SONKANUN — 1931 u iş dünyan İledilmiştir, Istanbul müstesna) i Şehrimizde nakil vasıtaları işi: d iyi bir “mesele,, olmaktan çıka için şimdilik istiyen taksi» onar kuruşa adam taşımala- Müsaade etmekten başka çe” ığın yazmış, bu teklif la şoförlerin düşündükle- de kaydetmişti. Ankarada şı- Tesmi “Ulas, gazetesinin dün- 4 Posta ile gelen sayısında Mat- Umum Müdürlüğünün İstarr Mümessil; Neşet Halil Atay'ın e nakil vasıtaları mese- dair bir makalesini gördük. “itanbul bir aydanberi tam 4 taktiyaz anarşisi içindedir. ? Sokakta halk nereden, nakil Tamvaya neresinden binile- Beresinden inilecek? Üamvayn içinde kaç kişi a - duracak, kaç kişi kanapeye| azı nereden geçecek? bu suallere bir aydan - Istanbulda nakil .N asıtaları derd ın her yerinde | santim mi, elli santim mi eninde! çizgiler çizilecek? Bu çizgilerin renkleri beyaz mı, kırmızı mı, sarı mı, yeşil mi o-! lacak? Bu çizginin üzerine geçme za- manlarını göstermek için renkli, basit bir fener mi, yoksa kelli felli bir zabıtai belediye memuru mu konacak? Bu çizgiler şehrin kaç sokağı 4 nm, kaç köşesine çizilecek? Bunlar hep alâkadarların, me- sul ve salâhiyettar makamların ü- zerinde aylarca hattâ yıllarca du- rarak çalışmağa, çalışarak durma- ğa, heyetler halinde Avrupaya se- İ yahatler tertip ederek, tetkikler yapmağa mecbur oldukları Muaz zam bir iş, aşağı yukarı bir mil yonluk bir şehir sokağmm emni- yeti meselesidir.,, Neşet Halil Atay, Bu mesele et- rafında gazetemizin ortaya attığı on uk taksiler işini anlattık- tan ve teklifimizin şehirde büyük bir alâka ile karşılandığını kay- İ İİ dettikten sonra alâkadar maka. madığı için, balk tramvay M6 yerlerinde her gün ken - Aİ Yeni bir emrin, yeni bir tali - ati İhamenin tatbikine alıştırma - * e talimatnameye aykırı ol -| bii ari his lir e! bil 7) ibi Kn Salişte, Arkadan bindi sığmadı, önden , İŞİN ceza ödedi. Tramva - içinde ayakta durdu, €r varken oturmağa mec - “Büz, tramvayı kalabalık gös - nz! İ be tuhaf bir ihtarla sinirleri - » Oturdu; dmr ayakta bıraktığı için, Silin, oldu, ayıplandı ve ni - sabah karardan, kabili - baş bikiyesi görülemediği, hat - iramname ve talimatna - “© ykırı olduğu için vazge - diğini öğrendi. Hürriyetine ka - r) Artık Yatanbul nakil vasıta - md | İbu # ge N g D A — istiap haddi — denen tün manasız klişeler gibi 15- MOul nakil vasıtalarının bir süs i olan rahatlık, yoktur, halk ide, inişinde ve biner iner- birbirini itip kakmasında tir. ii giy Büyük bir komisyon büyük bir ediyor; Caddelerde yaya halkın 2066“ j ir | | “in i yerlere işaretler ei Bu i konan yerlerde, 0t0- biler, km arabalar, n nakil vasıtaları bir dakika, n dakika — yerin ehemmiye- göre — duracak, ve halk İs- bul sokağında bu dar yolun ü- nden ilk defa ezilme sefaleti- düşünmeden, kolunu sallıya sal- İri» geçecek. | i Fakat nasıl? 5 Bu kocaman, düşünmesi bile #- lara durgunluk veren bu muaz- hi | emniyet projesi nasıl tatbik lecek? Bu yolların, bu sokakların ha- lav ban lda hazırlanacak? mın bütün bu meseleleri tetkike başladığını yazıyor ve iğneli bir | lisanla devam ediyor: “Derhal bu teklif de tetkik mev- zuu içine almdı. Acaba şebekenin dar ve kifa-| İ yetsiz olduğu yerlerde şebekeyi İ mi değiştirmek daha doğrudur, İ yoksa, Ankarada yapıldığı gibi Sovyet dostlarımızdan belediye hesabma otobüs satın alıp işlet- İ mek mi daha faydalıdır? | İki şıktan birincisi kabul e- | dildiği takdirde, 4 | Bayındırlık Bakanlığına bir tezkere tastir ederek tramvay şir- keti ile meselenin müzakeresine başlanmasını rica temek, Aksi takdirde; Belediyeler bankasiyle bir oto- büsler istikrazı müzakeresine baş- lamak, Bunun için de, iki şıktan birini durüdiraz tetkik, tetkik için ko - misyonlar teşkil, seyahatler tertip etmek, müzakereler yapmak, ka rarlar vermek lâzımdır. İş hiç de gazetelerde yazıldığı gibi basit değildir. ,.. Bütün bu meseleler Istanbulda| 1936 yılının ilk ayında konuşulu-| yor. Bu tarihte bütün deniz aşırı! memleketlerde, ve Balkanlara kar dar bütün Avrupa memleketlerin- de, tramvaylara binmek, inmek, sokaklardan geçmek, yalnız bele- diyelerin değil, on yaşında ilk o- kul çocuklarının bildiği ve her hangi yabancı bir şehirde tek ba- şına tatbik edebileceği bir şeydir.) Birçok şeylerde; amma yalnız! büyük şeylerde, geri kalışımızm! mazeretleri vardır. Fakat lüzum hissedildiği zamanda bir şehirde bu kadar basit işlerin derhal ya- pılamaması, ve nasıl yapılacağına da bir türlü akıl erdirilememiş ol- ması; bu, geri kalmış Oolmadan | çok başka, hemen hemen ıstıraplı| Eski Istanbul ağırceza mahkemesi reisi Ahmet Sabrinin kısırlaştırma anketimize cevabı : En tehlikeli suçluların l bile kısırlaştırılmasına taraftar değilim Tıpta henüz kat'ibir isabet olmadığı için insanlara yaşamak kudretini, çalışmak zevkini ve ilerlemek gayesini veren bir âmilin, ihyasına imkân olmıyacak bir şekilde yokedilmesi hukuk bakımından doğru değildir En kısa yol: Evlenme işini sıkı . bir kontrola tâbi tutmak! Almanyada tatbik edilen kısırlaş tırma kanununun bizde de tatbik edilip edilmemesi etrafında açtı- ğrmız anket büyük bir alâka ile karşılanmıştır. Bugün de eski İs- tanbul ağırceza mahkemesi reisi Ahmet Sabrinin bu mesele etra -| fmdaki fikirlerini neşrediyoruz: — Kısırlaştırmak hakkında ga zeteniz tarafından yapılan anketi. nizi büyük bir alâka ile takip et - mekteyim, Bu mesele hakkında içtimaiyatçılarımızn ve doktorla - rımızın fikirlerini gördüm. Ben sualinizi tibbi sahadan ziyade mesleğim olan hukuk sahasma hasrederek düşündüklerimi söy. liyeceğim; Umumi bir görüşle kısırlaş - tırmak nazariyesi yukarıda zikret- tiğim gibi muhtelif zevatm pek doğru bulduğum düşüncelerine nazaran tatbikat sahasında kuv - vet bulabilecek, fende mutlak bir katiyet bulunmadığma göre büyük bir isabetle alkışlanacak bir naza- riye değildir. Acaba kısırlaştırmak keyfi - yeti, hukuk sahasında daha doğ - rusu tib âleminde bir sahai tat - bik bulabilir mi? Ve doğrumu - dur? Mesele bu şekilde poze edil - diği takdirde bunun cevabını ver- meden evvel suçu ve ceza vermek nazariyelerini hatırlamak ve suç- İuları mütalea etmek lâzımdır, İnsan hayatının yaşadığı en ip- tidat devirleri gözönüne getirdi « ğimiz takdirde, bu zamanlarda bile suçun meydana geldiğini ve sile kabile halinde başlayan ce - miyetlerin buna Isyan ettiğini ve suçlulara karşı harekete geçtiğini görürüz. İşte çok evvellerden başlayan bu hareket, suçluya karşı bir ceza vermek şeklinde olmuş ve bida . yette şahsi öce, kısasa ve daha sonra ibreti müessire, uslandır. ma ilb.. şeklinde tecelli eden na - zariyelerle ceza vermek bir usu - le tabi tutulmuştur, Son ceza na. zariyatında mutlaka bir ceza ver. mek yani sırf suçu gözönünde tu. tarak ceza vermek usulü kaldırı). mış, subjektif ceza usulleri vazo- lunmüş ve bir suçluya ceza verir. ken kanunlar, objektif bir halde sadece suçu değil ayni zamanda faili de şahsan tetkik, esbay ve â. millerini ve tesirlerini mütalea zaruretini koymuştur. Ve ceza şah- sileşmiştir. Bugün bu inceliklere rağmen de | telâfisi kabil olmayan ölüm ceza. sını doğru olup olmadığı mesele si münakaşa edilmekte bulunmuş ! görüldüğünden va keiü havı memleketlerde İy cezaya yer dahi verilmemiştir. Cezaları bu suretle basit bir halde hülâşa ettikten sonra suç - İuları mütalea ettiğimiz zaman bunları tesadüfi suçlular, itiyadi suçlular, şeklinde bir tasnif dahi- linde tetkik etmek lâzımdır. Tesa. düfi suçlular, bunlar haric! tesir. ler, alkol ihtirası gibi âmiller tah- tmda cürüm işliyen makul ve tabii kimselerdir. Bunlar yaptık - ları fenalıktan sonra tekrar tabi- i hayatlarma dönerler, İtiyadi suçlulara gelince, bun- lar suç yapmaktan zevkalırlar. İçtimai tesirler, muhitleri bunları bu yola alıştırmıştır. Ve bunlar cezadan korkmazlar ve ceza bun- ları uslandırmaz., Bir de bunların haricinde teh -| likeli addedeceğimiz suçlular var! ki, bunlar alkolikler, mütereddiler, | saralılar ve sairedir, Bunlara tam mânâsile deli denilemez ve ceza bir tesir yapamaz. | Ve ceza tesirinden uzaklaştık- ları zaman ilk fırsatta bir suç iş. lerler ve cemiyeti daimi bir teh - dit altında bulundururlar. Maa - mafi şunu da ilâve edeyim, ve | iftihar ile söyleyim ki, 30 bu ka .! dar senelik adlihayatımda bu ka-| bil suçlulara tesadüf etmedim. | Suçlar en çok neden İşlenir ? Gördüğüm vakaların en çoğu hiddet, alkol ve kadın yüzünden meydana gelmiştir. Edindiğim bu kanaat nihayet vaatnın dahilinde bir görüş olmasma rağmen mese- leyi umumileştirsek bile ben bu! tehlikeli suçlular hakkında dahi kı! sırlaştırma ameliyesinin tatbikını doğru bulamam. Bir kere üstad doktorlarımızın! söylediği gibi tibda bir isabeti ka- tiye olmadığıma ve veraset mese - İesi bir katiyeti riyaziye arzet- mediğine göre insanlara yaşamak kudretini, çalışmak zevki, ileri lemek gayesini veren şahsın mu - hafazası ve neslin muhafa - zası gibi iki en kuvvetli âmilden neslin muhafazası âmilini berta - rafetmek telâfi edilmesine, ihya - sna imkân olmayan bir şekilde ye etmek doğru olmamak lâzım. ır, İstanbul Deniz Levazımı e Rİ Komisyonu Evlenmeyi konirola tabi tutmalı Saniyen (o kısırlaştırmaktan maksat olsa olsa cemiyetin emni « yet tedbiri olabilir ki, cemiyet te bu kabil kimselerin evlenmesine ma ni olmak, evlenme meselesini ha. kiki bir kontrola tabi tutmak su « retile bu gayesine varabilir. Bahusus bugün ağır cezalı suç Tular hakkında tatbik olunan em. niyeti umumiye nezaretinde bu- lundurmak gibi fer'i cezaları teş- mil ederek ve tehlikeli suçluları şifahanelerde tedavi etmek, mu hitlerini temiz tutmak suretile mü rakabe altına almak imkânı var iken ve bu tedbirler daha zecrt bir şekilde tatbik sahasını bulabi- lirken kısırlaştırmak yoluna git-' meği hiçde doğru bulmadım. MURAD SERTOĞLU İstanbul beşinci iera memurluğuna dan: Mahcuz olup bu kere paraya çeve rilmesine karar verilen ve tamamma yeminli üç ehli vukuf tarafından (9272) dokuz bin iki yüz yetmiş iki lira kıymet takdir olunan Beyoğlunda Hüseyinağa mahallesinde eski Pira Mehmet yeni Pire Mehmet ve Katır sokağında eski 17 yeni 11-8-6 numaraiş apartıman ve garaj açık arttırmaya çıkarılmış olup şartnamesi oherkâsin görebilmesi için 25—1—996 tarihinden itbaren daire divanhanesine talik edis İ lecek ve 10—2—936 tarihine müsndif pazartesi günü saat 14 ten 16 ya kadar İstanbul beşinei icra dairesinde satis lacaktır.Arttırmaya iştirak için 95 yes di buçuk teminat akçesi alınır. Arttır« ma bedeli muhammen kıymetinin yüz de yetmiş beşini bulduğu (takdirde satılacaktır. Aksi halde on beş gün daha temdit edilecek 24—2—935 tarle hine müsadif pazartesi günü ayni sa atte gene yüzde yetmiş beşini bulduğu takdirde satılacaktır. Yüzde yetmiş beşini bulmazsa satış geri bırakılacak tır, 2004 numaralı iera ve iflâs kanı nunun 125 ıncı maddesine tevfikan fs potek sahibi alacaklılarla diğer alâ « kadaranın ve irtifak hakkı sahipleri. nin dahi işbu gayri menkul haklarım ve hususile faiz ve masarife dair olam iddialarını evrakı müsbitelerile yirmi gün içinde icra dairelerine (o bildirmes leri lâzrmdır. Aksi halde hakları tapu sicillerile sabit olmad'kça satış bede linin paylaşmasından hariç kalırlar, Alâkadarların işbu madde! kanuniye. ye göre hareket etmeleri ve daha fax» la malümat almak ( istiyenlerin 934/4 3994 numaralı dosyamıza müracat. ları ilân olunur. TARİ Tahmin edilen bedeli 5200 lira ol an 40000 kilo kuru fasulyenin bundan evvel yapılan eksiltmesi nde teklif edilen bedel galt 10/ikincikânun/ 936 tarihine rastlayan cuma günü saat 14 de yeniden kapalı zarf suretiyle eksiltmesi yapı- lacaktır. Muvakkat teminat mıktar 390 liradır. İsteklilerin eksilt. me saatinden bir saat evvel teklif mektuplarını komisyon baş. kanlığına vermeleri. Şartnamesini görmek isteyenler her gün