26 MART — 1936 para Hilmi, masanın üstüne paraları koydu, karısına: — Sevim, dedi, işte hava we nın, elektrik ve suyun parası... İş- te bunlar da bir aylık ev masrafı. Şu terziye verilecek para... Yarın sabah da bankaya gidip borcumu- zun taksitini bırakırsın. Bu para- »ı işte ayrı bir zarfa koyuyorum. Sevim: — Bankadan kâğıt geldi, dedi, taksit zamanı geçti galiba? — Nasıl olur canım! Vedesi ya- rındı. Sen yarın götürüp verirsen mesele kalmaz. Sarı saçlı, çocuk yüzlü kadın sordu: — Ya benim istediğim tilki kürküm ne olacak? Hilminin kaşları çatıldı: — Yavrucuğum, kabil değil! Bütçemiz bu sıralarda iyi değil! Evin borcunu ödüyoruz. Ustelik kardeşinin düğünü de var; ona da bir hediye vermeğe mecburuz, çok ayıp olur, Kalan para ayın sonunu zaten güç bulur. Hilmi doğru söylüyordu, Sevim vaziyeti gayet iyi anlamaktaydı, buna rağmen israr etti: — Bir yerden para bulamaz mt- sm? Düğüne yeni kürkümle git- mek istiyordum. — Alamam yavrum. Hem kürk pek de lüzum! bir şey değil. İn- .şallah gelecek ay alırız. ti. Paraları alarak ayrı ayrı zarfla- ra koydu, dolaba kapadı. Hilmi: — Aferin karıcığım, dedi, işte böyle uslu, akıllı ol! — Eğer kabil olsaydı hatırımı kırmıyacağını, kürkü alacağını bi- Tiyordum. Ertesi sabah kocası gidince Se- vim giyindi, para zarflarını çanta- sına koydu. Bu sırada kapı çalın- dı, Hava gazının tahsildarı gelmiş ti. Sevim parayı verdi, sokağa çık- tx. Evvelâ postaya uğradı, kutuya bir iki mektup attı. Sonra kendisi- ne iki çorap, bir çift eldiven aldı. Daha sonra kürkçüye gitti, al- mak istediği kürke hasretle baktı. Bankaya gitmeden evvel terziye uğradı. Elbisesinin provasını yap-! nu söylemiyecekti. tırdı, Para da verecekti, çantası- nı açtı. Sarardı. Kaybolan Bir koltuğa kendini bıraktı hıç. kıra hıçkıra ağlamağa Tişlmdr. Pr Hilmi de telâşlandı: — Ne düşürdün? Hıçkırıkları arasında cevap ver- di; — Zarfı! nı! — Ne? Parayı mı düşürdün? O da bir koltuğa çöktü, söylen- meğe başladı: — Felâket! Sonra sordu: — Nasıl düşürdün? — Bilmem? Farkında değilim! Şimdi ne yapacağız? Hilmi kendisine (o hâkim oldu. Bir kere olan olmuştu, karısının teessürünü görüyordu. O da tees- Bankanın elli liresr- sürünü açığa vursa kadıncağız ke-| derden basta olacaktı. Teselli et- ü: — Üzülme yavrucuğum! Ne ya- palım? Bir kere olmuş.. Elbet bir çaresine bakarız. Bir larafa ayır- dığım biraz param var, malüm ya hayatta daima ihtiyatlı olmalı Ya rın gider o parayı alır, bankaya veririm. Haydi artık ağlama, yaşlarını sil bakayım! Sevim sevinçle kocasının kolla- rına atıldı. e Ertesi gin kocası gittikten ya- rım saat sonra Sevim kaybolan pa- buldu, Sarı zarf dolabın dikin na düşmüştü, Sevim sevincinden deli gibi ol- muştu. Kocasma telefon edip bu müjdeyi vermek üzere kalktı Hil- mi ne de kibar davranmıştı. onu nası! teselli etmişti. Zavallı adam- cağız bir tarafa koyduğu ihtiyat para ile borcunu ödiyecekti. Bir tarafa ayırdığı ihtiyat pa- ra? Demek kocasının ondan gizli parası vardı. Demek isteseydi ona tilki kürkü alabilirdi. Halbuki al- mamış, parasızlığından bahsetmiş, bin dereden su getirmişti. Öfkeyle silkindi. Demek kocası ondan gizli isler yapıyordu, Öyleyse onun da bir gün kocasından gizli işleri olabi lirdi. Evvelâ sarı zarfı bulduğu: Onun da bir köşede parası bulunacaktı. — Bundan sonra istediğim bir Terzinin yirmi lirası bulunan| şey olursa alması için israr edece- zarf duruyordu. Bankanın elli li- ğim, diye söylendi, mademki çare- rası yok olmuştu. Üzerine fenalık| $ini buluyor! geldi, baygınlıklar gecirdi. Elli firanın bulunduğu zarfı dolaptan aldığına emindi. Acaba düşürmüş müydü? Hemen sokağa fırladı. O gün uğradığı yerleri birer birer dolaş- tr. Titriyen bir sesle soruyordu: — Sarı bir zarf gördünüz mü? Hayır, görmemislerdi. Geç vakit eve döndü. Kocası sofra başında duruyordu. Sevi - min telâşlı halini görünce endi - , *e ile sordu: — Ne var? Ne oldu? — Dur, dur! Telâşla koştu; dolabı açtı Ka- rıştırdı: — Yok... Yok... Yanıma aldı- #zma emindim. Muhakkak düşür | müş olacağım. Nakleden: Fahire Muallâ AKSAM POSTASI (DARE EV Istanbul Ankara Caddesi Posta kutusu : Istanbul 214 Telgraf adresi ; Istanou! HABER Yazı işleri telotonu ; 2üSiL ıda velâan 2400 ABONE ŞARTLARI Senesik Sevik 3 ayık * ayık İLÂN TARİFESİ Ticaret ilanlarının satırı 12.80 mas ilânların 10 Kurustur. Sahibi ve Neşrryat Müdürü; Hasan Rasim Us HABER HABER — Polis müdürüne gittim ve ku- mandanm arzusunu olduğu gibi söyledim. (Peki). dedi. Ben bu (peki) yi bir nevi atlatma telâk- ki etmiş, o gün, Rikatson Hat'a bi. le gözükmemiştim. — Ne olur, ne olmaz,,, Diyor dum. Herife polis müdürü (peki) dedi derim. Sonra da istediği ol maz. O da bunun farknıa varır, başımıza bir gaile çıkar, İyisi mi işi ona unutturmağa çalışmalı... Halbuki, ne yanlış düşünmü - şüm meğerse... Ertesi günü ku- mandanlıktan içeri girince komi - ser muavini Salih ile karşılaştım ve hayretimden olduğum yerde dona kaldım. Komiser muavini bir nazikâne selimin yüzüsuyu hürmetine serkomiser olmuş, yeni üniformasını da giyip kuşanmıştı. Demek oluyor ki, polis müdi. ri Tahsin, bizim Rikatson Hatın arzusunu hemen yerine getirmiş, adamcağızı bir değil, iki rütbe birden terfi ettirmişti. Bu hale benim kadar komiser ; Salih de şaşırmış; hattâ bu vakit siz ve sebepsiz terfiden utanmış gibi idi. Çünkü o sabah beni gö - rünce mahcup bir temenna vere- rek odâsma girivermişti. KRUKER OTELİNDE İngilizler bu eski Otelde bazı teşkilât vücrde getirmişlerdi. En üst kat zabitan ve efradın yatak: hanelerine tahsis edilmiş, orta kat yazıhanelere ayrılmıştı. En alt! katları da hapishane olarak kulla- nılmakta idi. Birçok münevver, vatanperver insanların, politika sdamlarının yakalanıp hapsedilmiş olduğu bu mahut binanın hapishane yapılan alt katı enteresan bir yerdi. Vak- tiyle burası otel olarak kullanıldı ği için bodrum katı mühmel bira: kılmıştı. İngilizler birçok paralar sarfederek bu bodrumda tadilğt yapmışlar, bir çok höcreler vü- cuda getirmişlerdi. Yakalananlar, suçlarmın derece ve mahiyetine göre boy boy, sınıf sınıf olan bu höcrelere taksim ediliyorlardı. Bu böcrelerden ağır suçlular için ayrılanları, tarihte ismi geçen meşhur Engizisyon odalarını an - dırıyordu. » > : Biz Kruker oteline taşındığı « mız zaman, burada hukuki işlere bakan Kapiten (Defreytas) ismin. de bir yüzbaşı ve burada çalışan bir komisyonun cezai işlerine ba - kan Çapman isminde bir mülâzım vardı. Kruker otelinin boruları 5- ten bu iki siyasi arasına kapiten Rikatşon Hat da karışıyordu. O da siyasi işlerle iştigal edecekti. İlk günler hâdisesiz ve sakin, geçti. Aşağı yukarı Kırmızı ko « naktaki hayatımız devam ediyor- du. Ben bütün gayret ve enerjim - le, maiyetinde «alıştığım İngiliz zabitinin beni Entellicen: ven sl olan temaslarında kullanması için uğraşıyordum. Hatıralarını si , Hetiralarını anlatan £ EFDAL TALAT Buraya geldikten kısa bir müd- det sonra, Krukerde küçük bir teş- kilât vücude getirdim. Kruker otelinde de Kırmızı konakta olduğu gibi bir irtibat ko- miserliği vardır, Buradaki komi - ser de Hulüsi isminde dürüst gö- rünen, samimi, çalışkan birisi idi Ser komiser Hulüsi ile bu gizli iş- te teşriki mesai edip etmemeyi çok düşündüm, bazı tecrübeler de yaptım, Fakat sonunda kendisine açılmamaya karar verdim. Çünkü bu zat, kendisine verilmiş olan resmi vazifeyi dürüst , bir şekilde! ifa ediyor, onun haricinde bir şeyle meşgul olmak istemiyordu. Ser komiserin maiyetinde bulu - nan muavin ve polislere de — ka- rakterleri hakkında esaslı bir ka -| naat edinmeden — itimat etmek doğru olamazdı. Bu polisleri mahremiyetimize sokmağa, son günlerde daha faz- la temaslarda bulunmağa başladı- ğım Esat (Paşa) ile iş arkadaşım Razi katiyyen muarız bulunuyor- lardı. Bu sebeple, bir gün Esat (Pa - şa) yı ziyaretimde kendisinden, Kırmızı konakta milli teşekkül ile aramda irtibatı temin etmiş olan ve kendisine çok itimadım bulu - nan polis Ali Saip ile kendisinin Yazan: İHSAN ARİF Şimdi de Miralay Ballar” ın daktilosile ahbap olmak lâzım! tavsiye edeceği emniyetli, dürüst bir diğer memurun Krukerdeki irtibat komiserliği emrine tayin e- | dilmelerini istedim. Bu memurlar, | zahiren irtibat komiserliği emrim de bulunacaklar, fakat, hakikatte | benim emrim altında çalışacak: lardr. Bu vaziyeti Esat (Paşa), ben ve onlardan başka kimse bil- miyecekti, R Bu isteğim derhal yerine geti- rildi. Çünkü onlar da böyle bir iki emin vasıtaya ihtiyaç görüyorlar | dı. Polis Ali Saip ile gene adı Sas ip olan Üsküdarlı mert bir arka daş Krukerdeki komiserlik kad - rosuna nakledildiler. Bu iki Saip her gün beni görerek talimat alıyor, benim kendilerine gizlice verdiğim raporları diğer tarafa taşıyorlardı. . Hariçle irtibatım bu suretle â temin edildikten sonra, içerdeki vaziyeti de bir yoluna koymak icap ediyordu. Dabilde henüz kimse ile samimi bir muarefe | peyda etmemiştim. Çünkü bura « daki polislerin, tercümanların, memurların çoğu yabancı kimse « lerdi. İçlerinden tanıdıklarım da kendilerine emniyet caiz olamaz kimselerdi. vi (Dere ri 1 Çocuk haftasında hediye kazananlar 93936 tarihli KAZMA'dır. Bir lira kazanan Birinci: Hüsniye Güner Cumhuriyet kız orta okulu 275, Bir şişe kolonya kazanan İkinci; Cemal Karagümrük 50, x: 9S cildi kazanan Üçüncü: Melâhat Utgu 64 üncü © kul 137, Bisküvi kazananiar 1 — Cemal Kabataş lisesi 779,2 — Armağan İhsan Beyoğlu 29 uncu oku' 547, 3 — Feyzan Beyoğlu 5 inci oku” N 4 — Mahmut Sirkeci Büyük istiklâl ote Ni altında, 5 — Rabia Karagümrük, | Şekerleme kazananlar | 6 — Sanime İnönü kız orta okulu 6, 7 — Şakir Turgül Galata #ahil sıhhive memüru Raif oğlu, 8 — M, A Taksim Utarıt sokak 18, 9 — Halime Edirneks- pı Gülgeşmez (mahallesi, 10 — Muiz Gener Kasımpaşa merkez eczanesi, bilmecemizin halli zil ipekli mendii kazananlar | 11 — Nikola Papadopulos Senbeno va lisesi 234, 12 — Salâhaddin İstanbul lisesi 692, 13 — Acar Bele Şişli Terakki lisesi 371, 14 — Osman Şemsi Falay Ba- kırköy Zeytinlik 100, 15 — Fahreddin Alpay Beşiktaş Kılrçali posta caddesi 75, 16 — Cahit Olcay Pertevniyal lisesi 195, 17 — Gülseren Yedikule Narlı çeş me, 18 -- İsmet Günger Kadıköy Çanak kale sokak 17, 19 — Naciye Cağaloğlu Tasvir sokak 8, 20 — Sükran OEsenci Üsküdar 22 Wei okul 88, Birer kitan kazananlar | Dere türen kazananın || 21 — Tarık Onur 45 inci okul 365, 22 — Yaşar Aybet Kadırga 21, 23 — Yusuf Tengirgan, 24 — Feride Serap Beyoğlu 35 inci okul 348, 25 — Ayten Üsküdar Bağlarbaşı 60, 26 — Burhan Beşiktaş 18 inci okul 599, 27 — Güler Feneryolu Selâmi çeşme 238, 28 — Hirise | to Kurtuluş Bozkurt caddesi 223, 29 — İsmet Serim Galatasaray, 30 — Muzaf fer Bahçekap: Taşhan yanında berber, 31 — Nihat özcan Cağaloğlu o Nuruom | maniye caddesi 4, 32 — Refika A: r şa Münirpaşa aparttmanı, 33 — Semiha Erenköy 4 üncü okul 50,34 — Leman Beyoğlu 16 met okul 41, 35 — Suat O. tay Balat 55 inci okul 71, De'ter kazananlar l i — Şevki Galatasaray o Ortaköy mesi 1157, 37 — Turgut Öztürk Zi a.siklâl okulu 20, 38 — Ülkü Ergenekon Beşiktaş Kılçali müvezzi sokak 57, 3i — Burhan Uğur Istanbul lisesi 587, 40. — Ahmet Sirkeci Küçük karadeniz oteli, 41 — Aydoğan Beşiktaş Meddah sokak 15, 42 — Berç Çağı oSamatya Milb. Müdafsa caddesi 52, 43 — Bülend Varol Boyacıköy 115, 44 — Jan Bıçakçı Bey» oğlu Rum katolik mektebi 107, 45 — Kirkor Mutaf Kurtuluş o caddesi 19/3 47 — Konan (Beylerbeyi, 48 — M. Puma $4 üncü okul 239, 49 — Nejat Beyoğlu 17 inci okul 213, S0 — Pantazli Kurtuluş kuyular başr 25, 51 Selâe mettin 27 inci oleul 44, 52 — Süzan Bâ“ ru Beyoğlu 29 uncu okul 214, 53 — Rr demir Akösray Tevekkül Yekta efendi . sokak 29/1, 54 — Yıldı: Bayoğlu 54 time cü okul 34R, 55 — Ali Nusret Feriköy Bozkurt eaddesi Zafer apartmanı, 56 — Bülent Gürsoy Bevoğlu 11 inef o kul 317, 57 — Neelâ Kansu Bakırköy birinci okul 180, 58 — N. Türkân Edir nekapı 20 inci okul 167, 59 — Sabahat Oğur İstanbul kz Messi 494, 60 »— Burs baneddin İstanbul Tisesi 108, 61 — rürnisa Samatva Sancaktar Ha mahallesi inekçi (o sokak 9, 62 me Bİ Bilgütav Büvükada kanarva sokak 1.