetti, Klod bir eliyle gözlerini kapar- ken diğer eliyle de Viyolettanın ağzını kapamağa uğraşıyordu. Viyoletta karar verdiği şeyin tesiriyle sararmış, fakat göslerdi- ği cesaretle de kuvvetlenmiş bir halde sözlerine devam ediyordu: — Evet.. Ben, o işkence odasıu da ölecektim... Mensenyor Dük, r yi bakınız!.. İşte babam... Klod bu sözü bağırarak reddet- tü: — , inamayınız! Siz de biliyorsunuz ki onün babası Prens Farnezdir... Viyoletta devam etti: — Babam, beni küçükken kol. ları arasına alan ve bütön hayatr nı bana vererek büyük bir şefkat gösteren zat budur... Monsenyor, sizi seviyorum, mukadderatım si- zinkiyle beraberdir... Sizi unutma- ğı hiç bir zaman düşünmedim... Çünkü bildim ki sizden ayrılmak benim için ölümdür... Klod, şimdi hıçkma hıçkıra ağ- yordu: — Kızım! Biricik evlâdım! diye inledi. Dük Dangulem ise titriyerek: — Birbirimizden ayrılmak mı? dedi, sevgilim nişanlım, öldüğümü iü istiyorsun? Okulumuz bu yıl gördüğü teveccüh ve rağbetten dolayı İlk sınıflardan itibaren yabancı dil tedrisatıma yesi 9 ' a Saraçhanebaşı Horhor caddes; . İl teşkilâtla mühim bir istikamet verilmiştir. Kızlar kısmı ayrı bir dairededir. Mektebin © husus! otobüsleriyle yoletla bu anda, Klodun yüzünde dandı. Şimdi, çoktandır anlamak — Eğer benim seadetim baba” “| ki kederi, zavallı adamın gözleri- istediği müthiş sırra vakıf olacağır| mun felâketini doğuracaksa, ayrıt: mamızın mutlâka lâzım geldiğini itiraf ederim. Dinleyiniz monsen- yor! Babamın ismi Metr Klod'dur. — Yavrum, merhamet et! E- vet, merhamet et te sus! Viyoletta, eski zamanlardaki kahraman kızlar gibi büyük bir cesaretle: — Babam Parislidir, diye de vam etti, bundan başkasını bil mem. Beni büyüten odur... Beni o derece şefkatle büyüttü ki, bunu ancak ben bilirim... Monsenyor, babam bütün ömrünü benim uğ rumda feda etmiştir. Bugün be- nim hayatta bulunmam, sirf onun sayesindedir... Bir müddet ayrıi* dıktan sonra tekrar meydana çık” ması gene benim hayatımı kurtar” mak içindi... Beni iyi dinleyiniz. sevgilim!.. İşte ilk günde beni & Tümden kurtardığı zaman şimdiki gibi ağlıyordu. Ne için ağladığın! sorduğum zaman kendisinin be nim babam olmadığını, eskiden Paris cellâdı olduğunu söyledi.» Fakat bana bakınız #monsenyof: ben eski Paris cellâdı Metr Kle- dun kızıyım!. Şari Dangulem rengi sararmıf saçları dikilmiş bir halde iki adı geri fırladı ve elleriyle yüzünü ks pıyarak inledi; - — Cellâti,. 7 HAYRİYE LiSESi ç3l e am m mn