Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
mesa , DN KÇAT PESe T TÇ Pai aat Fi di ea ue & a) 2 & HABER Akşam poı_laıı " 10 SONKÂANUN — 1936 » İsmet İnönü Paris-Anadolu .ajansı servislerinin başlaması üzerine Dost lran milletine, Türk milletinin selâmlarımn: gönderdi Türkiyenin Anadolu ajansı ile İranın Pars ajansları, aralarında telsiz telgrafla haber servislerine başlamışlardır. Bu münasebetle, Başbakanı - muız, General İsmet İnönü, Pars a- jansına, bir diyevde bulunmustur. General, Türk İran dostluğu - nu sözlrinde belirterek demiştir ki: “Pars ve Anadolu Ajansları - nın, iki memleketi yeni bir rabıta ile bağladıkları bugün, benim için -hakiki bir sevinç günüdür:- Benim gibi, iki memleketin cid. -di ve samimi dostluk bağları ile| her gün birbirine daha çok yak - laşmalarını ve birbirini tamamla - —mak için daima yeni bir vasıta bulmalarını, derin bir kanaate . Müstenit, sâlimt bir siyaset sayan- lar, ajanslarımızın beraber çalış - masından çok hizmet ve fayda u- macaklardır. Yüksek ve derin evsafını ya- kından tanımakla mübahi olduğu muz büyük ve muzaffer bir hü- kümdarın rehberliği ile her gün yeni bir terakki hamlesi gösteren büyük İran milletimin yaşayışıra ait malümatı almak, Türk milleti için bahtiyarlık olacaktır. Pars Ajansına, ilk irtibat gü- nünde olan bu sözlerim, İran mil. letine Türkiyenin muhabbetlerini | * * ve selâmlarını ulaştıracaktır.,, Üy Yunanistana, Romanyaya ve Yugoslavyaya gönderilecek mektuplar “ Artık 8 kuruşla gidecek Balkan Antantına dahil olan ıİıi.ikı'.'uı:el:ler arasında yapılan an- laşmalara göre posta ücretleri in- dirilmiştir. Türkiyeden Yunanis .- tan, Romanya ve Yugoslavyaya yönderilecek mektuplara yeni an- Taşmaya göre 8 huruşluk pul ya - pıştırılacaktır. Taahhütlü mektup 16 ve jiadeli taahhütlü 24 kuruş - Halbuki eskiden bu fiatler 12, 24 ve 36 kuruştu Edirne - lstanbul hattında Marşandiz trenı . koptu Miks trenden bir vagon yoldan çıktı Bu sabah, Çerkes köyünden İs - tanbula gelen marşandiz tireni, Çatalca ile Hadımköyü arasından |geçerken, katar dört yerinden kopmuş ve vagonlar birbirinden ayrılmıştır. Bu yüzden hat kapan- mış ve bu sabah İstanbula gelen Avrupa ekspresi 87 dakika brütar yapmıştır, Yine bu sabah buradan Edir - — neye giden miks trenden bir va- gön Hadımköy civarında hattan çıkmış bu yuzden hat kapanmış - tPru Tarih dil, coğrafya — fakültesi dün Cumur Başkanımız — ve en büyük inkı- lâpçı Kamâl Atatürk'ün huzurile An- karada halkevi binasında açılmıştır. Açılma töreninde yüksek misafiri- miz Efgan Dışbakanı — Serdar Feyz! Muhâammed Han ve ecnebi se'aret er- kânı da bulunmuştur. Törene istiklâl marşile — başlanmış sonra Kültür Bakanı Saffet Arıkan kür- süye çıkarak bilhassa demiştir ki: “Dünyada yüksek kültürün ilk beşi- ği Türk ana yurtlarıdır. Ve o kültürü kuran ve bütün dünyaya yayanlar da Türklerdir. 1929 yılında Atatürk'ün kucmuş ol- duğu Türk tarih kurumu, Türk tarihi- nin ana hatlarını çizmiş ve — ondan bu- gün okullarımızda öğretilen tarih kitap- ları çıkmıştır. Bu eserler ve tarih kuru- munün geniş irdelleri, bize dedelerimi- zin hangi sebebler altında — orta Asya- dan göç etmek zorağı karşısında kal- dıklarını ve orada yarattıkları kültürü Çine, Hinde, Mezopotamyaya, — Mısıra Anadolumuza ve Avrupaya — ve diğer taraftan da Amerikaya nasıl yaydıkla- rını bütün belgelerile açıkça göstermek- tedir. Atatürk, tarih işine bir düzen ver- dikten sonra kültür v'arlığmm İkinci bir gene kutlu eliyle Türk dil «kurumunu kurdu. Orta Asyada kültür kurmuş ve bu- nu dünyanın beş bucağına yaymış bir ulüs, çok tabiidir ki yarattığı kültür e- | şerlerinin adını ve bu eşerlere bağlı fi- kir sistemlerini, birlikte — götürmüş v içlerine girdikleri ; uluslara da ya _ımış— dir V es u Bu pek tabu bır hadısedır Nıteı im bugünkü tekniğin icat ettiği herhangi bir âlet, dünyanın her tarafına, icat - temeli olan dil işini, önemle ele aldı vel! lun;duffu yurtta ald.ıgı adla bırhkte yayı- lrp yerleşmektedir. Bu o kadar açık bir hakikattir ki misal vermeğe — bile değ- mez, Şu halde, dil irdelinde de temel, gene tarihin izleri ve göç yolları olma- lrdır. Bugün Çin, Hint, İslâm, “Sümer, Eti, Mısır, Etrüsk ve gerek Lâtin kül- türleri adı altında anılan ve hepsi Türk atalarımız tarafından — kurulan bu kül- türlerde Türk dili kökleri aramak, tari- hin bize verdiği tabit hakkımız olduğu kadar kütsal bir ödevimizdir de. İşte açılacak olan bu fakültemizde, bu hakikatler araştırılacak ve yukarda| geçen adlar altında anılan dillerin kök gereçleri, arkeolojik irdellerin de yardı- mı ile batı bilginlerinin yaptıkiarı gibi yalnız Himalâya eteklerine katlar pö- türülmekle kalmıyacak, Türk uzmanıla- rının ve Türk gençlerinin yüksek ener- ji ve irdelleriyle Himalâya — dikmenleri nin üzerinden de aşırılarak kelimenin a- sıl doğduğu ana yurda, Orta Asyaya götürülecek, burada — yaşamış ve yaşa- makta olan lehcelerle karıştırılmalar ya- pılarak dilimizin güzelliği ve asilliği ha kikt bilgin gözleri önüne serilerektir.,, Saffet Amkandan sonra fakiiltenin tarih müderrisi ve Türk tarih kurumu başkanı Âfet, ilk tarih dersini vermiş- ere Müderris dersine başlamadan örce, bu mevzü hakkında çalışmaya esas tu- tulacak kısa bir hülâsasını arlatacağını ve bu yolda daha geniş malümat almak için müracaat edilecek — kitapların bir listesini vermiş ve bilhassa demiştir ki: “Tarihin meşgul olduğu hâdiseler bir iz bırakmış olan hâdiselerdir. Biz bü izlere “doküman,;! “belgc,, diyoruz. hâdiseleri tantmak mümkün - değildir. Onun için belgesiz hâdiseler tarihi ma- Hiyeti haiz ıayxlmu “Prehistorigue,, kuran ve bütün Ankarada Tarih fakültesi — Atatürkün huzurile açıldı Dünyada yüksek kültürün ilk beşiği Türk ana yurtlarıdır. O kültürü yayanlar da Türklerdir — (Saffet Arıkan) dün'yayal denilen tarihten önceki hâdiseler de an- cak son keşiflerle belgeleri — meydana çıkarıldıktan sonra tarihi hâdiseler a- rasına geçmiştir. Bclgcğler yazılı olur. Şunlar gibi: 1 — Tarihi kitabeler, 2 — Tabletler, 3 — Nesep cetyvelleri, 4 — Takvimler, 5 — Salnameler, | 6 — Fermanlar, 7 — Tercümei haller, 8 — Hatıralar, Fakat ağızdan söylenen: 1 — Elsaneler, 2 — Hikâyeler, 3 — Türküler, de belge olabilirier. Bundan başka her türlü — âbideler sadece işlenmiş bir taş parçası dahi tarih belgesi olur. 'Tarihi, belgeye istinat ettirmek za- rurt olunca tarihçinin ilk — işi, üzerinde çalışmak istediği mesele ile alâkalı nlan bütün belgeleri aramak olur. Bu çalış- maya ilim dilinde “Heyrişstigue,,-denir. Görülüyor ki doğru tarih — yazmak hususunda mümkün olduğu kadar çok tarihi ve arkeolojik belgeleri memleket içinde toplamak Jâzımdır. Buna çal'ış- makla beraber bütün dünya doküman - larını bir memlekette toplamak imkânı olamamıştır ve olamaz, Onun için tetkik olunacak tanih mevzuuna göre medeni memleketlerin belge kaynaklarından da istifade aramak zaruridiri.,, Müderris Âfet hakiki tarih tesbitin- de lüzumlu olan diğer bilgilerden bah- sekttikten sonra, “kıymetli — Tü:k tale- beleri,, diye hitap etüği — dinleyicilerine ilk hitabı olarak bir cümle düşündüğünü “ ve onun şu olduğunu söylemiştir. — < —| ) Kendisinden -soğra- bir-İz brrakfnrvan|- “Ben, hocanız ancak sizin taze, te- miz dımağlarınızdan çıkacak, bilgi ay- dınklıkları karsısında hocalık pratiğimi tamamlıyabilirim.., j Mançuri - Sovyet hududunda bir hadise Moskova, 9, (A.A.) — Tas a- jansı bildiriyor: Japon gazeteleri nunda Mançuri topraklarına geç- tikleri ve Kuantung ordusunun 6 sonkânun tarihli bir tebliğine gö- re Sovyet topraklarına 26 Mançu- rili ile 6 beygir sevkettikleri,, hak- kında Çangçungdan gelen bir ha- beri neşretmektedirler. Bu tebli - ğe göre, Sovyet topraklarına gö - türülen Mançurililerin alındıkla. rı nokta Mançuri topraklarında - dır. Tas ajansı, Kauntung ordusu erkânharbiyesinin bu iddiasının yanlış olduğunu bildirmiye mezun dur. Hakikat şudur: Japon garnizonu için odun ke- sen 28 Mançurili Sovyet toprakla. rından bir buçuk kilometre içeri girerek odun kesmişlerdir:. Bir Sovyet müfrezesi bunları tevkif ederek hudut karakoluna getir - miştir. 4 sonkânunda 15 kişilik silâhlı bir Japon - Mancuri müfre- zesi bu noktaya gelerek hududu 300 metre geçmişse de bir Sovyet müfrezesinin geldiğini görünce geri dönmüştür. Fe ! Karacabeğ harası Karacabey harası bu yıl yeni ve geniş bir programla hareket e- decektir. Bunun için ziraat müs- teşarı Atıf Bursaya yaptığı seya- hatte haraya gitmiş ve tetkikler yaparak direktifler vermiştir. Harada yeni ahırlar inşasına ve yeni tesisat kurulmasına başlan- mıştır. Ayni zamanda hara kadro- at cenisleatilecektir. “altı Sovyet süvarisinin 28 ilkkâ-| Almanyadan 100000 yahudi daİıa çıkarılıyor Fakat Almanyadan ayrılırken sermayeleri kadar Alman malı alıp götürebilecekler Almanyadan 100,000 yahüdi - nin daha çıkarılacağına dair alâ - metler baş göstermiştir. Nazi hükümeti hesabına biri, Londraya gelerek 100,000 yahu - dinin daha Almanyayı terketmesi- ni icap eden bir plânın hazırlan - makta olduğundan İngiliz yahu - di merkezlerini haberdar etmiş tir. Fakat bu defa, çıkacak yahu - diler kendi sermayelerini de be- raber Almanyadan çıkarabilecek- lerdir. Ancak,bu paraları Alman ma - l olarak çıkaracak , ve bu malla- rı dışarda satmak suretile Alman malına karşı yabudiler tarafın - dan açılmış boykotun önüne ge - çilecektir: | İngiltereden Sir Herbret Sa - muel, Samuel Marks ve Lord Bers.| ted bu ayın on beşinde Amerika- ya hareket edecek ve mülteci ya- hudilere yardım etmek için 10 .-| milyon sterlinlik iane toplamağa başlıyacaktır. Bu para, bilhassa Almanyadan yeni çıkarılacak olan yahudilerin yerleştirilmesine sarfedilecektir. Para kâfi gelirse, Almanyada- ki bütün yahudileri, hiç olmazsa büyük bir kısmını almak için “dört senelik bir plân,, kurulacaktır. İtalyaya yollıyacağı- mız afyonların parası İtalyaya ihraç edilecek afyon- ların dövizinin ne suretle ödenece. ği hakkında henüz bir formül bu- lunamamışstır. İtalyanın memle- ketimizde dövizi kalmadığı için uyuşturucu maddeler inhisarı di- rektörü Ali Sami Ankarada ba- kanlıkla temas ederek bir formül aramaktadır. Ali Sami Ankaradan döndük- ten sonra ihracata başlanabilecek - Biy, vtüamrde HARSLĞ İ İ way ADARLIR M Deniz konefransı can çekişiyormuş Londradaki deniz konferansı - nın inkitaa uğrıyacağından bah- seden Japon gazetelerinden Nişi Nişi şunu yazıyor: w “Ne Fransa ile Amerikanın, ne İtalya ile İngilterenin hüsnüni yet ve samimiyeti var, Hepsi de deniz kuvvetlerinin tahdidi yolun-| da hiç bir harekette bulunmuyor- lar. Bunun içindir ki, can çekişen deniz konferansını canlandırmak ameliyat neticesi 'T'-. HĞAMA Y üN YAlap t0 vo WŞUBlE Di konferans topliyor (Baş tarafı I incif 7 - Akdenizin şarkındaki 12 Yunanlılar tarafmdan istenmt tedir, Türkiye, bu adaların ke? sahillerine pek yakım olduğu! nazarı itibare alarak, a0 asgari şart diye, askerlikten t6 ridini arzu ediyor, , 8 — Türkiye, müdafaaşını # wetlendirmek için Boğazların kerilestirilmesini istiyor. Avrupa dışında MELEDR O eaT SN 1 — Harpten sonra, Versi müahedesi mucibince, Almanğ nın elinden Asya ve Afrika ' bütün müstemlekeleri alınmış muhtelif milletler arasında p3 laşılmıştır. nüfusunun çokluğunu ve dai maddelerden tamamile ma! rum olduğunu iddia eden Al ya bunları geri istemektedir. olmazsa bunlar üzerinde kendi! ne manda verilmesini arzu etmi tedir. 2 — İtalya da Almanya gi nüfusunun çokluğundan ve ip! dai maddelerden mahrum bulu! duğunu ileri sürerek - senelerd! beri müstemleke — istemekted Hattâ son Habeş harbi de bu yi den çıkmıştır. ! 3 — Japonyanın nüfusu sel 900000 raddesinde M Bugünkü vaziyette bile m” rı kendisine kâfi geimediğ)ığ Kov, Mançuri ve şimali Çîıd sonra bütün uzak Asya erazisi mhmuş, hattâ Eılıyııı—m tir. ' Japonlar ile İngilizler ve Si yetler arasındaki gerginlik 1 lümdur. â — Şimdiye kadar mü ke halinde kalmış memleketli bu vaziyeti artık kabul etmemi ğe, istiklâllerini temin için çali mağa başlamıslardır. | Arap ve Hint nmkkılu bunlar arasındadır- ü 19 uncu madde ' Yukarda izah edilen m;ıg% lerden dolayı dünyada gittikçe! tan barp ihtimallerinin onii geçmek icin İngilterede çok lar. muahedelerin dmtıil& mevzuubahs olmuştur. Dünya sulku mevcut m lerle taaruz ettiği takdirde, bt larm yeniden tetkikini, Ul Kurumunun 19 uncu maddesi # dir. | Kızkardeşile nişanlandı — Tiran, 9, — Kral Zogoııını men nişanlanmışlardır. — General Sevki öldü . Bursa, 9, — General Şev! ; ameliyat neticesinde ölmüş nazeşi huyuk torenle kaldır!! * evemleiY SÖĞ tre