e. AM “adınar için : elarnıza Tüneş, açlarınıza dikkat edin kum, suyun ipek yu.| küçücük bir kepek parçasıdır. Bunu Bir milyon i b er ve “Adam | yaşındaki ejderha sen de, ehemmiyet vermeğe değmiye. | polen ii ALEME geva ve dik kadiri kaçak, İöiydi oöileri v5 nağda ovalarında dolaşmış tüyük bir | mastodon bulunmuştur. Nev Brüasvik bunu der demez de tehlike başlar. İ gehrinin yanıbaşınaki Hillsboro sınhi. Ni Saçların dökülmesine sebep kepek- yesinde Bay Konrad Osma'um bahçe. tir; kepek de kafa tası derisinin kuru! sinde bulunan bu mastodon bütün dün. olmasından ileri gelir. ya âlimlerinin merakını uyandırmış- Saçlara mahsus vazelinli tonikleric| tir. sabunsuz şampuvanlar bu derde mü İnn 3 rpeer Lei & j . $ amı metre il vu m gn | ha mma bir ton ağırlığında olan bakiyeler saçların dibi bir kaç dakika masaj ya- her birisi birer buçuk metre uzunlu. pılınca, şaşılacak neticeler elde edilir. | zanda kocaman iki tane fil dişi, muaz. zam tir çene kemiği, her birisi on be. şer santimetre uzunluğundı beş diş ve daha bir kaç tane küçük kemiktir. Gerçi Kanada ovalarında taribten önceye alt bır çok hayvanların baka.| * yası bundan evvel bulunmuştu ama, birinci defadır ki buralarda meydana| | bir mastodon çıkarılmaktadır. 3 metroluk kıvıicım 1937 sergisi için, Fransız mühen. disleri dünyanın en büyük elektrik makinesini hazırlamışlardır. Bu makine 15 metre yüksekliğinde. dir. Beş milyon voltluk elektrik sarfi. yatı yapmaktadır. Kıvılcımlarının uzun» luğu üç metredir. Pire tüccarı İngilterenin Birmingham şerindhe Mister R. H. Dar.aston dünyanın en Acaip bir ticaretini yapmakla hayatını kazanmaktadır. Bu adam pire, tah. ta kurusu, bit ve bünlare mümasil böcekleri toplar, Bunları ele geçirdimi karmlarından yararak mikroskop cam. ları üstüne tesbit eder ve bütün dünya mütehassıslarile tabiplerin: hususi Bilginler arasında şiddetli bir yarış 8ingapor ve Java müzelerine men- #up tabiat âlimleri arasında “bir de- niz ejderini,, ele geçirmek için çok şid. detli bir yarış baş göstermiştir. Bu âlimler, M-laylı bir balıkemın öldürmüş olduğu bir canavar üstünde mal sahipliği hakkını iddia etmekte. dirler, Hüviyeti ve hangi cinsten olduğu bir türlü tesbit edilemiyen bu cansva. rın Doyu 19 metredir; kulak'arı (9) ku. Yağı Wiyüklüğünde ve ağzınm iki ya. nından dışarıya doğru fırlamış iki di. şinin uzunluğu dörder metredir. Şimdilik gerek Holandal, gerekse İngiliz âlimleri hayvanı birlikte t:tkik etmektedirler. İle.“de de hangi tara. fin bunu müzesine götürüp koyacağı kararlaştırılacaktır Hapishanede canı sıkılmış Almâanyanm Manhaym hapishane. sinde oturmaktan canı sıkılmış olan bir mahpus belki bir hastahaneye gö- türülür de manzarayı değiştirir ve daha rahat bir yatakta yatarım dü. güncesile ufak tefek madeni eşya yut. muştur. Mahpus derhal hücresinden çıkarı. larak hastahaneye götürülmüş, fakat orada uzun müddet kalamamıştır. Midesine yapilan ameliyattan son. ra çok yaşayamıyarak ölmüştür, Mahvedilen servetler Brezilya, fazla kahvesini 1931 se nesindenberi yakmağa başlamıştır. O .tarihtenberi de 2,250,000 ton ağırlığın. da 36 imilyon çuval kahve yakmış bu. Junmaktadır. Hükümet mahafili bu fazla yükten kurtulmak için yakmak. tan tutun da denize atmağa kadar her türlü tahrip şekli kullanmıştır. Tahrip eğilen kahveler toptan pi. bütün meslek olarak sarılmıştır. Her |. ğımdan eskiletinin hükmü yoktur. yasalara satılmış olsaydı “Btezli? 57 sene büyük miktarlarda ihrecat yap. Beyoğlu Sakrzağacı küçük kırlangıç | milyon İngiliz lirası (bizim paramızla maktadır, sokak No, 14 Hüseyin oğlu Faiz 317 milyon 500 lira) irat getirecekti. Bir artist yatile battı me Şöyle bol ve ser, Almağa elbette “HARİ. | çe Ge Kiza e “Arkma Yarmışsınızdır; İmer. Denir en a; ik aç i gün içinde bu saç- az bir çocuk gibi ha. a dersiniz yatmaz; lan Zengin olmak, yatla gezmek iyi gey. Fakat bu yüzden, Frarsız aktri. si Licette Limojin Ve kocasırın ve on yaşındaki oğlunun başma bir felâket gelmiştir. Bunlar “Paşa. ismicdeki yatlarile açık deni#lere çıkmışlar ve bir daha avdet etmemişlerdir. Bu güzel ve zeki sahne kadınmı kaybeden Fransızlar pek müteessir. dirler, ön günde-bir sabunsuz bir şampuvan yapın, faydasını derhal göreceksiniz. Sabunsuz gampuvandan maksat, içinde ») sabun eleman ve terkipleri olmadan ha. eme LE EEE. tetkikat için satar. Sabunsuz gampuvsn her besler, hem| © ister Darlaston tahta kurusu ile temizler. Bundan başka saçların arasın*İ yire bulmakta zorlük çekmektedir. da sabun izi bırakmaz bu şampuvan. (İstanbula buyursun!) Bu işe evveli kolay düzeltilebilir Saçları. olmalıdır. Kür kadın, kafa tası deri iy dolaymsile bundan tekaüt ZAYI — Almakta olduğum maaş cüzdanımı, nlifus tezkeremi, berat dan sonra saçlar yumüşacık ve parlaki bir merakla başlamış ve sonrada bills.| zenedimi zayi ettim. Yenisini çıkaraca- olurlar. Mmpuvandan bir yahut iki â yal ilk göreceği şey Güzellik doktoru A Saaran kılıcını kınma soktu. ki 'Ya tekrar oturdu. Karşısında. silâhşorların sözlerinde * dura- aktarma inanıyordu. katil, b aldanmıyordu. Bu üç Mialerinin Sövayye, üç pl haydut, gerçi işareti ile bir tabur Pi öldürmekle çekinmezlerdi. Yine prensip sahibiydiler. İdüt etmeden, bir saniye İmer üçü birlikte'ki. : Hepej kmlarına yerleştirdiler. erine bembeyaz ering, bir haldeydiler. Fakat söz Ka; duruyorlardı. © Übrtiriyereki © biç Ketiş, Allaha çok şükür et ki, © ak ile hançerlerimizi kınına ; bir adamı senin imda. © yEönderdi! dedi. ; y Mösyö dö Pardayan bununla yor m a N / St. bir tane kalıyor. an gelini İçi, , <#er bu son hayatı kendiniz — May ğız! dedi. iç dayan başını salladı. Tuhaf V dudaklarında do. * üç silâhşor için hiçbir ma- Miyan şu sözleri mırıldan. : i m & O Mzden itiyecek yalnız kendi AAGLUP FAUSTA hayatım kaldığı zaman mutlaka işler yoluna girmiş olacaktır. Üçüncü Hanrinin üç jantiyomu çekilmek için müsaade alırlarken Pardayan: — Mösyöler, bir dakika müsa- ade ediniz. Lütfen benimle bera. ber birer kadeh şarap içer misiniz dedi. SentMalin! — Kralın sihhatma olursa hay hay! cevabını verdi. — Vallahi siz istediğiniz kimse. nin sihhalına içiniz. Ben hepimizin sihhatma içiyorum.. Üç arkadaş birbirlerine baktık- tan sonra kahkahalarla gülerek masanın başına dizildiler. Birkaç dakika sonra, öldürmek için gel. miş oldukları adamla birlikte ici- yorlardı. Kalabr: — Fakat iş bitmedi. dedi, şimdi krala ne diyeceğiz. Tabii aradı- ğimızı bulamadığımızı söyliyeme yiz. Çünkü onun sdamlarından bi. ri, bizi tâ bu evin kapısına kadar getirdi. Monseri ise: — Yine tabiidir ki kan dökmek için gelmiş iken mösyö Klemanla Bujansi şarabı akıttık, diyemeyiz. dedi. Sent Malin: —Ben kralm huyunu çok iy! bi- lirim. Bujansi şarabınm çok nefis bir kapıya rastlayacaksınız. Gerisi; masasının başına oturarak, Kate- size sit.. MAĞLÜP FAUSTA 61 rin geldiği zaman bıraktığı yerden tekrar işe başladı. Kalabr, Montseri, ve Sent Ma. İin asabi adımlarla ahır kapısına yürüdüler. Birisi bu sırada bu üç arkadaşı görmüş olsaydı, lâkayıt duruşlarından kendilerini muhak kak tanıyamazdı. Avluya ellerinde hançerlerile ve eğik bir halde gir diler, Kalabr, geniş bir tebessümle ince ve keskin dişlerini gösteriyor. Sent Malin sapsarı ve kısılmış bir yüzle arkasından yürüyor, Sent Ma lin de onun arkasindan çok sakin ve vahşi bir tebessümle ilerliyordu. Ruccieri onların ahıra girdikleri ni görünce: — Artık Jak Kleman ölmüş de mektir. Biri daha!.. Kabahat kim- de7?.. Annesi öldükten sonra oğlu da ölmelidir dedi. Etrafı bir saniye ttriyerek din. ledi. Ve sonra geniş adımlarla ote. le döndü. Daha uyumamış bulunan kraliçe Katerini gördü: — Katerin.. Artık müsterih ola- bilirsin. Kral öldürülecekse onu herbal. de Jak Kleman öldüremiyecektir. Kraliçe titredi: — Papası öldürdüler mi?.. de di. Ruccieri cevap verdi: — Öldürüyorlar! Bundan sonra hemen çatı arası- na gitti, İşine başladı. Günde an- cak iki üç saat uyuyan bu adam Birkaç dakika sonra dünyada bir Katerin dö Mediçi ile bir Han- rinin, yanina öldürmek için katil. ler götürdüğü bir Jak Klemanın bulunduğunu tamamile unutmuş. tu. Sent Malin, Kalabr ve Montseri ahırr süratle geçerek avluya çıktı. lar. Sokaktan gördükleri ışık, cam. lı kapıdan, avludan da görünüyor. du. Merdiveni çıkmaya başladılar. Yavaş yavaş camlı kapının önüne geldiler. Kalabr, kapıyı usulca açmaya çalıştı, Fakat kapı içeriden sürme. lenmişti. Üçü de birbirinin fikrini alınaya bile lüzum görmediler. Ka. labr bir yumrukta camı parçaladı, Kolunu içeriye sokarak kapının sürmesini çekti. Kapı açıldı. Üçü de hançerlerini çekmişler. di. Hemen odaya daldılar. Bu hare ket tasavvur edilemiyecek kadar kısa bir zaman içinde geçti. İçeriden bir ses: — İşte, yeni usul bir giriş!. diye bağırdı. Üç silâhşor birdenbire durarak? — Mösyö dö Pardayan! dediler, Şövalye: — Ne o!, Çıldırdınız mı, Yoksa benden içecek bir şeymi istemeye