2 Şubat 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

2 Şubat 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İni Saylavı ve Kurun gaze- Üy sahibi ve başmuharriri Asım işe prensip itibariyle ta - iç olup olmadığını sorduğum $u cevabı verdi: ae Eğer bahsedilen ve hakika - mesli eri tabiiliklerin veraset yoliyle vi fennen sabit bir hakikatse tereddiden kurtarmak için e usulünü kabul et - çpantıkt bir netice olur. Fakat bu işle yalnız nazari ola- hag, Er oşmamalı, buna karar ver- ek önce de bunun önüne geç- İN İçin başka tedbirler almak - İki &eri durmamalıdır. Bu tedbir- ; yu İzdivaçlarda devletin kontrolu- Arttırmak şeklide olmalıdır. hasen bir devletin büyüklüğü ii bence hiçbir zaman'nüfus dinin fazlalığı, yüksekliği *le ) ii z. Bir milletin büyüklü- j fertlerinin yüksekliğine, seç - ine bağlıdır. Biz de fertlerimizi yalnız ke- eti itibariyle değil, ayni za - ) Manda keyfiyet itibariyle de yük. eğe çalışmalıyız. ertlerin vasıflarmı yükselt- i, “İsi de ancak terbiye ve rstıfa Me Ve bunda kısır - ak pekâlâ faydalı ve zecri *l alabilir, > Acaba bir inasnı kısırlaştır. Tisani bir hareket midir? e vik — Terlizasyon, yani kısırlaştır” hadım “yapmak olmadığına | e bunun insani olmıyan bir ta- ,İ Yoktur, i Yapılan şey sadece bir mikrop 4 Ren kurutmaktan ibarettir. akıllı bir adam kendisinde aetie çocuklarma geçecek bir m, bir hastaliğım olduğunu bi- kendiliğinden çocuk yap - ay” yabut kısırlaştırmaya razı E# ETİ Ni Macaristan (tahtının dan büyük nüfuz ve tesir yü- olan ve umumi harpten evvel Danm taesız kraliçesi, adıyla de Katarina Şratt şimdi 7 a da yoksulluk içinde yaşamak- erd imparator Fransuva Z Ün NN m ME süküttan sonra her 71784 — ve bir çok hükümdar- unütmuşken, yaşlı kadıncağı- Uber doyurabilmek için yar- Hn ağ hanelerin başvurması, adının taz larda ve gazetelerin birin- iy, “Tilda dolaşmasına sebep ol- | te ve saltanatlı günlerinde z iy Kadı inya siyasası üzerinde tac- ii e nasip olmıyacak kadar evetle; ve tesir göstermiş, muaz- VE biriktirmişti, Mh Yata karanlık bir yuva- alamı şter, İmparator o Fransuva #ahnede . görmüş ve çok Çoruh saylavı Asım Us'da Kısırlaştırmanın | lehindedir | pılan şey hadım etmek değil Sadece bir mikrop yuvasını | kurutmaktır . bozan hastalıkların ve| | li? Nesli Hiklı ve cemiyete muzir olmasını! hangi ana baba ister. — Acaba cemiyetin bir insanı kısır birakınağa hakkı var mıdır? Elbette vardır. Bir ferdin diğer bir ferde bile zarar vermesine Çoruh Saylavı Asım Us müsaade etmiyen kanunlar. bir ferdin cemiyete zarar vermesine nasıl müsaade edebilir? Çünkü mütereddi insanların kendileri gi- bi cemiyete hiçbir faydası dokun- mıyacak, üstelik ona büyük bir yük olacak fertler meydana getir mesi dolayısiyle cemiyete karşi işlenmiş bir suç demektir. — Bu iş nasıl organize edilme- kurtaracak tedbirlerin almmasma nası! başlanılmalı? — Bu, Sağlık Bakanlığının işi- dir. Memleketin “sıhhi durumunu mürakabe etmek mesuliyetini ü - zerine almış olanların teşebbüsü- ne bağlıdır. Sıhhiye Vekâleti elbette bunun gibi mühim bir meseleyi tetkik edecektir. Neticede bumu muvafık görürse tatbik çarelerini araştıra- NE Çocuğunun bedbaht, hasta -| caktır. Taçsız Kraliçe Zaman'ar Avusturya ve Macaristan Baratorluğunun en nüfuzlu kadını idil Şimdi Viyanada sefalet içinde yaşıyor geçmeden birinci gözdesi yapmıştı, Vİ- yanada kendisine (muhteşem bir ko- nak tahsis edilmiş ve burada herhangi bir sarayın ihtişamile boy ölçüşebile- cek kabul resimleri yapılmıştır. Arsrulusal politikada umulmadık derecede büyük roller oynamıştır. Kay zeri ve Prusyalıların oAvusturyaya fahakkümünü sevmezdi. İmparatoru Fransa ve İngiltere ile anlaşmağa sevketmek için çok uğraşmıştı. Umumi harpte lüks (hayatından vazgeçerek hastanelerde çalışmıştır. İhtilâlden sonra ise maaşı kesil- miş ve bankalardaki mevduatı İle €s- ham ve tahvilâtı sıfıra inmiştir. İş ler gün geçtikçe kötüleştiğinden karnı nı doyurabilmek için nihayet ailesin- den kalmış olan küçücük evini de sat- mıştır, Şimdi ihtiyar, zayıf ve körleşmek üzere bulunan bu “Tacsız kralire,, yar dım müesseseleri sayesinde bir lokma ekmek bulabilmektedir. A ya m AB — Aksam poslası |. Güreş sporunda büyük bir tehlike Federasyon G&. sekreteri Seyfi Cenap böyle söyliyor Iki büyük kulübün aralarındaki zıdd yet yüzünden mili sporumuzun göreceği zararları anlatıyor. Güreş federasyonumuzun kıy- metli genel sekreteri Seyfi Cena- bın biraz aşağıda okuyacağınız yazısı, büyük ümitlerle bağlan. dığımız milli sporumuzun, ne bü- yük bir tehlike ile karşı karşıya bulunduğunu bize anlatmaktadır. Sırf iki büyük kulübün kapris- leri yüzünden meydana çıkan ve önümüzdeki dünya olimpiyatla - rında yüzümüzü yegâne güldüre - cek şube olarak tanıdığımız güreş sporumuzun varlığını tehdit eden bu tehlikeye çok temeni ediyoruz | i ki, Seyfi Cenabın felâketi evvel - den gören bu yazısı, bir siper çek- miş olsun.,, Güreş sporiyle yakından alâ. kadar bir kimse şıfatiyle şimdiye kadar normal bir inkişaf seyri ta- kip etmiş olan bu sporun maruz kaldığı bir tehlikeyi işaret etmek istiyorum. Kaydetmek istediğim tehlike kulüpçülük zihniyetinin ve bu zihniyetin bizdeki garip ve çirkin tecellilerinin güreş gibi fer- di sporlarm en karakteristiği olan bir şubeden baş göstermiş olma. sıdır. Evet bu tehlike bugün mevcut- tur ve malesef bütün korkusiyle güreş sporumuzu sarsmağa başla- mıştır. Bu yazıyı yazmaktan maksa - İ dım bir iddiada bulunarak, her hangi bir tarafı tutmak ve diğer - lerine hücum etmek; “şunu veya bunu tenkit etmek değildir. Mak- sadım şimdiye kadar pek nezih kalmış, büyük bir samimiyet ha - vası içinde ve sirf spor gayesiyle çalışılmış ve ancak bu sayede yükselmiş olan bir sporun balta- lanmasma mani olmak ve kulüp dedikodularından uzakta kalmış bir kimse srfatiyle sporcularımı - zın hislerine hâkim olan kulüp büyüklerinin nazarı dikkatini cel. betmek içindir. Onun için bu müdahalemin çok samimi olarak karşılanmasını ri » ca ederim. Zira maksadım yüzü - müzü ağartan ve Türk bayrağmı şerefle ta; yan delikanlılarımızın j Pu gayretlerini kırmak ve onları yükselmelerinde arızaya uğrat . mamak için şimdiden nazarı dik- kati celbetmektir. Güreş mesaili mevzuu bahio- İurken biz de, samimi dostlarımız da: “Futbolcular himaye ediliyor da güreşçilerimiz neden himaye edilmiyor? Güreşçiler de bu mem leketin kıymetli evlâtları değil mi? Onları niçin iyi işlere yerleş- tirmiyorlar?.,, diye haklı olarak üzülür ve güreşçilerin diğer spor- culardan, ayrı tutulmalarını ten - kit ederdik, Güreşçilerin senelerce memle- ket içinde üvey evlât muamelesi görmesindeki sebep güreş teşkilâ- tınm büyük kulüplerde eğil, fakir olan küçük kulüplere olması idi.. Kendi köşelerinde samimi ve pek gayretli bir spor hayatı yaşı - yan güreşçilerimizin halk naza - rmda kiymeti zamanla artınca büyük kulüplerimiz de bu müte - vazi ruhlu âtletlerle alâkadar ol - du. Bunlara iyi maaşlarla işler te- minine başladı. Bu hal güreş hayatımızda yeni Balkan şampiyonluğunu kazanan milli güreş takımımız, Federasyon erkânı ve eski hocaları bir canlılık doğurdu. Bazı güreş kulüpleri büyük kulüplerin gölge- sine sığınarak noksanlarını ta - mamladı. İşsiz kalan güreşçileri - ne iş temin etti... Fakat.. Bu iyiliklerle beraber mahzurlar da derhal belirmeğe başladı.,. Bu mahzur göreşçiler a rasmda da kulüpçülük hislerinin uyanması ve araya lüzumsuz bir asabiyet girerek evvelki samimi- yetin yerine nifak kaim olmutşur Güreş soprunun çalışma tarzla. rma iyice vakıf olmıyanlar belki bu ayrılığm bir rekabet hissi do » ğurması itibariyle spor noktai na- zarından faydası bile olacağını düşünebilirler. Zira biribirne ra - kip olan kulüpler güreşçilerine muyaffakyet temin için onları da- ha fazla çalıştırır denilebilir. Ve buna misal olarak futbol gösteri - lebilir, Fakat bu mütalea güreşe tatbik edilemez. Çünkü güreş fer. di #pordur. Şahısların mütemadi - yen biribirleriyle idman yapmala- rı ve hususiyle olimpiyatlar gibi büyük bir müsabaka arifesinde milli takıma girebilecek güreşçi lerin toplu olarak ayni yerde ça - lışmaları lâzımdır. Futbolda kile meselesi mevzubahş değildir. Her kes bir takrma girerek idman ya- pabilir. Fakat bir güreşçi eğer karşısmda kendi kilosunda ve kendi ayarında birini bulamazsa idman yapamaz, Onun için dünyanm her tara - fında milli takım faaliyeti bir yer- de, bir salonda yapılır ve bütün güreşçiler ayni zamanda kontrol altında bulundürulur. Şimdiki halde Türkiye milli| takımını teşkil eden güreşçiler hemen hemen tamamiyle İstan - .bulda ve bu güreşçiler de iki bü yük kulübe dahil bulunmaktadır lar. Bu itibarla arası açılmış olan iki kulüp kendi güreşçilerini di - ğer kulübe göndermemekte, ve faliyet de ikiye taksim edilmek. tedir, Faaliyetin ikiye ayrılması bir az önce söylediğim gibi güreşçile rin idmanlarma doğrudan doğe ya'tesir etmekle beraber antrenö rün çalışmasını felce uğratacal ayni zamanda da güresçiler ar? sında çirtin bir kır#mlık ve biri birlerine karşı şimdiye kadar gö rölmemiş olan bir rekabet hiss doğuracaktır. Bu haller çok sa-! (Peter) ile beraber... mimi ve nezih bir muhitte çalış - mış olan güreşçilerimizin, spor derecelerini ve karakterlerini bor zacak ve belki de futbolda mü - şahede etiğimiz çirkin hallerin, kavgaların güreşte de vücut bul- masma sebep teşkil edeceklerdir. Büyük kulüplere intisap eden güreş sporunun kazanmış olduğu büyük ve cidden şayanı takdir hi- maye ona kulüpçülük hırsı gibi Türk sporunu baltalamış olan bir âfeti hediye etti, Ben güreşin bu cereyandan a- zade kalmasını pek arzu ederdira. Kulüpçülük rekabetlerinin biz deki çirkin ve her gün artıp eksil. miyen tecellileri bu işlerle hiç işi. şiği ve iki kulüp arasında müna « kaşayı mucip olan meselelerle hiç. bir ilgisi bulunmıyan güreşçileri. mizi neden alâkadar edebiliyor? Güreşçileri himayelerine al « makla onlara iş, mevki temin et - miş, kulüpler de tesisat vücude getirilmiş olan iki büyük kulübü. müzün vatanseverlik hislerine müracaat ediyorum: Kulüp rüesa- sı biribirleri arasında istedikleri mücadeleyi, münakaşayı yapsın »- lar. Zira bu hallerden kendileri mesuldür, Fakat bu münakaşala - ra," bu mücadelelere sporcuları, bilhassa güreşçileri katmasımlar. Kendilerine yakışan büyüklük bu kulüplerin rengini taşıyan sporuu- lara: “Münakaşa sırf idart cephede- dir. Bunu spor sahasma dökmek doğru değildir. Sporunuza bildi « ğiniz gibi çalışm ve üstünlüğünü » zü minder üzerinde gösterin, de » meleri lâzımdır. Yoksa, sporcuların hislerine hâkim olarak onları rakip kulübe göndermeğe mani olmak, bizim * sporumuz için büyük bir hata teş- kil eder ki, sırf sporu yükseltirek gayetiyle teşkil edilmiş olan ku - lüplerimizin, bu hataya düşmiye. ceklerini ümit ediyorum... Seyfi Cenap m EE ERA A DOKTOR . Kemal özsan Ürolog - Operatör Bevliye Mütehassısı Kraköy — Ekselsiyor (o moğazası yanında. Her gün öğleden sonra 2-den8-ekoadar. Tel: 41235

Bu sayıdan diğer sayfalar: