2 Mart 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

2 Mart 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e Işçi kadınların kötü yollara sapmalarına sebep hep Patronlardır Iş Kanununun, kadın işçileri korumaya başladığı gün bu böyle e Bir Türk işçi kadını işte böyle alın teriyle çalışır ve yâlnız emeğini satar ,.. Dünkü anketimizde mües. | ra ne arar? Kazandığıile yalnız seselerde kadın işçi çalıştıran | karnını yarım yamalak doyurabil bazı vicdansız ve kalbsiz patron-| mektedir. Binaenaleyh yapabildi. larm bunları nasıl hayvani zevk- ği şey katığını feda edip yalnız ek- lerine âlet etmeğe çalıştıklarını ve) mek yemek, ve bu suretle arttırabi. bu maksatla yaptıkları hareketleri! leceği para ile saçlarının rengini yazmıştık. Türk kadın işçisinin! oksijenle killi su renginde sarıya namusuna uzanan bu elin iş kanu-| boyamak, gözlerine fakir kadm. nu tarafından kırılacağı muhak-! ların en ucuz olduğundan en çok kaktır. Buna asla şüphe etmiyo-! kullandıkları süs levazımı olan sür ruz. Ve bu acı hakikatin ibret ol-| me, dudaklarına terkibi meçhul sun diye diğer feci kısımlarını ya-| ve şüpheli ruj sürmektir. Tâ ki zıyoruz: patron kendisini genç sanıp fabri- Bütün fabrikaları, bütün Tma- kadan koymasın. lâthaneleri gezin. Göreceğiniz ka-| “Ciddi bir İngiliz statlstiğine gö- dın işçilerinin yüzde doksan beşi|' re, İngilterede bu şekilde genç gö- Üü beşle yirmi beş yaş arasındadır.| rünmek; işinden ki içini Ve bunlar gayet çabuk olarak de-| makyaj yapan işçi kadınların sayı. ğişirler, tahavvül ederler. Eskileri! sı, makyajı bir süs, bir zevk için gidip yerlerine daima yenileri ge-| yapan kadınların sayısmdan pek lir. fazla imiş, Acaba bu kızlar, genç kadmlar İngilterede kadın işçilerinin pat. perelere giderler: ronla mukaveleleri vardır, orada 1 — Başka fabrikalara.. patron şu kadının yüzü buruşma 2 -- Evlenirler, yahut çalışma-| ğa başladı, diye bir tekmede ken- fa ihtiyaçları kalmaz. disini dışarı atamaz. Halbuki biz- 3 — Hastalanırlar, çalışamıya-| de henüz iş kanunu çıkmamış ol- cak bir hale gelirler. duğundan patron bu hususta tama. 4 — Fena yollara saparlar. miyle ve korkunç derecede serbest. Ihtiyarlamak bahsini buraya) tir. Her istediğini, köküne kadar katmıyorum. Çünkü bu da'ayrı bir yapabilir. Si dert ve deşilecek bir yaradır. Hem| O Gelelim fena yollara sapan işçi yalnız bizde değil, bütün dün-) kadımlarma: yada bu böyledir. Patron Bir statistik yapılacak olursa, bir işçisinin otuz yaşını geçti zavallı kötü kadmların büyük bir ğini görünce, onu fabrikasından çı-| ekseriyetinin vaktile işçi oldukla- karıp atmak için bahaneler ara-| rımeydana çıkacaktır. Bunları mağa başlar. Çünkü patrona çok! dinlerseniz aşağı yukarı bepsinin çalışabilen, ve çalışmaktan bılamı-| maceralarının birbirine benzediği- yan kan: damarlarında hızlı ceve-| ni göreceksiniz. lân eden yıpranmamış, yorulma- Bunlar bir yerde hizmetçi, ev- mış işçiler lâzımdır. lâtlık, ya bir fabrikada işçi, ya biri Hele 35 yaşmı geçmiş kadın iş-) müessesede daktilo iken türlü teh- çiye tesadüf etmek ihtimali büsbü-| ditler, vaatlar yahut hilelerle bir tün azdır. Bunun için kadın, bir) takım sefil canavarların pençeleri- isçi için ölmeden evvel uzun ve 1s-| ne düşmüşlar, ve namuslarını kay- tirap dolu bir ihtizar devresi olan! betmişlerdir. ihtiyarlık devrine girerken büyük Diğer bir kısmi da her hangi bir mücadele başlar. Bu mücadele! bir fabrikada çalışırlarken kendi. gençleşmek, genç ve güzl görüne-| lerine “Beyaz kadın tüccarı,, adı- bilmek mücadelesidir. nı verebileceğimiz bir takım mu- Dünyada ihtiyar yahut ihtiyar. tavassıtların tuzaklarına düşerler. lamağa yüz tulmuş kadınları genç| Günde on saat çalışıp namuslariy- — gösterebilecek © hokkabazlıklarla| le elli kuruş (o kazanmaktarısa uğraşan ve bu işten geçinen mil.) kendilerine hiç bir fayda (1) ver- yonlarca insan var. Fakat bunla-| miyen bu namuslarından vazgeç- rın kepsi bu iş için çok para alır. mektelkinine kapılırlar. Ve ondan lar, korsalar, allıklar, türlü türlü! sonra işçilik hayatlarından vazge- kremler, boyalar, makyaj, masaj,| çip kötü kadın olurlar. bunların hepsi pahalı ve mukabi-| © Fakat bu işçok ağır ve korkunç- Binde pek çok para ödenmesi lâzım gelen şeylerdir. lar, türlü müthiş ve tehlikeli hasta- z akn m ua HABER — Akşam postası ; dürmekten suçludur. j ken, suçlu kadına bir şey söyleyip söy İ dallarını ısırıp ıslatarak, sesine güçlük” tur. Çok çabuk porsuyup, ihtiyar-| Halbuki fakir işçi kadında pa-| Irklar alırlar. İstanbulda tutuna- 2 MART — 1958 — Kaşakalar ve reisleri hâlâ Almanyadaz; | Fakat müşahitler geldi, anlatıyorlar: 61 kişilik yarışa 4 Türk girdi Bunlar, 58, 59, 60 ve Beş çocuk anası bir kadın iDAMA Mahküm oldu İngilterede genç, fakat beş çocuk 4 nası bir hastabakısı kadın idama meh küm edilmiştir. İdam hükmü ve - . silmeden bir kaç 3 61 nci geldiler... j kika önce, lehde we RİYA deyişin Kış olimpiyadlarma, İstanbul ML üç müsabakada da son” kadınlar mahkeme kapılarına saldır * ışlar ve kapıları kapamak mecburi - eti hasıl olmuştur. Dorotcâ İsimli bu genç hastabakıcı, tedavisi altında bulunan 52 yaşında A da Bagli ismindeki sakat bir kadmı ör Dağcılık kulübü namına müşahit olarak iştirak eden Vedad, Abud, Ekrem, Hikmet dün Romanya bandıralı Daçya vapurile Roman- yadan şehrimize dönmüşlerdir. Antrenör Riverle, kafile reisi İlyas ve müsabakalara girip kay- beden kayakçılar henüz Almanya. dadırlar; şimdilik Münihte bulu- nuyorlar. Yakında onlar da gele- ceklermiş. Gelen müşahitler Garmişteki müsabakalarda geri kalmamızın sebebini şöyle anlatıyorlar: “— Biz üç kişi İstanbul Dağcı- lik kulübü namına müşahit sıfati- le gittik. Maksadımız Türkiyede Dağcılık ve kayakcılığın en ça - buk bir zamanda gerek teşkilât ve gerek teçhizat bakımından ilerle. mesi için tetkikat yapmaktı. Ra- porlar topladık. Garmişte ecnebi kayakçıların kudretlerini yakından gördükten sonra bizim kayakcıların müsaba- kalara (o girmemelerini söyledik. Antrenörümüz ve kafile reisi İl - yas bunu dinlemediler. Bilhassa Antrenör bizim kayakçıların ma- nevi kuvvetlerinin çok yüksek ol. duğunu söylüyerek bazı müsaba. kalarda Bulgarları, Yunanlıları, hattâ Romenleri geçeceklerini id- dim etti ve nihayet Türk kayaker * İni Tür az GALA ve © Gazetelerdeki hücumlerm Bi) | ze doğru olmaması lâzımdır. çi kü biz müsabakalara girmiş ğiliz.,, Dün gelen sporcuların pe " dikleri resmi raporlara göre, buçuk kilometrelik sürat müsabi | kasına 61 kişi girmiştir. Bizde * İdam hükmü verilmesine az kalmış lemiyeceği sorulmuştur. Kadın hâkime bakakalmış sonra dudaklarını açarak, bir fısaltı halinde şöyle demiştir: “— Ben masumum !,, Hâkim duraklıyarak, ikide bir dır b si dört dakika 47 saniyf” le hâkim olarak idam hükmünü vermiş almış, Türk kayakçılarından, Li tir. Mahküm hastabakıcıyı akabinde ve kili görmüş ve mahküm kendisine şöyle lediği gibi ne Bulgarlar, Ni nanlılar, ne de Ranieri geri kalmamış, bilâkis çok'i gitmişlerdir. Yugoslavyalı Tracek, safeyi beş dakika 31 alarak on altıncı, om temyiz ediniz. Temyiz etmeliyim, Ben suçlu değilim. Suç teşkil edecek kiç bir iş yapmadım... Mahkeme salonundan çıkarken, mah küm hastabakıcının dört aylık çocuğu” nü bir arkadaşı yanısıra taşıyordu. idam edilen eşek Suriyede, şimdiye kadar görül- memiş bir idam cezası infaz olun. muştur: Şama bağlı Vadiüzzaniye kö- yünde fakir bir köylünün eşeği, çeşme başında dururken bir yan- İlik neticesi olacak, köy ağalar rından-birine bir çifte- savus muş, pek hızlı savrulan bu çifte ağanın karnına rasgelerek hemen ölümü- ne sebep olmuştur. Bu vaka üzerine eşek sahibin- den alınarak muhtarı ahırında nezaret altına alınmıştır. Ağanın ölümü bütün köylüleri çok müteessir ettiğinden eşeğinin başını boş bırakan adamın mah- kemeye verilmesiyle intikam alma- mıyacağı anlaşılmış, düşünülmüş, taşmılmış, neticede eşeğin muha- kemesine karar verilmiştir. altı dakika dört saniyede cu gelmişlerdir. fi Bizimkiler ise 55, 59, 60, inci olmuşlardır. 2 On kilometrelik bayrak Y8” şında da bizim kayakçılar s0” cu olmuşlardır. Hattâ mü Yadlemden ya gnermdan bir Bu şebekenin yaptığı marifetlere şaşılır! Döviz tahdidatı koymuş SE Kaçakçılığın. nasıl işledi” Bu karar üzerine köyün yaşlıla- memleketlerde dışarıya para ka! gösteren bir misali Sunday p rından mürekkep bir heyet eşeği| çırmak için arsrulusal bir sendika gazetesinin muhabiri şöyle # köy meydanının ortasında sorguya çekmiş, hazır bulunan sahibinden şimdiye kadar bir kabahat yapıp yapmadığı sorulmuştur. Bu sualler esnasında eşek tesa- düfen anırdığından, bu anırma cürmü itiraf mahiyetinde görüle- rek hemen idamına karar verilmiş- tir. teşekkül etmiştir. Bu sendikanın Roma, Paris, Nevyork, Londra, Budapeşte ve Berlinde ajanları var dır. Teşkilâtın arkasımda çok nü- fuzlu ve kudretli adamlar bulun- duğundan işler aksamadan yürü- mektedir. İtalyanlar ayda yedi İngiliz li- rasından (bizim paramızla 47 lira 50 kuruştan) fazla parayı dışarıya gönderemezler. Alman hükümeti bir Almanın memleket dışma 16 şiling (bizim paramızla 480 ku- ruştan) fazlasını çıkarmasına ya- hut göndermesine izin vermez. Bu parayı çıkarmak için de parayı kontrol bürosundan müsaade al - mak lâzımdır. Memleketten dışarıya kaçımıl - mak istenen nakit para, esham ve tahvilât için kaçakçı teşkilâtı, kıy- metin yüzde onünü peşin almak şartile bu işi görmekte ve kaçırdı- ğı menkul kıymetlerle paraları sa- hibinin dilediği memlekette dile- yeceği bankaya depozito etmekte- dir. Döviz tahdidatınm bilhassa çok! sikr olduğu Macaristan, İtalya ve Almanyada sendikanın Saniye koyarak Amsterdama Murad SERTOĞLU| pek fazladır... raları almıştır.,, maktadır: “Berlinde bir iş adamını” de satmak istediği 100.000 değerinde petrol hisse vardır. Bunları Almanyada öntacik lursa eline çok düşük peni cektir. Satsa bile aldığı | hiç bir kısımı memlekette” rıya çıkaramıyacaktır. e 1 nın bir ajanı bunu haber iş adamına yanaşmıştır. tuktan ve mesele karşılıklı dıktan sonra, iş adamı Han” gif meşhur bir avukata takdir? miştir. di Avukat petrol hisse dikkatle gözden geçirdikte. Si zavallı iş adamının dehşet “ kalan gözleri önünde *“ mıştır. Bundan sonra se —i tığı bütün senetlerin tarihlerini yazarak li i zayi ilmühaberi vermiş V€ i dama giderek “petrol,, sımm şubesinden “zayi bedelini almasını söylemi” İş adamı bu ei Genç köylüler büyük direkler getirerek bir idam sehpası kurmuş- lar ve kalın bir ipi eşeğin boynuna takarak derhal idam etmişlerdir. Eşeğin cesedi diğer eşeklere bir ibreti müessire olmak üzere bir sa- at kadar teşhir edilmiş, sonra bir dereye atılmıştır. maz olurlar. Ondan sonra Anado- luya geçerler. Orada da muhtelif yerlerde sürt- tükten sonra nihayet Zonguldağa demir atıp orada yerleşirler. Gay- ri buradan başka yere gidemez, burada ölürler.. Bu zavallı kadınlarm en sonra Zonguldağa gitmelerine sebep bu- rada 6000 bekâr ve fakir işçi erke- ğin mevcudiyetidir. Bu bahse yarın da devam ede- ceğiz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: